61.
bu sözleşme olduğu zamanda kadın cinayeti vardı yine var. asıl sıkıntı islam dini ve orta doğu da kadına bakış açısıdır. bu ikinci cümlede yazdığım örnek değişmediği sürece cinayet, şiddet bitmez.
devamını gör...
62.
rte ' nin tek gecede feshettiği sözleşme mi ? ölen öldü. yaşatıp yaşatmadığı ise bir muamma...
devamını gör...
63.
nedir bu siyasal islamcı akpnin kandınlardan bu kadar korkmasının sebebi biliyor musunuz?
çünkü toplum olarak her ne kadar “ataerkil” bir yapıda olduğumuz söylense de genellikle son söz kadınlar tarafından söylenir. bu yüzden “bacılar” denen örgütlenme, seçim zamanı akp adına kapı kapı gezerek yalan vaatler verir kadınlara. klasik fetö taktiğidir bu.
siyasal islamcıların yönetimde olduğu toplumları iyi analiz etmek gerek. köleliğe alıştırılmış, cahil, bilgisiz, ne söylenirse söylensin kayıtsız şartsız biat eden bir nesil yaratmak istiyorsanız, ilk önce o nesli yetiştirecek olan kadınları cahil bırakmalısınız. daha sonra da onları basit bir kaç vaat ve yalanlar ile kandırmanız yeterlidir. dincilerin ya da tarikacıların, kız çocuklarını okutmama çabasının temelinde bu vardır.
gerici zihniyetin korktuğu şey işte bu. yenilikçi, aydın görüşlü, ilerici, özgür ve güçlü kadınlar istemiyorlar. çünkü bu kadınların yetiştireceği nesile, köleliği kabul ettiremeyeceklerini çok iyi biliyorlar.
istanbul sözleşmesi yaşatır! daha sağlam, daha bilgili, dünyaya açık ve yenilikçi nesiller için istanbul sözleşmesi şarttır.
çünkü toplum olarak her ne kadar “ataerkil” bir yapıda olduğumuz söylense de genellikle son söz kadınlar tarafından söylenir. bu yüzden “bacılar” denen örgütlenme, seçim zamanı akp adına kapı kapı gezerek yalan vaatler verir kadınlara. klasik fetö taktiğidir bu.
siyasal islamcıların yönetimde olduğu toplumları iyi analiz etmek gerek. köleliğe alıştırılmış, cahil, bilgisiz, ne söylenirse söylensin kayıtsız şartsız biat eden bir nesil yaratmak istiyorsanız, ilk önce o nesli yetiştirecek olan kadınları cahil bırakmalısınız. daha sonra da onları basit bir kaç vaat ve yalanlar ile kandırmanız yeterlidir. dincilerin ya da tarikacıların, kız çocuklarını okutmama çabasının temelinde bu vardır.
gerici zihniyetin korktuğu şey işte bu. yenilikçi, aydın görüşlü, ilerici, özgür ve güçlü kadınlar istemiyorlar. çünkü bu kadınların yetiştireceği nesile, köleliği kabul ettiremeyeceklerini çok iyi biliyorlar.
istanbul sözleşmesi yaşatır! daha sağlam, daha bilgili, dünyaya açık ve yenilikçi nesiller için istanbul sözleşmesi şarttır.
devamını gör...
64.
abartılan ve "cinsiyetsiz toplum"a dayalı bir anlaşma. toplumda şiddet var, hibinolara ve kadınlara değil herkese. erkek, kadın, çocuk, yaşlı, insan, hayvan... sen sadece kadın ve hibino meselesini ele alırsan kusura bakma ab kardeş. eşşeğin aklına karpuz kabuğu sokar gibi okullarda bebe beliğe cinsiyetsizlik aşılamak gerektiği, buna göre eğitim verilmesi gerektiği falan bunların şiddetle alakası ne?
devamını gör...
65.
eğer sözleşme türkiye’de uygulansaydı.
kadın cinayetlerini durduracağız platformu'nun (kcdp) verilerine göre, haziran 2021'de 18 kadın cinayeti işlenirken, 20 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. bu veriye göre, 2021'in ilk altı ayında toplam 130 kadın, erkekler tarafından katledildi.
kadınlara kıymayın şerefsiz itler !
kadın cinayetlerini durduracağız platformu'nun (kcdp) verilerine göre, haziran 2021'de 18 kadın cinayeti işlenirken, 20 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. bu veriye göre, 2021'in ilk altı ayında toplam 130 kadın, erkekler tarafından katledildi.
kadınlara kıymayın şerefsiz itler !
devamını gör...
