yazdıklarım bazen çok depresif olduğu için mesaj atıp hal hatır soranlar oluyor, sağ olsunlar. bu yazıyı hem bir insanın intihara olan bakış açısını yansıtmak için hem de arada sırada bu konuyu soran insanlara cevap olsun diye yazıyorum.

obsesif kompulsif bozukluğum var. bu zımbırtıyı yaşayanların beni bir konuda çok iyi anlayacağını düşünüyorum; bir iş yaparken zihnin arkasında ısrarla bizi didikleyen o şey var ya hani, benim için intihar öyle bir kavram. mesela bir şey izlerken ya da bir şey dinlerken gözümüze bir şey batar düzeltmek isteriz, düzeltene kadar sürekli arkadan düzelt düzelt düzelt diyen bir ses olur sanki. onu düzeltene kadar yapılan iş tam olarak keyif vermez. işte intihar kavramı benim için öyle, yaşıyorken hep arkadan kışkırtıcı bir şekilde mırıldanan bir ses.

bu şekilde yazınca çok karanlık bir şey gibi geliyor fakat bu yalnızca bir benzetme, yani intihar kavramı sürekli olarak aklımda olduğu için vermedim bu örneği, yalnızca hayatım boyunca benimle kalacak olan bir "sorun" olduğu için kullandım. ama şunu kesin olarak söyleyeyim: intihar etmeyeceğim, hiçbir zaman. peki neden?

çünkü gerek yok.

eskiden çok depresifken böyle başlıkları açıp okuduğum bile olurdu, okuyan varsa kendi deneyimimi açıklayayım. çok depresifken, depresyondayken, insan sahiden ölmek istiyor bazen. ben de çok düşündüm fakat şu depresyon meredi bir şekilde geçiyor. yani en azından benim için dönemsel bir süreç. birkaç kere epey uzun süren depresyon yaşadım ve o süreçlerde intiharı çok düşündüm. fakat üzerinden zaman geçip depresyonum geçince nasıl o kadar depresif olduğuma bile şaşırdım. bazen eski yazdıklarımı okuyorum da ekşiden ya da notlarımın arasından, çok şaşırıyorum. o kadar mutsuz muydum sahiden o dönemler yahu? dönüp o zamanlara bakıyorum, aşırı mutsuzdum ve yazıyordum bir şeyler. şimdi dönüp bakınca tuhaf geliyor. çünkü gelip geçiyor. zaman her şeyi sürüklüyor. geçmiyor belki ama bir şekilde alışıyor insan. o yüzden depresif hissettiğimde bana şöyle oluyor artık, ulan tamam şimdi depresifsin ama geçecek bir şekilde. mutsuzun tamam ama hemen intiharı düşünme, zaman geçiyor, hayat sana aklının ucunda olmayan şeyler sunuyor, belli olmaz bu iş. sonra bu depresyonda çıkacaksın ve intihar fikri rafa kalkacak bir dahaki depresyona kadar. o zaman hep düşündüğün fakat hiçbir zaman yapmayağın bir fikir olarak seni kemirsin, boşver.

bu bana iyi geliyor, yani her şeyin zamansallık içerisinde eriyip gittiğini bilmek iyi geliyor. mesela 200 yıl sonra dünyada şu an yaşıyor olan kimse yaşıyor olmayacak, hepimiz yok olacağız. hatta öyle bir yok olacağız ki adımızı bile bilmeyecek kimse. biraz zaman geçir işte, hayat sonsuz varsayımlardan yalnızca birinin gerçekleştiği bir olgular toplamı. yarın ne olacağını bilmek imkansız.

bu sahiden inanılmaz rahatlatıcı değil mi? en zengininden en fakirine en entelektüelinde en yüzeyseline en çok çalışanından en tembeline herkes yok olacak. şeylere verilen anlamlar değişecek, bağlamlar kopuklaşacak ve bizler onlara çok tuhaf görüneceğiz. ileride biz ölmüş olacağız, biliyoruz değil mi? soruyorum çünkü biliyor gibi yaşamıyoruz. bunu bilmek beni rahatlatıyor.
devamını gör...

kardan adam yapsak senleeee, oyunlar oynasaaak...
(bkz: frozen)

tanım: kar yağdığında dinlenecek müzikleri içinde toplayan veritabanıdır.
devamını gör...

sana atlama diyemem, hayatına karışmaya hakkım yok zira. ama emin ol aradığın mutluluk aşağıda değil. o yüzden hadi tut elimi de gidip bir çay içelim...
devamını gör...

sevmediği için söylemiyordur,
sevgisinden emin olmayı bekliyordur,
söylediğinde düzeninin bozulacağını düşünüyordur söylemiyordur,
söylediğinde olabileceklerden tedirgin oluyordur,
söylediğinde tepesine çıkılmıştır daha önce,
söylediğinde terkedilmiştir belki de,
söylediğinde sevdiğini kaybedeceğini düşünüyordur,
gurur yapıyor söylemiyordur,
birine "seni seviyorum" demenin yenilgi olacağını düşünüyordur söylemiyordur,
bu söz kendisi için çok kıymetlidir, değecek kişiyi bekliyordur söylemiyordur..

gurur yapan ve yenilgi sayan hariç, diğer ihtimalleriyle anlayışla karşılanması gereken erkektir. sevmediği halde seviyorum diyenlerden, bu iki kelimelik eşsiz cümleyi herkese söyleyerek, manasını değersizleştirenlerden korkun, beni de bi salın.
devamını gör...

bir kitapçıya girdiğinde kendini tutamayan insanlardır:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bugün karşılaştığım gerçektir.

sabah markete gittim, hava tam sevdiğim gibi ne güneşli ne karanlık netflix gri filtresi kıvamında, dertler derya fakat benim akıl kahvaltıda ne yapsam acaba diye kendisini meşgul ediyor garibim. bizim kasiyer kadının her zaman ki gibi suratı sirke satıyor. yani tamam derdi vardır der geçersin dimi?! bu öyle değil bakın 3 yıldır orada çalışıyor daha fazla da olabilir, bir kere güldüğünü bırakın gülmeyi en azından ifadesiz bir yüz takındığını görmüşlüğüm yoktur. böyle karşılaşınca tüm enerjini hüüüüppp diye çeken bir tip. suratı da ona göre şekillenmiş düşünün artık. dedim bir neşeli neşeli günaydın diyim belki muhabbet açılır buzları eritiriz havası değişir benim öyle çünkü bir sevinçli olmaya göriyim günüm çok iyi geçiyor bir çocuğu gülümseteyim, kedi kendini sevdirsin, ayaküstü kısacık sohbet vs. neysecime hiçbir cevap yok abladan. şrfszim ağlamamak için kendimi zor tuttum. bir elimde kaşar peynir, salam, yumurta; diğerinde ekmeklerle havada kalan günaydınımı da aldım çıktım.
size insanlık etmeye gelmiyor ortadoğu'nun mutsuz halkı. hepimizin binbir türlü sorunu var, bir siz değilsiniz kedere demir atan. neyse tek tesellim, çamurdayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor lafıdır. kalbişim çok kırıldı ama.
devamını gör...

tutsan hadi desen kalkmaz ama dili var, gözü var işte. beynini kullanmayı bilmeyen insanlarla dolu memleket.
devamını gör...

eskiden gülmemek cool sanılırdı. bir tane gülen resmim yok eskilerden. bakışlar yeter sanırdık. sorsan dünyanın mesajını verirdik o mesajla. kim aldı o mesajı, hiç kimse. hep bir cool olmaya çalışmalar. 18 yaşında mıyız 68 yaşında mıyız belli değil. ne manasız bir enerji tutulması diyorum o günlere.
on yıldır gülüyorum her resme.
güzel çıkmak isteyen, on sene sonra resmine bakıp ne güzelmişim, ne güzel günler geçirmişim, ne güzel yaşamışım, iyi ki demek isteyen gülsün.
3 günlük dünya kas kas nereye kadar.
devamını gör...

