#ödüllü filmler
1994 abd çıkışlı komedi ve drama filminin yönetmen koltuğunda robert zemeckis otururken başrolünde ise tom hanks'i izliyoruz. filmde, başkarakter forrest gump, 1981 senesinde, bir otobüs durağında yanında oturan yabancılara hayat hikayesini anlatmaktadır. gump, düşük iq'lu olduğundan öğrenme güçlüğü çeken ve en büyük arzusu çocukluk aşkına kavuşmak olan biridir. bu serüveninde şaşırtıcı derecede büyük şeyler başaran ve 1950'ler ile 1970'ler arasındaki tarihi önemi olan olaylarda bizzat bulunan kahramanımız acaba sevdiğine de kavuşabilmiş midir? yapım, en iyi film oscar'ı da dahil birçok ödül kazanmıştır.
yönetmen:
robert zemeckis
oyuncular:
tom hanks
robin wright penn
gary sinise
mykelti williamson
sally field
haley joel osment
robert zemeckis
oyuncular:
tom hanks
robin wright penn
gary sinise
mykelti williamson
sally field
haley joel osment
*akademi ödülleri (1995) - en iyi film
*altın küre ödülleri (1995) - en iyi film
*amerikan komedi ödülleri (1995) - bir filmdeki en komik başrol oyuncusu [tom hanks]
*bafta ödülleri (1995) - en iyi özel efektler
*jüpiter ödülü (1995) - en iyi uluslararası aktör [tom hanks]
film toplam 50 ödüle sahiptir.
*altın küre ödülleri (1995) - en iyi film
*amerikan komedi ödülleri (1995) - bir filmdeki en komik başrol oyuncusu [tom hanks]
*bafta ödülleri (1995) - en iyi özel efektler
*jüpiter ödülü (1995) - en iyi uluslararası aktör [tom hanks]
film toplam 50 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bol giyimli kukla" tarafından 16.11.2020 20:36 tarihinde açılmıştır.
21.
diş hekimi arkadaşım tarafından film şu şekide yorumlanmış ve bana da farklı bir bakış açısı sağlamıştır.
filmde forrest toplumun tüm değerlerini, doğrularını bire bir uygular, ne denilirse yapar ve yaptığı her işte büyük başarılar yakalar,
jenny ise toplumun yargıladığı, tavsip etmediği her şeyi yapar ve ömrü boyunca acı çeker, deyim yerindeyse sürünür.
filmin vermek istediği ana fikir; topluma uyarsan başarılı olur, uymazsan sürünürsün..
şimdi bir kes daha fikrinizi gözden geçirin ve fikrinizi bana iletin..
filmde forrest toplumun tüm değerlerini, doğrularını bire bir uygular, ne denilirse yapar ve yaptığı her işte büyük başarılar yakalar,
jenny ise toplumun yargıladığı, tavsip etmediği her şeyi yapar ve ömrü boyunca acı çeker, deyim yerindeyse sürünür.
filmin vermek istediği ana fikir; topluma uyarsan başarılı olur, uymazsan sürünürsün..
şimdi bir kes daha fikrinizi gözden geçirin ve fikrinizi bana iletin..
devamını gör...
22.
bence forrest gump filmini guzel kilan sey iqsu düşük bir adamın kazandığı başarılardan öte umut ve fedakarliktir. bu adamın hep bir umudu vardir. bu umut sevdirir bu filmi size. hatta filmin sonunda çıkıp kosasiniz bile gelir ama nereye diye sorarsınız. gump gibi çıkıp dünyaya deyip evin etrafında üç tur koşup eve donersiniz..iyi filmdir. motivasyona ne zaman ihtiyaç duysam izlerim.
devamını gör...
23.
bedensel faaliyetlerde başarılı olmak için çok akıllı olmak gerekmediğini,
birini çok sevmenin/birine çok önem vermenin sevilmek için yeterli olmadığını,
çok istemenin bir başka şekilde geri döndüğünü anlatan,
anlamak isteyene dünyanın dersini veren mentör gibi bir film.
birini çok sevmenin/birine çok önem vermenin sevilmek için yeterli olmadığını,
çok istemenin bir başka şekilde geri döndüğünü anlatan,
anlamak isteyene dünyanın dersini veren mentör gibi bir film.
devamını gör...
24.
