ilişkilerde ilk adımı kim atmalı sorunsalı

göreceli bir şeydir bu ya. aman boşverin kim kime adım atıyorsa atsın. seviyorsanız gidin söyleyin ya.

bunları tartışmayı bırak düşünmeyin bile. atılgan olun biraz. ufacık bir hoşlantıysa bile bir fırsat bulup üzerine atılın. çekingen olmayı değil, bunu normalleştirelim biraz da. çekin çekin nereye kadar be.

maalesef ki erkekler atmalı. çünkü kadınlar ilk adımı atınca erkekler maalesef o kadını cepte görüyor ve değer vermiyor.

bunu cinsiyete bağlamak kadar saçma az şey gördüm. ilk adımı erkek atar, ilk buluşmada hesabı erkek öder algılarıyla beynini yıkamış kızların sayısı takdire şayan bu ülkede.

üstteki bir yazar, kızların ilk adımı atması takdirinde erkeklerin o işi cepte gördüğünü iddia ederek boktan bir genellemede bulunmuş. kusura bakma lütfen ama öyle.

aksine, kızların ilk adımı attığı ilişkiler daha sağlam oluyor genelde. dediğim gibi bu işin kızı erkeği yoktur. iki tarafta karşı taraftan böyle beklenti içinde olacaksa o ilişki zaten hiçbir zaman başlamamış bir ilişki olarak iki tarafında geçmişinin tozlu raflarında yer alan bir husus olarak kalacaktır.

ilk adım sorunu çözecekse ben atayım, siz ordan yürüyün.
bir adımla olmaz sanki.
daha komplike işler onlar ya.
moralinizi bozmayayım ama, bir adım bir adım olmaz gibi.

kendinde cesaret gören atsın adımı. uzun uzun düşünmeye gerek var mı gerçekten? klişe ama seviyorsan git konuş bence.

hoslanan kisi atmali karsindaki muneccim degil sonucta.

dünya da genelde en çok isteyen atar.
ama durum eşitse yada duruma eşitse bence erkek atmalı.
kız evi biraz da naz evidir.

üstat isa'nın da dediği gibi, ilk adımı günahsız olanınız atsın..

şaka bir yana, ilk adım erkeğin hakkıdır. kadın bu adıma cesaret veren yolların taşlarını ustalıkla örer. tabi ki burada da bir incelik sanatı vardır.
kadınların işi adım atmak değil, adım attırmak olabilir. lakin bir kadın ilk adımı attı diye de kıyamet koparılmaz. ama erkeğin atması biraz daha uygundur..

üstat fuat edip baksı'nın da dediği gibi,

sevgi deli gönülden gönüle bir akıştır
izi hiç silinmeyen ilk yakıcı bakıştır
gün olur yeşil bahar, gün olur kara kıştır
izi hiç silinmeyen ilk yakıcı bakıştır.

adım atma konusunu bir sorunsal hâline getirdiğinizde cidden sorunsal olan sorunsal.

şöyle ki; ilk adım, ikinci ilk adım, üçüncü ilk adım... şeklinde uzayıp giden bir sürü dönüm noktası var ilişkinin. her adımın önemi, kim tarafından atılması gerektiği, adım genişliği, efendime söyleyeyim koşar adım olup olmadığı çok mühim. böyle bir noktada "ilk adımı o atsın" demek ya da "sözlükte oy çoğunluğuyla ilk adımı erkek atar kararı çıkmıştı ama" demek biraz kolaya kaçmak oluyor. insan bazen elini taşın altına koyup sonra da "ne yapıyorum lan ben bu taşla" deyip adımlamaya başlamalıdır.

size, gereken adımları attığına inanan biri olarak söyleyebilirim ki; kritik bir durumdaysanız hemen kendinize birkaç soru yöneltin. ve o sorular; ilişkiyi önemseyip önemsemediğinizin, adım atmazsanız ilerde pişman olup olmayacağınızın ve aşkın gururu olur mu olmaz mı'nın, olursa bize ne kadar olur'un cevaplarını versin.

kim kime karşı ilgi duyuyorsa o konuşmalı bence. cesareti olan hiç beklemesin zaten. illaki olumlu sonuçlanacak diye bir şey yok tabii ama bu hayatta her şey yeni bi tecrübe sonuçta.

aldım verdim yapın hiç mi çocuk olmadınız doksanlarda.

ilk adımı ilk önce görüp beğenen/hoşlanan taraf atar. bu işi erkek tarafına bırakmayı ben pek sevmiyorum.
eh biraz yüksek bir yerden bakıyor olabilirim ama ben seçilmem seçerim. seçme şansını er kişiye hiç bırakasım gelmiyor, ne yalan söyleyeyim.

kim ilk gördüyse o atmalı. ama galiba ilk adımı erkekler daha rahat atıyor.

hiç kimse. ya da isteyen yarım yarım adımlar atmalı. artık akışında kime uyarsa adımlar. akışında gelişecekse o aşk ve ilişkiden volkanların, pınarların en güzeli patlayacaktır. yoksa yok. olmaz yani. olmamalı.

canı isteyen atmalı

ilk adımı atanın özgüven katsayısını alıyorsunuz, ilgisinin geçeceği tahmini süreyi yukarı yuvarlayıp bölüyorsunuz. özgüven katsayısı / ilgisinin geçeceği tahmini süre = 1'in altında çıkarsa o ilişki olur.

özellikle ilk adımı atan kadının çekiciliğine ve özgüvenine öyle kapılmamak gerekir.

yazı tura atılsın. kaybeden ilk adımı atsın.

ilk adım, son adım düşünülürse başlanamaz o ilişkiye uzar gider. beğendi mi yazacaksın kardeşim kaybedecek neyin var?