fahişelik neden ahlaksızlıktır sorunsalı

ulan arkadaş bu dünyada -ayrımsız- her fahişe , çocukken büyüsem de fahişe olsam mı diyordu acaba?
sevgilisini, karısını, elin kızını ona buna peşkeş çekip kadını o yola düşüren de var. salaklığından, saflığından düşeni de var. var oğlu var. sonra kurtul kurtulabilirsen o dünyadan. ahlaksızlık aranıyorsa önce bu kansızlara da bir bakılmalı.

bir şey satıyorsun ve karşılığında parasını alıyorsun ve buna fahişelik diyorlar. neden? çünkü bedenini kullanıyorsun. o halde mankenler de fahişe. ya da inşaat işçileri de. milli güreşçiler falan da işin içine giriyor.
oldu mu böyle? olmadı.

ahlak toplumu ayakta tutar. ayakta tutar derken ekonomik yapıyı ayakta tutar. evlilik en önemli ekonomik kurumlardan biridir. sadece harcama yaratma etkisi yönüyle değil. sermaye sınıfı evlilik yoluyla daha da zenginleşir.

fahişelik kurumu toplumda izin verilen / kabul gören bir konu olursa hem evlilik kurumu zedelenir hem de fahişe olarak çalışan insanlardan doğan çocukların sermayeden miras yoluyla pay alması ihtimali söz konusu olur.

kapitalizm sermayenin dağılmasını değil asgari sayıda insanda toplanmasını tercih eder. tüm sektörlerde tekel konumunda olan bir aileyseniz devletle ilgili olarak da kararları almanız söz konusu olabilir.

diğer yandan ahlaken düşük kabul edilen bir hayatı açıktan açığa süren kişilerin toplumda saygınlığı azalır. saygınlık azalırsa o kişinin malları satılmaz.

not: eskiden dna testi / babalık testi de yok. boşandıktan sonra erkek kadına 1 yıl bakıyor. 9 aydan sonra bebek olmadığı / doğmayacak olduğu netlik kazanıyor.

ahlaksız olan hayat kadınlığı değil, para karşılığında rıza satın aldığını zanneden ve kendini ahlaklı sayan insanlar.

başlıkta yazan birçok entryi aklım almıyor. fahişelik güzellemesi de yapmazsınız ya, fahişeliği de inşaat işçisiyle, fabrika işçileriyle, yövmiyeyle çalışanla bir tutamazsınız ya. höh ya hakikaten höh yani. şöyle sorayım: kız kardeşinizin, sevgilinizin, annenizin fahişe olmasını ister misiniz? kimse istemez değil mi bunu. e o zaman niye güzelleme yapıyor hatta gayet normal bir şey gibi konuşuyorsunuz tutuldum kaldım lan. sjw'nin bokunun çıkması böyle bir şey herhalde.

şunu normal bulup ahlaksızlık değil diyenle çıkar telefonunu göster diyen kafa aynıdır kimse kusura bakmasın. bu nedir artık ya.

(bkz: cinayet neden suçtur sorunsalı)

antik roma'da olmayan sorunsal. buradan

para karşılığında kendi özgürlüğünü satmakta etik değildir bana göre. fahişelik eden kadının işinden gerçekten zevk aldığını pek sanmıyorum. başka bir alternatifi olsaydı, bu düşüneceği bir seçenek olmazdı belki hiçbir zaman. toplumun ahlaki normlarına uygun olsun olmasın, bu kişinin kendisine uygulanan baskı ve çaresizliğin oturup sorgulanması gerekiyor. sonuçta buna çocukların da dahil edildiği bir gerçek var. bunun özgürlük olduğunu ileri sürenlerin de aşağıladığı, parasıyla aşağıladığı bir sektör fahişelik. bu yüzden gerçekten bir meslek olarak görülüp, içten içe aşağılamadığınız, argoda kullanmaya bayılmadığınız zaman evet ahlakını sorgulamamak gerekiyor.

bence değildir fahişelerin hiç olmazsa amacı belli. diğer insanlardan korkun asıl.

