sempatik hitap şekilleri
canim. ama i ile olacak. noktalı. rum aksanıyla. subaylara yalakalık yapan izmirli rum meyhaneci yorgo gibi oluyor. "endaksi yüzbasimm hemen getiriyoorum rakinisi, his buzsuz getirir miyim zaanimm."
devamını gör...
viyana
avusturya'nın başkenti ve dünyanın en yaşanılır şehri. aynı zamanda en güzel kışa sahiplik yapan tarihi şehir.
marketlerde benim gibi içme suyu aramayın, rezil olursunuz. sonra da sodanın asidini kaçırarak içmek zorunda kalırsınız bir süre.
viyana'da musluklardan akan su oldukça temizdir ve içilebilir. alpler'den gelen bu su, içtiğim en güzel su olabilir.
şehir içi ulaşım, haftalık 15€ olan sınırsız biletlerle metro ve tramvay aracılığıyla sağlanabilir. hatta bilet almasanız bile metro ve tramvaya binebilirsiniz ama tavsiye etmem, çünkü görevliler fark ederse yüksek cezalar yemeniz mümkün. onun dışında şehrin bisiklet ağı oldukça gelişmiş, birçok kişi ulaşımını bisikletle sağlıyor. neredeyse her yerde bisiklet yolları var ve bu yollar size tuna nehri'nin manzarası eşliğinde seyahat etme fırsatı sunuyor. cüzi bir miktara bisiklet kiralayıp rahatça istediğiniz yerlere gidebilirsiniz.
oldukça fazla türk var, onun için kendinizi yabancı hissetmiyorsunuz pek.
gidip schnitzel yiyin gibi klişe bir yeme içme tavsiyesi vermeyeceğim. herhangi bir restorana oturun ve menüyü isteyin, çoğu yöreseldir zaten. en kötü ihtimalle garsondan destek alırsınız.
insanları beklenilenin aksine sıcakkanlıdır, herhangi bir basketbol sahasına girip çevre kasabilir ve kafa dağıtabilirsiniz benim gibi.
bir kere giderseniz bağımlılık yapar, gece gündüz rüyalarınıza girer.
son olarak; prater'in oradaki köprünün altında keman çalan bir amca var, ona da allah rızası için 3-5€ atın.
ha bir de öpüşen bir çift görürseniz öküzün trene baktığı gibi bakmayın size zahmet.
marketlerde benim gibi içme suyu aramayın, rezil olursunuz. sonra da sodanın asidini kaçırarak içmek zorunda kalırsınız bir süre.
viyana'da musluklardan akan su oldukça temizdir ve içilebilir. alpler'den gelen bu su, içtiğim en güzel su olabilir.
şehir içi ulaşım, haftalık 15€ olan sınırsız biletlerle metro ve tramvay aracılığıyla sağlanabilir. hatta bilet almasanız bile metro ve tramvaya binebilirsiniz ama tavsiye etmem, çünkü görevliler fark ederse yüksek cezalar yemeniz mümkün. onun dışında şehrin bisiklet ağı oldukça gelişmiş, birçok kişi ulaşımını bisikletle sağlıyor. neredeyse her yerde bisiklet yolları var ve bu yollar size tuna nehri'nin manzarası eşliğinde seyahat etme fırsatı sunuyor. cüzi bir miktara bisiklet kiralayıp rahatça istediğiniz yerlere gidebilirsiniz.
oldukça fazla türk var, onun için kendinizi yabancı hissetmiyorsunuz pek.
gidip schnitzel yiyin gibi klişe bir yeme içme tavsiyesi vermeyeceğim. herhangi bir restorana oturun ve menüyü isteyin, çoğu yöreseldir zaten. en kötü ihtimalle garsondan destek alırsınız.
insanları beklenilenin aksine sıcakkanlıdır, herhangi bir basketbol sahasına girip çevre kasabilir ve kafa dağıtabilirsiniz benim gibi.
bir kere giderseniz bağımlılık yapar, gece gündüz rüyalarınıza girer.
son olarak; prater'in oradaki köprünün altında keman çalan bir amca var, ona da allah rızası için 3-5€ atın.
ha bir de öpüşen bir çift görürseniz öküzün trene baktığı gibi bakmayın size zahmet.
devamını gör...
din istismarını önlemenin yolları
dincilerden ve o dinciler üzerinden dine saldıran ateistlerden; onların siyasetlerinden, sistemlerinden, standartlarından, okullarından, sanatlarından, edebiyatlarından, kurum ve kuruluşlarından.. bütün ahlaki değerlerinden ve dinlerinden uzak durarak.
