yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri
can sıkıntısı. öyle sizler gibi özel sebepler yazamayacağım üzgünüm canlarım.
devamını gör...
masonluk
türkiye'de oldukça yanlış anlaşılan ve çeşitli komplo teorileri ile özdeşleştirilen oluşum. masonizm nasıl ki bir anda ortaya çıkmadıysa, bir anda da ortadan kaybolmayacaktır. temel tarihine ve devamında olası sorulara cevap şeklinde doğru yanlışlara bir göz gezdirelim.
mason ne demek? nasıl ortaya çıktı?
mason kelimesi "duvarcı" anlamına gelmektedir ve aslında masonizmin ilk köklerinin karşılığını tam anlamıyla vermektedir. 8. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar olan süreçte kiliseye bağlı tüm inşaatlar papazlara bağlı keşişlerce gerçekleştirilmekteydi. devamında sivil halktan insanlar da yardım amaçlı keşişlere katılmaya başladı. zamanla keşişler, onlara da atalarından miras kalan kendi bilgi birikimlerini sivil insanlara aktardı. sivillerse, sabit bir bölgede kalmak yerine çeşitli yerlere seyahatler gerçekleştirmeye başladılar.
başka bölgelerde gerçekleşecek inşaatlarda anlaşma sağlandıktan sonra duyuru yapılır, bölgedeki gezgin masonlar da işi gerçekleştirmek için gelirdi. inşaatlarda taş yontucu ve duvar ustaları ağırlıklı olduğu için, onları anlatmak adına "mason" denirdi. ustalar hem var olan projelerin tüm detaylarını saklar, güvenliğini sağlar; hem de bilgi ve tecrübelerini, görüşlerini yeni gelen çıraklara aktarırlardı.
zamanla merkezi bir idare yerine, masonlar bulundukları her yerde localar kurarak belli bir merkeze bağlı bölgesel yönetimlerle devam etti. günümüzde hala bu sistem geçerliliğini korumakta. yukarıda anlatılan kısım operatif masonluktu.
hadi bu tamam, masonluk nedir?
masonluk, günümüzde bu kardeşliğin bir parçası olmaktır. ortak bir paydada birleşen kardeşlerin hakikati arayış, bilgi ve öğretilerin karşılıklı aktarımı, sağlıklı iletişim ve farkındalık. bireyin ahlaki ve vicdani pusula sahibi olması, objektif bir gözle kişisel gelişimine yönelmesini desteklemek. yönlendirmek değil, manipülasyon değil.
spekülatif masonluk nedir?
spekülatif masonluk, operatif masonların öğretilerini takip eden ama bunu doğrudan değil, onlardan kalan miras ve kullandıkları sembolizm üzerinden incelemeler sonucu ele alan, eski öğretilerini ve kardeşlik bağlarını sürdürmek isteyen, 1717'de ingiltere'de kurulan büyük loca itibariyle sistematik hale gelmiş yapılanmadır.
mason olma şartları nedir?
mason olmak isteyen bireylerin sağlaması gereken şartlar şunlardır;
*katılmayı hür iradesiyle istemesi
*18 yaşından büyük olması
*erkek olması
*bir tanrı inancına sahip olması *
*belli bir entelektüel birikime, bilgiye sahip olması
*ahlaklı ve çevresince itibar sahibi, saygı duyulan biri olması
*bir ya da birden fazla masonun referansına sahip olması
*dünyanın en zengin 3000 insanı listesinde adının geçmesi.*
tanrı inancı? şeytana tapmıyor mu bu insanlar?
hayır, tapmıyorlar. temelinde inançlı bireyleri ortak paydada toplayabilmek adına, semavi dinlerin de; belli koşullarda doğa dinlerin de kabul edebileceği "evrenin ulu mimarı" tasviri kullanılır. tarafsız bir tanrıyı sembolize eder.
yine dünyaca ünlü birçok mimari eserin masonlar tarafından gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. en bilinen örneklerinden biri de kral süleyman'ın şehrinde olan mabettir.
şimdi de soru cevap kısmına gelelim. sıkça sorulan sorulara cevaplar;
1-) dünyayı masonlar mı yönetiyor?
a-) hayır, dünyayı masonlar yönetmiyor. masonluk içerisinde politikanın hoş görülmediği, daha manevi ve soyut konuların konuşulduğu bir kardeşlik. yani seçimi kimin kazanacağından çok, "erdem nedir?" sorusuna cevap aradıklarını varsayabiliriz.
b-) evet, dünyayı masonlar yönetiyor. dünya ya da ülkeler bazında yönetimde sözü geçen kimseler mason olabilirler. masonların loca ve kardeşlik dışındaki kurumlarla bir ilişkisi yok. bir din adamı da, siyasetçi de, doktor da, asker de, öğretmen de gerekli şartları sağladığı sürece mason olabilir. bunun önünde bir engel yok. eğer dünya yönetiminde söz sahibi biri masonsa, masonizm dünyayı yönetiyor olarak değerlendirilmemeli; dünyayı yönetenlerden biri mason şeklinde değerlendirilmelidir. masonluk toplumsal değil, bireysel bir öğretidir.
2-) ayinler, ritüeller neyin nesi?
ayin ve ritüeller, geçmiş zamandaki olayların tiyatral bir yansıması ve mason atalarının dönemlerine dair hissiyatları kuvvetlendirebilecek, artık burada olmayan kardeşlerle de bağ kurmalarına vesile olacak gösterimlerdir. ifadede derinlik sağlanması ve özün hatırlanması ile hakikat arayışını sürdürmeye yöneliktir.
3-) rütbeler, hiyerarşik düzen nedir?
masonizmin temelinde üç derece vardır. çırak, kalfa ve usta. bunlar operatif masonlardan kalmadır. onun dışında, türkiye'de ve iskoç törenlerini takip eden diğer mason localarında sembolik anlamda 33 rütbe/görev bulunur. bu hususta sorumluluk almak ve bir görev edinmek masonun hür iradesiyle gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği şeylerdendir. hadi tek tek tamamını yazayım.
1- entered apprentice
2- fellowcraft
3- master mason
------------------------------
4-) secret master
5-)perfect master
6-)confidential secretary
7-)prevost and judge
8-)intendent of building
9-)elu of the nine
10-)elu of the fifteen
11-)elu of the twelve
12-)master architect
13-)royal arch of solomon
14-)perfect elu
15-)knight of sword
16-)prince of jerusalem
17-)knight of the east/west
18-)knight of the croix
19-)pontiff
20-)master of the symbolic lodge
21-)moachite/ prussian knight
22-)knight of royal axe
23-)chief of tabernacle
24-)prince of tabernacle
25-)knight of brazen serpent
26-)prince of mercy
27-)knight commander of temple
28-)knight of the sun
29-)grand scottish knight of st. andrew
30-)knight kadosh
31-)inspector inquisitor
32-)sublime prince of the real secret
33-)inspector general
4-) semboller nedir? illuminati?
semboller, yüzyıllar boyunca süregelen öğretilerin sembollerle aktarımıdır. sık bilinen ve üçgen üzerinde göz ile karıştırılan bir sembol olan gönye-pergel, evren ve kainattaki nizam üzerine oturup bin saat konuşulabilecek bir konuyu özetler örneğin. bir kez neyi anlatmak istediği kavrandığında, zihnen ilerleyiş daha hızlı gerçekleşir. var oluş amaçları, anlatımı kolaylaştırmak.
5-) mason üyeleri gizli midir? masonlar nasıl insanlar?
hayır ve evet. bir mason, kendisinin mason olduğunu belli bir topluluğa ifade ettiyse, bilen diğer masonların da onun kimliğinden açık şekilde bahsetme hakkı vardır. ama gizli tutmak isteyen ve mason olduğunu paylaşmamış biri asla ifşa edilemez.
bünyesinde hemen her alandan insan bulunduran masonlar hayırsever, hümanist ve olaylara objektif bakabilen kimselerdir. çeşitli fonlar aracılığıyla okullar ve hastaneler yaptırmakta, kar amacı gütmeyen faaliyetler düzenlemekteler. insanlar, insanlara, evet bu yüzyılda bile; bir karşılık beklemeden yardım edebiliyor.
6-) kendi aralarındaki ilişkileri nelerdir?
bu konuda sıklıkla tartışılmakta ve konu hakkında bilgi kirliliği apaçık ortada. yukarıda dediğim gibi, eğer birkaç mason güçlerini birleştirip dünyayı yönetiyorsa masonlar yönetmiyordur. bu bireyler bir araya gelmiş ve güçlerini birleştirerek bunu sağlamışlardır. öyle bir şey varsa bana da söyleyin bu arada, en yaygın örnek diye kullanıyorum.
yani bir iş yapılacağı zaman, masonlar kendi aralarındaki bağı sağlam bir referans olarak görür ve önce kendi içlerinde işbirliği yapabilecekleri birisi olup olmadığına bakarlar. inşaatla ilişkisi olan bir masonun, kum ve demir tedarik etmesi gerektiğinde yine başka bir mason aracılığıyla yapması, lojistiğinin de başka bir masonla anlaşılarak sağlanması kötü değil güzel bir davranıştır. eğer bu insanlar şeytani ve dünyayı yönetme gayesi güden kimselerse, aşiretler de öyledir. onlarda da aynı usul var sonuçta. hepsini yakıp kurtulalım.
7-) bu durumda çıkar amaçlı mı bir araya geliyorlar?
hayır, çıkar amaçlı bir araya gelmiyorlar. dediğim gibi ortak bir payda, maneviyat ve kardeşlik bağları için bir araya gelen erkeklerden oluşuyor. çıkar amaçlı girmeye çalışan kimseler büyük oranda reddedilir, eğer bir şekilde giren olduysa niyeti anlaşıldığında kötü gözle bakılır. aktif bir taciz durumu varsa da yaptırım uygulanır.
8-) beyin yıkama ve manipülasyon konusu doğru mu?
evet doğru. loca dışında her yerde buna denk gelebilirsiniz. televizyonu açtığınızda, sosyal medyaya girdiğinizde... buradaki insanlar, bir konuda fikirlerini tartışabilecekleri o konuyla ilgilenen kardeşlerini buluyor burada. her birey hür, her birey sağlanabilecek en üst düzeyde ifade ve düşünce özgürlüğüne sahip. yargılanmadan fikirlerini dile getirip, olabildiğince objektif ifadelerle tartışabiliyor. bu beyin yıkamaysa, sokağa çıkmamalıyız.
9-) birbirlerini nasıl tanıyorlar?
aynı locaya bağlı olan masonlar zaten ister istemez birbirlerini tanıyor . farklı localardan maslar karşılaştıklarında, üzerlerinde herhangi bir sembol/rozet vs. taşıyorlarsa buradan, taşımıyorlarsa selamlaşmadaki farklılıklardan *, eğer bu da yaşanmadıysa konuşmalardan anlıyorlar. çoğunlukla alt metin ifadeler belli bir öğreti doğrultusunda kullanılır, kulak aşinalığı olan biri karşısındakinin neyden bahsettiğini rahatlıkla teyit edebilir.
10-) her mason zengin mi? zenginse ne kadar?
bu konuda da bir yanılgı olduğu için yazma gereği duydum. dünyanın süper zengin insanlarından oluşmuyor masonluk. elbette içinde inanılmaz zengin olanları da var, ay sonunu zor getirenleri de. masonluğa kabulde bir zenginlikten bahsediliyorsa bu maddi değil manevi olandır.
konuyla ilgili ekstradan merak ettiğiniz bir şey olursa, bilgim dahilinde yanıtlarım.
mason ne demek? nasıl ortaya çıktı?
mason kelimesi "duvarcı" anlamına gelmektedir ve aslında masonizmin ilk köklerinin karşılığını tam anlamıyla vermektedir. 8. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar olan süreçte kiliseye bağlı tüm inşaatlar papazlara bağlı keşişlerce gerçekleştirilmekteydi. devamında sivil halktan insanlar da yardım amaçlı keşişlere katılmaya başladı. zamanla keşişler, onlara da atalarından miras kalan kendi bilgi birikimlerini sivil insanlara aktardı. sivillerse, sabit bir bölgede kalmak yerine çeşitli yerlere seyahatler gerçekleştirmeye başladılar.
başka bölgelerde gerçekleşecek inşaatlarda anlaşma sağlandıktan sonra duyuru yapılır, bölgedeki gezgin masonlar da işi gerçekleştirmek için gelirdi. inşaatlarda taş yontucu ve duvar ustaları ağırlıklı olduğu için, onları anlatmak adına "mason" denirdi. ustalar hem var olan projelerin tüm detaylarını saklar, güvenliğini sağlar; hem de bilgi ve tecrübelerini, görüşlerini yeni gelen çıraklara aktarırlardı.
zamanla merkezi bir idare yerine, masonlar bulundukları her yerde localar kurarak belli bir merkeze bağlı bölgesel yönetimlerle devam etti. günümüzde hala bu sistem geçerliliğini korumakta. yukarıda anlatılan kısım operatif masonluktu.
hadi bu tamam, masonluk nedir?
masonluk, günümüzde bu kardeşliğin bir parçası olmaktır. ortak bir paydada birleşen kardeşlerin hakikati arayış, bilgi ve öğretilerin karşılıklı aktarımı, sağlıklı iletişim ve farkındalık. bireyin ahlaki ve vicdani pusula sahibi olması, objektif bir gözle kişisel gelişimine yönelmesini desteklemek. yönlendirmek değil, manipülasyon değil.
spekülatif masonluk nedir?
spekülatif masonluk, operatif masonların öğretilerini takip eden ama bunu doğrudan değil, onlardan kalan miras ve kullandıkları sembolizm üzerinden incelemeler sonucu ele alan, eski öğretilerini ve kardeşlik bağlarını sürdürmek isteyen, 1717'de ingiltere'de kurulan büyük loca itibariyle sistematik hale gelmiş yapılanmadır.
mason olma şartları nedir?
mason olmak isteyen bireylerin sağlaması gereken şartlar şunlardır;
*katılmayı hür iradesiyle istemesi
*18 yaşından büyük olması
*erkek olması
*bir tanrı inancına sahip olması *
*belli bir entelektüel birikime, bilgiye sahip olması
*ahlaklı ve çevresince itibar sahibi, saygı duyulan biri olması
*bir ya da birden fazla masonun referansına sahip olması
*dünyanın en zengin 3000 insanı listesinde adının geçmesi.*
tanrı inancı? şeytana tapmıyor mu bu insanlar?
hayır, tapmıyorlar. temelinde inançlı bireyleri ortak paydada toplayabilmek adına, semavi dinlerin de; belli koşullarda doğa dinlerin de kabul edebileceği "evrenin ulu mimarı" tasviri kullanılır. tarafsız bir tanrıyı sembolize eder.
yine dünyaca ünlü birçok mimari eserin masonlar tarafından gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. en bilinen örneklerinden biri de kral süleyman'ın şehrinde olan mabettir.
şimdi de soru cevap kısmına gelelim. sıkça sorulan sorulara cevaplar;
1-) dünyayı masonlar mı yönetiyor?
a-) hayır, dünyayı masonlar yönetmiyor. masonluk içerisinde politikanın hoş görülmediği, daha manevi ve soyut konuların konuşulduğu bir kardeşlik. yani seçimi kimin kazanacağından çok, "erdem nedir?" sorusuna cevap aradıklarını varsayabiliriz.
b-) evet, dünyayı masonlar yönetiyor. dünya ya da ülkeler bazında yönetimde sözü geçen kimseler mason olabilirler. masonların loca ve kardeşlik dışındaki kurumlarla bir ilişkisi yok. bir din adamı da, siyasetçi de, doktor da, asker de, öğretmen de gerekli şartları sağladığı sürece mason olabilir. bunun önünde bir engel yok. eğer dünya yönetiminde söz sahibi biri masonsa, masonizm dünyayı yönetiyor olarak değerlendirilmemeli; dünyayı yönetenlerden biri mason şeklinde değerlendirilmelidir. masonluk toplumsal değil, bireysel bir öğretidir.
2-) ayinler, ritüeller neyin nesi?
ayin ve ritüeller, geçmiş zamandaki olayların tiyatral bir yansıması ve mason atalarının dönemlerine dair hissiyatları kuvvetlendirebilecek, artık burada olmayan kardeşlerle de bağ kurmalarına vesile olacak gösterimlerdir. ifadede derinlik sağlanması ve özün hatırlanması ile hakikat arayışını sürdürmeye yöneliktir.
3-) rütbeler, hiyerarşik düzen nedir?
masonizmin temelinde üç derece vardır. çırak, kalfa ve usta. bunlar operatif masonlardan kalmadır. onun dışında, türkiye'de ve iskoç törenlerini takip eden diğer mason localarında sembolik anlamda 33 rütbe/görev bulunur. bu hususta sorumluluk almak ve bir görev edinmek masonun hür iradesiyle gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği şeylerdendir. hadi tek tek tamamını yazayım.
1- entered apprentice
2- fellowcraft
3- master mason
------------------------------
4-) secret master
5-)perfect master
6-)confidential secretary
7-)prevost and judge
8-)intendent of building
9-)elu of the nine
10-)elu of the fifteen
11-)elu of the twelve
12-)master architect
13-)royal arch of solomon
14-)perfect elu
15-)knight of sword
16-)prince of jerusalem
17-)knight of the east/west
18-)knight of the croix
19-)pontiff
20-)master of the symbolic lodge
21-)moachite/ prussian knight
22-)knight of royal axe
23-)chief of tabernacle
24-)prince of tabernacle
25-)knight of brazen serpent
26-)prince of mercy
27-)knight commander of temple
28-)knight of the sun
29-)grand scottish knight of st. andrew
30-)knight kadosh
31-)inspector inquisitor
32-)sublime prince of the real secret
33-)inspector general
4-) semboller nedir? illuminati?
semboller, yüzyıllar boyunca süregelen öğretilerin sembollerle aktarımıdır. sık bilinen ve üçgen üzerinde göz ile karıştırılan bir sembol olan gönye-pergel, evren ve kainattaki nizam üzerine oturup bin saat konuşulabilecek bir konuyu özetler örneğin. bir kez neyi anlatmak istediği kavrandığında, zihnen ilerleyiş daha hızlı gerçekleşir. var oluş amaçları, anlatımı kolaylaştırmak.
5-) mason üyeleri gizli midir? masonlar nasıl insanlar?
hayır ve evet. bir mason, kendisinin mason olduğunu belli bir topluluğa ifade ettiyse, bilen diğer masonların da onun kimliğinden açık şekilde bahsetme hakkı vardır. ama gizli tutmak isteyen ve mason olduğunu paylaşmamış biri asla ifşa edilemez.
bünyesinde hemen her alandan insan bulunduran masonlar hayırsever, hümanist ve olaylara objektif bakabilen kimselerdir. çeşitli fonlar aracılığıyla okullar ve hastaneler yaptırmakta, kar amacı gütmeyen faaliyetler düzenlemekteler. insanlar, insanlara, evet bu yüzyılda bile; bir karşılık beklemeden yardım edebiliyor.
6-) kendi aralarındaki ilişkileri nelerdir?
bu konuda sıklıkla tartışılmakta ve konu hakkında bilgi kirliliği apaçık ortada. yukarıda dediğim gibi, eğer birkaç mason güçlerini birleştirip dünyayı yönetiyorsa masonlar yönetmiyordur. bu bireyler bir araya gelmiş ve güçlerini birleştirerek bunu sağlamışlardır. öyle bir şey varsa bana da söyleyin bu arada, en yaygın örnek diye kullanıyorum.
yani bir iş yapılacağı zaman, masonlar kendi aralarındaki bağı sağlam bir referans olarak görür ve önce kendi içlerinde işbirliği yapabilecekleri birisi olup olmadığına bakarlar. inşaatla ilişkisi olan bir masonun, kum ve demir tedarik etmesi gerektiğinde yine başka bir mason aracılığıyla yapması, lojistiğinin de başka bir masonla anlaşılarak sağlanması kötü değil güzel bir davranıştır. eğer bu insanlar şeytani ve dünyayı yönetme gayesi güden kimselerse, aşiretler de öyledir. onlarda da aynı usul var sonuçta. hepsini yakıp kurtulalım.
7-) bu durumda çıkar amaçlı mı bir araya geliyorlar?
hayır, çıkar amaçlı bir araya gelmiyorlar. dediğim gibi ortak bir payda, maneviyat ve kardeşlik bağları için bir araya gelen erkeklerden oluşuyor. çıkar amaçlı girmeye çalışan kimseler büyük oranda reddedilir, eğer bir şekilde giren olduysa niyeti anlaşıldığında kötü gözle bakılır. aktif bir taciz durumu varsa da yaptırım uygulanır.
8-) beyin yıkama ve manipülasyon konusu doğru mu?
evet doğru. loca dışında her yerde buna denk gelebilirsiniz. televizyonu açtığınızda, sosyal medyaya girdiğinizde... buradaki insanlar, bir konuda fikirlerini tartışabilecekleri o konuyla ilgilenen kardeşlerini buluyor burada. her birey hür, her birey sağlanabilecek en üst düzeyde ifade ve düşünce özgürlüğüne sahip. yargılanmadan fikirlerini dile getirip, olabildiğince objektif ifadelerle tartışabiliyor. bu beyin yıkamaysa, sokağa çıkmamalıyız.
9-) birbirlerini nasıl tanıyorlar?
aynı locaya bağlı olan masonlar zaten ister istemez birbirlerini tanıyor . farklı localardan maslar karşılaştıklarında, üzerlerinde herhangi bir sembol/rozet vs. taşıyorlarsa buradan, taşımıyorlarsa selamlaşmadaki farklılıklardan *, eğer bu da yaşanmadıysa konuşmalardan anlıyorlar. çoğunlukla alt metin ifadeler belli bir öğreti doğrultusunda kullanılır, kulak aşinalığı olan biri karşısındakinin neyden bahsettiğini rahatlıkla teyit edebilir.
10-) her mason zengin mi? zenginse ne kadar?
bu konuda da bir yanılgı olduğu için yazma gereği duydum. dünyanın süper zengin insanlarından oluşmuyor masonluk. elbette içinde inanılmaz zengin olanları da var, ay sonunu zor getirenleri de. masonluğa kabulde bir zenginlikten bahsediliyorsa bu maddi değil manevi olandır.
konuyla ilgili ekstradan merak ettiğiniz bir şey olursa, bilgim dahilinde yanıtlarım.
devamını gör...
sözlükte yazar kovalamak
sözlüğe geldiğimden beri gerçekleştirdiğim eylemdir. sevdiğim yazarlar ne yazmış diye kovalıyorum hiç affetmiyorum.
devamını gör...
kürtleri sevmemek
olabilecek olandır.
kimse doğarken 42 milletin evladını kucaklayacağım diye sözleşme imzalamıyor.
kimse doğarken 42 milletin evladını kucaklayacağım diye sözleşme imzalamıyor.
devamını gör...
bir psikiyatristin gizli defteri
dr. gary small ve gigi vorgan tarafından yazılmış kitaptır.
