kabullenildiğinde olgunlaştıran acı gerçekler

hayatın adil olmadığı ve içinde bulunduğun durum ne denli kötü olursa olsun, adapte olman gerektiği gibisinden, birtakım can sıkıntıları yaşanmadan fark edilemeyecek veyahut kabullenilemeyecek tattaki gerçekler diye nitelendirdiğim gerçeklerdir.

arkadaş zekai özger'in güzel bir sözü vardı, şöyle diyor usta,


kendime kendimden başka kendim yok
ne utancımı kuşanan bir sevgi
ne çirkinliğimi öpen bir kız
yalnızlığımdan yalnızlığım yalnız

yalnızız ve yalnız olacağımızı kabullenmek ile ilgili bir alıntıydı. evet benim gibilerin kabullenmesi gereken bir şey...

herkes aslında yalnız.

kendinle vakit geçirmeyi öğrenmen gerek. çünkü uzunca bir süre yalnız kalacaksın.

her dakika ölüme yaklaşıyoruz.

ortam ve şartlar değiştiğinde su 100 derecede kaynamaz.

artık düğünlerde iki sandalyeyi bir araya getirip uyuyamayacağın gerçeği çocuk olmadığımız gerçeğini gün yüzüne çıkartması bence

tek gercek var o da ölüm bunu kabul ettikten sonra her sey anlamsiz geliyo.

hayatında olan ve değiştiremediğin gerçekler.

hayatın bir anlamı yok, yaşama amacını kendin belirlersin ve bazen de değişir bu- tek doğru yok. olması gereken yok, olan oluyor ve işine geldiği şekilde davranmaya devam ediyorsun.

sen iz bırakmak istiyorsan da milyonlarca yıl geçen şu dünyada iz bırakan sayılı kişi var, muhtemelen bunlar arasında da olamayacağız, hatta-iyimser bir sayı vermek gerekirse-100 yıl sonra maddi ve manevi olarak tamamen yok olacağız.

bu kadar, hiçlik için çabalıyoruz, kendimizi eylemek için uğraşıyoruz, bunun için zor olan bir hayatı daha da zorlaştırıyoruz ki buna gerçekten gerek yok.

bazen laftan anlamayan bazen de seni anlamayan insanlar olacak etrafında hatta çoğu zaman bu böyle olacak, seni anlayabilen birkaç insan olacak şanslıysan. bu tatsız bir durum ancak başkaları için de sen öylesin.

her şey anlamsız bir birliktelik içerisinde gibi hissettiren bir durum bu. zaten hayat da tesadüfler zinciri bir yerde. ama biz hala bir şeylerden etkilenmeye devam ediyoruz. tuhaf.

seni tanımayanlar için bir hayal kahramanısın, ve bir hiç.

sevilmediğini öğrenmek insanı büyüten en acı gerçeklerden biridir bence. sevildiğini sanmak fakat aslında hiç sevilmemiş olmak.

hayatında bulunan ve yer etmiş herkesin bir gün gideceğidir. bir zaman gelir beraber gülüp eğlendiğin güzel anılar biriktirdiğin kişiler bir bir hayatlarına çekilir. kabullendiğinde olgunlaşır yaşamına bir yerden devam edersin.

bu dünyada yapayalnızız!

hayatta kendimiz dahil hiç kimseye güvenmememiz gerektiği ve insanların asla değişmeyeceğidir

öleceksiniz ve devam filmi olmayacak.
dünya malı dünyada kalacak.
kendinizi bu kadar önemsemeyin.

elizabet 100 e yakın yıl şatafat içinde yaşadı. son yıllarında kıçını tutamaz, yürüyemez haldeydi.
nefes alabildiğiniz sürece, her gününüzü son gününüz gibi yaşayın.

mükemmel olmadığımız.hicbirimiz mükemmel değiliz.

kayda değer olmayan kayıtlar silsilesi. acıymış gerçekmiş kabullenmekmis olgunlaşmakmis. oğlum meyve olgunlaşır. insan kabullenmez kabullendirilir ve kabullenmiş gibi yapar. acı fizikseldir, duygular acıtmaz. acınası olduğunu düşünen insandır. gerçekler değişmez. benim gerçeğim bu abi! benim ki de senin zıttın!

çok okunaklı ve de dokunaklı bir giriş olmasa da mühim değil zaten okuyan değil yazılan bir sözlük dolayısıyla okuyan hala okumaya devam ediyordur belki de diye devam edeceğim. her temelli düşünce tez anti tez mantığında şekillenir. yani şayet bir düşün sonucu ortaya çıkmıyorsa.

olgun insan insan-i olgun ya da çok lazım demek ki. kabul et olgunlas gerçekler acı. bak gerçek dediğin şey öyle büyük bir şey değil. bilmem kaç piksel gözün var. bakıyorsun. gördüğüne bir anlam yüklenmiş zaten. sen de sanıyorsun ki o anlam yüklenmiş şey gerçek. hee!! al sana gerçek. otomatik kabul ettin zaten daha altında ne arıyorsun acaba?

olgun kimdir? bir insanın olgun olmasının kime neye faydası vardır? e hani çocuk kalbimiz? kiraz ağacında yırtılan gömlek, tellere takılan uçurtma. mesajlar çocuk ama sözler olgun. bu değil lan. gördüğüm en saçma tespit. kasıtlı uzatıyorum ki öhh amma yazmış kim okucak yea bunu deyip üşenirken olgunlaşan sözlüklüler.

hala devam ediyorsan sen bu beylik lafları kafana takma altına şarkı koyunca motto bile olmaz awm. hayat tavsiye ile hayat tanım ile hayat hep bir yol gosterenle yaşanmaz ogutleyen nasıl yaşıyor ona bak dediğine değil. yoksa olgun ve solgun bir kabullenisin vasat hayatına etkisi olmayacaktır.

başlıkta yazılanların büyük çoğunluğu tırt şeyler. sadece gerçekleri yazmışlar. acı değil, olgunlaştırmıyor. üst düzey yazarımız "ekmeği fırından aldığımız gerçeği" düzeyinde bi acı paylaşmış. hiç hoş değil.

beni halen olgunlaştırmayan ama kabullendiğim bir acı var; herkes değişir.

uzun suren olumsuz çevresel faktörler duyarsızlığa sebep olur