--- spoiler ---
jenny sonunda ve allah'a sukur nallari diktiginde forrest gump, jenny'nin bir cumartesi gunu oldugunu soyler. sonra ben mezar tasi sahnesindeki tarihi kontrol ettim. jenny'nin mezar tasinda olum tarihi olan 22 mart 1982 gunu cumartesi degil, pazartesi.
--- spoiler ---
skyler white mi yoksa jenny mi daha buyuk kasardi, ondan da emin degilim.
jenny sonunda ve allah'a sukur nallari diktiginde forrest gump, jenny'nin bir cumartesi gunu oldugunu soyler. sonra ben mezar tasi sahnesindeki tarihi kontrol ettim. jenny'nin mezar tasinda olum tarihi olan 22 mart 1982 gunu cumartesi degil, pazartesi.
--- spoiler ---
skyler white mi yoksa jenny mi daha buyuk kasardi, ondan da emin degilim.
devamını gör...
25.
tom hanks filmleri aslında yabancı sinema severlerin, ülkemizde yabancı filmlere rağbet göstermeye yeni başlamış seyircileri etkisi altına aldığı kanıksanmış bilinen bir gerçektir. tom hanks filmdeki ismi ile forrest olan zeka seviyesi düşük gibi görünen aslında yarı anlaşılmamış bir dehada olduğunu biraz şans birazda insanların ne yaptığını anlayamadık lafı için bir insanı zirveye taşıdığını gözlemleyebiliriz. film aslında tür bakımından epik, dram, romantik bir filmdir. ülkemiz ve dünya çapında geniş seyirci kitlelerine hitap ettiğini varsayarsak., kendi ülkemiz ve yurt dışında kişisel gelişim seminer konferans ve sosyoloji alanında da gönüllerdeki yerini almıştır. romantizm anlamında platonik bir aşkın gerçeğe dönüşmeden evvelki karşılık bulamaması sevdiği insanın uzak durması ve onun karşısına forresttan olma bir çocukla karşısına çıkması tişört markasını oluşturması asker arkadaşının teknesiyle avlaması ve derken mucize dolu bir değişim yakalayarak zengin oluşu büsbütün seyircileri büyüleyici bir etki ile duygu sellerine kavuşturan başyapıt. filmin ana fikri aslında umutsuzluğa hiçbir zaman engellerin engel olamayacağını anlatabilen yegane insanların var olduğu dünyamızda nasıl başarılı işlere yol açan yüreği kendi iyi niyetli insanları bizlere göstermektir. etrafımızda yanımızda bu tür farklı karakterlerin imkan verilmesi ve biraz şans ve tanrı yardımıyla neler yapılabilir, neleri başarabilir bizlere gösterme imkanını gözler önüne seren güzel kalpli insanları bizlere daha güzel gösteren filmi, izlemediyseniz eğer muhakkak izlemeniz kanaatindeyim. türkçedeki “ koş“ ingilizcedeki anlamı “run” olan bir kelimenin hiç bu kadar anlam yüklenip bir insan üzerinde taşıyabileceğini görünce etkilenilmemesi imkansız olacak kanaatindeyim şimdiden iyi seyirler dilerim.
devamını gör...
26.
robert zemeckis’in winston groom’un kitabından sinemaya uyarladığı ve tom hanks’in başrolde oynadığı dünyanın en güzel filmidir.

gökten bir tüy düşer alan silvestri’nin piyanosundan çıkan muhteşem ezgi ile salınarak ve biz ilk kez orada karşılaşırız forrest gump ile. ismi saçma bir isimdir ama annesi hayattaki saçma olayların farkına varsın diye seçmiştir bu ismi onun için.
önce ayakkabıları ile karşılaşırız forrest’ın ve biz biliriz ki ayakkabılar insanlarla ilgili çok şey söyler bize. biz de onlara bakarak tanımaya başlarız forrest’ı.
forrest, jenny’ye giderken hayatını ve geçmişini bir bavulda taşır. bavulun içine bakınca onun hakkında daha çok şey öğreniriz. hatta neden tevazu gösterelim artık forrest arkadaşımız sayılır bizim. bavulunu bile gördük.
artık tanıştığımıza göre onun hakkında daha uzun ve samimi konuşabiliriz. hatta istersek onunla bile konuşabiliriz. forrest annesini dinler ve yabancılarla konuşmaz ama biz yabancı sayılmayız artık.
jenny isimlerin en güzeli ve forrest’ın içinde büyütüp her yere dağılan bir kanser hücresidir ama yine de güzeldir. forrest nereye giderse gitsin jenny onunla birliktedir. jenny nereye giderse gitsin forrest’ı yanına almaz.
sonunda forrest jenny’ye kavuşur yine de. kendi ağaçlarının altında. ve jenny’nin çocukluk korkuları forrest’ın yanında kaybolup gider birbirlerine bir şeyler öğrettikleri ağacın gölgesinde.
film biter ama forrest koşmaya devam eder benim gibi bu filmin hayranı olan insanların zihninde. artık biraz dinlendiysen eğer koş forrest koş.