kitap dr. small'ın ağzından birinci tekil kişi anlatılmış. ki önsözde de kitabı deneyimlerinden aktardığı için bu anlatım biçimini seçtiğini, kitabın diğer yazarı olan eşinin okurların olayları ve olayların ardında yatan bilimi kavranması için kitabın yazımında önemli bir rol aldığını söylemiştir.*
kitapta gerçek hastaların yaşamları ve duygusal mücadeleleri, kurgusal mekanlar ve durumlar ile değiştirilerek mahremiyet perdesinin ardında aktarılmış. ve yazılış amacı yine yazarın ağzından "psikiyatriden korkanların korkularını yenmeleri ve yardım almalarını sağlamak" şeklinde özetlenebilir.
kitap dr. small'ın eğitiminin ilk yıllarından itibaren yaklaşık otuz yıllık deneyimleri sürecinde karşısına çıkan ilginç vakaları kapsıyor.
bedenin zihni bozması kadar, zihnin de bedeni hastalandırdığı dinamiğinin ve de psikolojik sorunların hem fiziksel hem de zihinsel açıklamalardan yola çıkarak konuşma-ilaç tedavileri ile sonlandırılması ya da düzenlenmesinin konu edinildiğini söyleyebiliriz.
psikoloji bilimi konusunda öğretici bir kitap olmasa da belirli bir bakış açısı kazanmamızı sağlaması ve de keyifli üslubu ile hoş vakit geçirmemizi sağlaması açısından okunabilir kitaplar arasındadır.
kitabın çevirisi duygu akın tarafından yapılmış, doğan kitap tarafından yayımlanmıştır.
kitabın adının satış kaygısıyla 'bir psikiyatristin gizli defteri/ en sıra dışı vakalar' şekline evrildiğini düşünüyorum. eğer öneri olmasaydı ben de tam tersine bu kitabı herhangi bir raftan alıp incelemez dolayısıyla da okumazdım. *
kitap dr. small'ın ağzından birinci tekil kişi anlatılmış. ki önsözde de kitabı deneyimlerinden aktardığı için bu anlatım biçimini seçtiğini, kitabın diğer yazarı olan eşinin okurların olayları ve olayların ardında yatan bilimi kavranması için kitabın yazımında önemli bir rol aldığını söylemiştir.*
kitapta gerçek hastaların yaşamları ve duygusal mücadeleleri, kurgusal mekanlar ve durumlar ile değiştirilerek mahremiyet perdesinin ardında aktarılmış. ve yazılış amacı yine yazarın ağzından "psikiyatriden korkanların korkularını yenmeleri ve yardım almalarını sağlamak" şeklinde özetlenebilir.
kitap dr. small'ın eğitiminin ilk yıllarından itibaren yaklaşık otuz yıllık deneyimleri sürecinde karşısına çıkan ilginç vakaları kapsıyor.
bedenin zihni bozması kadar, zihnin de bedeni hastalandırdığı dinamiğinin ve de psikolojik sorunların hem fiziksel hem de zihinsel açıklamalardan yola çıkarak konuşma-ilaç tedavileri ile sonlandırılması ya da düzenlenmesinin konu edinildiğini söyleyebiliriz.
psikoloji bilimi konusunda öğretici bir kitap olmasa da belirli bir bakış açısı kazanmamızı sağlaması ve de keyifli üslubu ile hoş vakit geçirmemizi sağlaması açısından okunabilir kitaplar arasındadır.
kitabın çevirisi duygu akın tarafından yapılmış, doğan kitap tarafından yayımlanmıştır.
kitabın adının satış kaygısıyla 'bir psikiyatristin gizli defteri/ en sıra dışı vakalar' şekline evrildiğini düşünüyorum. eğer öneri olmasaydı ben de tam tersine bu kitabı herhangi bir raftan alıp incelemez dolayısıyla da okumazdım. *
devamını gör...
boran
genellikle sibirya ortalarında ve güney rusya'da yaşanan, kuvvetli yağışın eşlik ettiği fırtınadır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının takıntıları
yatarken perdenin azıcık aralık olan kısmından sızan ışık.gözüme gelmese dahi varlığını biliyor olmam rahatsız olmama yeter.mecbur kalkıp çekeceğim perdeyi.
devamını gör...
yeni nick
acilen uçurulmasını dilediğim yazar. şu an elim ayağım titriyor sinirden. hastaneye gittim, gördüğüm şey nedenli travma sonrası stres bozukluğu teşhisi koyuldu. doktor seni bu hale kim getirdi diyip sarılıp ağladı . öyle vahim bir durum içindeyim.
duygusal bir çocuk olduğum için sık sık sözlük yazarlarının şiirleri başlığına aşk şiirlerimi gönderiyorum. yine şiirimi yolladim ve o da ne? şiirimin altında kendisinin bir şiiri var ve açıklama bölümüne y ile başlayan bir küfür yazmış. y..şak yazmış. ne demek diye araştırdım, küfürmüş. terbiyem tamamen bozuldu, bu noktadan sonra nasıl evlenebilirim bilmiyorum.
