instagram

her köşesinden müzik fışkırıyor sakince fotoğrafa bakamıyosun artık, storye müzik videoya müzik fotoya müzik pavyona döndü ortam

acilen reklam konusunda gelişmeli. son zamanlarda "seni gerçekten seviyorsa hangi yüzüğü/kolyeyi/elbiseyi/çantayı seçeceğini biliyordur." tarzında takı reklamlarını oldukça sık görür oldum. yahu ben hangisini seçeceğimi bilmiyorum, o nasıl bilsin? zihnimi okusa bile bilemez bunu. ne saçma sapan reklamlar yapıyorlar...

mutsuzlukları süslü paylaşımlarla halının altına süpürdüğümüz mecra.

türkiye'de kızların boy boy kendini reklam ettiği sosyal medya.

iş yerinde oda da gelip ınstagram videosu youtube kısa videosu açıyorlar son ses. o an gidip iki şamar atasim geliyor. bangır bangır bir ses . inanılır gibi değil . sessizce izle işte.

siyah arka planla #bartın yazıp story atmayan hesaplar bugün kapatılacakmış. elinizi çabuk tutun

bir instanın kaç gram olduğunu akıllara getiren sitedir. *

son zamanlarda insanların kendisinin bile kullanmadığı ürünleri ay çok beğendim linkledim buyrun tarzında paylaşarak para kazandığı sosyal mecra.

bi kapansa influencer denen tayfanın ekmeksiz kalacağı site.

şimdiye kadar kimlere takip isteği attığınızı merak ediyor musunuz? istek attığınız kişiler arasında sizleri onaylamayan ve "ego kasan" kişilerden kurtulmak mümkün. şöyle yapıyoruz:

önce instagram ayarlar kısmına geliyoruz. "bilgileri indir" diye bir yer var. işte tam oraya tıklıyorsunuz. instagram sizden hesabınızın email ve şifresini istiyor. bu bilgileri giriyorsunuz. sonra gün içinde e posta adresinizi kontrol edin. instagram size bilgilerinizi rar şeklinde gönderiyor. telefonuzda rar dosyasını açmak için winrar ya da başka bir rar okuyucuyu indirin. instagram'ın gönderdiği rar dosyasını açın. oradan "follower" kısmını açıp bekleyen takip istekleri isimli kısma tıklayın.

işte burada istek attığınız ama size geri dönmeyen kişileri görüyorsunuz. hepsini takipten çıkın.

buraya da bir şey yapmışlar. hiç yeni gönderi görünümür. aktif ama hikayeler yukarıda yenilenmiyor galiba.

düzeltme: evet düzeldi şimdi. normal şekilde işliyor.

insanlar 3 şey oldu: malumatfuruş,megoloman ve narsist. çağımızın üç özelliğinin dışavurumunu sağlayan yazılımdır. ücretsizdir çünkü ürün sizsinizdir. ördek sendromu yaşamaya da birebirdir.

çok saçma şeyler paylaştığım dünyanin en saçma mecralarından birisi.

eskiden elit mekânı misali sadece iphone'da vardı türkçe dil seçeneği bile yoktu hey gidi zamanlar !

eski tadı, havası kalmayan platform. çektiğimiz fotoğrafları, dünyanın her yerinden amatör fotoğrafçıyla paylaştığımız bi platformdu eskiden artık profesyonelleşti ve profesyonelleştikçe de sıkmaya başladı.

eskiden bi çekiminizi bi sayfa etiket yapıp paylaştı mı, hoşunuza giderdi, şimdi gruplar var, her şey karşılıklı... bir de reklam olayı gerçekten sıktı. iki gün, gerçek düşüncesini, önerisini paylaşan üçüncü günün sonunda, reklam akmaya başlıyor. instaxlardaki durum gibi... herkes yığınla instax aldı şimdi filmleri ateş pahası. sıktı artık, yeni ve başka bi platform bekliyor artık insanlar...

bu şahsi profilini öne çıkarmak için bu uygulamaya para veren avelleri görünce kanım çekiliyor.

hani ticari bi' kaygın vardır, markanı, işletmeni ön plana çıkarmak istersin
gayet faydalı bir olay.

ama ben live feedde dolaşırken
allahın kıllı adamının avm önünde çektirmiş olduğu fotoğrafı görmek zorunda mıyım?