gökten bir tüy düşer alan silvestri’nin piyanosundan çıkan muhteşem ezgi ile salınarak ve biz ilk kez orada karşılaşırız forrest gump ile. ismi saçma bir isimdir ama annesi hayattaki saçma olayların farkına varsın diye seçmiştir bu ismi onun için.
önce ayakkabıları ile karşılaşırız forrest’ın ve biz biliriz ki ayakkabılar insanlarla ilgili çok şey söyler bize. biz de onlara bakarak tanımaya başlarız forrest’ı.
forrest, jenny’ye giderken hayatını ve geçmişini bir bavulda taşır. bavulun içine bakınca onun hakkında daha çok şey öğreniriz. hatta neden tevazu gösterelim artık forrest arkadaşımız sayılır bizim. bavulunu bile gördük.
artık tanıştığımıza göre onun hakkında daha uzun ve samimi konuşabiliriz. hatta istersek onunla bile konuşabiliriz. forrest annesini dinler ve yabancılarla konuşmaz ama biz yabancı sayılmayız artık.
jenny isimlerin en güzeli ve forrest’ın içinde büyütüp her yere dağılan bir kanser hücresidir ama yine de güzeldir. forrest nereye giderse gitsin jenny onunla birliktedir. jenny nereye giderse gitsin forrest’ı yanına almaz.
sonunda forrest jenny’ye kavuşur yine de. kendi ağaçlarının altında. ve jenny’nin çocukluk korkuları forrest’ın yanında kaybolup gider birbirlerine bir şeyler öğrettikleri ağacın gölgesinde.
film biter ama forrest koşmaya devam eder benim gibi bu filmin hayranı olan insanların zihninde. artık biraz dinlendiysen eğer koş forrest koş.
devamını gör...
27.
robert zemeckis yönetiminde çekilmiş, tom hanks'in büyüleyici oyunculuğu ile izleyenlerin gönlünde taht kurmuş, winston groom'un aynı isimli romanından uyarlama film.
babası tarafından terk edilmiş ve onu çok seven annesi ile birlikte yaşayan forrest gump'un hayat öyküsünü anlatan film çok büyük bir başyapıt. öğrenme ile alakalı bazı güçlükler çeken baş karakterimizin çocukluktan itibaren başından geçenleri, olaylara karşı basit yaklaşımı sayesinde kazandığı başarılı olan film bir çok aforizma dolu.
filmde herkesin aptal gözüyle baktığı forrest gump karakterinin, başarıdan başarıya koşuşuna hayretle şahit olurken onu bazen bir futbol yıldızı, bazen başarılı bir asker, bazen muhteşem bir masa tenisi oyuncusu, aşkı yüzünden tüm amerika'yı baştan sonra koşan bir adam, zengin bir iş adamı olarak görüyoruz. kitapta uzaya bile çıkan bu karakterimizin tüm öyküsü bire bir filme geçirilmemiş.
film hakkında fazla spoiler vermeden bu harika filmin aynı zamanda amerikan tarihinin kısa bir özeti olduğunu da söylemeden geçemeyiz. amerika tarihindeki birçok dönüm noktasını, vietnam savaşı'nı, elvis'i, beatles'i, başkan kennedy'i, işlenen suikastleri de komik bir dil ve kısa sahnelerle harika bir şekilde anlatmış. zaman geçtikçe forrest ve etrafındaki insanların amerika'nın durumuna göre nasıl şekillendiğine de şahit oluyoruz. kimi milliyetçi tavırlarını törpülerken, kimi de hippi olarak karşımıza çıkıveriyor mesela.
tüm bunların yanında çekim teknikleri, müzikler, dekorlar, dönemin yansıtılmasına dair tüm detaylar mükemmel. zaten 6 farklı oscar ödülünü almış olması da bunun bir kanıtı. ayrıca türkçe dublajı da çok kaliteli olan filmlerden biridir.
izleyin, izlettirin.
babası tarafından terk edilmiş ve onu çok seven annesi ile birlikte yaşayan forrest gump'un hayat öyküsünü anlatan film çok büyük bir başyapıt. öğrenme ile alakalı bazı güçlükler çeken baş karakterimizin çocukluktan itibaren başından geçenleri, olaylara karşı basit yaklaşımı sayesinde kazandığı başarılı olan film bir çok aforizma dolu.
filmde herkesin aptal gözüyle baktığı forrest gump karakterinin, başarıdan başarıya koşuşuna hayretle şahit olurken onu bazen bir futbol yıldızı, bazen başarılı bir asker, bazen muhteşem bir masa tenisi oyuncusu, aşkı yüzünden tüm amerika'yı baştan sonra koşan bir adam, zengin bir iş adamı olarak görüyoruz. kitapta uzaya bile çıkan bu karakterimizin tüm öyküsü bire bir filme geçirilmemiş.
film hakkında fazla spoiler vermeden bu harika filmin aynı zamanda amerikan tarihinin kısa bir özeti olduğunu da söylemeden geçemeyiz. amerika tarihindeki birçok dönüm noktasını, vietnam savaşı'nı, elvis'i, beatles'i, başkan kennedy'i, işlenen suikastleri de komik bir dil ve kısa sahnelerle harika bir şekilde anlatmış. zaman geçtikçe forrest ve etrafındaki insanların amerika'nın durumuna göre nasıl şekillendiğine de şahit oluyoruz. kimi milliyetçi tavırlarını törpülerken, kimi de hippi olarak karşımıza çıkıveriyor mesela.
tüm bunların yanında çekim teknikleri, müzikler, dekorlar, dönemin yansıtılmasına dair tüm detaylar mükemmel. zaten 6 farklı oscar ödülünü almış olması da bunun bir kanıtı. ayrıca türkçe dublajı da çok kaliteli olan filmlerden biridir.
izleyin, izlettirin.
devamını gör...
28.
kanalları gezerken denk geldim. nerede görürsem göreyim mutlaka izlerim. beni çok etkilemiştir. beni ağlatan ender filmlerden. çocuğun babası olduğunu öğrendiği sahnede, hangi ruh halinde olursam olayım, boğazıma bir şey düğümlenir.
nike cortez modelinin de bu kadar popüler olmasına neden olmuştur bu arada.
nike cortez modelinin de bu kadar popüler olmasına neden olmuştur bu arada.
devamını gör...
29.
forrest gump kesinlikle izlenmesi eğlenceli ve keyifli bir film. kültlük veya ''kesinlikle izlenmeli'' bir film mi emin değilim veyahut felsefesi herkesce bilinmesi gereken bir ''baş yapıt'' mı ona da karar veremiyorum fakat çok da büyük oynamadan, herkesin eğlenebileceği bir film diyebilirim.
kaçırılmaması gereken bir konu veya izlenim sunmuyor fakat izlenirse de vakit kaybı olacağını kesinlikle düşünmüyorum. hoş zaman geçirmek için izlenebilecek çerez bir film gibi de bakılabilir. iyi seyirler.
propoganda koktuğunu söyleyenler oluyor fakat ben izlerken bizzat böyle bir izlenime kapılmadım. yani modunuza göre sizin de alacağınız haz değişecektir.
spoiler kısmı kendi fikrim olmadığı için yazımdan ayrı yazdım, çok da spoiler yiyebileceğiniz bir film olmadığı için okumak isteyen herkes okuyabilir fakat ''konusunu bile bilmek istemiyorum'' diyenler için spoiler koyuyorum:
birinin tutulmuş bir yorumunda filmin aşırı propoganda içeriğinde hazırlandığını okudum. forrest'ın hükümet/devlet ne derse yapan, etliye sütlüye karışmadan her şeyi amerika'ya bırakan ve bunun sonucunda milyoner, halk kahramanı, kültür ikonu biri olduğunu söylüyordu. jenny ise aksine sorgulayan, kendi düşünceleri ve idealleri peşinden koşan bunun sonucu çarpık, mutsuz bir hayat yaşayarak ölen bir karakterdi. bu yorumu (doğrusu daha çetrefilli ve inandırıcılığı yüksek bir versiyonunu) okuduktan sonra filmin klasikleşmiş amerikan filmlerinden bile daha bir ''amerikan filmi'' olduğu hissine kapıldım fakat izlerken hiç de böyle bir düşüncem yoktu. belki başka bir bakış açısı sunar düşüncesi ile eklemek istedim.
kaçırılmaması gereken bir konu veya izlenim sunmuyor fakat izlenirse de vakit kaybı olacağını kesinlikle düşünmüyorum. hoş zaman geçirmek için izlenebilecek çerez bir film gibi de bakılabilir. iyi seyirler.
propoganda koktuğunu söyleyenler oluyor fakat ben izlerken bizzat böyle bir izlenime kapılmadım. yani modunuza göre sizin de alacağınız haz değişecektir.
spoiler kısmı kendi fikrim olmadığı için yazımdan ayrı yazdım, çok da spoiler yiyebileceğiniz bir film olmadığı için okumak isteyen herkes okuyabilir fakat ''konusunu bile bilmek istemiyorum'' diyenler için spoiler koyuyorum:
birinin tutulmuş bir yorumunda filmin aşırı propoganda içeriğinde hazırlandığını okudum. forrest'ın hükümet/devlet ne derse yapan, etliye sütlüye karışmadan her şeyi amerika'ya bırakan ve bunun sonucunda milyoner, halk kahramanı, kültür ikonu biri olduğunu söylüyordu. jenny ise aksine sorgulayan, kendi düşünceleri ve idealleri peşinden koşan bunun sonucu çarpık, mutsuz bir hayat yaşayarak ölen bir karakterdi. bu yorumu (doğrusu daha çetrefilli ve inandırıcılığı yüksek bir versiyonunu) okuduktan sonra filmin klasikleşmiş amerikan filmlerinden bile daha bir ''amerikan filmi'' olduğu hissine kapıldım fakat izlerken hiç de böyle bir düşüncem yoktu. belki başka bir bakış açısı sunar düşüncesi ile eklemek istedim.
devamını gör...
30.
film cok süper tabiki.. emme ve lakin hayat bize hep teymen dan 'e davrandigi gibi davraniyor . bende ayaklanacagım ve talih bizede gülecek umudum git gide azaliyor .
devamını gör...
31.
babamla izlediğim filmdir. "ay bu jenny ne şeker bi şey ya" diyene kadar çok mutluyduk da, jenny'yi de sevmezsin be adam.
eklemeyi unuttuğum dipnot: babam jenny öldüğünde ağlamıştır. adam orada ağlıyordur. en son ağladığında babannem ölmüştü.
bu mübalağadır tabii ama jenny öldüğünde forrest'a değil jenny'ye üzülmesi bir garibime gitmedi değil.
eklemeyi unuttuğum dipnot: babam jenny öldüğünde ağlamıştır. adam orada ağlıyordur. en son ağladığında babannem ölmüştü.
bu mübalağadır tabii ama jenny öldüğünde forrest'a değil jenny'ye üzülmesi bir garibime gitmedi değil.
devamını gör...
32.
eğlenceli film.
izleyin izlettirin efendim.
forrest, garibim koşa koşa bir hal oldu.
filmi izlerken bayağı bir kültür emperyalizmine maruz kalıyorsunuz; araya sokusturulan nike, apple reklamları, john f. kennedy guzellemeleri, vietnam savaşı, hippi hareketi falan derken yeter ulan artık diyorsunuz.
izleyin izlettirin efendim.
forrest, garibim koşa koşa bir hal oldu.
filmi izlerken bayağı bir kültür emperyalizmine maruz kalıyorsunuz; araya sokusturulan nike, apple reklamları, john f. kennedy guzellemeleri, vietnam savaşı, hippi hareketi falan derken yeter ulan artık diyorsunuz.
devamını gör...
33.
rüzgar nereye eserse oraya koşan, kendini sevmeyen bir kadına takılı kalan, başarılı ve iyi kalpli bir dangalağın hikayesi.
ne kadar da benimkine benziyor. biyografi tarzı olan film ve kitapları severim. süresi uzun olsa da kopmadan izlediğim nadir filmlerden. bana göre buruk bir filmdir. belki de bu burukluğu sebebiyle de sağlam iz bırakmıştır.
ne kadar da benimkine benziyor. biyografi tarzı olan film ve kitapları severim. süresi uzun olsa da kopmadan izlediğim nadir filmlerden. bana göre buruk bir filmdir. belki de bu burukluğu sebebiyle de sağlam iz bırakmıştır.
devamını gör...
