kapitalizm

sosyalizm, komünizm karşısında kazanmamıştır, çünkü sosyalizm ve komünizm hiçbir zaman hiçbir yerde uygulan(a)mamıştır.
sadece kendini sosyalist, komünist olarak tanımlayanlara o işin bir tek lafla, yeşil montla vs. olamayacağını göstermiştir.

hakkında sık sık söylenen "kazanmıştır" ifadesi çok sakıncalı olan ekonomik sistem. bu sistem ingiltere'de ilk peydah olduğunda millet 15 saatten fazla çalışıyordu, bugün aynı ingiltere'de tekrar bu kadar çalışsak mı acaba diye sormak imkânsız hâle gelmiştir*. henüz 150-200 senedir var olan bir sistemdir ayrıca, bu süreler de insanlık tarihi için kısa sürelerdir; günümüzde tarihin tozlu sayfalarında kalan feodalizm bundan daha çok hüküm sürdü ve bundan daha geniş aralıklarla ve daha az krize girdi. kapitalizm elbette ki şu an egemen sistem ancak bu hiç dönüşüm geçirmediği ve hiçbir zaman yıkılmayacağı, bir çeşit "tarihin sonu" olduğu anlamına gelmiyor.

#355086 çok beğendim paylaşayım dedim.

karsi oldugum bi tumor. evet.

kapitalizm insanlık var olduğundan beri o veya bu şekilde evrile evrile(vahşileşe vahşileşe?) günümüze ulaşmış bir düzen. karşıtı sosyalizm ise ancak görece kısa sürelerle denenebilmiş bir düzen. bunu, sermaye sahibinin sınırsız olanakları ile kısa vadeli getirilerle ya da zor kullanarak kitleleri aldatabilmesi ile açıklayabiliriz.

bu nedenle, neden kimse komünist ülkelere gitmiyor eleştirisi sığ(ır)lıktan öteye geçmiyor. zira, aynısı sağlıklı beslenme için de geçerlidir mesela. neden insanların ezici çoğunluğu gerçek bu kadar açıkken sağlıklı beslenmez/yaşamaz? çünkü, evrim bizleri kaynakları en kısa yoldan tüketmek(enerjiye ulaşmak) şeklinde yapılandırmıştır. atalarımızın, yiyecek planlaması yapmak, yiyeceği saklamak gibi olanakları yoktu.

hâliyle, insanlık zor olana değil kolay olana eğilimlidir. tüketmek kolaydır, sadece bugünü düşünmek kolaydır, sadece kendini umursamak kolaydır. zor olan bunun tersini yapmak.

çin'e , küba'ya gitmek zor, bir insanı buna ikna etmek zor. ancak demek değildir ki evrimin dayattığı biyolojik/hayvani temellerle sınırlıyız. insan, bilinç sahibi olduğu bilinen çok az canlıdan biridir, muhakeme eder, tercihlerde bulunur, esnektir, uyum kabiliyeti yüksektir. tüm gereken bunu örgütlemektir. bunun da zaman alması gayet doğaldır, karşınızda tüm kaba kuvveti, silahları, teknolojisi, kitleleri uyutan dinleri, gencecik insanları öldürmeye yollayabilen milliyetçiliği ve onbinlerce yıllık pratiği ile kapitalizm duruyor. insanlık, çözümün yarışmak değil bölüşmek olduğunu elbet anlayacaktır fakat ihtimal bazı denemeler başarısız olacaktır. bu sadece bir zaman meselesidir. sizin 60 yıllık ömrünüzün buna vefa etmemesi, ya da dayanaksız kişisel görüşlerinizin bir önemi yoktur.

(bkz: ekonomi tanrıları gerçekten kan istiyor mu? spoiler evet)

aslen “parayı orada burada yeme, işine yatır” şeysidir.
yavaş yavaş “daha çok para bul işine yatır”, “e o zaman mesela maliyeti kıs, daha çok para arttır onu işe yatır”, “abi biz herkesi sömürelim, daha çok para kalır, onu işe yatıralım”, “abi naap biliyon mu fiyatları da uçur ilaçtır eğitimdir onları bile uçur daha çok para kalır, onu da işine yatır” ve “abi çok para var zaten bugün saymaya kalksan 85 ömürde bitiremen hepsini de işine yatırma ye be kanka” hallerine gelmiştir.

kapitalizm, özel mülkiyet, katılımcıların yasal eşitliği, emek alım satımı, serbest piyasa ve serbest rekabet ilkelerine dayanan mal ve hizmetlerin üretim ve dağıtımında kullanılan sosyo-ekonomik bir sistemdir.

modern kapitalist ülkelerin ekonomisi ve politikası
amerika birleşik devletleri
japonya
büyük britanya
federal almanya cumhuriyeti
fransa
batı avrupa'nın küçük ülkeleri (isveç, isviçre, hollanda, belçika)
italya.
... ve elbette ülkemizde ılımlı islamiyet adı altında sert bir kapitalist düşünce mevcut.

liberalizmin alt kümesidir.