gerçek çay tiryakilerinin bildiği püf noktalar

çay taneleri dibe çökmüşse çay oturmuştur içilir
bir yöntem de benden:
demliğe çayını atın üstüne soğuk su koyun ocağın altını kısın üstündeki çay çökünce içmeye başlayın. çok lezzetli oluyor. arada vaktim olunca yaparım

demliğe, kaynar suyu dökerken çay kaşığının ucuyla karbonat atın, başka bir şeyle uğraşmayın. altı üstü bizim lazların yetiştirdiği, ilk kez çay görmüş suriyelilerle afganların topladığı bir bitkinin suyu. abartmayın, anlam yüklemeyin.
içtiğimiz çay, çaya bile benzemiyor. çayın en üstteki bir-iki yaprağı elle koparılmalı. bizim lazlar makaslı bir torba icat etmiş, üstten hart hart 20-30 yaprağı birden kesip alıyor. kova kova ilacı, gübreyi dökerek yaktıkları o topraklardan çıkan ve böyle toplanan çaya ne yapsan boş. en iyisi içmeyin. belki memleket değişir.

çay demlerken bunları yapmayan benimle muyattap olmasın.

çay erdal bakkalda icilir.

yok bi noktadan su dökülmeliymiş gezdirilmezmiş de falan.. ben şakkadanak yapıştırıyorum suyu, bazen deviriyorum böyle foşş diye, e tabi sabırsızız. neyse mükko oluyor çay fark etmiyor öyle bıdı bıdıyla. benim püf noktam sanırım kaynar kaynamaz demlememem. birkaç saniye fokurdamanın geçmesini bekliyorum böylece bence çay yanmıyor ve kötü acı tat olmuyor. he bi de çay kaşığıyla valla hemen karıştırırım erken çöksün demi diye. hatta şöyle bi sallarım demliği. ahhashkj delirdi birileri ama bizde böyle..

- demliğe önce kaynamış su, sonra çay atılır.
- demlenen çayın altı kısık bir şekilde en az yarım saat, hiç elleşmeden demini alması beklenir.
- yarım saat sonra çaydanlık ocağın en küçük gözüne, ateş mum ışığında olacak şekilde alınır.
* çay içme eylemi bitmeden ocak kapatılmaz. ılımış çay içilemez.
* çaydanlığın alt ateşi mum ışığından daha yüksek olamaz. fazlasıyla kaynayan çay hem çok çabuk acılaşır hem de aşırı sıcak içilen çayın tadı alınamaz.
- boyutu kişiden kişiye değişir ama illa cam bir bardakta içilir.
- şekersiz içilir.
- yanında bir şey yemek çayın tek başına tadının alınmasını önler. o yüzden illa bir şey yenecekse de, muhakkak bir bardağı boş içilir.
*

çay bitene kadar ocağın altını söndürmezler.

demliğin içine 3-4 adet karanfil atmak.

karanfilleri ikiye bölüp atarsanız daha güzel oluyor. hoşunuza giderse bu geleneği devam ettirin.

kaynar suyla çay demlenmez.

caya tukurceksin, ama boyle ufak tukuruk, parmaginla karistirip dilini icine sokup 3 saniye bekletip cikarip sonra cayi hafifce ufleyip oyle iceceksin.

müjdeler olsun, rakı şununla şöyle içilir, içilirken amuda kalkılmaz ama, kafi miktarda şnav çekilmesinde sorun yoktur. her kadehi içmeden önce, masaya mors alfabesinin rakıya denk gelen kısa uzun darbeleriyle vurulması adettendir. mors alfabesini bilmeyenle zaten zinhar içilmez.. vb vb vb .. muhabbetinden kurtuluyoruz.. yeni konumuz çay.. (rakıseverler olarak çay tiryakisi dostlara sabırlar diliyoruz.. çok sıkılanlar sessizce sıvışıp en yakın rakı masasına iltica etsin. onları en iyi biz anlarız. emin olabilirler.)

ya zaten içtiğiniz çay max üçüncü sınıf kalite, tadını ne kadar yukarı taşıyabilirsiniz ki kaynatasını sattığımın yerinde. koy ocağa demle iç işte.

baskasina cay ikram ederken mutlaka tukurulur.

arkadasin caydaki kopugu gorup tukurdun mu diye sorunca ahahahah ne tukurmesi ya seker atarken oluyo oyle diye dalgaya alinir.

oysaki harbiden, tukurmussunuzdur. degil mi arkadaslar...ben tukuruyorum.

çayı dudakların arasına götürüp hüpletirken direkt dilin üzerine değil, dilin yan kısımlarına gelecek şekilde hüpletin.

çay minimum 45 dk demlenir. çay dediğin demli içilir. açık çay diye bir şey yoktur.

soğuk demlenmeli.

no 42 tirebolu kanka.

artık çayda içemiyorum.......