göç

göç sözcüğü, yer değiştirmeyle ilgili son derece genel bir anlama sahiptir. osmanlı literatürü’nde, göç çeşitlerine göre farklı birçok kavram kullanılır. örnek verecek olursak; mevsime göre yer değiştiren topluluklar için “konar-göçer” tabiri kullanılırken, yeni fethedilen toprakların türkleştirilmesi için yeni topraklara yaptırılan zorunlu göçe ise “sürgün göçü” veya “şenlendirme” denilmektedir.

bireyin göçten önceki yaşantısı, göçe sebep olan faktörler, göç sırasında meydana gelen olaylar ve göç edilen yerde karşılaşılan sorunlar gibi pek çok durum travmatik sonuçlar doğurabilir. hangi nedenle olursa olsun göç, bilinmeze giden bir yoldur.

fiziksel olarak göç etmek neyse de bedeniniz giderken ruhun geride kalması zor olanıdır . siz gitmişsinizdir ama aklınız , kalbiniz , yarınız her neyse işte ordadır . aklınıza gelir kalbiniz sıkışır bazen geldiğiniz yer . derin bir nefes alma ihtiyacı duyarsınız. bu yüzden olur olmadık yerde derin nefes alanlara dikkat edin; onların bir yerlerde yarım nefesleri kalmıştır, o yüzdendir nefeslerindeki içtenlik.
dipnot : böyle nesnel bir konuya nasıl duygusal baktım bilmiyorum ama olsun . hiç durmadan mantığımızla hareket edecek değiliz ya .

bir uygur destanı.

1995 yılında çıkan bir nazan öncel albümü.

tüm şarkıların söz ve müziği nazan öncel'e aittir. perdesiz gitar* ve akustik gitar kullanımının kusursuzluğu albümün her parçasında hissedilir bunun nedeni de erkan oğur etkisidir. çoğu müzik eleştirmenine göre, türk pop müziğinin en iyi albümü olarak kabul edilse de bu tartışmaya açıktır, tartışmaya açık olmayan şey ise en hüzünlü tınılara sahip olan albümlerden biri olduğudur.
her parçasını dinlemekten ayrı keyif alsam da gönlümde taht kuran parçalar; ağlama gönlüm, gidelim buralardan, bir şarkı tut, göç.

altin kafeslerdede olsan, sevdiklerinle goruntulu gorusurken alt dudagini isirirken hissettigjn aci kadar tatli bir yasam seklidir.

sosyolojide önemli bir kavram olarak karşımıza çıkar. göçün toplumsallığı ise çağımızda sorun olarak ortaya çıkabilir.

bir yerden bir yere taşınmaktır. hicretle yakın anlamlıdır.göçün çeşitleri vardır. bazısı güvenlik amacıyladır, bazısı zorlanarak olur ki buna sürgün denebilir. bazen de daha rahat bir yaşam için göç olur. nihayetinde göç zor bir yaşam olayıdır. bazen biraz mutluluk, bazen ayrılık acısı, bazen de suçluluk ve vicdan azabı yaşatır. bu konuyu derinlemesine anlamak isteyenlere (bkz: salman akhtar ( göç ve kimlik)) kitabını öneriyorum.

doğum ile başlar süreç
yaşarız bugünü, hatırlarız dünü
bilemeyiz ne var önümüzde
severiz sebepsiz, gönülden
açıklaması yok bu sevginin
tarifi yok bu aşkın, anlatılmaz
yaşarız, göç ederiz yarına her gün
bu göç, bu aşk ölümle sonlanır ancak.

ormanci

dünya müzik tarihinin en iyi eserlerindendir. metin kemal kahraman kardeşlerin, yüreğine, diline, ömrüne sağlık.

metin kemal kahraman kardeşlerin bir eseri. hüma kuşu yükseklerden seslenir diye bir türkü de var. enstrümantal eser her yerde kullanılıyor zaten.

alem-i ervahtan alem-i berzaha yolculuktur.

göç, dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer sebeplerden dolayı insan topluluklarının hayatlarının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere bir iskân ünitesinden, bir başkasına yerleşmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiştirme hareketi olarak tanımlanır.


hayvanların iklim değişikliği sebebiyle yeni yerlere yol alması da göç olarak kabul edilir.
sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel ihtiyaçların yoksunluğunun yanı sıra, göçün en önemli nedenlerinden biri de işsizliktir, hayvancılığın o kadar kazandırmamasıdır.
göç türleri

nedenlerine göre
zorunlu göç
gönüllü göç

yöntemine göre;
yasal göç
yasadışı göç
işçi göçü
beyin göçü

sürelerine göre
geçici göç
kalıcı göç

göç edilen yere
iç göç
dış göç

2 şekilde olur.

birincisi sosyal, ekonomik, yaşam şartları bakımından elverişli olmayan yerleden ayrılmaktır. bu geçici ya da kalıcı olabilir.

ikincisi ise beyin göçüdür. istediği eğitim şarları, çalışma şartları olmayan ortamlarda kişinin kendini geliştirmek için geçici ya da kalıcı yaptığı göçtür. bilim için bu tür göçlerin ülkemizde önüne geçilmesi gerekmekte.

normalde yazın yaylaya göçeriz ama ben ibnelik yapıyorum...

insanı ciddi anlamda derinleştiren bir nazancığımın şarkısı. çok sessiz çok sakin çok derin.

beni sevseydin, sevseydin.. söylemesen de anlardım..





çağan ırmak yorumu da bir hoş olmuştur. sanırım melodi ve sözlerle alakalı bir durum. sanki kim söylerse söylesin alıp götürecek gibi. ya da çağan ırmak’ın sesine çok yakışmış. bilemedim.