kadınların tahammül edilemeyen hareketleri

allah'ın "belası" birer modern kadın olmalarıdır. ellerinde telefon tüm gün beyinlerini süngerleştirmekle meşguller. bir de kedi boku temizlemekle övünüyorlar. evde kuruyup kalacaksınız benden demesi.
cefakar eski kadınları ayrı bir yere koyuyorum.

sürekli trip atmaları.

hatalarını şımarıklık yaparak geçiştirmeye çalışan kadına tahammül edemiyorum. son derece pişkin ve saygısız geliyor.

mesela sevgilisiniz. bir sorun var. ciddi bir tartışma yaşayıp bir açıklama almak istersin, neden üzgün olduğunun anlaşılmasını, neyi yanlış yaptığını anladığını görmek istersin. o işi şımarıklığa vurur, geçiştirmeye çalışır, şebeklik yapar. tamam bazı anlarda bu sevgiye izin verip buzları eritmeli. ama bir noktada da sorunlar konuşulmalı, bütün ilişki sorunları halı altı yaparak gitmez. yani merhaba, biz erkeklerin de duyguları ve düşünceleri var. bugüne kadar tek boyutlu ahmaklarla sevgili olup kucaklarına oturarak kendini affettirdiysen bunu usûl sanma. konuşçaz hanımefendi!

konuldukları kabın şeklini almaları.

su gibi olduğumuz doğrudur, thanx.

bize "en yakın arkadaşım yha o benim" diyerek tanıştırdıkları yavşağın ilk fırsatta kendisine yanlayacağının farkında olması ama arasını bozmaması.

(bkz: trip atan kadın)

(bkz: iki sevişince aşkım ne zaman evleniyoruz diyen insan)

bazı kadınların haşere erkekleri hayatlarından çıkaramamaları. bacım merak etme ölmezsin, nefes alırsın onsuz da. tehdit varsa orası başka ama kendi rızasıyla beş para etmez adamlara tahammül eden kadınlar beni çok üzüyor. sen daha iyisine layıksın kız, valla bak. vur tötüne tekmeyi.

iletişim yerine kuru kuru anlaşılmayı beklemeleri. karşınızdaki insan öküz değilse bir şeylerin ters gittiğini anlar ve sorar zaten. ama tam burada bir şey yok diyorsunuz ya, insanda heves kalmıyor. hello? dünya sadece size somurtmuyor.

erkeklerin dötlerini kaldırmasından mütevellit kendilerini bir bk sanmalarıdır.
kapı açmayın, yol vermeyin, yer vermeyin eğer hamile değilse. diz çöküp salak salak evlilik teklif etmeyin. eşitlikten bahsedilen ortamda bir tarafın üstün görüldüğü her ilişkiye kafa atasım geliyor. bu gıcık olunan kadınların gıcık olma sebebi tamamen erkekler.

ilber ortaylı' da olması gereken egoya sahip olup bu egonun aslen balon olması

istisnalar kaideyi bozmaz.
hergun eften püften şeylerden şikayet eden kadınlardan nefret ediyorum. bilmem ne beğenmiş bilmem kaç milyar kocası almamış, koltukla halı uymamış, tv ünitesi ile parke uymamış, mutfak dolap kapağı payansla uymamış. nasıl üzgün. uymasın yani ne olacak. herşey mükemmel olamaz. kocası anneme gidelim demiş ayda bir, adamın burnundan getiriyor.* niye? gitmek istemiyorum. gidiver 2 3 saat oturuver ne olacak* her istediği yapılacak, her istediği alınacak. ama karşı tarafa anlayış saygı göstermeyecek kendisi. halı sahaya gider adam,gitme, balık tutmaya gider gitme,dizimin dibinde otur. sürekli bir özenti halı onun osu var benim yok. makyaj ürünleri dergilerinden başka birşey okumayan, dünyaya gözünü açamayan kadın tavırları.

yok bence kadınların her bir zerresine aşığım.

tayt giyip herkesin g**üne baktığını zannetmeleri

komple varlığımıza katlanamayanlar var, ne hareketi?

sevişince evlenelim mi falan diyorlar ya tribe giriyorum ya.
ya kızım ben evlilik falan yapamam anlamıyor musun, buyum ben bu kullan kullan bırak git işte.

bebek gibi konuşulması
bir kadın olarak benimde bu harakete kanım çekiliyor

aynı hareketleri erkekler yapsa onlara da tahammül edemiyorum, cinsiyetçi değilim yani.

dikkat çekmek için ortalığı viran yerine çevirenler, hiç yere çığlık atanlar, yok yere heyecan olsun diye panik havası yaratanlar. aslında bunlar erkeklerdede var ama kadınlar da biraz daha yaygın ve uyuz edici. erkeği böyle yapınca dövebiliyorsun çünkü.

bide kadının kadına yaptığını düşman düşmana yapmaz, bazı kadınlar çok fena.