devamını gör...
demiseksüel
sadece duygusal hisler beslenen kişiye karşı cinsel istek duymak şeklinde açıklanabileceğini düşünmediğim yönelim.
yani demiseksüeller sevdikleri insanla her zaman sevişebilirler gibi bir açıklaması yok bu durumun. bu bağlamda aseksüelliğe daha yakın diye tanımlayabiliriz. kişiden kişiye değişmez, bu böyledir gibi bir iddiam tabi ki yok. ama benim araştırmalarım bu minvalde bir çıkarıma ulaştırmıştı beni.
bir demiseksüel hali hazırda birlikte olduğu, sevdiği, sevildiği duygusal birlikteliğinde duruma, ana göre cinsel istek duyabiliyor. ona söylediğiniz güzel bir söz, kalabalık içinde, herhangi bir seksi çağrışımı olmayan bir tavrınız karşınızdaki kişiye "çekici" gelebiliyor. onu baştan çıkarmaya çalıştığınız, ne yaparsanız yapın çıkaramadığınız anlar olabildiği gibi, "a aaa ne oldu şimdi yahu" diyebileceğiniz anlar da olabiliyor. anlatması çok güç.
yani demiseksüeller sevdikleri insanla her zaman sevişebilirler gibi bir açıklaması yok bu durumun. bu bağlamda aseksüelliğe daha yakın diye tanımlayabiliriz. kişiden kişiye değişmez, bu böyledir gibi bir iddiam tabi ki yok. ama benim araştırmalarım bu minvalde bir çıkarıma ulaştırmıştı beni.
bir demiseksüel hali hazırda birlikte olduğu, sevdiği, sevildiği duygusal birlikteliğinde duruma, ana göre cinsel istek duyabiliyor. ona söylediğiniz güzel bir söz, kalabalık içinde, herhangi bir seksi çağrışımı olmayan bir tavrınız karşınızdaki kişiye "çekici" gelebiliyor. onu baştan çıkarmaya çalıştığınız, ne yaparsanız yapın çıkaramadığınız anlar olabildiği gibi, "a aaa ne oldu şimdi yahu" diyebileceğiniz anlar da olabiliyor. anlatması çok güç.
devamını gör...
1 yazar sizi sinir etmeye başladı
kaliteli troll. çirkinleşmiyor. her yazısında farklı karaktere bürünüyor. kendisi erkek, kadın, suriye'li sığınmacı, kripto imam, asker, fransa vatandaşı. bir çok karakter yaratıyor. zigindirik aktroll muhabbetlerine de girmiyor. aslında tiyatro gibi bir şey yapıyor. kötü değil. hatta yaptığı şey troll'lük bile değil. çünkü amacı tepki çekmek değil. eğlenmek. en azından öyle görünüyor. bozarsa, sapıtırsa çökeriz tepesine. ama şimdilik keyifli.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
köyden indim şehre.
ah dostlar bu nece çevre.
kafa sözlükte yazar olduk.
3 5 değil her gün, gece...
ah dostlar bu nece çevre.
kafa sözlükte yazar olduk.
3 5 değil her gün, gece...
devamını gör...
yankı odası
kimi zaman kişisel tercihlerimizle bilinçli olarak yankı odası yaratırız, kimi zaman ise bizim yerime bunu online algoritmalar yapar. arama motorları daha önce yaptığın aramaları temel alarak sana sonuçları sunarken, facebook, instagram, twitter gibi sosyal medya mecraları senin seçeneklerinin yanı sıra yine daha önce tıkladığın haberlere, beğendiğin mesajlara, dostluk kurduğun insanlara göre senin yankı odanın duvarlarını örmene yardım eder.
covid 19 döneminde bir taraftan farklı komplo teorileri mantar gibi biterken diğer taraftan konuyla ilgili otoriterlerin bilgileri, bilimsel içeriki makaleler vb. ile her gün internette konuyla ilgili milyarlarca mesaj paylaşıldı. covid 19 konusunda polarizasyon artarken yankı odalarının özellikle hayati konularda yarattığı karmaşa ciddi bir şekilde ortaya çıktı.
kimi sosyal medya grupları fact check gibi özelliklerle sıralamaya etkide bulunsa bile bu mevcut algoritmada çok işe yaramadı.
aslında daha önce putin iletişimde ve psikolojide kullanılan flooding tekniğini bir anlamda çarpıtarak firehose of falsehood tekniğiyle ( yeni bir şey değil aslında ) tek bir konuda ve bakış açısıyla haber ve bilgilerin boca edilmesinden ziyade farklı bakış açılarında yanlış bilgi veren mesajlarla amerika'lıların yankı odalarının duvarlarından sızmayı başarmıştı.
yine kimi alanlarda yankı odasını delmek bu bir kedi ya da araba videosu kadar kolay olabilirken bu tekniklerin hiç biri sağlık, kamu anonsları gibi konularda kullanılabilir değil.
şimdi dijital medya başta olmak üzere genel anlamda iletişim konusunda çalışanlar özellikle ayrışmanın ağır olduğu konularda tabiri caizse kişilerin sosyal medya balonlarını delerek ya da yankı odalarına sızarak nasıl mesaj verebilecekleri konusunda çalışmaktalar.
covid 19 döneminde bir taraftan farklı komplo teorileri mantar gibi biterken diğer taraftan konuyla ilgili otoriterlerin bilgileri, bilimsel içeriki makaleler vb. ile her gün internette konuyla ilgili milyarlarca mesaj paylaşıldı. covid 19 konusunda polarizasyon artarken yankı odalarının özellikle hayati konularda yarattığı karmaşa ciddi bir şekilde ortaya çıktı.
kimi sosyal medya grupları fact check gibi özelliklerle sıralamaya etkide bulunsa bile bu mevcut algoritmada çok işe yaramadı.
aslında daha önce putin iletişimde ve psikolojide kullanılan flooding tekniğini bir anlamda çarpıtarak firehose of falsehood tekniğiyle ( yeni bir şey değil aslında ) tek bir konuda ve bakış açısıyla haber ve bilgilerin boca edilmesinden ziyade farklı bakış açılarında yanlış bilgi veren mesajlarla amerika'lıların yankı odalarının duvarlarından sızmayı başarmıştı.
yine kimi alanlarda yankı odasını delmek bu bir kedi ya da araba videosu kadar kolay olabilirken bu tekniklerin hiç biri sağlık, kamu anonsları gibi konularda kullanılabilir değil.
şimdi dijital medya başta olmak üzere genel anlamda iletişim konusunda çalışanlar özellikle ayrışmanın ağır olduğu konularda tabiri caizse kişilerin sosyal medya balonlarını delerek ya da yankı odalarına sızarak nasıl mesaj verebilecekleri konusunda çalışmaktalar.
devamını gör...
normal sözlük’ün ekşi sözlük’e dönmesi
dile getirilmesi yasak olandır.
şimdi ismini vermeyeceğim bir çaylak, dün 16 karma puan ile yazar yapıldı ve bunu gündeme getirmek istesem de açtığım başlıklar sansüre uğradı. bakınıza tıklayıp gör. (bkz: sözlüğün ekşimesi)
üstüne basıyorum, çaylak kayırıp tanıdığını, sevdiğini yazar yapan ekşi sözlüğe bir başkaldırı olarak çıkmış kafa sözlüğün bu kayırma olayına karışması hiç hoş olmadı.
moderasyon benimle iletişime geçti ve "davetiye çıkardığımı" söyledi. bu durumun istisnai olduğunu bildirdi, ben de ona kendi koydukları sınırlara uymaları gerektiğini bildirdim. bu yüzden 12 ocak saat gece 01:00 civarında sessizce 24 saat uzaklaştırıldım. bir arkadaş daha aynı dakika uzaklaştırıldı aynı konuya ses çıkardığı için (bkz: foo)
kendimizi eleştirerek ileri gidebiliriz, yücelterek değil.
edit: başlık sol'dan düşürülmüştür.
şimdi ismini vermeyeceğim bir çaylak, dün 16 karma puan ile yazar yapıldı ve bunu gündeme getirmek istesem de açtığım başlıklar sansüre uğradı. bakınıza tıklayıp gör. (bkz: sözlüğün ekşimesi)
üstüne basıyorum, çaylak kayırıp tanıdığını, sevdiğini yazar yapan ekşi sözlüğe bir başkaldırı olarak çıkmış kafa sözlüğün bu kayırma olayına karışması hiç hoş olmadı.
moderasyon benimle iletişime geçti ve "davetiye çıkardığımı" söyledi. bu durumun istisnai olduğunu bildirdi, ben de ona kendi koydukları sınırlara uymaları gerektiğini bildirdim. bu yüzden 12 ocak saat gece 01:00 civarında sessizce 24 saat uzaklaştırıldım. bir arkadaş daha aynı dakika uzaklaştırıldı aynı konuya ses çıkardığı için (bkz: foo)
kendimizi eleştirerek ileri gidebiliriz, yücelterek değil.
edit: başlık sol'dan düşürülmüştür.
devamını gör...