fahişeliği ahlaksızlık olarak algılayanların cebine 3 kuruş para girse kerhaneyi boylayacak fakat sosyal medyada bu şekilde onları gömme gereksiniminde bulunuyor. iki yüzlü insanları sevmiyorum ben ya. çok yapmacıksınız anasını satıyım.fahişelik ahlaksızlık değildir, onların fahişe olmasına neden olan hayat ve kişiler fahişedir. sanki bazı hayat kadınları isteyerek bu işi yapıyor, bayıla bayıla milletin altına yatıyorlar dimi sayın adına koyduklarım!?!?!

ulan ananızın babanızın evinde ekmek elden su gölden yaşayıp gidiyorsunuz, geçim sıkıntısından zerre haberiniz yok, milletin para kazanma şekline bile müdahale ediyorsunuz be. işte diyorum ben, bu tür ergenler sözlüğün içine eder, bunlara başlık açmak ya da canlandırmak yasaklansın ya değilse çöp zihniyetleriyle buranın da bokunu çıkaracaklar az kaldı.

şimdi sen istediğin kadar hayat kadınlarının ahlakını sorgula, ama ilk fırsatta da onların yanına koşa koşa git tamam mı klavye ergeni… yahu ben niye çok sinirleniyorum bu ara be, vallahi genç yaşımda bu sözlük ergenleri yüzünden sinir hastası olacağım lanet girsin üf!!!

dünyanın en eski mesleği.aklaksız olarak değerlenmesi sebebi; kişinin kendi bedenini para uğruna insanlara sunma isteği.kendini ve bedenini aşağılamaktır.

ahlaksızlığı karşıda arayan erkeklerin sorunsalı.
bunları kendinde arasa fahişelere bakışı, suçlayıcı, yargılayıcı tavrı da değişecek aslında.

neymiş, etini parayla satıyormuş, iğrençmiş...
parayı verenin, parayla bir bedene sahip olanın ahlakı, iğrençliği peki?

bazı yorumlar nasıl yorumlar ya! normalleştirmenin böylesi! duyar yapacak diye dünyanın en pis işini sıradanlaştırmak nedir arkadaş aklım almıyor!
bu işten para kazananların yarısından çoğu gönül rızası dışında yapıyor. ailesinden biri ya da eşi, sevdiği tarafından satılarak, mutsuz olduğu evinden kaçıp kötü insanlarla karşılaşarak, yanlış seçimler yaparak, küçük yaşta tacize, tecavüze uğrayıp mağdurken suçlanıp sığınacak yer bulamayacak bu yollara düşüyorlar.
iğrendikleri, pis, kirli bir sürü insanı tatmin etmek zorunda kalıyorlar her gün. bir düşünün ruhlarında açılan yarayı, yaşadıkları travmaları.. nasıl bu kadar normalleştirebiliyorsunuz ya!
bu ahlaksızlık evet! ama bu yola kendi rızası ile düşmemiş kadının değil o kadının mağduriyetinden kendi şeyini tatmin için faydalanan erkeklerin ahlaksızlığı. kendi rızası ile de bunu yapanlar yok mu, var elbet. o da kendi bedenlerine, ruhlarına saygısızlık ama seçim kendilerinin.
dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir döneminde bu durum normalleştirilmemiştir. ekonomik özgürlüğü, eğitimi olan, ailesi tarafından suistimal edilmemiş, iyi yetişmiş kimse de böyle bir şeyi tercih etmez akli dengesi yerinde olduğu sürece.

kadınlığı aşağılamak olduğu için. insanlar onu ciddi şeyler için yapıyo lan; öyle gelene gidene parayla şaaptırılır mı

bedenini satmak ahlaklı bir davranış mı? sevişerek para kazanmak ahlaka ne kadar uygun? yemek yiyerek para kazanıyor muyuz ki sevişerek kazanalım, temel ihtiyaç bu.

hırsızlık mı yapıyor, başkasının kazancına mı göz dikiyor, dini zaaflardan yararlanıp köşeyi mi dönüyor, uyuşturucu mu pazarlıyor, insanların hayalleriyle mi oynuyor?
hepsinin arka planında müthiş travmalar mevcut. kimse bile isteye vücudunu pazarlayıp hayatını idame ettirmek istemez. yaşadıkları şartlar, alternatif bırakmıyor onlara. ve sakın ola kınamayın, (hemcinslerim de dahil) bakarsınız birkaç yıla otoban kenarında götünüzü açıp müşteri beklerken bulursunuz kendinizi bu saatlerde.
yaşadığın süre boyunca, genellikle en fazla kınadığın olaylarla sınanırsın. ve ilk cümlelerimde belirttiğim niteliklerden katbekat daha da ahlaklı bir iştir.

fahişelik dünyanın en eski mesleklerindendir denir; neredeyse insanlık var oldugundan beri var olduğuna inanılır. doğrudurda. kadın bedenının doğurganlığı her yüzyıl erkeklerin ilgisini çekmiştir.

fahişeliğe gelirsek…..
ilk tarihçi heredot un anlatımıyla bilinen ilk fahişe; .
savaş, aşk ve bereket tanrıçası olan ; sümerlilerin ana tanrıça olarak adlandırdığı “inanna”/ iştar’dır.

ama fahşelik dediysem bugünün ahlak değerler ile mö. 6000 lerdeki olguları değerlendiremeyeceğimizi de hatırlatmak isterim.

inanna ; kendisi bir yandan kadınların cinselliğini temsil ederken, bir yandan da anaerkilden, ataerkile geçen bir süreç içerisinde, bir simge hatta baş kaldırı olarak kabul edilmiştir. hatta “gılgamış destanı” kendisinden bahsederken
——-gılgamışın arkadaşı enkidu erkek karakteri ile tam bir hayvandır. ancak, kutsal fahişe ile ilişkiye girdikçe insanlaşmaya başlar. inanna üzerinden şekillenen kutsal fahişe, bir hayvanı insanlaştırmıştır. bu da bize erkek yani eril ırkın, kadın olmadan hayvandan beter bir halde olduğunun göstergesi olduğunu gösterir. ———
daha pek çok kaynakta iştar yani inanna’nın kendisinden ve tapınaklarında / panteonlarında rahibelerin özel görevi; olan kutsal fahişelikten bahsedilir. bunlar tanrıya hizmet etmiş sayıldıklarından kutsal olarak adlandırılırlar.

tüm bunları anlatmamın sebebi; ahlak içinde bulunduğunuz yüzyılın, toplumum ve şartların gerekliliğine göre değişir. ortaçağda insan öldürebilmek günlük bir rutin olabiliyorken bugün ahlaki bir suçtur. ya da savaşın siviller üzerindeki etkisi en gayri ahlaki unsurken “sacaşta herşey mübah” bakışı ile olağan hale getirlebilmektedir.

işte fahişelikte öyledir. yani ahlaksızlık değil; bu yüzyılın ahlaksızlaştırdığı bir eylemdir. bakış açısıdır.

başkalarının mülkünü veya özmülkünü ihlal etmeyen hiçbir şey ahlaksız değildir.

kendi kendilerine (bence hatalı) yargılara varmış kişilerin sorduğu sorulardan biri.

ahlak felsefi bir konudur, namus gibi politik ve gündelik bir konu değildir. herhangi bir olay ya da olgu kedi başına tüm zaman ve mekanlarda ahlaksızlık sayılamaz. ahlakı felsefe araştırır ve belirler, felsefede mutlak yargılara ulaşmak felsefeyi yapılamaz hale getirir. felsefe, siyaset ya da bilim gibi, din gibi bir şey değildir.

ahlak kelimesi ve kavramını din literatürlerinden çıkartıp öyle tartışmak gerekir. ahlak dini bir öğe değildir.

fahişeliği ne anlamda kullandığına bağlı olarak ahlaksızlık sayılabilir. bedenini satmak ahlaksızlık değil bana göre. birçoğu hayat başka bir kapı açmadığı için yapıyor bunu. bir insanı bu yola itenlerin yaptığı fahişeliktir.