boomer tayfanın kesinlikle konuşmaması gereken konudur. ikinci dünya savaşı'ndan 20 yıl sonra doğan nesil gelecek nesilleri düşünmeyerek dünyanın zenginliklerine çöktüler. çevre kirliliğini ve doğayı düşünmediler. kendileri rahatça ev ve araba alabildikleri için hayatı güzel olarak yorumladılar. aldıkları basit eğitimler ile iyi yerlere rahatça gelebildiler ve üniversite mezunu bizleri ki buralara yoğun emek harcayarak geldik, tembellikle suçluyorlar. yok paşam, orada bir duracaksın. gelecek nesillerin hayatını da garanti almaya çalışan sayılı kuzey ülkeleri bu yorumumun dışındadır. daha durun, çok daha kötü günler göreceğiz. hiç düşünmeden ürediniz de ürediniz. zenginler için bizi iş gücüne dönüştürdünüz. şu an insanların yaptıkları işlerden başka bir değerleri yok. kimse sanata, edebiyata, felsefeye önem vermiyor. bunlara önem vermeyen topluluklar daima geriye giderler. ülkemizde de bunun sonuçlarını görüyorsunuz değerli arkadaşlar. o yüzden gençleri, en azından 90 kuşağını suçlamayın. lakin benim de gördüğüm kadarıyla 2000 ve sonrasında gelen tayfa saldım çayıra keyfim bayıra kafasındalar. zoomer tayfa da garip. 90lı kuşak doomer oldu gitti, bilemedim ne diyeyim daha.
devamını gör...

samimi duygular beslemeyen, birinin yüzüne karşı başka, arkasından başka konuşan kişi.
devamını gör...

nasıl uyandık ama*
günaydın kediler, kuşlar, günaydın halkım. günaydın insanlar. herkese günaydın.
sabah neşesi
devamını gör...

(bkz: önce bir tanısaydık)
devamını gör...

“beni hapiste vurdular keje ölmedim. hastalandım bir ciğerimi orda bıraktım,gene ölmedim. çok dövdüler beni kan kustum ama ölmedim. yaşadım seni bir kez daha görebilmek için yaşadım.”
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

asla son olmayan son gündür.
devamını gör...

tamamlanmış hissetmek.
devamını gör...

ölümüne ağlamadım sanırım. zira hepimiz içten içe o hastalığı atlatamayacağını biliyorduk. kendisi de dahil. 3 yıl boyunca bir insan ölüm düşüncesi ile yaşayınca ister istemez bir süre sonra kabulleniyor. ama hepimiz o kadar iyi oyuncuyduk ki, asla birbirimize dürüst olamıyor ve rollerimizi bırakıp gerçeklerden konuşamıyorduk. sanki gerçeklerden konuşsak bütün her şey gün yüzüne çıkacak ve perde kapanacaktı. bizim ise unuttuğumuz bir şey vardı ki bu oyunun kısa bir süre sonra zaten biteceğiydi. lakin biz bir dakika için bile bütün varımızı dahi yoğumuzu pek tabii vermeye razıydık. olmadı, varımız ve yokumuz yetmedi... perde kapandı. ölümüne ağlayamadım ama en çok ona ağladım. eğer başka bir dünya varsa bile onu bir daha göremeyecektim, o yüzdendir ki göz yaşlarım hala dinebilmiş değil.
devamını gör...

günde 2 paket zıgara içen kaynım aşı kanser yapiii diyor. böyle başlıkların yasaklanması lazım bu ülkede, iki satır bilimsel makale okumaya eğrinen yurdumun güzel insanları, hayatı futbol maçları, diziler ve kadın “proğramıyla” geçen güzel yurdum insanları, araştırmak öğrenmek istemeyen akşama kadar aptal kutusunun önünde oturup her söylenene inanan sevgili yurdum insanları.
kendimi büyük resmi görenler kursunu hızlandırılmış olarak bitirmiş diplomamı almış gibi hissediyorum, tişikkirler.
devamını gör...

işleyen demir pas tutmaz.
devamını gör...

bırak şu lanet telefonunu be, sanal alemde yaşıyorsun. bir işe kalkışıyorsan sonunu getir, maymun iştahlısın. çoğu şeyin önüne getirilmesine alışıksın, tek başına yaşaman gerektiğinde ne yapacaksın?
insanlara bağlanıyorsun, uyum sağlamaya çalışayım derken kendinden ödün veriyorsun, hayır demeyi öğren.
bir işi hedefliyorsan düzgün adımlarla git, direksiyonun başındasın ama her küçük engelde yalpalıyorsun be kızım. kır şu direksiyonu çek sağa bi soluklan, her şeyi doruklarda yaşamayı bırak.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim