frida kahlo

fazlasıyla abartılan bir hanım ablamızdır. efendim şöyle ki doğruya doğru, kaşları ve bıyıklarıyla ünlü olmuştur. kimse yok öyle değil falan demesin. ha siz frida kahlo türkiye'de gündeme gelmeden önceleri de bu kadını tanımış olabilirsiniz fakat bu kadının kaşları ve bıyıklarıyla, daha doğrusu, tüyleriyle ünlendiği gerçeğini yadırgayamazsınız. kaldı ki hayatını falan araştırmadım, elalemin biyografisi de inanın hiç ilgimi çekmiyor.

zor bir hayatı olmasına üzüldüğüm, o zor hayata rağmen kendini bırakmamasını takdir ettiğim, evliyken yaptığı çapkınlıklar nedeniyle kendisine kızdığım, her türlü hediyelik ya da gündelik kullanım amaçlı eşya üzerinde yüzünü görmekten bıktığım ve çalışmalarını pek de beğenmediğim meksikalı ressam.

cidden, modelini beğendiğim bir çantanın, cüzdanın ya da benzeri eşyaların diğer yüzünü çevirince frida ile karşılaşmaktan ve başka seçeneğin olmamasından fenalık geldi. tamam, yine yapın öyle işler ama biraz azaltın lütfen bunun dozunu. herkes her ünlüye hayran olmak zorunda değil.

filminde salma hayek canlandırana kadar benim için bir şey ifade etmeyen ressamdı.

"mesela bir kuş kanadı kırıldı diye asla ölmez, ama kanadı kırıldı diye kahrından ölür. ben sana halimi başka nasıl anlatırım bilemiyorum."

bir sanatçının kendi eserinde kendini resmetmesi, yaratması, yansıtması, yorumlamasına otobiyografi, bunun resim olarak aktarılmasına otoportre denilir.
otoportrenin kraliçesine de frida denir. hayatının çoğu yatağa bağımlı olarak geçmiş, tavana asılı aynada kendiyle başbaşa kalmıştır. oda yareni olan ''kendini'' bence en iyi biçimde ifade etmiştir.
resimlerini izlerken sanki frida karşımızda oturuyorda hikayesini anlatıyormuş gibi hissederiz. o yüzden 'o' özeldir.
örneğin; kesilmiş saçlı frida' da uzun saçlarını kesmiştir. nedeni,ressamın uzun zamandır aşk yaşadığı diego ile ayrılmasıdır. resmin üzerinde bir şarkı sözü yer almaktadır. seni sevdiysem saçın için sevdim...tr.pinterest.com/pin/484277...
kesilen saçlarını yeniden toplayıp, onlarla örgü yapmaya çalıştığı ve dişiliğini yeniden kazandığı otoportrede ise verilen mesaj hemen anlaşılmaktadır. diegoyla barışmışlardır. www.pinterest.fr/pin/418975...

bence frida'nın saplantılı olduğu iki şey vardır: biri kocası dieogo, diğeri ise yalnızlık... ne olursa olsun asla bunlardan vazgeçmiyordu...
belkide; diegoya duyduğu saplantılı aşk, eşantiyon olarak yalnızlığı da beraberinde getiriyordu...

overrated nedir soranlara frida kahlo diyebilirsiniz rahatlıkla. bu kadar ikonik bulunmasına anlam veremiyorum.

kimseyle yarışmayan, çok da güzel olmayan ama çok güzel seven bir kadın.

acılarına rağmen dik durmuş, arkasında güzel sanatlar bırakmış örnek kadın.

yaşamının her döneminde farklı acılar tatmış güzel kadın. bu acılar nedeniyle de tanrıyı sorgulamasını çok haklı buluyorum. her şeye ramen başarısından taviz vermemiş sanatın dışında bilim ve felsefe konusunda da okul yıllarında çokça uğraşmıştır.

"her kadın saçma sapan bir adam sevmeden olgunlaşmaz. muhakkak en güzel duygularını, en ruhsuz adamlar öldürür".

kendisi dünyadaki en iyi kadın ressamlardan biridir desem abartmış olmam sanırım.
yaptığı resimler kadar, söylediği can alıcı sözlerle de bilinir meksikalı ressam, üstteki sözüde benim favorimdir.

hayatını okuduğum da müthiş saygı duymuştum kendini ifade şekline. frida resimlerinin kendi gibi meksika'nın devrimci ruhunu simgeledigini ifade ediyor. bence resimlerine birde o gözle bakmak lazım.

tıp eğitimi alırken 19 yaşında bir trafik kazası geçiyor yanında ilk aşkı ile, kazada şans eseri hiç yaralanmayan sevgilisi tarafından terk ediliyor.

frida iki yıl boyunca hastaneden çıkamıyor sayısız ameliyatlar, uzun süren tedaviler, hastanedeki tüm zamanını resim çizerek geçiriyor ve sonunda ayağa kalktığında ressam olarak kalkıyor o yataktan.

hayatı ile ilgili film de var izlemeyen yoktur sanırım (salma hayek frida'yı canlandırıyor )

ilk çizdiği portresini bırakıyım buraya

tek kaş bir kadın.

hayran olduğum kadın.