uçurum kenarından atlayacak kişiye söylenecek son söz
sana atlama diyemem, hayatına karışmaya hakkım yok zira. ama emin ol aradığın mutluluk aşağıda değil. o yüzden hadi tut elimi de gidip bir çay içelim...
devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
patatesimiz meşhurdur .
devamını gör...
afrika
yapılan çalışmalarla jeolojik kayıtlardan elde edilen bilgilere göre, bugün çöl olan kısımlarının bir zamanlar sulak olduğu bilinen kıta. o bölgelerde su aygırı, fil gibi birtakım hayvanlara ait kalıntılar elde edildiğini ve ormanlık alanların da yine insan eliyle yok edildiğini, bugün de aynı hataya devam edildiğini okumuştum.
***
bir başka büyük problemi daha var kıtanın: ikiye ayrılmaya başladı jeolojik olarak. 2006'da etiyopya'nın afar bölgesinde yarılmalar gözlendi:

bu durumun önceden beri tahmin edilmekte olan yeni okyanus oluşumunun ayak sesi olduğu düşünülüyor.
2018'deyse kenya'da bir başka yarık açıldı:

şu an için işler bununla da kalmamış ve 400 dereye varan sıcaklıkta dumanların yer yüzeyine çıktığı çok sayıda çatlak görülmüş kıtanın bazı yerlerinde. zaten volkanik aktivitesi bol olan, hareketli bir yerdir afrika.
bundan birkaç yıl önce de yerin altından, hiçbir deprem dalgasının sesine benzemeyen, gong vuruşu benzeri bir ses geldiği kaydedilmişti. ömrümüz yeter mi bilmem ama bizden sonraki kuşakların coğrafi haritası şu ankiyle aynı olmayabilir.
***
bir başka büyük problemi daha var kıtanın: ikiye ayrılmaya başladı jeolojik olarak. 2006'da etiyopya'nın afar bölgesinde yarılmalar gözlendi:

bu durumun önceden beri tahmin edilmekte olan yeni okyanus oluşumunun ayak sesi olduğu düşünülüyor.
2018'deyse kenya'da bir başka yarık açıldı:

şu an için işler bununla da kalmamış ve 400 dereye varan sıcaklıkta dumanların yer yüzeyine çıktığı çok sayıda çatlak görülmüş kıtanın bazı yerlerinde. zaten volkanik aktivitesi bol olan, hareketli bir yerdir afrika.
bundan birkaç yıl önce de yerin altından, hiçbir deprem dalgasının sesine benzemeyen, gong vuruşu benzeri bir ses geldiği kaydedilmişti. ömrümüz yeter mi bilmem ama bizden sonraki kuşakların coğrafi haritası şu ankiyle aynı olmayabilir.
devamını gör...
akp film merkezi
konusuz film sektörüne girerlerse eğer çığır açarlar.
türk amatör sektöründe iş yaparlar, büyük açık var hocamlar ve hepimiz kendilerine aşinayız.....
ülkede neredeyse hepimizin içinden geçmiş bir parti değil midir, akp?
türk amatör sektöründe iş yaparlar, büyük açık var hocamlar ve hepimiz kendilerine aşinayız.....
ülkede neredeyse hepimizin içinden geçmiş bir parti değil midir, akp?
devamını gör...
pame radyo yayını
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
''zenciler prensesi olacağım.
hayat işte asıl o zaman başlayacak”
pippi uzunçorap
çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum. birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!
“gün akşam oldu” diyorum
ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
cam kırıkları yiyorlar
rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
rengârenk yap-boz parçacıkları
anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
hayır, sanırım sabahı bekleyemem
bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
on dört yaşındaydı ruhum bayım
bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
sinemalarda da “organzm gıcırtıları” oynuyordu.
kaçmaya çalıştım. olmadı.
bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
neyse işte
ben her filmi hatırlarım
sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
“sofi’nin tercihini” seyrederken çok ağlamıştım.
öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
bir “eşya toplayıcısıyım” bayım.
büyük gemiler de yok artık bayım
büyük yelkenler de
büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
bir süredir kayıp
dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
bir gül, bir güle derdi ki görse
yalan söylüyorum
güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
hayat işte asıl o zaman başlayacak”
pippi uzunçorap
çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum. birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!
“gün akşam oldu” diyorum
ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
cam kırıkları yiyorlar
rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
rengârenk yap-boz parçacıkları
anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
hayır, sanırım sabahı bekleyemem
bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
on dört yaşındaydı ruhum bayım
bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
sinemalarda da “organzm gıcırtıları” oynuyordu.
kaçmaya çalıştım. olmadı.
bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
neyse işte
ben her filmi hatırlarım
sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
“sofi’nin tercihini” seyrederken çok ağlamıştım.
öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
bir “eşya toplayıcısıyım” bayım.
büyük gemiler de yok artık bayım
büyük yelkenler de
büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
bir süredir kayıp
dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
bir gül, bir güle derdi ki görse
yalan söylüyorum
güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
devamını gör...
her şeye muhalefet olan insan
amacı kendini göstermek ve sizi ezmektir.sen ne yaparsan yap nasıl yaşarsan yaşa,başkasına karışma.8 milyar insan varsa bir o kadar da düşünce vardır, saygı duyacaksın.
devamını gör...
yay burcu
hadi bugün nereye gidiyoruz diyen burç kişisi.
devamını gör...
en yakındaki kitabın 17. sayfasının 3. cümlesi
devamını gör...
istanbul'da yaşayanların başka şehirlerde yaşayanları insan yerine koymaması
iç anadolu bölgesinde küçük şirin bir şehirde yaşıyorum, eğer istanbulda yaşayanlar varsa beni rahatlıkla taşralı olarak görebilirler.
bundan hiç gocunmam. ama gelin bakalım küçük yerdeki avantajlara birlikte göz gezdirelim.
* şehrin bir ucundan diğerine yürümeye kalksam 7-8 saat anca sürer, dolayısıyla her yere dolmuş otobüs taksi kullanmak zorunda kalmıyorum.
* her daim organik sebze meyveyi ucuza bulabileceğim mecralar mevcut.
* dışardan un almıyorum, çünkü ilaçsız gübresiz yetişmiş buğday alabileceğim yer var, oradan buğday alıp değirmende öğüttürüyorum ve organik olarak un tüketiyorum.
* kasaptan et almama gerek yok, üreticiden kafama göre kuzu alıyorum çok uygun bir fiyata, kasaba götürüp 50 lira karşılığında istediğim şekilde ayarlatıyorum, hem daha taze et yemiş oluyorum hem de daha ucuza.
* hava kirliliği büyük şehirlere göre epey düşük, dağa bayıra çıkıp piknik yapabileceğim tonla yer mevcut..
evet halen adam yerine koymuyorsanız buna aynen devam edebilirsiniz sevgili istanbullu kardeşlerim.
not: işbu tanım gerçekten başka yerlerde yaşayan vatandaşları adam yerine koymayan tiplere ithafen yazılmış olup, geneli kapsamamaktadır. olabilecek yanlış anlaşılmaların önüne peşinen geçmeyi görev addederim.
bundan hiç gocunmam. ama gelin bakalım küçük yerdeki avantajlara birlikte göz gezdirelim.
* şehrin bir ucundan diğerine yürümeye kalksam 7-8 saat anca sürer, dolayısıyla her yere dolmuş otobüs taksi kullanmak zorunda kalmıyorum.
* her daim organik sebze meyveyi ucuza bulabileceğim mecralar mevcut.
* dışardan un almıyorum, çünkü ilaçsız gübresiz yetişmiş buğday alabileceğim yer var, oradan buğday alıp değirmende öğüttürüyorum ve organik olarak un tüketiyorum.
* kasaptan et almama gerek yok, üreticiden kafama göre kuzu alıyorum çok uygun bir fiyata, kasaba götürüp 50 lira karşılığında istediğim şekilde ayarlatıyorum, hem daha taze et yemiş oluyorum hem de daha ucuza.
* hava kirliliği büyük şehirlere göre epey düşük, dağa bayıra çıkıp piknik yapabileceğim tonla yer mevcut..
evet halen adam yerine koymuyorsanız buna aynen devam edebilirsiniz sevgili istanbullu kardeşlerim.
not: işbu tanım gerçekten başka yerlerde yaşayan vatandaşları adam yerine koymayan tiplere ithafen yazılmış olup, geneli kapsamamaktadır. olabilecek yanlış anlaşılmaların önüne peşinen geçmeyi görev addederim.
devamını gör...
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
valiz hazırlamakkk.... bugün yavaştan toplanmaya başladım. hiçbir şeyi sığdıramıyorum.*
devamını gör...
porfiria kutanea tarda
üroporfirinojen dekarboksilaz eksikliği sonucu oluşan, en sık görülen porfiria hastalığıdır.
ışığa hassasiyet vardır.
hastalarda üroporfirin düzeyleri yüksektir.
ışığa hassasiyet vardır.
hastalarda üroporfirin düzeyleri yüksektir.
devamını gör...