21.
türkiyede yok sayılan, hiç edilen hatta kaba tabirle katledilen önemsiz insan topluluğu.
devamını gör...
22.
suyun içine atılmış bir pamuk şeker gibidir.
boşa gider tutamazsın.
boşa gider tutamazsın.
devamını gör...
23.
sabahlamaya çekindiğin, uykusuz kalmaktan korktuğun zaman gençlik yekten gidiyor demektir. üniversitede dört gün uyumayan bünye artık bir günlük uykusuzluğa bile tahammül edemez.
(bkz: yaşlanmak)
(bkz: yaşlanmak)
devamını gör...
24.
başımda duman değil doğrusunu isterseniz.
devamını gör...
25.
gençliğine düşman uluslar ve devletler işgal edilsinler, kahrolsunlar ve yok olsunlar!
devamını gör...
26.
geri gelmeyeceğini bildiği halde hiçbir şey yapmayan kimseler
devamını gör...
27.
bir ülkenin dinamikliğini ve iş gücünün kontrol edilmesi için önemlidir. genç iş gücünü iyi yönetebilen ülke gelişmiş bir ülkedir. ülkelerin yaşam standartlarından sonra gelişmişliğinin göstergesi genç iş gücünün nasıl yönetildiğidir.
devamını gör...
28.
şule gürbüz çok güzel özetlemiş.
bir gençlik sevdası var ve bu sevda sanılıyor. oysa gerçek gençlik çok sancılı, kramplı ve aslında insan hayatının en zor bölümüdür. ama o dönemi böyle geçirebilmiş olmak ile ancak gerçekten yetişkin olunabilir. yoksa yetişkinliğe geçilemez. bana öyle gelir ki, bu gençlik meraklıları hiç gerçekten genç olmamışlar, gencin o keskin duyguları ve elinin ermezliği ile, hayatı sisler arasında görüp yolunu, hatta nerde olduğunu bilmezliği ile çok zor geçen o dönemlerini hiç yaşamamışlar, buna sebep erişkinliğe de girememişler. ölebilmek yaşayabilmeye bağlı olduğu gibi, yetişkin olmak da bir vakit genç olabilmiş olmaya bağlı. sonrayı anlayabilmek ve halinin insanı olmak, önceden geçmiş olmaya ve orda epey hırpalanmış olmaya bağlı. demek ki bu herkeste olmuyor, olamıyor.
gerçekten bu böyle. gençlik biraz ezilip büzülmek, makinanın arasında zeytin olmak gibi. insan o zaman olabiliyor, gençken duvardan duvara vurulmak gerekiyor. hatta gençken o yaşananları dünyanın sonu saymak gerekiyor. sonra zaten gerisi oluyor, olmuşluk geliyor.
bir gençlik sevdası var ve bu sevda sanılıyor. oysa gerçek gençlik çok sancılı, kramplı ve aslında insan hayatının en zor bölümüdür. ama o dönemi böyle geçirebilmiş olmak ile ancak gerçekten yetişkin olunabilir. yoksa yetişkinliğe geçilemez. bana öyle gelir ki, bu gençlik meraklıları hiç gerçekten genç olmamışlar, gencin o keskin duyguları ve elinin ermezliği ile, hayatı sisler arasında görüp yolunu, hatta nerde olduğunu bilmezliği ile çok zor geçen o dönemlerini hiç yaşamamışlar, buna sebep erişkinliğe de girememişler. ölebilmek yaşayabilmeye bağlı olduğu gibi, yetişkin olmak da bir vakit genç olabilmiş olmaya bağlı. sonrayı anlayabilmek ve halinin insanı olmak, önceden geçmiş olmaya ve orda epey hırpalanmış olmaya bağlı. demek ki bu herkeste olmuyor, olamıyor.
gerçekten bu böyle. gençlik biraz ezilip büzülmek, makinanın arasında zeytin olmak gibi. insan o zaman olabiliyor, gençken duvardan duvara vurulmak gerekiyor. hatta gençken o yaşananları dünyanın sonu saymak gerekiyor. sonra zaten gerisi oluyor, olmuşluk geliyor.
devamını gör...
29.
gençlik, bebeklikten yetişkinliğe kadar olan dönemi anlatmak için kullanılan terim.
devamını gör...
30.
o kadar değerli ki, bu zamanda gençlere bırakılmaması gerekendir.*
devamını gör...
31.
hata yapabilme lüksü.
devamını gör...
32.
sonunu düşünmeden, hesapsız, ardına bakmadan hareket edilebilen yaşam dönemi.
devamını gör...