hastalığına göre değişir. enfeksiyon ile gelen ateş ile kızaran yanaklarım ve dudaklarımla kendimi güzel bulurken, tip 1 diyabetim sekerim çıkınca dahil olmadığım, solup halsiz düştüğüm bir güzellik. ( zaten normalde de güzel degilim. grip ya da orta kulak iltihabı olacağım daaa, bu halime göre güzel olacağım. kuyruklu yıldız görmek gibi bir sey.)*
devamını gör...

duvarlarda, kararmış çerçeveler içinde soluk fotoğraflar: fesli, palabıyık adamlar, beyaz elbiseli, uzun boyunlu kadınlar. hepsi zayıf, melankolik bakışlı. belki de resimlerin eskiliğinden öyle görünüyor.

genç kız karşısında oturuyor: resimlerdeki gibi soluk beyaz yüzlü, uzun boyunlu. hasta bir güzelliği var. çorap giymemiş: çıplak bacakları düzgün. elleri bakımsız: manikür yapmamış, tırnaklarını kısa kesmiş. acaba o mu? olmadığını biliyorsun. istediğim gibi düşünebilirim.

çok genç, çok mahzun görünüşlü. fakat gülerken gördüm: mahzun değil. dudaklarını ileri uzatmış: çocuk gibi. iri siyah gözlerini dikmiş, inceliyor beni: korkusuz. hiç çekingen değil. hayır bu değil. selim’i tanıyor. acaba üzülmüş müdür?

kusursuz bir güzelliği var. bakımsızlığının içinde daha çok belli oluyor güzelliği; odanın içinde tek parlayan yer onun teni. saydam bir ten. kendine çeki düzen verse bu kadar güzel görünmez.

hareketleri o kadar ağır ki, insan sıcak bir yaz gününde güneşe bakarken duyduğu yorgunluğu yaşıyor onunla. kısık bir ses. kesik bir konuşma. kirpikleri havayı süpürüyor: uzun ve dağınık. her tarafı uçuşuyor; bu dünyadan olmayan birşeyler var tavırlarında. aynı zamanda, gizlemeye çalıştığı bir basitlik, haşinlik seziyorum. özellikle başını yukarı kaldırdığı zaman. biri, ona, bunu söylemeliydi. yazık.

bununla birlikte, nesli tükenmiş yaratıkların, bilinmeyen bir dünyanın kokusunu getirmeleri gibi bir çekiciliği yayıyor çevresine. turgut’un yıllardır unuttuğu, belki aksaray’da çocukluğunu yaşarken kapılmış olduğu bir büyü, bir başkalık var tavırlarında. kollarını kavuşturmuş, ayak bileklerini bitiştirmiş, misafiri yalnız bırakmamak için oturuyor. herhalde, esat’ın arkadaşlarıyla da oturur. selim’le de günlerce oturmuştur.

turgut’a, tanımadığı için biraz [[alıntı]]
duvarlarda, kararmış çerçeveler içinde soluk fotoğraflar: fesli, palabıyık adamlar, beyaz elbiseli, uzun boyunlu kadınlar. hepsi zayıf, melankolik bakışlı. belki de resimlerin eskiliğinden öyle görünüyor.

genç kız karşısında oturuyor: resimlerdeki gibi soluk beyaz yüzlü, uzun boyunlu. hasta bir güzelliği var. çorap giymemiş: çıplak bacakları düzgün. elleri bakımsız: manikür yapmamış, tırnaklarını kısa kesmiş. acaba o mu? olmadığını biliyorsun. istediğim gibi düşünebilirim.

çok genç, çok mahzun görünüşlü. fakat gülerken gördüm: mahzun değil. dudaklarını ileri uzatmış: çocuk gibi. iri siyah gözlerini dikmiş, inceliyor beni: korkusuz. hiç çekingen değil. hayır bu değil. selim’i tanıyor. acaba üzülmüş müdür?

kusursuz bir güzelliği var. bakımsızlığının içinde daha çok belli oluyor güzelliği; odanın içinde tek parlayan yer onun teni. saydam bir ten. kendine çeki düzen verse bu kadar güzel görünmez.

hareketleri o kadar ağır ki, insan sıcak bir yaz gününde güneşe bakarken duyduğu yorgunluğu yaşıyor onunla. kısık bir ses. kesik bir konuşma. kirpikleri havayı süpürüyor: uzun ve dağınık. her tarafı uçuşuyor; bu dünyadan olmayan birşeyler var tavırlarında. aynı zamanda, gizlemeye çalıştığı bir basitlik, haşinlik seziyorum. özellikle başını yukarı kaldırdığı zaman. biri, ona, bunu söylemeliydi. yazık.

bununla birlikte, nesli tükenmiş yaratıkların, bilinmeyen bir dünyanın kokusunu getirmeleri gibi bir çekiciliği yayıyor çevresine. turgut’un yıllardır unuttuğu, belki aksaray’da çocukluğunu yaşarken kapılmış olduğu bir büyü, bir başkalık var tavırlarında. kollarını kavuşturmuş, ayak bileklerini bitiştirmiş, misafiri yalnız bırakmamak için oturuyor. herhalde, esat’ın arkadaşlarıyla da oturur. selim’le de günlerce oturmuştur.

turgut’a, tanımadığı için biraz yadırgayarak bakıyor. gelişi hakkında tahminler yürütüyor. bu yabancıyla esat’ın ne gibi bir ilişkisi olabilir? fakat, rahatsız değil: durumdan memnun olduğu duruşundan belli. duygularını saklamaya çalışacak kadar eğitimden geçmemiş. turgut’un gözlerine korkusuzca bakıyor.
devamını gör...
birader , şu alıntıları nereden alıyorsan hepsini yazma buraya.

insan okuyacak bunu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hasta güzellik" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim