ilk defa tanışıp sabaha kadar mesajlaşılan o gece

yazıp beğenmeyip silip tekrar yazıp tekrar silip tekrar yazmalı gecedir.

bunu defalarca kez yaşadıktan sonra hiçbi heyecanı kalmıyor. çünkü insanın ruhu kirlenmiş oluyor çoktan. keşke hiç girmeseydi hayatımıza telefonlar, bilgisayarlar, internet. bu kadar kolay tükenmezdi her şey.

karşılıklı frekans uyuştuysa, laf lafı açtıysa, daldan dala atlarken hiç sıkılmadıysanız, saat kaç olmuş diye telefonu kurcalamadıysanız insana kendini güzel hissettiren gecedir. sabah da güzel bir ruhla tanışmanın insana kattığı enerjiyle işe başlarsınız. iyi geceler demeden uyunduysa sabah muhabbet kaldığı yerden devam eder. iyi geceler denilmişse uykuya dalarken "sabah konuşacak mıyız acaba?" diye düşündürür.

sonra bi bakarsınız günler geçer. günler geçerken karşınızdaki insan sizi daha da özümser. uykusuz kalmanıza kıyamaz, gözünüzü kapattığınıza emin olana kadar bol bol tembihte bulunur. siz de asi ruhunuzu üstünüzden çıkarıp askıya asar, kuzu kuzu uyursunuz. * * *

insanı dipsiz bir uçuruma sürükleyen gecedir. o gece sabahına unutulmalıdır.
unutulmamalıdır ki; her gece, yeni bir sabahın muştusudur.

bu hissi unutalı çok zaman olmuş.

müthiş heyecanlı ve sürekli sırıtmaktan ve mutluluktan bol yüz kızartmalı bir gece. sabahına ağlamaya hazırız ama olsun.

unuttum ben ya ne konuşuyorduk

konuşacak ne buluyorlar merak ediyorum.

sonra dönüp baktığınızda “öyle gecenin sabahını seveyim” diyorsunuz. yine nereden biliyorsun diye sormayın lütfen... bunlar hep pişmanlık garantili hareketler.

sabahına yüzde tebessüm, damakta hoş bir tat kalır. tekrarlamak istersin o sohbeti ama bir daha hiç aynı şekilde olmaz. aynı tadı da alamazsın, aynı kişiyi de bulamazsın. o yüzden es vermeyin konuyu yatağa götürene kadar.

sabahında tüm mesajların baştan sona okunduğu, konuşmanın her detayının ezberlendiği ve insanın yüzüne salak bir gülümseme yapıştıran gecedir. olsa da yesektir.

hiç yüzünü görmediğim bir kız ile gri renkli nokia 3210 aracılığı ile gündüzden başlayıp, ertesi sabaha kadar devam eden rüya gibi mesajlaşma keyfine nail eden gecedir. sonra her güzel şey gibi dozu yavaş yavaş azalmış, 1 ayın sonunda memleket değiştirerek yapılan ziyarette hiç de hayal ettiğim gibi biri olmadığını görmüştüm. belki ben de onun hayal ettiği gibi biri değildim. ama tam bir gün birlikte olup, sonra da asla görüşmemiştik.

bunu yapıyorsam çok pis aşık olmuşumdur. yoksa kimse için, uykumdan asla feragat edemem.

tatlım ya, o sabaha kadar işini bir geçelim.
bir yerden sonra "ben müsaadeni isteyeyim" derim, çünkü uyku çok güzel bir şey.
hayır, öyle anlıklarla falan aklımı çelmeye çalışma.
ertesi günüm uykusuz geçsin istemiyorum, lütfen.


bu arada başlıktaki anlatım bozukluğu da çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.
tanışmak zaten bir kere yapılan eylemdir. "ilk defa" diye belirtmek olmaz.
bir insanla kaç kere tanışabilirsin ki?
yani ikinci defası olan bir durum değil.

vaktin nasıl geçtiğini anlamadığın o güzel zaman. insan o günlerdeki heyecanını nasıl da arıyor. uykun var gözlerinden akıyor ama sohbet öyle güzel tanımak öylesine zevkli ki yazmadan konuşmadan duramıyorsun. ama bence sonrası da tatlı. uyuyakaldığın ve onun sana güzel şeyler yazdığı sonra senin mahcup şekilde günaydın yazdığın o an. ne biliyim güzel işte.

hatalar silsilesinin başlangıcı olan gece.

bazı geri getirilemez hataların, ya da yapılacak en doğru şeyin temellerinin atıldığı gecedir. karşıdaki kişi ile alakalıdır.

ilişkilerde tüm gizlerin ortadan kalktığı gecedir ve sonrasında hep bu heyecanı arzularsınız fakat artık pek gizeminiz kalmadığından taraflar birbirini daha az merak etmektedir.

bu tur gecelerde birbirinizi tanımaktan ziyade bir konu bulup o konu hakkında konuşursanız sonraki gecelerde aynı lezzeti her an yakalamanız söz konusudur.

1 saat 59 dk 59. saniyeden sonra telefonun otomatik olarak görüşmeyi sonlandırdığını öğrendiğim gecedir. mesajlaşmanın ötesinde idi bizimkisi...

bir akrep burcuyla yapıldığında ertesi gün yok olan samimiyet ve sohbettir.

o gecenin karanlığını...