çok uzun zamandır sözlük yazarlarına mesaj gönderip böbrek sağlığı için bol su tüketin diyen, insanlara ailenizde genetik böbrek hastalığı var mı diye soran, en önemlisi bana seni kaçırıp elini ayağını kesip caddeye salıp cam sildireceğim diyen bu yazar sonunda bunu da yaptı. küfür etti.
umarım silinir. silinmezse imza toplamalıyız. protesto gösterileri düzenlemeliyiz. ben böyle bir şey görmedim çünkü.
bir yazar.
duygusal bir çocuk olduğum için sık sık sözlük yazarlarının şiirleri başlığına aşk şiirlerimi gönderiyorum. yine şiirimi yolladim ve o da ne? şiirimin altında kendisinin bir şiiri var ve açıklama bölümüne y ile başlayan bir küfür yazmış. y..şak yazmış. ne demek diye araştırdım, küfürmüş. terbiyem tamamen bozuldu, bu noktadan sonra nasıl evlenebilirim bilmiyorum.
çok uzun zamandır sözlük yazarlarına mesaj gönderip böbrek sağlığı için bol su tüketin diyen, insanlara ailenizde genetik böbrek hastalığı var mı diye soran, en önemlisi bana seni kaçırıp elini ayağını kesip caddeye salıp cam sildireceğim diyen bu yazar sonunda bunu da yaptı. küfür etti.
umarım silinir. silinmezse imza toplamalıyız. protesto gösterileri düzenlemeliyiz. ben böyle bir şey görmedim çünkü.
bir yazar.
devamını gör...
zeynep bastık
ezhel'in ekmeğini ezhel'den daha çok yiyen sanatçı.
devamını gör...
adabı vardır rakı içmenin
susuz icenine hayranım..
tanım: ağzıyla icenle içeceksin tek adabı budur.. g..tü başı dagitanla değil..
tanım: ağzıyla icenle içeceksin tek adabı budur.. g..tü başı dagitanla değil..
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
alınan istihbarata göre fırsatını bulduğu an kankisi hobaaa3434 ile gıybetin dibini gören, yoldaşın yakın zamanda sözlüğün puan tablosunu üzerine yapacağı yazar.*
devamını gör...
eksi oy
gelmemesi taraftarıydım bugüne kadar.bugun bir başlıkta o kadar alakasız ve yanlış tanımlar gördüm ki gerçekten de olmalıymış diye düşündüm.tabi kullanımının hakkaniyetli olmasını beklemiyorum malum.
devamını gör...
sözlük yazarlarının başına gelen garip olaylar
yani başlık açmayı düşündüm. rezillik mi desem, efendime söyleyeyim skandal mı, komedi mi... yani küçük dünyamdaki büyük saçmalıklara bir yenisi eklendi diye 10 dakikadır düşünüyorum valla nasıl tanımlayacağımı. neyse garip iyidir dedim geldim buraya. garip diyelim. inanırsak olur bence.
şimdi ben ev-iş arası yürüyorum arkadaşlar. evet şanslıyım, vurmayın. yürüdüğüm yol 20 dakikalık bir yol. üçte biri e5 kenarı, üçte biri ara bağlantı yolu, üçte biri de site içinden oluşan bu yolun konforu ara bağlantı yolundaki metro inşaatı sebebiyle bu ara biraz düşmüş olsa da genel olarak seviyorum bu yolu. seviyordum yani. bugüne kadar. şöyle ki, işten çıktım, eve yürüyorum. e5 kenarı bitti, çalışma olan ara bağlantı yoluna geldim. hafriyat kamyonları, kepçeler ve envai çeşit kocaman araçlardan oluşan bir küçük filoyu ardımda bırakarak yoluma devam ettim, tam siteye bağlanan son toprak düzlükte salına salına yürümekteydim ki e-5 kalabalığından kaçıp bozuk da olsa trafiksiz yol iyidir diye düşünen bir şoför yanımda yavaşladı. laf mı atacak lan bu bana diye bir hışımla dönüp baktım ki adamcağız utana sıkıla "hanımefendi, ceketinizin arkasını düzeltin isterseniz" dedi. şimdi kızkardeşlerim bilir. sırt çantası, ceket ve elbise üçlüsü çok sıkıntılıdır. çanta ceketi, ceket elbiseyi yukarı çeker. hayatının çok büyük bir kısmında elbise giyen bir insan olarak bu konuda normalde çok ihtiyatlıyımdır. ama nasıl olmuşsa olmuş. elimi sırt çantasının altına doğru uzatmamla beynimden aşağı kaynar sular döküldü. ben en fazla 3-4 parmak yukarı çekilmiştir diye düşünürken tüm o yol boyunca normalde diz üstümde olması gereken elbisenin tamamen** sıyrıldığını fark ettim! derhal düzelttim. ama nabzım 130 falan. hayır sağıma soluma bakıyorum, kime ne anlatabilirim! kendimden utandım yahu. sonra başladım gülmeye. hem duruma hem sonraki saçmalığıma. hayır salak kadın opak çorap giymişsin zaten ha tayt ka 40 den penti. ne farkı var. ama var işte. bikiniyle iç çamaşırı da farklı ya. o hesap. sekiz saat falan oldu. hala utanıyorum. kimden? cevabı yok.
