insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders

kimseye özelinizi açmayın hele sevgilinize hiçbir şeyinizi açmayın sonra vay efendim sen zaten busun diyerek sizi elestirileriyle psikolojik şiddet uygulamaya devam eder.

yakın zamanda da tekrar tecrübe ettiğim bir derstir.
siz siz olun, sakın "o bunu yapmaz, o bunu söylemez" diye körü körüne güvenmeyin arkadaşlar. bu insanlar onu da yapıyor, onu da söylüyor. siz de boşa verdiğiniz emeklerle, karşılığı olmayan bir güveninizle ve kalp kırıklığınızla ortada öylece kalakalıyorsunuz.

neden sadece olumsuz dersler çıkarıyorsunuz ey ahali dediğimdir?

benim bu ara çıkardığım ders ilişkileriniz konusunda ümitsizliğe kapılmamaktır. ilişkiler doğrusal bir seyirde gitmez. çok iyi zamanları olur, kavgaları çok olur, arada soğuk rüzgarlar eser. insanlar olumsuz zamanları bir son olarak görmeye çok meraklılar, istekliler adeta. bitse de gitsek modundalar. hayatınızda değerli birilerini istiyorsanız bu moda girmeyin. yoksa herkesi harcarsınız. olumsuz dönemlerde sebat edin. hata yapmayın, en azından affedilmez olanları. geçeceğini bilin ve acele etmeyin. bir bakmışsınız güneş doğmuş.

hiç tanımadığınız, 2 gram samimiyetiniz olmayan insanlarla espri yaptığınızı sanarak uğraşmaya kalkmayın.

karşınızdaki hıyarın ne zaman ne diyeceği ne yapacağı belli olmaz, tüm gün keyfiniz kaçar..*

kötü niyetli ve acımasız olmak lazım.

hızlı samimiyet tez ayrılık getirir atalarımız bu işi biraz biliyormuş

bir insan size zarar verdiğinde, ona dair neredeyse tüm özellikleri reddedip onun tam zıttı karakterde birisi için "güvenilir" diyemezsiniz.* insan ilişkileri bu kadar basit denklemler üzerinden ilerlemiyor maalesef.

önemli olan; insanın dostlukta da aşkta da kendi ruhunun karşılığını bulabilmesidir.

insanlara alışmayın.

toksik, çomar, yobaz, geri kafalı insanları mümkün olduğu kadar çabuk hayatımdan çıkarmam gerektiği. illa aynı ortamda bulunmam gerekiyorsa da olabildiğince mesafeli duruyorum.

iyi niyetten her zaman maraz doğar.

her an satış yeme durumun olabilir
kendini güçlü tutmaya devam et
her an

sırrını verme ,güçlü dur daima,eserinden fazla değer verme

makyaveli anlatmıştır çokça. biz de papağan gibi tekrarlamayalım.

her elini sıkanla dost, her canını sıkanla düşman olma

kimseye fazla ilgi gösterme, kendinden uzaklaştırırsın. çok ilgisiz de bırakma yine kendinden uzaklaştırırsın. dengeyi iyi ayarla gerekirse sen uzaklaşırsın.

kimseye güvenmemem, kimseyi kendimden verecek kadar sevmemem, değerimi bilmeyeni hayatımdan çıkarmam, istemediğim bir şey varsa susmak yerine "hayır, istemiyorum." demem, zor da olsa mantığıma uymayanı ya da beni üzeni hayatımdan çıkarmam gerektiğini öğrendim. yani bir nevi en çok değeri kendime vermem gerektiğini, öz saygımı fark ettim diyebiliriz. ay canım kendim, geçecek her şey!

olmuyorsa olmuyordur.

negatif insanları hayatınızdan çıkarın

hayat ya da allah bazı insanları mış gibi yapmakla lanetler. mış gibi yapmakla lanetlendiklerinin farkında olmayanların iflah olmaları mümkün değildir. hep aynı döngünün içinde dolanırlar. farkında bile olmazlar. bir şeyin üstesinden gelme, onu aşma, onu yenme biçiminiz karakterinizi gösterir. genelde karakterimiz pek değişken değildir. çocukken neyi nasıl yapıyorsak öyle yaparız büyüdüğümüzde de. mış gibi yaparak yaşanamaz. mış gibi yaparak öfkelenilemez. mış gibi yaparak sevilemez. mış gibi yaparak başarılamaz. gerçeklikte değil de rezil bir hayal dünyasında yaşayan insanları eğer gerçekliğe davet ederseniz bu onların asla becerebilecekleri bir eylem değildir. istediğiniz kadar kendinizi kandırın, istediğiniz kadar bahane bulun, istediğiniz kadar zırlayın, gerçeklik oradadır ve gerçeklikten başka kazanan yoktur. evcilik oyununda değilseniz başınız öyle şefkatle pek okşanmaz. kasmayacaksınız. mış gibi yapmayacaksınız. haddinizi bileceksiniz. şükürler olsun hiç düşmediğim bi tuzaktır mış gibi yapmak tuzağı. ama oradan çıkanı görmedim hiç. bu beni güldürüyor.