gülüşü güzel insanlar

ünlüleri düşününce gülüşüne bayıldığım birkaç isim; tom hiddelston, levent yüksel listede yerli ve yabancı başı çekenler.
bir de o çok güzel gülüyor. hatta öyle güzel gülüyor ki geri kalan tüm gülüşleri unutuyorum... ama onun ne kadar güzel güldüğünden haberi yok... evet ben de daha söyleyemiyorum, zaten ona diyebilsem burda diyemem...

gülerken gözleri kaybolan ve göbeği hoplayanlar, güzel insanlardır. samimidirler, içtendirler, üzmeyin onları.

hyun bin. ben böyle güzel gülen bir adam görmedim.

akıllara neşet ağamın türküsünü getiren başlık.

(bkz: gülüşün gülden güzel)

gülüşü güzel gelenin heryeri güzel olur.

karşısında saatlerce durabileceğim insanlar.
bu şarkım onlara gelsin.
aslında bende fena sayılmam
bana da gelsin.
nasılda güzel gülüyorsun
bence sen o sun
open.spotify.com/track/1NoL...

inci dişlidirler.

gülerken gözleri kısılan insanlar. mesela bölüm başkanımızdan nefret ediyorum ama gülmek adama çok yakışıyor. insan nefret ettiği insanın bile gülmesini isteyebiliyor bazen ve bunun asla kalbimin güzelliğiyle ilgisi yok.

en güzeli çocuklardır derim.

ben değilim. ben güldüm mü cenazeye benziyor.

sonra çok ağlarlar.

annemdir o kardeşimdir birde sevdiğimmdir.

(bkz: simge sağın)
(bkz: kate beckinsale)
(bkz: alizee)

birkaç ay önce benimki de çok güzeldi. gamzem bile vardı.

nihohahahhhaaa:

benim hala güzel. sana rağmen. bir onu alamadın. yada ben öyle sanıyorum genelde insanlar ne sırıtıyon lan dingil diyorlar ama ben onları pek takmıyorum gerçi seni de takmıyorum artık. bundan emin değilim.

benim için; ''gülüşü güzel'' demek aslında gerçekten samimiyetle gülen her insan için geçerli bir tabir. gülüş bu, güzeli çirkini olmazki! samimisi olur, gerçeği olur. işte bu yüzden; aşırı yakınımdaki üç beş insan ve onlarlayken kendiminde gülüşü güzel insanlara dahil olduğunu söylemem gereken bir başlığa dönüşüyor burası ister istemez. bunun dışında ise yine çevrem kahkahalar, iltifatlar ve destek olma çabalarıyla dolu fakat bir sorunumuz var; sahte! hem de öyle bir sahte ki; sahte olduğunun herkes farkındayken bile bu role devam ediyoruz. kocaman bir çıkar ilişkisi içinde hayatta kalma çabası aslında hepimizin yaptığı. mecburuz da... özellikle var olduğunuz sektörde ilk on insan içerisindeyseniz ve yan rolleriniz de aynı şekildeyse eğer; gelecek olan her türlü kazançtan pay sahibi olmak, dışarıda her zaman adınızın iyi ve saygıyla anılması gibi sebeplerden böyle oluyor. iğreniyorum sözlük; karşılaşınca sarılıp, izole kalındığında ''ne zaman çıkacağım bu sahteliğin içinden?!'' diye düşünmekten beynim çıkacaktı artık. neyse ki bir yolunu bulmuşa benziyorum, umarım o yolun sonu bunlardan uzak bir yere çıkıyordur.

(bkz: saba tümer)

kadın çok güzel gülüyor. giderek artan ve düzenli tonlaması iphone zil sesi gibi değil mi?

sabah sabah, kıpır kıpır. neşet ertaş'tan geslin.

"gülüşün gülden güzel sevdim gönülden güzel
severim kıskanırım ben seni elden güzel
hop ninnayı ninnayı gel oynayı oynayı
senin için terk ederim büsbütün bu dünyayı"

(bkz: elisha cuthbert)

buradan