bi de sponsorlu olmasına rağmen
30-40 beğeniyi görünce, insanın içi ürperiyor biraz. koca koca adamlar ilgi ihtiyacını bu şekilde gidermeye çalışıyor falan neyse tam düşük zeka işi.

ticari hesap açana kadar kullanmama kararı aldığım uygulama derim

senede 3942834 kere dondurduğum hesabımın olduğu uygulama. dondurmadığımda da takipleştiğim insanların %85'inin hikaye ve gönderileri sessizde. çünkü gittikleri konserler, zıkkımlandıkları (bak bak öfkeye bak) gıdalar, o an izledikleri filmler/diziler umrumda değil. doğum günülerinin kutlanması, işyerlerine veya evlerine gönderilen hediyeler, özel anları da umrumda değil. neden takipleşiyorum o zaman? hepsiyle bir yaşanmışlığımız var çünkü. bazen dış görünüşünü, hayatının gidişatını merak edip bakıyorum veya iletişime geçiyorum. her an iletişime geçebilir halde oluyoruz birbirimizi takip ettiğimizde. onların takip ettiklerinden başka bir tanıdık buluyorum, hoşuma gidebilecek hesaplar takip ediyorlar ben de ediyorum, birbirimize video atıyoruz... öyle yani. ama depremden sonra kullanamadım. 2 ay olacak bir hafta sonra. hiçbir şey eskisi gibi değil ve olmayacak. evet hayatımıza devam ediyoruz, etmeliyiz ama eğlenceli etkinliklere ve bunları paylaşmaya dönmek için bana erken geliyor. görüp nefret etmek istemiyorum hiçbirinden. bu seferki dondurmamın sebebi bu.

uzun süredir bakmaya bile yeltenmediğim instagram hesabımı bugün resmi olarak dondurdum. bugün, sizlere 10 yıla yakın süredir kullandığım instagramdan soğuma sürecimi aktarmak istiyorum. defalarca dile getirilmiş instagramın klasik zararlarını söyleyerek kafanızı ütülemeye niyetim yok. o yüzden kişisel deneyimimi aktararak bu entryi noktalamayı planlıyorum.

yıllarca süren bu instagram deneyimimde bana birkaç hesap eşlik etti. ''private'' hesap modasının revaçta olduğunda açtığım o hesap ve çizimleri paylaştığım sanat hesabım gibi. bu yüzden uygulamadaki çoğu şeyi yaşayıp tükettiğimi rahatlıkta söyleyebilirim. şimdiyse gelirsek madde madde bu uygulamadaki gözlemlerime;

-instagram, yeni gelen reels özelliğiyle beraber günde birkaç saatimi çalardı.
-paylaştığım gönderilere yapılan beğeniler ve yorumlar ergenliğimin başındaki ''beğenilme arzusunun etkisiyle'' bünyemde o dönemler gereksiz stres oluştururdu.
-gönderilere yazdığım alt metinleri bulma çabası ve fotolara uyguladığım filtreler kararsızlığımın da etkisiyle zamanımı boş yere eritirdi.
-ister istemez uygulamayı kullandığım her saniye bilinçaltımda kendimi, hayatımı, çevremi, arkadaşlarımı; dünyanın dört bir yanındaki insanlarınkiyle kıyaslardım.
-sabah kalktığımda ilk kontrol ettiğim bu uygulama, yatakta geçirdiğim o güne iyi başlamak için en verimli yarım saati felç ederdi.
-hiçbir zaman çözemediğim dev internet tüketimiyle, beni ufak paketlerle geçinmeye çalıştığım zamanlarda defalarca paket aşımına düşürdü.
-saçma sapan hesaplardan gelen yüzlerce takip isteği, garip garip ne diyeceğimi bile bilemediğim mesajlar ve son dönemde iyice rahatsız eden reklam sistemi gibi şeylerle uzar gider bu liste...

uzun lafın kısası, bugün itibariyle sosyal medya orucumun başlangıcından itibaren uzunca bir süre geçti. bu yeni dönemde, bilinçaltımın temizlenmesine ve beynimdeki bağımlılık hissiyatının yok olmasına an be an tanık olmak beni çok mutlu etti. ayrıca belirtmem gerekir ki, bu bağımlılığımdan kurtulma aşamasında normal sözlüğün bana sağladığı kafa rahatlığı desteği bana çok yardım etti. sürçü lisan ettiysem affola; kendi hayatınızda huzuru yakaladığnız bir dünya dileğiyle yazımı noktalıyorum.