66.
danıştay bugün sabah saatlerinde türkiye’nin istanbul sözleşmesi’nden çekilmesine dair cumhurbaşkanı kararının durdurulması taleplerini reddetti. sözleşmeden çekilme kararı hukuka uygun bulundu.
detayları
detayları
devamını gör...
67.
savunacaksanız da yerecekseniz de okuyun arkadaş iki sloganla hayat geçiriyorsunuz.
kadına şiddetle alakalı maddeleri nedeniyle değil, "kadınlık- erkeklik yoktur, kendini ne hissediyorsan osun" iddiasının ilkokullarda öğretilmesi gerektiğine yorulacak maddeleri olduğu için rafa kaldırılmıştır
şu ezbere "yaşatır" diyenlerin yarısı "hangi maddesi ne nedenle yaşatır?" diye sorsan ıslık çalmaya başlar.
neyse bu vesileyle okuyan çıkar belki
kadına şiddetle alakalı maddeleri nedeniyle değil, "kadınlık- erkeklik yoktur, kendini ne hissediyorsan osun" iddiasının ilkokullarda öğretilmesi gerektiğine yorulacak maddeleri olduğu için rafa kaldırılmıştır
şu ezbere "yaşatır" diyenlerin yarısı "hangi maddesi ne nedenle yaşatır?" diye sorsan ıslık çalmaya başlar.
neyse bu vesileyle okuyan çıkar belki
devamını gör...
68.
imzalamak bir yana direkt tozlu raflara kaldırdık. batıcı tayfa, bizi böyle entel dantel sözleşmelerle kadıntapar ve feminizm destekçisi yapamaz. feminizme bu topraklarda yer yok, olmayacak da, okkkadar.
devamını gör...
69.
diğer bir adıyla “ kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin avrupa konseyi sözleşmesi”dir. sözleşme istanbul’da imzalandığından istanbul sözleşmesi olarak da anılır.
45 ülke tarafından; 11 mayıs 2011 tarihinde imzalanmış, 1 ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
peki önemi nedir?
toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucunda şiddet olgusunun daha çok kadınlar üzerinde belirgin ve ölümcül olması sebebiyle, şiddeti önleyici politikalar ve önlemler alınmasını destekleyici niteliktedir. ama lütfen korkmayın sözleşmenin 2. maddesinde herhangi bir cinsiyet ayrımı olmaksızın, hane içindeki tüm bireyler bu sözleşme uyarınca koruma altına alınmaktadır. sadece şiddet olgusunun (cinsel taciz, cinsel saldırı, çocuk yaşta evlendirme, ekonomik ve psikolojik şiddet, cinayete kurban gitmek vb…) kadınlar üzerinde belirgin olmasını toplum olarak hazmedemediğimiz için bu sözleşmenin sevmeyeni de çoktur.
ayrıca bu sözleşme kapsamı ve oluşturduğu denetim mekanizmasıyla diğer sözleşmelere kıyasla en kapsamlı sözleşmedir.
işbu sözleşme uyarınca, şiddet olgusunun toplumsal bir zihniyet haline gelmesinin derinine inilmekte ve eğitimle bunun önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir. ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliği açısından eğitim müfredatlarına gerekli derslerin eklenmesi gerekliliğini de savunur. “cinsel yönelim” ibaresi sebebiyle lgbt+i özendiriciliği yaptığını savunanlar ya da sözleşmenin aile yapısını bozduğunu düşünenlerle dolu bir ülkede yaşıyoruz. ancak hayır dostlarım bunların hepsi cinsel yönelim ya da cinsiyet farketmeksizin şiddet mağdurunu korumak için konulmuş maddelerdir. bu sözleşmeyle kimsenin cinsel yönelimi değişmez ancak meydana gelen olaylarda şiddete karşı bakış açımızı değiştirir önemi buradadır.
biliyorsunuz ki bu ülkede her gün “namusum temizlendi.” kisvesi altına kadınları öldürüp elini kolunu sallayarak teslim olan bir ton erkek haberi, veyahut “bu saatte dışarıda ne işi varmış?” denilerek onca kadının uğradığı cinsel saldırı haberlerini okuyoruz. yasalar veya kanunlar bu durumun önüne geçemiyor mu da bizim bu sözleşmeye ihtiyacımız var kardeşim? diyenler için de şunu söylemek gerekir; evet yasalarımız caydırıcı ve önleyici düzenlemelerle dolu olsa da suçu işleyen açısından ceza çekmek bir önem arz etmiyor ki ayrıca iyi hal indirimi bizde müthiş derecede fazla uygulanmakta. ayrıca şiddet olgusunun öncelikle kafada değiştirilmesi gerekir. çünkü suçu işleyen failin kafasında vicdanını rahatlatacak bir ton mekanizma işlemekte ve bu mekanizmaları çocukluğundan itibaren sürekli ve her yerde görmektedir. dolayısıyla suçu caydırıcı cezaların yanında, eğitimle de azaltmak gerekir. sözleşmemiz burada da önemini göstermektedir.
yani özetle istanbul sözleşmesi gerçekten yaşatır arkadaşlar, at gözlüklerimizi çıkarıp sözleşmeyi daha detaylı anlayabilirsek bu ülkede zaten birçok şey değişecektir. buraya kadar okuduğunuz için teşekkür eder ve iyi günler dilerim.
45 ülke tarafından; 11 mayıs 2011 tarihinde imzalanmış, 1 ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
peki önemi nedir?
toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucunda şiddet olgusunun daha çok kadınlar üzerinde belirgin ve ölümcül olması sebebiyle, şiddeti önleyici politikalar ve önlemler alınmasını destekleyici niteliktedir. ama lütfen korkmayın sözleşmenin 2. maddesinde herhangi bir cinsiyet ayrımı olmaksızın, hane içindeki tüm bireyler bu sözleşme uyarınca koruma altına alınmaktadır. sadece şiddet olgusunun (cinsel taciz, cinsel saldırı, çocuk yaşta evlendirme, ekonomik ve psikolojik şiddet, cinayete kurban gitmek vb…) kadınlar üzerinde belirgin olmasını toplum olarak hazmedemediğimiz için bu sözleşmenin sevmeyeni de çoktur.
ayrıca bu sözleşme kapsamı ve oluşturduğu denetim mekanizmasıyla diğer sözleşmelere kıyasla en kapsamlı sözleşmedir.
işbu sözleşme uyarınca, şiddet olgusunun toplumsal bir zihniyet haline gelmesinin derinine inilmekte ve eğitimle bunun önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir. ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliği açısından eğitim müfredatlarına gerekli derslerin eklenmesi gerekliliğini de savunur. “cinsel yönelim” ibaresi sebebiyle lgbt+i özendiriciliği yaptığını savunanlar ya da sözleşmenin aile yapısını bozduğunu düşünenlerle dolu bir ülkede yaşıyoruz. ancak hayır dostlarım bunların hepsi cinsel yönelim ya da cinsiyet farketmeksizin şiddet mağdurunu korumak için konulmuş maddelerdir. bu sözleşmeyle kimsenin cinsel yönelimi değişmez ancak meydana gelen olaylarda şiddete karşı bakış açımızı değiştirir önemi buradadır.
biliyorsunuz ki bu ülkede her gün “namusum temizlendi.” kisvesi altına kadınları öldürüp elini kolunu sallayarak teslim olan bir ton erkek haberi, veyahut “bu saatte dışarıda ne işi varmış?” denilerek onca kadının uğradığı cinsel saldırı haberlerini okuyoruz. yasalar veya kanunlar bu durumun önüne geçemiyor mu da bizim bu sözleşmeye ihtiyacımız var kardeşim? diyenler için de şunu söylemek gerekir; evet yasalarımız caydırıcı ve önleyici düzenlemelerle dolu olsa da suçu işleyen açısından ceza çekmek bir önem arz etmiyor ki ayrıca iyi hal indirimi bizde müthiş derecede fazla uygulanmakta. ayrıca şiddet olgusunun öncelikle kafada değiştirilmesi gerekir. çünkü suçu işleyen failin kafasında vicdanını rahatlatacak bir ton mekanizma işlemekte ve bu mekanizmaları çocukluğundan itibaren sürekli ve her yerde görmektedir. dolayısıyla suçu caydırıcı cezaların yanında, eğitimle de azaltmak gerekir. sözleşmemiz burada da önemini göstermektedir.
yani özetle istanbul sözleşmesi gerçekten yaşatır arkadaşlar, at gözlüklerimizi çıkarıp sözleşmeyi daha detaylı anlayabilirsek bu ülkede zaten birçok şey değişecektir. buraya kadar okuduğunuz için teşekkür eder ve iyi günler dilerim.
devamını gör...
70.
hiçbir önemi yoktur. kadın da insandır erkek de insandır. sanki hiç erkek öldüren kadın yokmuş gibi davranışlar sergilenmesi gerçekten de baydı. kadın kişisi ne idüğü belirsiz erkeklerle takılıyorsa eğer erkek kadar kadın da suçludur. saman beyniniz bunu bir türlü algılayamadı ne yazık ki.
devamını gör...
71.
nerede abuk sabuk bir tanım var, hep aynı yazarlar çıkıyor karşıma. saman beyinli olmakla suçlamış insanları burada da. okuduğunu anlayamayan bir birey olarak yazar olmak istemek nasıl bir kendini bilmezlik, nasıl bir egodur. bu arabımsılar hep vardı bu ülkede ama hiçbir zaman bu kadar öz güven sahibi olmamıştılar. aklı yok fikri var resmen. aç istanbul sözleşmesini oku bir zahmet madem başlığa tanım gireceksin. saçmaladığın noktalara cevap verecek olursam, kadınlar erkeklere bu ülkede sistematik olarak fiziksel, psikolojik yada cinsel şiddet mi uyguluyor? senin saman olmayan bir beynin var değil mi, kanlı canlı löp löp etli. o beynine talibim. nede olsa sıfır, tertemiz, hiç kullanılmamış. erkek kadına şiddet uyguladığında o erkekle neden takılıyordu, tacize uğrar neden mini etek giydi, çakma nihat doğan seniiii...
devamını gör...
72.
bu sözleşmenin hukuksal normlarındaki çelişkiler doğru dürüst masaya yatırılmamış.
teyit. org'daki - ki teyit. org bu sözleşmeyi fonlayanlar ile aynı kaynaklardan beslenmesine rağmen- şu makaleyi okuma zahmetine bile girmeden tüm taraflar yine bilindiği gibi çatışmaya ve kutuplaşmaya hazır halde saflarını belirlemişler.
bu sözleşme çoğu gelişmiş ülkenin ( ingiltere dahil ) medeni kanunuyla özellikle kadının beyanı esastır paragrafında hukuksal içtihatlarda çelişkiye düşüyor.
akp'nin bunu gözü kapalı imzalamasının nedeni ab'ye uyum yasaları paralelinde bir rüşvet ve ucuz krediye ulaşma isteğidir. kredi muslukları kapanınca akp'de sözleşmeyi kaldırıp atmıştır. sözleşmenin en uygulanması gereken maddesi çocukların cinsel tacizine karşı alınması gereken önlemler olmasına rağmen bu konu pek önemsenmiyor. akp'de tarikatları üzeceği için sözleşmeyi özellikle bu maddeden dolayı sümen altı ediyor.
kürtçü medyanın bu sözleşme özelinde bir bardak suda fırtına koparması ise türkiye'deki kürtçü feminist dernekler için bu sözleşmenin tam bir geçim kapısı olması. güneydoğu'daki feodal kültürde mal gibi alınıp satılan kadınlara dair tek kelime etmeyen hdp'li teröristler istanbul sözleşmesi diye ortalığı ayağa kaldırınca haliyle bu ikiyüzlülük pek itibar görmüyor.
dolayısıyla sözleşmenin doğru olan ve çocuk hakları konusunda savunulması gereken yanları da bu kürtçülerin cırtlak zılgıtları arasında kaybolup gidiyor.
teyit. org'daki - ki teyit. org bu sözleşmeyi fonlayanlar ile aynı kaynaklardan beslenmesine rağmen- şu makaleyi okuma zahmetine bile girmeden tüm taraflar yine bilindiği gibi çatışmaya ve kutuplaşmaya hazır halde saflarını belirlemişler.
bu sözleşme çoğu gelişmiş ülkenin ( ingiltere dahil ) medeni kanunuyla özellikle kadının beyanı esastır paragrafında hukuksal içtihatlarda çelişkiye düşüyor.
akp'nin bunu gözü kapalı imzalamasının nedeni ab'ye uyum yasaları paralelinde bir rüşvet ve ucuz krediye ulaşma isteğidir. kredi muslukları kapanınca akp'de sözleşmeyi kaldırıp atmıştır. sözleşmenin en uygulanması gereken maddesi çocukların cinsel tacizine karşı alınması gereken önlemler olmasına rağmen bu konu pek önemsenmiyor. akp'de tarikatları üzeceği için sözleşmeyi özellikle bu maddeden dolayı sümen altı ediyor.
