kadın yönetici ile çalışmak

kendimde bir yönetici olarak diyebilirim ki erkek yönetici düz mantık yeniliğe açık değil ne dersem o ama kadın yöneticilerim benimle sorunları çözüp paylaşıyorlardı sonuna kadar kadın yönetici savunacağım önermedir

ılıklıktır. sahsen kadinla calismam ben. evet.

edit: sahsi gorustur arkadaslar, zevkler ve renkler.

çalıştığım en iyi ve en sevdiğim yönetici/patron bir kadındı. hala kendisiyle olan samimiyetimiz ve iletişimimiz devam ediyor. o da annemin tarafı gibi bulgaristan göçmeni. ama bizim anne ve baba tarafı 30'larda buraya gelmişler (baba tarafı yugoslavya göçmeni). o eski patronum ise ailesiyle 80'lerde gelmiş. zaten görseniz kim patron anlayamazdınız. yani patronluğunu sadece gerektiğinde gösterirdi ve ben de disiplin ve şevkle çalıştığım için bunu yapmasına hiç gerek olmadı, benimle çalışırken.

erkek olsam aşırı keyif alabilirdim bu durumdan. kadın olduğum için fark etmiyor cinsiyeti.
sağlıklı olsun yeter.

hiç bir kadının kadın yöneticiyle çalışmaktan memnun olduğunu görmedim.

ruh haline göre karar değiştiren, sırf kendini ispatlamak ve 'ben ayaklarım üzerinde durabilirim' aşağılık kompleksini yenmek üzere iş hayatında bulunan, emek piyasasını ucuzlatan ve kendileri de ucuz olduğu için tercih edilen çalışan tipiyle çalışmaktır.

tamamen küfürsüz bir ortam oluyor ve sonrasında geriyor adamı, rahatlamak lazım arada bi..

valla astlarımı kadınlardan seçmeyi tercih ediyorum. iş etiğine daha bağlı oluyorlar kimse kusura bakmasın.

bütün entrikalar, yalanlar, sinsilikler kadınlar arasında dönmesine rağmen yine her zaman kadınlar birini kollar..

yapılan işe göre değişir.

düzen gerektiren, takip gerektiren işlerde kadın yöneticiler daha başarılı gördüğüm kadarıyla artık biyolojik yatkınlık mı yoksa gerçekten bu konuya ekstra dikkat etmeleri falan mı ana neden bilemem ama birebir diyalog ve mekanik ilerleyişi olan işlerde erkek yöneticiler ile kesinlikle baş edemezler bunun nedenlerinden biri aslında kadınların genel olarak iş hayatında gördüğü olumlu/olumsuz ayrımcılık olabilir.

erkek yöneticiler daha riskli durumlar ve daha zorlu koşullar ile kolay harcanabilir olduklarının bilincinde baş başa bırakıldıklarından iş hakimiyeti konusunda belki daha fazla geliştiriyor olabilirler kendilerini.

şimdi çemkirmeyin bu gözler ne makamlarda olup tek bir fayda sağlayamayan ama masa üzerine güzel eğilen yöneticiler gördü.

tanrı bize merhamet etsin çünkü kadın yönetici etmiyor.

biz sonuçla onlar detayla ilgileniyor ve tam bu kısımda psikolojik savaş başlıyor. yaptığım işi benden iyi bilme şansı yok zira ben hep sahada kendisi ise odasında bulunuyor.

ama yine de ego etkisiyle illa benim dediğim gibi yapacaksın diyor, yahu senin yöntemin benim işimi yavaşlatıyor sorun olursa o zaman müdahale et ama sorun yoksa kurcuklamaya gerek var mı?


kendisine şu mesajı vererek başlığı terketmek istiyorum;

tarafların birisi veya ikisi, cinsiyetçi bir yaklaşım ya da önyargı sahibi değilse üzerinde konuşmaya değmez. yöneten yönetilen insan ilişkisidir o kadar.

kadın düşmanları yine kendisini belli etmiş. neymiş? emek piyasasını ucuzlatıyormuşuz. eşit işe eşit maaş vermeyen erkek egemen sermayeye laf etmez, kadınlar çalışmasın demeye getirir. ayrıca bizim ruh halimiz değişmiyor canım, geçeceksiniz o saçma sapan, mesnetsiz iddianızı. insan gibi uyarıyor, işimizi yapmaya çalışıyoruz. sırf kadınız diye duymazdan geldiğinizde, verilen görevi yerine getirmediğinizde tavrımız doğal olarak değişiyor. bu da kadın düşmanı olduğunuz için zorunuza gidiyor. mühendisliği bırakmamın sebeplerinden biri de bu kadın düşmanları işte. erkek mühendis işçilere ana bacı küfrediyor gözümün önünde, ağza alınmayacak şeyler söylüyor, salakların gıkı çıkmıyor, ben küfür etmeden kızınca, kadın olduğum için kaprisli oluyorum. he yavrum he... bir kadın, üretimde hata olabilir uyarısı yapınca "yok yea, abartma" diyen erkekler, tonlarca metal hurdaya çıkınca ölü taklidi yapıyor, kimseye bir şey olmuyor. aynı hatayı kadın yapsa işinden oluyor ama. zaten bize en başta iş de vermek istemiyorlar, veren de lütuf gibi, düşük maaşa razı ediyor. mobbing, hatta taciz olaylarına daha değinmedim bile! ulan ben kalite müdürüydüm, beni mesajla taciz eden vasıfsız işçiyi, elimdeki somut kanıtlara rağmen kovmadılar ya. bakın vasıfsız diyorum, getir götür yapıp yerleri süpüren adam, kovsalardı 1 saat sonra yerine yenisini alabilirler ama kovmadılar! evli bir kadın işçiyi de taciz edince, kadının kocası duyarsa olay çıkarır diye kovdular. yani ben bekar olduğum için tacizi hak etmiş oldum. daha yazarım da karakter sınırı da yetmez, karaktersiz kadın düşmanları da okumaz zaten.

ülkeleri erkekler yönetiyor, dünya bok içinde. şirketleri, fabrikaları, madenleri erkekler yönetiyor, iş cinayetleri had safhada. cayır cayır yanan otele yangın merdiveni yaptırmayan sahibi, müdürleri erkek, denetlemeyen yetkililer erkek. depremlerde yıkılan binaları yapanlar erkek. patlayan mühimmat fabrikasını hatırlayın: kadın kimya mühendisi uyarıyor, bunlar burada depolanmaz, patlama olabilir diyor, dinlemeyenler erkek ama patlamada ölenlerden biri de o kadın mühendis. uzun lafın kısası; çükünüz sizi akıllı yapmıyor beyler. kadın düşmanlığını bırakın, bu iş huzur içinde çözülsün. aksi takdirde hepimiz sizin yüzünüzden bokumuzda boğulmaya devam edeceğiz!

kadınsanız erkek yöneticiyle, erkekseniz kadın yöneticiyle çalışmak kolay. artık devir de değişiyor. kadınlar 15 sene öncesi kadar birbirlerine fesatlik yapmaz oldular. erkeklerin birbirine karşı fesatligi arttı. yalaka veya sünepe biri değilseniz bir erkek olarak erkek bir yönetici tarafından sevilme ihtimaliniz düşük.

sanırım benim halim şu resimdeki gibi...hem patroniçe, hem patron olarak kabul etmiş beni emekçilerim... siz hiç patroniçe olan erkek gördünüz mü? patron olan kadın var. 28 yıldır bir çok emekçi erkek ve kadınla çalıştım. genelde çok sevildim, adil ve net oldum. özel hayatımı işe getirmedim, işimi evime götürmedim. hani diyorsunuz ya duygularını işe yansıtıyorlar, ben bu duygusal zekamla doğru analiz yaptığımı ve iyi bir yönetici olduğumu düşünüyorum. bütün yumurtaları aynı sepete koymayın lütfen...

aylardır ilan açık bekliyordu sonunda birisini bulmuşlar. kim dersiniz? yine kadın. kadın olduğu yetmezmiş gibi asyalı. hiç şaşrtmadı, zira nedenlerini burada anlattım #3395191 ekibin yeni kompozisyonu:

4'ü kadın 5 avrupalı
2'si kadın 4 asyalı

t: vay ebeyin şarabının çanağına. bu ortamda bu ğardaşınız nasıl nefes alsın? dedirtendir.

en sevdiğim çalışma biçimidir.

bir ara göcekte işlettiğimiz mekan vardı. oraya aldık kadın bir restorant müdürü. o krom kültablalarına bakarak makyaj tazeleyen müşteri gördük sonra. iyidir kadın yönetici. detaycıdır. libidosu yükselince gevşemez.

kadınsanız iki kat zordur.

yaklaşık 15 yıldır kadın yöneticilerle çalışıyorum. erkek yöneticimiz şarbon olayları sırasında gelen zarfları kontrol ediyordu. sonrasında müdürüm gelince bir rahat ettik.
genel olarak çalışkanlar, yaratıcılar, kadın çalışanların sorunlarına duyarlıllar, üstleri ile iyi anlaşıyorlar.
kötü tarafı çalışanın hakkını savunmak için çok inisiyatif kullanmıyorlar. erkek ve kadının toplumsal cinsiyet rollerine göre görevlendirme yapıyorlar.

sonuç olarak ben çok memnunum. arada kişisel olmayan iş ile ilgili ufak tefek gerginlikler olduysa da her zaman anlıyışlilar.

kadınları daha çok yönetici olarak görmek istiyorum.