34.
filmin mesajının topluma uyarsan çok düşünmeden başarılı olursun ama sorgulayıp direnirsen başarısız olursun olduğuna inanmıyorum. hatta film bence ikisinin ortasında kalıyor iki tarafı da savunmuyor. forrest sadece kendisine söyleneni yaparak başarılı olmuştur fakat unutmayın ki forrest gump engelli bir karakter. yani toplumun her dediğini yapanlara "gerizekalı" muamelesi de yapıyor film. buradan anlayacağınız üzere salak olursanız sistem sizi sever demeye getiriyor film. öte yandan hippi tarafını da tutmuyor. çok cool olan ve sistemi eleştiren adam jenny'e şiddet uygular, jenny zaten herkesin malumu şarkıcı olmak ister tacize uğrar, hippi olur aids olup ölür vs. çok uçuk hayat yaşayan insanlara "da bu böyle olmaz hayat böyle toz pemde değil" diyor film.
bence bu film az farkla teğmen dan'i tutuyor teğmen dan başarılı bir askerdir, zeki ve onurludur sistemi eleştirecek zekaya sahiptir fakat yine de çalışır. onuru için gerekirse mantığı bir kenara bırakıp ölümü göze alır. arada yaşadıklarından dolayı kendisiyle kavga eder iniş ve çıkışları olur ama sonunda teğmen dan yeni bacakları ve nişanlısıyla mutlu sona ulaşır.
özetle bence bu film ne hippileri tutuyor ne de ezik karakterli kişileri bu film duyguları olan, düşünen, iniş ve çıkışları olan insanı daha çok tutuyor. fakat tam olarak onu da süper man gibi övmüyor o hayatın da asla hippi hayatı kadar canlı, asla forrest'ın hayatı kadar başarılı olamayacağını gösteriyor. bu da en güzel tarafı zaten sizi 3 karakter arasında çok bırakıyor, hepsinin bir açığını bulduruyor. en sonunda da bunların hepsinin bir kurgu karakteri olduğunu idrak etmeye zorluyor.
devamını gör...
35.
bir film kaç kez izlenir bilemiyorum. kalan hayatımda kaç kez daha izlerim onu da bilemiyorum. 23:01 itibariyle yine başladık mesaiye.
ah be forrest! baba olduğunu öğrendiğin anda yine gizleyeceğiz gözyaşlarımızı!
ah be forrest! baba olduğunu öğrendiğin anda yine gizleyeceğiz gözyaşlarımızı!
devamını gör...
36.
ızleyen herkesin farklı bir şey anlayacağını düşündüğüm bir film, öncelikle filmdeki ana tema çocukluğunda bazı fiziksel engelleri olan ıq'su düşük ve anlama yeteneği kısıtlı bir bireyin, hedeflerinin aşkının ve hayallerinin doğrultusunda yılmadan gitmesinin sonucunda istediği hayatı yaşamasıdır, birkaç vietnam göndermesi, 50'lerin amerika'sına ufak bir dokunuş, bu ıq'su düşük bireyin en yakın arkadaşının siyahi olması ve ona bir söz vermesi onunla vietnam'da beraber çatışması ve filmin sonunda bu sözünü yerine getirmek için karides içine girmesi milyoner olması, bizdeki şaban'ın filmlerinde şaban'ın hep kıl payı tehlikeden kurtulması gibi saf kalpliler şerbetlidir ve melekler onları korur tarzı bir sürrealist yaklaşım ve milyonlarca vietnamlının ölümünden sonra vietnam savaşı'na bir anti kahraman duruş, hollywood hiçbir zaman kendi ülkesini ve insanların üzmez ve muhakkak amerika'nın çıkarına bir mesaj verir nokta
devamını gör...
37.
hayata devam edebilmen için geçmişi arkanda bırakman gerekir.
oynadığı her filmde iz bırakan tom hanks'in başrolde olduğu 1994 yapımlı 2 saat 22 dakikalık hollywood filmlerinden biridir.

başta yürüme ve öğrenme güçlüğü çeken ve ayaklarına demir takılmış bir çocuk olsa da bize asla umudunu kaybetmemek gerektiğini hatırlatır.
izleyeli epey olduğu için filmi bütün detaylarıyla anlatmam zor.
devamını gör...
38.
filminde varmıydı hatırlamıyorum ama kitabında salak değilim aptalım gibi bir cümle geçer. ayrıca filminde bazı noktalar yoktur. jenny klasik kadındır işte. önce duygularıyla hareket eder arkadan gelen mantıkla yok o öyle değilmiş diye erkeği suçlar. e be a.cık, sen bilmiyor muydun bu çocuğun durumunu da değişirsin sanmıştım diyorsun? karakter ya da kişilik yapısı değil ki bu.
devamını gör...
39.
komedi olarak matrak film , kapitalizmin propagandası ,amerika (abd fırsatlar ülkesi palavrası . )
en çarpıcı olan sahneler bir savaş gazisi olayı ve apple-hise senetleri.
bugün abd'de 1 milyon civarı evsiz var ,bunlara kasaba kasaba gezip günlük iş arayanlar ,iş yaptıkları yerlerde alet kulübesinde ,garajda ,çiftlik-samanlıkta yatmasına izin verilenler dahil değil. zorla -yada isteyerek seks işçiliği yapan ve otele benzer mezbeleliklerde kalanlar , terk edilmiş olan her binada(fabrika-ev-inşaat vb.) kalan torbacı takımı + bedenini uyuşturucu için satanlar.(aklımda kalanlar)
bunların hepsi evsiz sefalet rezalet, şehirlerde ki gönüllü semt klinikleri yada 911 hariç sağlığa ulaşamayan milyonlar ,milyon+ milyonlar..
çıkar biri dünyanın en büyük ekonomisi abd,sen ne diyorsun insanlar lüks içinde palavra atma der bana.
haklılar ama kaç kişi ..
filmin yani kapitalist propagandanın konusuna dahil olanlar için bakalım.
bunların kayda değer kadarı savaş gazileri ve borsa mağdurları ,sokaklarda yaşıyorlar ...
epey önce okumuştum iki borsa mağduru tanesi 175 dolar olan hamburger yiyordum diyordu biri sokakta yaşıyormuş.
diğeri tuvalet görevlisi ,biri özür dilerim ama üstünüzde ki takım en az şu para (farzı misal 10-20 bin dolar ) nasıl giyiyorsunuz tamda kupu üstünüze oturmuş ,ikinci el olduğunu sanmıyorum der orta yaş üstü tuvalet görevlisi, benim takımım zamanında almıştım, şu&bu finans firmasının genel müdürü idim battık. birde emekli fonu ve mortgage'den hayatı sönenler var .
filim güzel tom abi de güzel oynamış hayal satmış ,dünyada kaç zihinsel engelli var dolar zengini ben hiç duymadım babadan-anneden abat olanlar hariç. (abd'de kurul onaylı **** gazi maaşları 2700-3000 dolar asgari ücret altı ,bunların özel bakım ,araç ve sair ihtiyaçlarını düşünürseniz çoğu borç-kredi ve kart batağında. sağlık sigortasını ödeyemezse ilacı- bakımı-tedavisi kesilir.
abd'de hastaneler mi ?
filmi bende çok oldu izleyeli ,bunun birde hindistan versiyonu çıktı aman abi hindistan cennetmiş, sorsan aya gittiler. hindistan'da bir köyde çöp döküm yeri kaldırılmaya kalktı köy devlete savaş ilan etti, şiva kurtarsın.
kapitalizm yalan satar ,hayal pazarlar ..
inanmayın.
güzel ,sorunu minimum yaşam sosyalist ve komünist toplumlarda olur , tabi devrime sadık kalır çalışırsanız ihanet etmezseniz.
bugün sscb'de doğan rusya'da yaşayanların %56'ı ahh ahh diye dövünüyor.
kuzey-sosyalist kore'den kaçan seul'de yaşamaya çalışan kadın yandım*** leydi saso *** deyip dağı bayırı aşıp sosyalist kore'ye dönüyor ...
ben sinemanın 7. sanat olduğuna inanırım ,söz konusu film iyi sanat yapmış ,akli baliğ insana mesaj vermiş, vermeye çalışmış ketenpereye gelmeyin diye.
not; abd 'de resmi evsiz sayısı 720-730 bin arası,2024 rakamları . yüzbinlerce abd vatandaşı yatak+yemek veren yerlerde çalışıyor , göçmenler bu rakamlara dahil değil.