kürtçü medyanın bu sözleşme özelinde bir bardak suda fırtına koparması ise türkiye'deki kürtçü feminist dernekler için bu sözleşmenin tam bir geçim kapısı olması. güneydoğu'daki feodal kültürde mal gibi alınıp satılan kadınlara dair tek kelime etmeyen hdp'li teröristler istanbul sözleşmesi diye ortalığı ayağa kaldırınca haliyle bu ikiyüzlülük pek itibar görmüyor.
dolayısıyla sözleşmenin doğru olan ve çocuk hakları konusunda savunulması gereken yanları da bu kürtçülerin cırtlak zılgıtları arasında kaybolup gidiyor.
devamını gör...
73.
kadına şiddet uygulayan kesim genelde, sosyokülterel olarak düşük kesimdir. ne istanbul sözleşmesi umrumdadır ne de kadın hakları. aynı şekilde şiddet uyguladığı kişinin de öyle. kocam değil mi sever de döver de der. biz de götümüzü yırtarız kadın hakları, istanbul sözleşmesi diye bunların hayatı aynı şekilde devam eder, üstüne kadına verilen pozitif hakları ve sosyal kayırmacılığı kötü niyetli kullanan kadınlar türer, onlar da bizler gibi beyaz yaka dediğimiz orta-üst sınıfın ağzına sıçmaya başlar. sonra yine bu orta-üst sınıf olayı hiç dinlemeden kadının beyanı esastır diye bir kavram uydurur ona körü körüne inanır.
devamını gör...
74.
yahu ben bu erkek mağduriyetini anlamıyorum. erkekler nasıl mağdur oluyormuş bu sözleşme üstüne?
benim yaşım 30, daha bugüne kadar kadın yüzünden mağdur olmadım. kadına vurma kırma gibi bir işim de olmadığı için ve kadınlara yapılan zulmü gördüğüm için, sonuna kadar desteklediğim bir sözleşmedir.
yiyip içtiğimiz, konuşup ettiğimiz her kadın bize karşı nedense sitayişle bahsedip, bizi pek unutmazlar. yazarlar, ararlar, hal hatır sorarlar.
bu sözleşmeden gocunan bir ibne varsa,
o ibneyi size tarif ediyorum:
-üç kilo sakal, sikiniğ kot, tesbih, nargile, yarim yarim, kurtlar vadisi, futbol tayfa, erkek dediğin, kadın şöyle olmalı...., biz şöyle böyle gördük, cuma namazı, tip: denizli adamı"
kendine bir baksın. senin ne tür merdbaz çocuğu hallerin var ki, sen bu sözleşmeden korkuyorsun.
biz, göğsümüzü gere gere, bu tişörtü dahi taşıdık, ara ara giyeriz. önce insan olun, sonra sevin. 14 santim olduğunuz için de sağa sola boş egoyla saldırmayın. erkeklik, bu değil.

tişördüğ, anasonisleri.com'da bulabilirsiniz.
benim yaşım 30, daha bugüne kadar kadın yüzünden mağdur olmadım. kadına vurma kırma gibi bir işim de olmadığı için ve kadınlara yapılan zulmü gördüğüm için, sonuna kadar desteklediğim bir sözleşmedir.
yiyip içtiğimiz, konuşup ettiğimiz her kadın bize karşı nedense sitayişle bahsedip, bizi pek unutmazlar. yazarlar, ararlar, hal hatır sorarlar.
bu sözleşmeden gocunan bir ibne varsa,
o ibneyi size tarif ediyorum:
-üç kilo sakal, sikiniğ kot, tesbih, nargile, yarim yarim, kurtlar vadisi, futbol tayfa, erkek dediğin, kadın şöyle olmalı...., biz şöyle böyle gördük, cuma namazı, tip: denizli adamı"
kendine bir baksın. senin ne tür merdbaz çocuğu hallerin var ki, sen bu sözleşmeden korkuyorsun.
biz, göğsümüzü gere gere, bu tişörtü dahi taşıdık, ara ara giyeriz. önce insan olun, sonra sevin. 14 santim olduğunuz için de sağa sola boş egoyla saldırmayın. erkeklik, bu değil.