ooo rezillik komedisi, alırım bi' dal.
işallah emekçi kardeşlerimiz vardiyalı çalışıyordur yaa, yarın yine o yoldan yürüyeceğim ben. yemekte falan anlatmazlar birbirlerine di' mi? hofff
şimdi ben ev-iş arası yürüyorum arkadaşlar. evet şanslıyım, vurmayın. yürüdüğüm yol 20 dakikalık bir yol. üçte biri e5 kenarı, üçte biri ara bağlantı yolu, üçte biri de site içinden oluşan bu yolun konforu ara bağlantı yolundaki metro inşaatı sebebiyle bu ara biraz düşmüş olsa da genel olarak seviyorum bu yolu. seviyordum yani. bugüne kadar. şöyle ki, işten çıktım, eve yürüyorum. e5 kenarı bitti, çalışma olan ara bağlantı yoluna geldim. hafriyat kamyonları, kepçeler ve envai çeşit kocaman araçlardan oluşan bir küçük filoyu ardımda bırakarak yoluma devam ettim, tam siteye bağlanan son toprak düzlükte salına salına yürümekteydim ki e-5 kalabalığından kaçıp bozuk da olsa trafiksiz yol iyidir diye düşünen bir şoför yanımda yavaşladı. laf mı atacak lan bu bana diye bir hışımla dönüp baktım ki adamcağız utana sıkıla "hanımefendi, ceketinizin arkasını düzeltin isterseniz" dedi. şimdi kızkardeşlerim bilir. sırt çantası, ceket ve elbise üçlüsü çok sıkıntılıdır. çanta ceketi, ceket elbiseyi yukarı çeker. hayatının çok büyük bir kısmında elbise giyen bir insan olarak bu konuda normalde çok ihtiyatlıyımdır. ama nasıl olmuşsa olmuş. elimi sırt çantasının altına doğru uzatmamla beynimden aşağı kaynar sular döküldü. ben en fazla 3-4 parmak yukarı çekilmiştir diye düşünürken tüm o yol boyunca normalde diz üstümde olması gereken elbisenin tamamen** sıyrıldığını fark ettim! derhal düzelttim. ama nabzım 130 falan. hayır sağıma soluma bakıyorum, kime ne anlatabilirim! kendimden utandım yahu. sonra başladım gülmeye. hem duruma hem sonraki saçmalığıma. hayır salak kadın opak çorap giymişsin zaten ha tayt ka 40 den penti. ne farkı var. ama var işte. bikiniyle iç çamaşırı da farklı ya. o hesap. sekiz saat falan oldu. hala utanıyorum. kimden? cevabı yok.
ooo rezillik komedisi, alırım bi' dal.
işallah emekçi kardeşlerimiz vardiyalı çalışıyordur yaa, yarın yine o yoldan yürüyeceğim ben. yemekte falan anlatmazlar birbirlerine di' mi? hofff
devamını gör...
gizliden gizliye zevk alınan ufak sapkınlıklar
mandalinanın önce suyunu çekip sonra posasını ağızda çevirmek.
devamını gör...
nokta
sonlandırdığını belirttiğin küçük ama etkili olan ve her defasında yeni sayfalar açan bitiş simgesi.
devamını gör...
şaka maka türk kadınlarının güzel olması
şaka maka ifadesini kaldırınca daha net olan ifadedir. türk kadını güzeldir.
ayrıca, sensin lan meriç.
ayrıca, sensin lan meriç.
devamını gör...
milli yalanlarımız
iyiyim.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
kardeşiyle sokaklarda hep
bir örnek giydirilen sen
nasıl sevmezsin eşitliği
yürürken düşen çoraplarını
aynı hizaya getirmek için
annen değil miydi önünde diz çöken
bir örnek giydirilen sen
nasıl sevmezsin eşitliği
yürürken düşen çoraplarını
aynı hizaya getirmek için
annen değil miydi önünde diz çöken
devamını gör...
bahçe duvarından aştım
öpüp sevip helalleşmenin ardından yanıyor olduğu görülmüstür.
devamını gör...