en çarpıcı olan sahneler bir savaş gazisi olayı ve apple-hise senetleri.
bugün abd'de 1 milyon civarı evsiz var ,bunlara kasaba kasaba gezip günlük iş arayanlar ,iş yaptıkları yerlerde alet kulübesinde ,garajda ,çiftlik-samanlıkta yatmasına izin verilenler dahil değil. zorla -yada isteyerek seks işçiliği yapan ve otele benzer mezbeleliklerde kalanlar , terk edilmiş olan her binada(fabrika-ev-inşaat vb.) kalan torbacı takımı + bedenini uyuşturucu için satanlar.(aklımda kalanlar)
bunların hepsi evsiz sefalet rezalet, şehirlerde ki gönüllü semt klinikleri yada 911 hariç sağlığa ulaşamayan milyonlar ,milyon+ milyonlar..
çıkar biri dünyanın en büyük ekonomisi abd,sen ne diyorsun insanlar lüks içinde palavra atma der bana.
haklılar ama kaç kişi ..
filmin yani kapitalist propagandanın konusuna dahil olanlar için bakalım.
bunların kayda değer kadarı savaş gazileri ve borsa mağdurları ,sokaklarda yaşıyorlar ...
epey önce okumuştum iki borsa mağduru tanesi 175 dolar olan hamburger yiyordum diyordu biri sokakta yaşıyormuş.
diğeri tuvalet görevlisi ,biri özür dilerim ama üstünüzde ki takım en az şu para (farzı misal 10-20 bin dolar ) nasıl giyiyorsunuz tamda kupu üstünüze oturmuş ,ikinci el olduğunu sanmıyorum der orta yaş üstü tuvalet görevlisi, benim takımım zamanında almıştım, şu&bu finans firmasının genel müdürü idim battık. birde emekli fonu ve mortgage'den hayatı sönenler var .
filim güzel tom abi de güzel oynamış hayal satmış ,dünyada kaç zihinsel engelli var dolar zengini ben hiç duymadım babadan-anneden abat olanlar hariç. (abd'de kurul onaylı **** gazi maaşları 2700-3000 dolar asgari ücret altı ,bunların özel bakım ,araç ve sair ihtiyaçlarını düşünürseniz çoğu borç-kredi ve kart batağında. sağlık sigortasını ödeyemezse ilacı- bakımı-tedavisi kesilir.
abd'de hastaneler mi ?
filmi bende çok oldu izleyeli ,bunun birde hindistan versiyonu çıktı aman abi hindistan cennetmiş, sorsan aya gittiler. hindistan'da bir köyde çöp döküm yeri kaldırılmaya kalktı köy devlete savaş ilan etti, şiva kurtarsın.
kapitalizm yalan satar ,hayal pazarlar ..
inanmayın.
güzel ,sorunu minimum yaşam sosyalist ve komünist toplumlarda olur , tabi devrime sadık kalır çalışırsanız ihanet etmezseniz.
bugün sscb'de doğan rusya'da yaşayanların %56'ı ahh ahh diye dövünüyor.
kuzey-sosyalist kore'den kaçan seul'de yaşamaya çalışan kadın yandım*** leydi saso *** deyip dağı bayırı aşıp sosyalist kore'ye dönüyor ...
ben sinemanın 7. sanat olduğuna inanırım ,söz konusu film iyi sanat yapmış ,akli baliğ insana mesaj vermiş, vermeye çalışmış ketenpereye gelmeyin diye.
not; abd 'de resmi evsiz sayısı 720-730 bin arası,2024 rakamları . yüzbinlerce abd vatandaşı yatak+yemek veren yerlerde çalışıyor , göçmenler bu rakamlara dahil değil.
devamını gör...
40.
daha kaç sefer izlesem sıkılırım acaba.
amerikan tarihindeki absürdlükleri bu kadar güzel beyaz perdeye yanaıtmasıyla gönüllerde taht kurmuştur. her izleyişte forrestı dinleyenlerden biriymiş gibi olurum. sen adamsın forrest adam. seni üzen jenny utansın.
amerikan tarihindeki absürdlükleri bu kadar güzel beyaz perdeye yanaıtmasıyla gönüllerde taht kurmuştur. her izleyişte forrestı dinleyenlerden biriymiş gibi olurum. sen adamsın forrest adam. seni üzen jenny utansın.
devamını gör...