tişördüğ, anasonisleri.com'da bulabilirsiniz.
devamını gör...
75.
tek gecede feshedilmiştir.
yaşatmasına izin yokmuş demek ki.
yaşatmasına izin yokmuş demek ki.
devamını gör...
76.
bugün türkiye'nin istanbul sözleşmesinden çekilmesi hukuka uygun bulunmuştur ve resmi olarak ülkemiz ve sözleşmeden çekilmiştir. istanbul sözleşmesi avrupa konseyinin de içinde bulunduğu ,temel amacıyla kadına her yerde şiddetin önüne geçilmek üzere yapılmış ve bütün bireylerin insani hak ve özgürlüklere sahip olduğunu belirten bir sözleşmeydi. bu sözleşmenin iptali ülkemizin bütün kadınlara yapılan büyük bir saygısızlıktır, bütün kadınların ve insani yaşamamıza engel olmak istemeyen herkesin tepki göstermesi gerekmektedir. evet ülkemiz sözleşme içerisindeyken katilleri durduramıyorduk ölümleri azaltamıyorduk ama bunların ardındaki daha büyük faciaları önleyebiliyordu. şu an hiçbirimizin hiçbir güvencesi yok. sokakta yürürken bile öldürülebildiğimiz bir ülkede neye güvenilerek bu sözleşmeden çekinildi ve hukukça uygun bulundu?
devamını gör...
77.
hayırlı olandır..
devamını gör...
78.
istanbul sözleşmesini unutabilirsiniz
ali babacan katıldığı canlı yayında ilginç açıklamalarda bulundu. babacan, "istanbul sözleşmesi'ne dönüş" konusunun 6 parti de aynı fikirde olmadığı için ortak politikalar metnine alınmadığını söyledi.
buradan
ali babacan katıldığı canlı yayında ilginç açıklamalarda bulundu. babacan, "istanbul sözleşmesi'ne dönüş" konusunun 6 parti de aynı fikirde olmadığı için ortak politikalar metnine alınmadığını söyledi.
buradan
devamını gör...
79.
#472314
bu yazarın tanımına katılıyorum. kadına şiddet dediğim gibi çok önemli ve üstünde durulması gereken bir konudur ama bu sözleşmede birçok kadın erkeklerin hayatını karartabilecek davranışlarda da bulunabilir ve kadın hiçbir şekilde cezalandırılmayabilir. eşitlik demek sadece kadını konuşmak değildir, bu ülkede erkeğe de şiddet uygulanıyor.
kısasa kısas olayını düşünelim mesela. ben bir kadınım ve karşımdaki erkeğe vuruyorum, ben ona vuruyorsam o da bana vurur. kadın vurabilir ama erkek vuramaz düşüncesi çoğu feministte var ne yazık ki. istanbul sözleşmesi geldiği zaman bir kadın bir erkeğe vurduğunda ve erkek karşılık verdiğinde o kadına hiçbir şey olmayacağını hepimiz biliyoruz. adalet ve eşitlik böyle bir şey değildir. çok daha güzel anayasalar çıkarılabilir. atatürk döneminde istanbul sözleşmesi yoktu.
bu yazarın tanımına katılıyorum. kadına şiddet dediğim gibi çok önemli ve üstünde durulması gereken bir konudur ama bu sözleşmede birçok kadın erkeklerin hayatını karartabilecek davranışlarda da bulunabilir ve kadın hiçbir şekilde cezalandırılmayabilir. eşitlik demek sadece kadını konuşmak değildir, bu ülkede erkeğe de şiddet uygulanıyor.
kısasa kısas olayını düşünelim mesela. ben bir kadınım ve karşımdaki erkeğe vuruyorum, ben ona vuruyorsam o da bana vurur. kadın vurabilir ama erkek vuramaz düşüncesi çoğu feministte var ne yazık ki. istanbul sözleşmesi geldiği zaman bir kadın bir erkeğe vurduğunda ve erkek karşılık verdiğinde o kadına hiçbir şey olmayacağını hepimiz biliyoruz. adalet ve eşitlik böyle bir şey değildir. çok daha güzel anayasalar çıkarılabilir. atatürk döneminde istanbul sözleşmesi yoktu.
devamını gör...
80.
kadın, çocuk haklarını ve lgbtli eşcinseller koruyan gerçek bir sözleşme idi, akp bunu da kendi pis çıkarları için kaldırdı. istanbul sözleşmesi yaşatır!..
devamını gör...