hüseyin nihal atsız

silahsız ve ordusuz türk hitler i.

söz hazneme “cennet mekan hitler” vecizesini kazandıran büyük edebiyatçı.
bozlurtlar serisi efsanedir.

geri gelen mektup

ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan, kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.

gün senden ışık alsa da bir renge bürünse,
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse,
herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o güzel gözlerinin nuru görünse..

ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla,
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince.

gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım,
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilah'ın,
gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın.

vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin,
sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden..

hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!

hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!

hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkânı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni, bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur,
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

kimilerine göre bu şiiri türk edebiyatının en güzel şiiridir, bana göre ise türk edebiyatının en güzel şiirlerindendir. çağında yankı uyandırmış ve çağını aşarak günümüzde bile kendine geniş bir etki alanı edinebilmiş bir şair, fikir adamıdır.twitter'da gezinirken bir bir türkmen direniş cephesi liderinin onun sözlerinden alıntı yaptığını görünce bunu daha iyi fark ettim. bana göre fikirleri fazla radikal, kimi zaman faşizan olmakla birlikte, edebiyat yeteneği hayranlık uyandırıcıdır.

ırkçı ve faşisttir.

bildiğin deli. ne diye bu kadar tanım giriliyor ki?

narsist bir insan. bu çağda narsizm korkunç bir mutasyon geçirdi. hakkedilmekle yakından uzaktan bir ilgisi olmayan yozlaşmışlık dolu cahil bir narsizm sardı insanlarımızı. corrona morronadan çok daha beter bir virüs bu. sürü bağışıklığıyla kurtulacağımız bir vizyon yok bu virüsten.
tüm dünyada insanlara bencil bir milliyetçiliğin kurtuluş olduğu empoze edilmekte. trump denen ağır soytarı bile bunun yansımasıdır.
nihal atsız da bu çağda tekrar canlandırılıp gençlere hap gibi veriliyor fikirleri.
oysa gençler güzeldir, rasyoneldir. çırpınıp kurtulacaklar bu üzerlerine atılan korkunç ağdan.

halklar halkların nefesidir gençler. birbirimize bu denli muhtaçız.

yaşasın halkların sevişmesi!!

esas itibariyle ırkçılığın bir hastalık değil kirli ve sömürü düzeninin afyonik ideolojisi olduğunu düşünmekteyim.
lakin nihal atsız denen kişi mazhar osmanlıktır. bunu sadece oğlu yağmur'a vasiyetinden bile anlayabilirsiniz.
oğlu yağmur yetişkin bir insan olunca bu vasiyeti reddetmiştir. hatta babasının da 4. kuşaktan rum olduğu gerçeğine vurgu yapmıştır.

ırkçı yanını herkes yazmış zaten. kesinlikle ve kesinlikle görüş olarak benimsenebilecek biri değil. ancak türk dilinin birçok lehçesini çok iyi bilen, değerli bir tarihçidir ve bunu da inkar etmek zor. aynı zamanda fena bir şair de değildir bana kalırsa. tabii "türk ırkçısı" birinin, bir arap ölçüsü olan aruz'u çok iyi kullanıyor ve tercih ediyor olması ayrı bir ironik.

1940'ların dünya siyasetinde komünist rusya'nın etkileri kadar nazi almanyası'nın fikirleri de kendine taraftar bulmuştur. ırkçılık o zamanın konjonktüründe siyasi bir akımdır. atsız'ın ırkçı olduğu doğrudur ama bunu pespaye şekilde yapmamış makaleler ile bilimsel zemine yaymaya çalışmıştır.

atsız kendi sözleriyle ırkçılığı şöyle tarif etmiştir;

--- alıntı ---

"ırkçılık, birtakım şarlatan maskaraların ileri sürdüğü gibi kan tahlîl etmek, kafatası ölçmek veya yedi ced saymakla alâkalı değildir. ırkçılık, yabancı hiçbir şuuru benimsememek, ona sâhip çıkmamak dâvâsıdır!"

--- alıntı ---

türk tarifi ise şudur;

--- alıntı ---

"türk soyundan gelenlerle kendini bir türk kadar türk hissedenlere türk denilir."

