kadın yönetici ile çalışmak

meslek hayatım boyunca (15 yıl) bir tane bile kadınla çalışmadım. merak ediyorum nasıl yönettiklerini, nelere sinirlenip nelere sevindiklerini.
güzel manipülasyon yapıyorlardır, orası kesin.
kendimden biliyorum.

bu konuda kesin bir cinsiyet ayrımı yapmak ne kadar doğru olur bilemem. ancak cinsiyet ile birlikte bazı olasılıkların arttığı da bir gerçek.kadın yöneticiler daha duygusallar.herhangi bir konuda farklı bir fikir ortaya koyduğunuzda bu farklılığı unutmazlar.erkek yönetici ile çatır çatır tartışırsın.sonra başka bir konuya geçer iletişime devam edersin.bu durum şahsımca da tecrübe edilmiştir.

sevemediğim eylemdir. üstelik boşanmış 50+ bir yöneticiyse durum daha da vahim hal alıyor.

gerçek profesyonelleri tenzih ederek söylüyorum.

bir kere kadın amir ile çalıştım. emrimde çalışan kadın sayısı ise çok fazladır. tecrübeye dayanarak söyleyebilirim ki, kadın yönetici ile çalışmak kadın astlarla çalışmaktan daha kolay.

bir insanın başına gelebilecek en boktan şey.

hiç yöneticim olmadığı için direkt başlık hakkında tanım yapamayacağım ancak ticari hayatım boyunca en rahat ve verimli çalıştığım yöneticiler hep kadınlar olmuştur.

iyi günündeyse iş hayatınız cennet bahçesi kıvamında geçer.
tersine denk gelirseniz de perişan ederler.
kadınlar yönetici pozisyonunda özel hayatlarından çok daha acımasızlar.

hiç tecrübe etmediğim, tecrübe etmek de istemediğim durumdur.

ulan erkek yöneticiyle sıkıntı yaşasan en kötü ihtimal bir arbede falan yaşarsın itiş kakış olur da kadın yönetici harbiden başa bela ya.

yıllarca maruz kaldım bu duruma. iş hayatından ve hatta hayattan soğudum. hele ki kendini sizinle kıyaslayan ve kompleksli bir kadınsa yandığınızın resmidir. ne eğitim olarak ne tecrübe olarak çeyreğim olamayacak, yolda görsem selam bile vermeyeceğim 2 ayri kadın yöneticim oldu ve her biri ağzıma ayrı ayrı etti.

güzel anılarla yadetmek isterdim lakin bu pek mümkün değil. eminim hala altında çalışanlara hayatı zehir etmekle meşgul olduklarından, allah bildiği gibi yapsın( “bela okuma döner seni bulur” derdi babannem o vesile ile ben allah’a bırakayım o işi) diyim siz anlayın.

bir erkek olarak ilk amirlerim hep kadındı. halada öyle. 22 yıllık meslek hayatımda hiç sorun yaşamadım.
tabii benim gibi çalışanda kolay bulunmaz. iş ahlakına sahip, pratik, işi anında yapan vb.

hayatım boyunca bir şekilde kadın yönetici ile çalıştım. ilk işimde şefim kadındı, sonra müdürüm ve genel müdürüm, şu anda benim rapor verdiğim kişi ve onun üstü kadın.

çalışma arkadaşının cinsiyetine kafa takanlar cımbızla vaka ayıklıyor, kendilerini de böyle şartlıyor.

iki şeyle kapatayım:
1- üst düzey kadın yöneticilerin 4-5 kat artması lazım. tepeler hep balta. eşitlenmeli.
2- yer yer farklı düşünen ama eşit potansiyelde cinsiyetleriz, sağlıklı bir ortamda eşit bulunmamız her ortamda en büyük evrimsel üstünlük olan çeşitliliğe hizmet eder.

3 sene çalıştığım bir firmada; müdürüm erkek, direktörüm kadındı. o kadın ki; ukrayna'da, rusya'da, kazakistan'da içerken, "ben otele dönüyorum, siz takılın" diyen, ankara'da salaş bir barda bira içtiğimiz, beraber iron maiden konserine gittiğimiz, 2013 senesinde ayrılmış olsam da firmadan, hâlâ görüştüğüm, hâl - hatır sorduğum insandır. o firmada kalmama sebep olmuştur. işimizi de aksatmadık hiç ve bu yüzden problem de yaşamadık. eşi de eski bir savaş muhabiri, gazeteci bir abimizdi. eşi, kızı, hep beraber oturur - içer - konsere giderdik. öyle samimi olmuştuk. lâkin hâlâ aradığımda "hanım" sıfatını koyarım isminin yanına. işini lâyıkıyla yapıp, samimiyet ilerledikçe saygısızlaşmadıktan sonra, problem olacağını zannetmediğim, erkek yönetici ile çalışmaktan daha keyifli gördüğüm durumdur şahsen.

iş hayatındaki egoları ve hırsları şirket için pozitif, çalışanlar için ise negatif etki yaratan yöneticidir. cinsiyetcilik yapmayalım diyen femo duyarları umurumda değil. hele bir de boşanmışlarsa bırak mesai saatlerini yaşamınızı zehir edecek potansiyele sahipler. yönetimi altında çalışan kadınlara ise ayrı acıyorum.

bu ülkede kadın yönetici ile çalışmak, yürüyen ego ile çalışmaktır arkadaşlar. bu ülkede bir takım kadınlar ne oldum delisi olmaya çok müsait maalesef. yurtdışında asla yok bu. yurtdışındaki her kadın içten bir dost gibi yaklaşır size. yurtdışında görev yapan insanlardan duyduğum kadarıyla da kadın yöneticeler ekibe sürekli pozitif enerji ve güven aşılıyormuş. kimseyi küçük düşürmüyorlarmış buradakiler gibi!

yöneticiyi bilmem ama bazı kadınlarla samimi olunca bu sefer sizin iyi niyetinizi suistimal edip her şeyi size kitlemeye çalışıyorlar. bu olayı yaşamamak için belli bir mesafeyi ayarlayın.

kadınların hormonlarıyla hareket ettiğini söyleyenler olmuş, doğrudur, edenler vardır.
fakat şu bir gerçek ki hormonları başına bela olan sadece onlar değil,
kısacık çalışma hayatımda erkek yöneticilerin yaşları kaç olursa olsun bir iki güzel söze iş yükünü hafiflettiklerine şahit oldum, bu da bir çeşit duygusal hareket etmek değil midir. ayrıca bazen gerçekten rahatsız edici olabiliyorlar.
iyi bir yönetici iş hayatıyla özel yaşamını çevresel şartlar ne olursa olsun karıştırmamalıdır bence.

benim yöneticim cidden ilginç biriydi şuan arkadaşlik ilişkimiz devam ediyor. ama daha bir gün hasta olduğunu, birşeye sinirlendiğini, motivasyonsuz olduğunu , umutsuzluğa düştüğünü görmedim. ben her ay ağrı sancı içinde ağlayarak işe gelirken ona yahu regl bile mi olmuyorsun be kadın diyesim geliyordu. maşallah diyelim başarılarının devamını dileyelim. ayrıca insanın hâlinden çok iyi anlıyordu.

eski genel müdürüm kadındı. erkek olanlardan bir farkı yoktu. o da diğerleri gibi hakkımızı yiyiyordu.

harikadır. erkek yönetici gaylık göstergesidir.

benimki dolandırıcıydı sadece kendisi değil ailecek öyleydiler. ayrıca gerizekalının da tekiydi.