ilk buluşmada yapılmaması gerekenler

kızlar fazla süslenmenize gerek yok. abartılı makyaja, düğüne gider gibi giyinmenize gerek yok. sizler her şekilde mükemmelsiniz zaten. nasıl olsa buluşmaya esofmanla gelecek erkek kişisi. beyler mümkünse gri eşofman giymeyin. kızlara "yanınızda arkadaşınızı getirmeyin" diyorsunuz ama gri eşofman giyerek asıl arkadaşı siz buluşmaya getiriyorsunuz* siz kızla daha tokalaşmadan ilk o tokalaşıyorr. ayyh! bu ne be çekil aradan...

mümkünse eski sevgililerinizle ilgili konuşmayın. hayatında kaçıncı erkeğim gibi salak saçma sorular sormayın. misal bi arkadaşıma buluşmaya gittiği erkek kişisi öyle sormuş. buluşma sonrası kızı omuzumda 2 gün sakinleştirmeye çalıştım.

buluşma sonrası bana mı geçsek ya film izleriz tarzı o malum niyetinizi belli etmeyin. edecekseniz sonraki buluşmalara saklayın. sonra öküz dediğimiz de çemkiriyorsunuz.

kızlar karşı taraftan hoşlansanızda biraz ağırdan satın. hemen hoşlandığınızı belli etmeyin. erkek kişileri hemen bir yüz bulsun, ego savaşları ortaya çıkıyor. bir bakmışsın burunlarından kıl aldırmadan tüm vücut lazer epilasyona gitmişler.

ilk buluşma da olabildiğinizce kendiniz gibi olun. o av kafese bi girsin. sonra gerekirse av da olursunuz avcı da kafeste. "aaa whis, oldu mu şimdi? dediğinizi duyar gibiyim. aşk neydi ki zaten. sen,ben,o, biz, onlar...

kelin merhemi olsa kendi kafasına sürer zaten. benim gibi olun ilk buluşmaya çıkmayın. dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın yani.

sohbet etmek, direkt dudaklara yapışın ve sevişin. sohbet falan nedir ya boş boş işler.

yapılması gereken şey ilk buluşmaya gitmemek.

haşortmanla gitmeyin mesela.

eşufman, aşortman da olabilir.

eski sevgilinden nasıl ayrıldığını detaylar, fotoğraflar, gerekli video dökümanları ve bilimum tarih vererek anlatmak.

ölüyorum sanmıştım ya çay bardağıyla bakıştım bir saat. bir de flashback ve flashforward gibi teknikler kullanıyordu. mesela anlatırken bir tarih veriyor, "bak şimdi bu tarihi aklında tut birazdan çok önemli bir olay olacak" diye beni olaya dahil ediyordu. arada "mandalinayı çok sever" diye sıkıştırıp sonra da utanmadan benimle flört etmeye çalışıyordu falan. tüylerim tiken oldu diye.

beyler için; lütfen çok konuşmayın ve lütfen kazancınızdan sürekli bahsetmeyin.

erkekler ; kararları kızlara bırakmayın, kararları siz alın.

-şurada yiyelim, şuraya gidelim, şunu yapalım vb.

karşı tarafı çok beğendiyseniz de ağzı açık ayran budalası gibi davranmayın.

ben yandım siz yanmayın.

ben şahsım adına ilk buluşmada yemek yemiştim ve mide asidi heyecandan arttığı için kötü olmuştum.

başka bir yemekte fast food kolasını kapağından tutunca kapak elimde kalmış ve koladan gölet oluşturmuştum.

özetle , yemek yemeyin. yedikleriniz olumsuz etkilerse gaz sorunu olabilir. elbette insanız bunlar doğal şeyler ama ilk buluşmada ilk izlenimler açısından hoş olmaz.

rahat kıyafetleri tercih edin. çok yemeyin. yöresel / baharatlı / daha önce tatmadığınız şeyleri ilk buluşmada denemeyin. mesela suşi yemeye falan o an karar vermeyin.

kartla ödeme yapacaksanız bile yanınızda muhakkak kartla ödeme yapacağınız miktar kadar nakit olsun. pos cihazı kartı okumaz , banka cevap vermez vs öyle kasada kalmayın.

suç sizde olmasa bile bunlar sonuç neyse o şekilde hatırlanan olaylar.

kızdan çok hoşlanmıyorsanız / aşık değilseniz taktik maktik yok bam x3.

mesela bu bi' hanımlar arası komşu buluşmasıysa, benim memem daha büyük mesajı verecek penye ve özellikle anayım ben ana rengi olan libido düşürücü babaanne beji giymemek gerekir. daha ilk günden dominant olmaya gerek yok anacım.

kız nevin kısır da yap kısır. ben bu pazar boşum gelirim.

başkasına boydan atmayın.
karşınızdakine biraz saygınız olsun.

muhteşem bir tecrübe yaşadığım için uzun uzadıya anlatmam gereken bir kusurlu hareketle karşı karşıya kaldım.

bugün birkaç gündür konuştuğum bir hanımefendi ile sözleştik ve kadıköy'de bir cafe'ye oturduk. başlangıçta sohbet gayet güzel ilerliyor ve konu konuyu açtıkça iyice konuşmalarımız derinleşiyordu. sonra konu ikili ilişkilere, beklentilere ve hesap ödeme konularına geldi. burada iş işte biraz benim için çirkinleşmeye başlayan yer oldu. kız bir anda içindeki aşko kuşko, gold digger, yolucu, yiyici ne kadar skill'i varsa zehir gibi kusmaya başladı. "erkek bana hediyeler almalı ki bana değer verdiğini anlayayım, bir mekana gidileceği zaman çoğunlukla beni almalı bırakmalı, hesabı da ödemeli" falan demeye başladı. ben de o esnada "neden bu kadar çok beklenti içerisine giriyorsun?" diye sordum. o da "ben yarım saat-1 saat hazırlanıyorum, emek harcıyorum ki karşılığında bu çabaya değecek bir şey olmalı" dedi. ben de ceza sahası dışında kaleyi gören güzel bir yerde önüne top gelen sneijder gibi golü sezdim ve "doğru her şeyin bir bedeli var, erkek sana pahalı hediyeler alarak, seni şımartarak, elini cebini attırmayarak senin vereceğin hizmetin karşılığını önceden ödüyor" dedim. beklediğimde salak çıktı ki "ne hizmeti?" diye sorunca ben de "senin ponçik kalbin" deyince evet diye sırıttı. sonra baktım bu hanımefendi masaya yaban mersinli cheesecake falan söylemiş, çatır çatır yiyor, harbiden ciddi dedim.

bir süre sonra fark ettim ki telefonuna sürekli instagram ve whatsapp'tan bildirim geliyordu. ve geldikçe elini telefona atıp kilit ekranından baktıktan sonra telefonu ters çevirip sanki bir şeyler gizlemeye çalışıyormuş gibi bir ruh haline bürünüyordu. tüm bunları hanesine eksi puan olarak yazarken bir an önce kalkıp eve gitmek için fırsat kollarken, lavaboya gitmek için kalktı. ben de madem kalktın o zaman gidelim bari dedim ve kasaya doğru yöneldim. o tuvalete girer girmez de sadece içtiğim americano'yu ödeyerek kasadaki kıza "arkadaş tuvaletten çıkınca kendininkini ödeyecek" ve çıkıp hızlı hızlı metroya gittim.

kendimi tam metroya atıp oturduğum anda elimi telefona attım ve tahmin ettiğim gibi onlarca hakaret mesajı ve küfürlerle bezeli sesli mesajlar vardı. engelledim ve kulaklığımı takıp oturduğum yere şöyle güzelce bir yayıldım.

diyalog kurmak yerine monolog iletişimi sürdürmek. sürekli kendini anlatmaya çalışmak, dinlememek, fırsat vermemek en kötüsü bence. kendinden daha sorulmadan bahseden insan itici olabiliyor. yavaş ve sakin sohbet kurmak gerekiyor. hemen beklentiler de anlatılmamalı bence. karşındaki insan, daha dur ilk buluşma, yeni yeni tanımaya çalışıyoruz ne diye bana bunları sıraladı ki diye düşünebilir.
kadın erkek cinsiyet ayrımı yapmaksızın buluşma öncesinde ben ısmarlayayım diye bir konuşma geçmediyse aranızda karşı tarafa hesap ödetme durumu da abes. incelik yaparsa ne hoş. fakat ödemezse kaba olmaz.
bir erkek muhabbetinde şu konuşma beni irrite etmişti. ilk buluşma kahve ile olur. yemek olmaz. yemek masraflı. olmazsa şimdi ne gerek var. kahve parasına üzülmem vs. kadınla ilişkinin olmayışını değil de kendini değersizleştiriyor bence. bu cimrilik de değil, garip bir art niyet. birine yemek ısmarlayı lütuf görmek gibi. kadın erkek cömert düşünebilmeli. birini kaygıyla cimri düşüncelerle kahveye bile çıkarmamalı insan.
ilk buluşmaya geç kalmak en kötü şey. ilk buluşmada ilk giden ben olduğum ne kadar ilişkim olduysa hiçbirisinden hayır görmedim. şu an olsa benden sonra mı geldi. geldiği an müsade ister eve giderim. bir de gelince bahane özür daha ilk dakikadan bu enerjilerle başlıyor. ıliskideki özür ve hata sayısını sen düşün. * onun yerine bir noktada buluşup aynı anda mekana girmek daha keyifli. birini bir yerde tek oturtup beklemek kadar kötüsü yok. gecikmek vs telafisi yok.
telefonla ilgilenmek de büyük kabalık. bir süre ulaşılmaz ol gerekirse.
karşındaki insanı istemediği sevmediği durumlara da zorlamamak lazım. ortak karar önemli. inatla kendi rahat ettiği kendi sevdiği yerlere beni götürmeye zorlayan, beni mutlu etmek yerine kendi konfor alanına beni taşıyan insanları sevmiyorum. kimseyle muhatap olmak istemiyorum mesela ama ilk buluşmadan bir arkadaş grubuna beni dahil etmek istiyor. hepsi tanıdık sinema yapalım keyif alırsın diyor. neden hoşlandığını anlamaya çalışmıyor bile kendi kafasına göre takılıyor. iyi sen eğlen de geç.
bir de en takıldığım şey şu. evet kimse kimseyi evine bırakmak zorunda değil hatta oradan sakince ayrılsınlar. yolda bir düşünsünler görüşmenin nasıl geçtiğini. fakat bir bak ya. hadi hoşçakal dedikten sonra koşa koşa araca, toplu taşımaya yönelme. sakince git bir kere de olsun merak et gidiyor mu o da diye bak. veya teklif et sen bin git ben sonra dönerim demeyi. koşa koşa evine gidenler bu kadar mı sıkıcı geçti diye düşündürtüyor.

uçan tekme atmak. çok ayıp olur.

bence gayet yapılmaması gerekir. aksini iddia edemezsiniz.

heyecan yapmayın.

kendinizi eziklemeyin.
siz ne anlatırsanız, sizi öyle bilip hatırlayacak karşı taraf.
eziklemeyin dediysek atıp tutmayın da.
kimse ezik bir insanla birlikte olmak istemez.

buluşmaya gelinlik/damatlık giyerek gitmek.
gereksiz şakalar yapmak.
ilk kez buluşmak.
buluşmak.

§§bekletmek,
§§özensiz bir görüntü vermek (spor giyim özensize girmez, bazen şıkken bile özensiz durulabiliyor.),
§§çok hareketli davranmak (yerinde sürekli kıpırdanmak, elleri yerinde durmamak, sık sık etraf göz etmek bunlar gerici ve odak dağıtıcı.),
§§ üslup
§§çok konuşmak veya çok sık söz kesmek,
§§yeri ve zamanı olmayan konulara değinmek,
§§seviyesiz veya basit espiriler, (direkt kalkarım.)
§§tanıma anlayışı; direkt meslek, gelir ve çevre olması. (direkt kalkarım.)
§§ içecekte hüftt hüftt, yiyecekte şap şap sesleri (hiç sevmem kaç yaşına gelmişsin yani, yemek adabı hani?)
§§ en son hesabın hepsini ödemeye çalışması (paramın yetmeyeceği mekanı da içeceği/yiyeceği de seçmem ki, ne alaka? parasını boğazımdan geçirtecek kadar samimi miyiz değiliz tabi ki. bir de direkt para üstünlüğü falan hayırdır?)

olsaydı bunlara dikkat ederdim sanırım. eksiğim olabilir ama fazlası yok..

çayı nasıl içersin diye sorarsa..
'' bardakla'' demeyin sakın..

buluşma yerini bulamadığı vakit caahüüül demeler, taksiyi sizin ödediğiniz halde bozukluklara "sen cami önünden mi geçtin" diye laf sokmalar, önden arkadan bakire olduğunu söylemeler, çin yemeği yiyip nerdeyse kusacağını söylemeler, çikolata yiyince kabız yaptığını söyleme, entelektüel bir konu açınca habire ben bilmiyorum anlamıyorum demeler, tabağa gömülüp yemek yeme ya da böyle birisi önünden alacakmış gibi yemek.

şimdi biri oha oha olm abartma diyebilir hepsine şahidim.