--- alıntı ---

atsız, ilk zamanlar manevi babası rıza nur'un etkisiyle kemalizm'e eleştiriler getiren, siyasal islamcı menderes ve demokrat parti iktidarının izlediği politikaları görünce aksine mustafa kemal atatürk'ü yücelten yazılar kaleme almıştır.

atsız, görüşleri nedeniyle hayatı sürgünde geçen bir akademisyen, ırkçılık turancılık davası'nda yargılanmış bir dava adamı, türk edebiyatının en güzel aşk şiirini ''geri gelen mektup'' yazacak kadar usta bir şair, seküler bir türk milliyetçisi ve fikir adamıdır.
ırkçılığından önce konuşulması gerekenler bunlardır.

kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3

"ey sen ki, kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki, gönüller tutuşur her bakışınla!..."

en güzel şiiri, yukarıdaki dizelerin de yer aldığı 'geri gelen mektup' olan şair.

bilimsel temelde yazdığı makalelerin bir tanesinde karma eğitime karşı olan kişidir. (bkz: türk ülküsü) isimli makalelerinin toplandığında kitapta bulabilirsiniz rahatlıkla. ırkçı olmasının yanısıra paramiliter gençler yetiştiren bir okul sistemini tahayyül etmektedir diyebilirim.
kendisiyle alakalı -bence- en absürt kısım ise reha oğuz türkkan ile arasında geçen kafatası ölçme işlemidir. türk ırkçısıyım diyip full+full türk çıkmamak kendisine epey dokunmuştur.* :d



edit: link problemliydi.

adının geçtiği her yerde ırkçılığı, ideolojileri konuşuluyor. örneğin konu nazım hikmet olduğunda "görüşü değil; şairliği, yazdıkları önemli." diyenlerin çoğu atsız'ın şiirlerini, tarihe kazandırdıklarını düşünmüyor. bu daha ironik..

onu çoğunlukla okuyan kesim de polis, asker kesimidir.

asıl tehlike işte budur. o şuuru edinen polisin veya askerin o şuura sahip olmayan birini devletin gücünü yanına alarak neler yapabileceğini düşünelim.

atsız, atatürk ve cumhuriyet hakkında nasıl fikirler beyan etmişti? her zaman asılsız isnatlarla suçlanan atsız'ı, dil bilimci ve türkolog ahmet bican ercilasun’un yazıyla bir okuyun, hocamız hacimli ve kanıtlı bu iftiralara cevap vermiştir.

faşist olmadığını defaatle dile getiren ve hala kendisine faşist diyenleri başlığı altında gördüğümüz kimsedir.
ırkçılık kelimesinden faşizm manası çıkaranlara göre ise türk katili stalin'e 'beni siz yarattınız' diyen nazım hikmet ise sevgi kelebeğidir! ırkçılık kendi ırkını sevmek ve onun mutluluğu için yaşamaktır. 'siyasi ictimai mezhebim türkçülüktür' diyen insana faşist demek ise tam olarak türk düşmanı olan cahil kimselerin işidir.
konu fazla dağılmadan tanım kısmına gelirsek;
türk milletinin yetiştirdiği değerli bir tarihçi, şair, yazar, ideolog, fikir ve dava adamıdır. hayatında hiç eğilmemiştir. çünkü kendisinin de dediği gibi:

"şerefliler taviz vermez, şerefin tavizi yoktur."

ruh adam gibi güzel bir romanı olmasına karşın özellikle tarih kitaplarında aşırı ırkçılığı ile irite eden yazar.

aşırı türkçü fikirleriyle ırkçı olarak nitelendirildiği için edebi kimliği geri planda kalmış başarılı araştırmacı, şair, yazar ve fikir adamıdır. nihal atsız sergilemiş olduğu dik duruş nedeniyle şuan ülkücü camia da türkeş kadar anılmamaktadır. zamanında tabutluklarda türkeş gibi özür mektupları göndermemiş savunucusu olduğu fikirlerden ödün vermemiştir.
atsız kimdir derseniz :
kadıköy osmanağa câmii’nde kılınan cenâze namazında, hoca “merhumu nasıl bilirsiniz ey cemaat-müslümin?” diye sorunca fethi gemuhluoğlu şöyle seslenmiştir:
“bu musalla taşı onun kadar bir er kişiyi çok az görmüştür hoca efendi!”

edebi kimliği geride kalmış, türkçülüğü nedeniyle yediği faşist damgası yüzünden hakettiği edebi değere ulaşamamış türk edebiyat tarihinin en değerli yazarlarındandır.
sosyalist bir arkadaşım kendisine karşı önyargılı iken zorlamam sonucu ruh adam romanını okumuş ve türk edebiyat tarihinde okuduğu en iyi psikolojik roman olarak değerlendirmiştir.
okuyunuz efendim, kendisi karakterli be net duruşlu güzide yazarlarımızdandır. görüşlerini paylaşmasanız da okuyunuz, size mutlaka bir şeyler katacaktır.

faşist, kafatasçı diyenler için kendi kaleminden nihal atsız'ın siyasi ve fikri görüşü: hakkımda türlü türlü sözler söyleyen insanlara ve hakiki fikrimi soranlara şunu söylemek isterim ki ben ne faşistim, ne demokratım. ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir türk’üm. siyasi, içtimai mezhebim türkçülüktür.

tek kelime ile tanımlanacak faşist ve ırkçı insan.

1940'lardan sonra ne yazık ki nabza göre şerbet vermiştir. tarih kitapları güzeldir.