çilekeş ressam.

sanatın ve acının kadını frida kahlo 20. yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen meksikalı ressamdır. sanatı sürrealist olarak tanımlansa da kendisi bu tanımı reddetmiştir. 1907 'de doğmuş olmasına rağmen, kendisi doğum tarihini, meksika devrimi'nin gerçekleştiği zamanı ( 1910 ) ilan etmiş, yaşamının modern meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir.

frida kahlo yaşamına zorluklarla başlamıştır. 6 yaşında çocuk felci geçirmesi sonucu bir bacağı engelli kalmıştır. kahlo, tüm zorluklara göğüs germiş, kendisine engel olabilecek durumlarda bile mücadele etmiştir. 18 yaşında bir trafik kazası bütün hayatını değiştirmiştir. okuldan eve döndüğü sıra otobüsün tramvayla çarpışması sonu, tramvayın demir çubuklarından birisi kahlo'nun kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. kaza sonrası oldukça acılı dönemler geçiren frida acıdan kaçınabilmek için resim çizmeye sarıldı. biraz da olsa iyileşip yürümeye başladığı sıralar kahlo, kendini sanata ve politikaya adadı. meksika komünist partisine üye olmuştur.

frida kahlo'nun, diego rivera ile tanışması hayatının dönüm noktalarından biri olmuştur.kahlo, rivera'ya karşı tarifi olmayan bir aşk beslemiştir ve bir süre sonra evlenmişlerdir. fakat sonralarda bu aşk çok fırtınalı geçecektir. evliliklerinden sonra frida ,sağlık sorunlarından kaynaklı bir bebeğini aldırdı ve ard arda iki düşük yaptı. dieoga çapkınlığıyla ün salan bir adamdır ve frida'yı birkaç kez aldatmıştır. artık frida ve diego'nun aşkları zehirli bir tomurcuk gibi saçılmıştır. bu aldatmalardan sonra kahlo derinden sarsılmıştır fakat diego'dan ayrılamayacak kadar çok aşıktır. daha sonra bu aldatmalara dayanamyan kahlo, diego'dan boşanmıştır. boşanmaları çok uzun sürmemiş bir yıl sonra tekrar evlenmişerdir. bu sürede boş durmayan kahlo, en çok kendi ve diego'yu resmetmiş, büyük sanat eserleri ortaya çıkarmıştır.

sıklıkla sağlığı bozulmuştur fakat resim yapmaktan asla vazgeçmemiştir. sadece meksika'da değil amerika ve fransa'da da sergiler açmıştır. omurgasındaki sorunlar tekrar baş gösterince hastaneye kaldırılmış ve 9 ay boyunca hastnede kalmıştır. bir türlü iyileşemeyen kahlo'nun bacağı kesilmiştir..

yaşama 1954' te veda eden frida kahlo arkasında 143 eser bırakmıştır..

(alıntı değildir.)

bu kadın nereli sorunsalı.
hedefim sensin filmindeki koni başlığı:..)

ilhamını acısından almış kadın ressamdır.

çok ele ayağa düşürdüler fridayı.

frida kahlo’ya göre hayatında iki büyük trajedi vardı. ilki gençliğinde yaşadığı tramvay kazasıydı. onu ömür boyu sürecek olan ızdırap ve acıya mahkum etmişti. diğeri “diego”ydu. iki kez evlendiği, sadakatsiz diego rivera.
frida evlendiğinde 22, diego 43 yaşındaydı. ailesi bu evliliğe karşı gelmedi, fakat frida’nın babası evlenmeden önce diego’ya kızı için, gizlice; “o bir şeytan!” demiştir. diego da; “biliyorum.” demiştir.

sahip çıkamadigim güzel yürekli kadersiz ablamiz

tipik bir sanatçı. ressam, yazar, şair fark etmeden tüm sanatçılarla benzer öyküsü vardır; acı ve hastalık, tutkuyla yaşadığı aşklar, dönemine göre farklı olma. bana göre onu bu kadar ünlü yapan kadın sanatçıların az öne çıkıyor/biliniyor oluşu. resim ile ilgili bilgim olmadığı için eserleri hakkında yorum yapamıyorum ama filmini çok beğendim, sanatçıların hikayelerini hep severim zaten. ayrıca frida sayesinde chavela vargas ile tanışmış oldum.