gerçekten, eksikliğini çok ağır hissettiğim ihtiyaçtır
çok mu şey ister ki insan ?
ne olur yani, yüzüme gülen bir çift göz olsa, bir çift el okşasa saçlarımı.
yanındayken yüreğim sıcacık olsa.
sevilmek çok mu pahalı bir şey ? nedir acaba bedeli ? ben ödemeye hazırım.
yeter ki ömrümün geriye kalmış olan, ağaçtaki yaprak misali kalan kısmı huzurla geçsin.
ama yook. özür dilerim kader.
devamını gör...

bir zamanlar hayyam garipoğlu'nun sahibi olduğu bir rakı markası.
devamını gör...

freud gör bunları. seni eleştirenler utanıyor mudur hiç sanmam.*
devamını gör...

damak tadı kendisini yedi yılda bir yeniler.yani sevdiğiniz şeyi sevmeyebilir, sevmediğinizi sevebilirsiniz.
devamını gör...

o kadınsa ben neyim?
ben kadınsam o ne?
devamını gör...

tabi ki javascript
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karantinada sevdiğimi fark ettiğim, buraya üye olduktan sonra neredeyse bağımlısı olduğum bir şey yazmak. özellikle söyleyemediğim, içimi kemiren şeyleri bir şekilde dökebilmek inanılmaz rahatlatıyor beni. herkese iyi gelmez belki ama bana çok iyi geliyor, ruhumu kemiren şeyleri bir şekilde akıtmış oluyorum.
devamını gör...

titanic (film) )'in senaristi james cameron'u şaşırtan mezar taşıdır. çünkü senaryoyu yazarken jack dawson isimli birinin gerçek titanic kazasında öldüğünden bir haber olarak senaryoda bu hayali karakteri yazmıştı. evet titanic kazasında ölen gerçek bir jack dawson var ama bu filmden bildiğimiz jack değil.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
işte gerçek jack dawson ve filmdeki jack dawson
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fakir günlüğü adlı twitter kullanıcısının paylaştığı sevimli kavanoz. tam bir f/p ürünü. kilosu 258 lira.
buradan
devamını gör...

evet, şaka maka yaz bitiyor. ben ve benim gibi öğrenciler için de yeni bir eğitim-öğretim yılı daha kapıya dayandı demek oluyor bu.

bu durumun çoğu yaşıtımı üzdüğünü görüyorum, bende ise tam aksi bir his uyandırıyor. benim için bir iki sene öncesine göre daha yorucu olacağını şimdiden bildiğim yeni dönem için heyecanlıyım, içim kıpır kıpır. niye mi, artık yaşamak için bir amacım olacak.

bir düzen oturtmak ve bazı şeylerden fedakarlıklar etmeye başlamak zorunda kalacağım, bu beni mutlu ediyor. *odaklanacağım şeyler aptal telefonum olmaktan çıkacak, çıkmazsa geleceğim ya yanacak ya da güzel bir gelecek için en az bir sene daha fazladan kaybedeceğim. bunu kendime yapabileceğimi sanmıyorum. umarım bu kış sanımın doğru olduğunu görürüm.

ayrıcaa, şu geçmek bilmeyen sıcak günlerden kurtulacağız. daha güzel ne olabilir ki? yaz ayları içime çöken o kasvet bu sene de beni yalnız bırakmadı, bir yandan sıcak hava yüzünden terlerken vücudumdaki su ve tuzla beraber huzurumu, motivasyonumu da kaybettim. yaşıtlarımın nasıl yaşadıklarını, nelere sahip olduklarını gördükçe kendime olan özgüvenim de yaşama sevincim de ellerimden kayıp gitti. bahsettiğim şeyler paraydı puldudan çok, özgürlük. tabii ekranda görünen kadar güzel hayatları kimsenin yok, bunun bilincindeyim ancak insanın yine de içi acıyor.

bağıra çağıra da olsa istediğini giyme, istediği yere gitme, sevdiği şeyleri yapabilme özgürlüğü kazanmış insanları görünce kendimde mi bir eksiklik var, ben mi çok itaatkarım diye sorgulamadan edemiyorum. sonrasında da al sana kendi içinde kavga havası, evin içindeki yetmiyormuş gibi kafamın içindekilerle de uğraşmak zorunda kalıyorum.

sonbahar ve kışta neler değişir bilemiyorum, değişime ihtiyaç duyduğum için her yeni değişim beni heyecanlandırıyor belki de. ümit etmeden duramıyorum, her şeyin daha iyi olması için elimden pek bir şey gelmiyor belki ama en azından böyle minik şeylerle kendi ruh halimi yükseltmeye çalışıyorum.

boşuna ümit fakirin ekmeğidir dememişler.
devamını gör...

yaşananlar çok çok acı.
deprem sonrası istanbul’a döndüğümde avcılar tam bir hayalet şehir olmuştu.yol neredeyse ikiye bölmüştü ilçeyi : deniz tarafı depremden daha çok etkilenen taraftı.
binalar gözle görülür şekilde hasarlıydı, biraz makyajla birçoğunkısa sürede toparlandı.dış görünüşü düzeldi.(sonra da el değiştirerek ucuza alınanların yeni sahiplerini zengin(!) yaptığını tahmin etmek zor değil) ancak içinde sağlamlaştırma adına neler olduğunu bilmiyoruz.ilçede oturan bir arkadaşım içinde sinema da olan bir binada merdivenlerin tamamıyla çöktüğünü ama teftişe gelenlerin ‘az hasarlı’ raporu verdiğini söylemişti.
ağır hasarlılara orta, orta hasarlıya da az hasarlı raporu verilerek bir önceki raporun revize edildiğini çok duyduk o zamanlar.
deprem bölgesinde yaşıyoruz, uzmanlar yeni ve şiddetli bir depremin bizi beklediğini söylerken gerçekte yapılan nedir?hazır mıyız?
ibb istanbul için şöyle bir rapor sunmuş:
buradan çalışma sayfası ilçe ilçe
riskli bölgeler gösterilmiş, olası bir depremdeki ölü ve yaralı sayılarının tahmini yapılmış :(
raporu incelemek beni hayli üzdü.
devamını gör...

adeta gönül bağıyla bağlandığım tek türk ve tv dizisidir. beğenmeyeni kadar beğenen bir kitlesi de vardır elbette.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

adı komşum totoro olan, hayao miyazaki'nin şaheseri bir japon animasyonunun sevimli mi sevimli bir kahramanıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

akademik kariyerin başlangıcıdır.
devamını gör...

saksılarımdan iki kare.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

güzel bir yaş. vallaha bak. tam içinden bildiriyorum.
devamını gör...


uzunca bir introsu vardır. değişiktir hoştur




iki adette kargodan gelsin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim