kapitalizm

meyve veren ve taşlanan ağaçlardan birisi. kendisi insanlığın keşfettiği kaçınılmaz bir iktisadi sistem olurken aynı zamanda ona yapılan yorumlarla birlikte bir entelektüellik turnusoludur.

yukarıdaki tanıma atıfla, verdiği meyveler: açlık, sefalet, savaş, bir yemeğe on bin tl verenlerin artıklarını çöpten toplayanlar, sevgisizlik ve ölümüne rekabet.

tarihsellik içinde kaçınılmaz olduğu doğrudur. yıkılışının da kaçınılmaz olması gibi.

saat gibi işler istediğiniz kadar karşı olun istediğiniz kadar kaçın o sizi doğduğunuz andan itibaren esir almıştır.

daha güzel kıyafetler, daha kaliteli teknoloji, daha fazla dahalar. kapitalizm size daha fazlasını verir ama sizden çok daha fazlasını alır.

kısaca bir şeyin daha iyisi için, daha fazla çalışmanız lazım bunun içinde bazı şeylerden feragat etmek lazım biraz daha az uyumak, arkadaşınla veya ailenle daha az vakit geçirmek, yeni güzel şeyleri kaçırmak(film,tiyatro vs.) kısaca sizden zamanınızı ve hayatınızı alır hemde siz kendi ellerinizle teslim edersiniz sır daha çok dediğiniz için

en başta dediğim gibi saat gibi çalışır kendini kandırma sakın sende istemez misin daha iyisini?

kapital yani sermaye esaslı ekonomik sistem. tabii marxa göre altyapı üstyapıyı belirler yani sadece ekonomik bir varlığı yoktur, sosyal ilişkiler de dahi değiştirici etkiye sahiptir. bu ekonomik sistemde asıl amaç sermaye birikimidir. bir sermayeniz var ve bunu hür iradenizle üretime yatırıma ya da altılıya yatırabilirsiniz. bütün risk sizin üzerinize tabii devlet, sizin batmanızla ekonomik olarak ne kadar zarar edeceğine bağlı olarak yardım da edebilir.
kapitalizm şu anı ya da 19 yy ı ifade etmekten ziyade ortaçağdan beri güncellenerek ve yeni tanımlar elde ederek gelişiyor, değişiyor.
kapitalizm iyi ya da kötü demek ahmakça olur. bir sistem ve gerçeklik. daha fazla üretim ve optimum fayda ise gerçekleştirilmesi gerekir. çünkü insanlardan üretmelerine zorlayamazsınız eğer zorlarsanız sistem tıkanır, durgunluk ardından çöküş.
biz ekonomi için mi ekonomi bizim için mi diye bir konu da var. ortalama insan ömrü 80 yıl. kapsayıcı kurumlar olmadan ve sosyal adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemem. bu yüzden birileri üretsin ve kar etsin fakat ben de ortalama insan hayatı yaşayabileyim. bir fabrikada yarın işe gelmek için çalışmayayım. çalışayım kabul fakat yaşamak (yaşamaktan bahsettiğim şey insanca) için çalışayım.
geldik şu konuya sosyalizm mi kapitalizm mi? arada kaldığım bir konu fakat kapitalizm tarafında arada kaldığım. sosyalizm de bir devlet ve bütün üretim araçlarının yani özel mülkiyetin olmadığı bir ülke ya da ülkeler bütünü (bazılarına göre dünya, selam olsun troçkiye). karnı aç ve maslowun ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk tabakafan yukarıyı görmemiş insan için cevap belli, sosyalizm.
bende maslowun en alt tabakasından yukarı çıkamamış bir insan değilim. sonuçta az buçuk kitap falan okuyoruz. gulag a götürülmeden her insanı dinlemek ve her fikirle tartışabilmek isterim (siyasal islam dahil). diktatör tarafından yönetilmek istemem. kapitalist sistemlerdeki bazı şeyler can sıkıyor fakat olsun. insanın bazı şeylerden canının sıkıldığını söylemesi bile özgürlüğün bir ibaresi.
cümlelerimi son bir komik ve klişeyle bitirmek istiyorum. ne komünizm ne kapitalizm ben ancak sensizim.

(kusura bakmayın, kendi düşüncelerimi oldukça öznel bir şekilde ifade ettim sonuçta bu kadar yazıda ekonomik faydalarını konuşacak değilim ayriyeten ekonomi lisansım da yok. böyle daha eğlenceli oluyor)

çökmek zorunda olan sistem.
bir gün çökecek, ama daha beteri gelecek.

not: kapitalistspor.

sorunlar üretir
sonra
o sorunları çözen şeyleri sana satar.
sonra yeni sorunlar üretir.

bir ekonomik sistem.işsizler ordusunu yarattığı gibi bundan nemalanır da.

yağmur komünisttir herkese eşit yağar, rüzgar ise kapitalisttir zayıf olanı yıkar.

e.che guevara

rakipsiz, düşmansız yapamayan, önce sorunlar üretip ondan sonra sorunu yok eden lanet olası bir sistem. zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olduğu iğrenç , yamyam bir sömürü düzeni.

#2388381 peki sayın (bkz: türkçü) yazar.ideolojiniz olmaz ya hadi oldu diyelim.kapitalizm ile savaşmak için ne gibi bir argümanınız var?

en az sosyalizm kadar içinde mantık hatalarını barındıran bir sistemdir.

#2388384 sadakacı kapitalizmin alternatifi komünizm değil, sosyal devlet anlayışıdır. sosyal devlet, zengin ve fakir ayırmaz. mesela sosyal devlette zenginle fakir, aynı sınıfta okur. sosyal devletin de türkçü olması şarttır. bir de kapitalizm, gücünü cehaletten alır. cehalet biterse kapitalizm de biter. sonra doğayı korumak. kapitalizm denilen pislik sistem, ufak çıkarları uğruna doğayı da talan ediyor. insan; semavi dinlerde anlatıldığı gibi bütün canlılardan üstün eşref-i mahlukat(!) değil aksine evrimleşmiş bir hayvan olup doğanın bir parçasıdır.
fosil yakıt tüketimini en aza indirmek. kapitalizmin en sevdiği şeylerden birisi de petrol gibi fosil yakıtlardır. petrol biterse arap ülkelerinin dünya siyasetindeki önemi de azaltır. ayrıca biyoyakıt gibi yenilenebilir enerji kaynakları, petrole nazaran araç motorlarının ömrünü yüzde 50 uzatır
kısacası kapitalist sistemi bitirecek olanlar cehaletin ve petrolün bitmesi ile birlikte seküler milliyetçiliktir. çünkü kapitalizm, dinciliğin bir sonucu olan cehaleti çok sever ve bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanır.

kapitalizm’i gömen güruhun %94’ü, kapitalizmin yokluğunda alternatif sistemlerden ayakları kıçlarına vura vura kaçacaklardır.

(bkz: hobi olarak kapitalizm gömmek) diye bir şey var. bir de (bkz: işte bunlar hep kapitalizm)ciler.

bu güruhun zirve noktası ise:
(bkz: yargılanacaksın bill gates)

gel gelelim “hadi oturalım ve hele bir anlat bakalım kapitalizm nedir, mülkiyet nedir” desek iki düzgün laf edemeyeceklerdir.

"sınıf mücadelesi, insanlar sınıf bilincini kazanana, birleşene ve bir proletarya devrimiyle kapitalist sistemi devirene kadar var olacaktır." - karl marx

"class struggle will exist until the time people gain class consciousness, unite, and overthrow the system in a proletariat revolution." - karl marx

arthur young, travels, 1787

insan medeniyetine sağlayacağı maksimum faydayı sağlamış ve işlevselliğini çoktan yitirmiştir. işlevselliğini yitirmekle kalmamış, kendisini aşmak ve insanlığı bir adım daha ileri götürme amacında olan hemen her uğraşa karşı canhıraş mücadele etmiştir(bkz: cybersyn projesi).

kâr etmeyen hiç bir işin yapılmadığı bir sistemde, kâr edilmiyor ise, çocuklarınızın hastalığının tedavisi için kimse uğraşmaz. kâr elde edilmiyorsa açlıktan gebermenizi, boktan evlerde soğuktan ölmenizi hiç kimse umursamaz. ama en azından biliyoruz ki insan böyle canavarca bir varlık değil. sadece onu yaratığın teki gibi göstermek isteyenler var.

bu kadar kâr odaklı bir sistemde, işçi kendi kârını düşünürse hiç öyle dövünmeyin. zira kapitalizm işçi için zerre kârlı bir şey değil. bu kadar talana ve özelleştirmeye sağduyulu her insan sinirlenir.

kapitalist ülkeler amerika , japonya,avrupa ülkeleri, güney kore ,ingiltere, avustralya.

komünist/sosyalist ülkeler, kuzey kore, çin, rusya, küba,brezilya,kafkas ülkeleri.

hangisinde yaşamak istersiniz ? kapitalizm olmazsa gelişim de olmaz. her şey para için yapılir.

geçmişinde dünyayı her yere asker yollayarak talan etmiş ülkeler ve bu ülkelerle işbirliği yapan ülkeler: amerika, japonya, avrupa ülkeleri, güney kore, avusturalya.

yıllarca başka ülkeler tarafından kolonize edilmiş, sömürülmüş, işgal edilmiş ve çoğu komünist veya sosyalist olmayan hatta kapitalist ülkelerden daha özgür market ekonomilerine sahip olan ülkeler: kuzey kore, çin, rusya, küba, brezilya, kafkas ülkeleri, hindistan, etiyopya, kenya, tayland, arjantin.

hangisinde yaşamak istersiniz? fakirlik ile korkutularak insanlık dışı çalışma şartlarına tamah ettiğiniz ülkelerde mi? yoksa geçmiş senelerin acılarını sarmaya çalışan ülkelerde mi?


yahu üstelik, insanın patron olmak gibi sıkıcı bir amacı olması sence de acıklı değil mi ruchy? patron olup ne olacaksın? aylak sınıftan (bkz: thorstein veblen) olup işe yaramazın teki mi olacaksın? üretimde olmanın bu kadar dayanılmaz gelmesi belki de üretilenlerin kişiye ait olmamasındandır? belki de insanları patron olmak gibi asalak ve sıkıcı bir işe süren bir patronlarının olması ve bu durumun yaptıkları işten zevk almalarını engellemesidir belki de? vahşi doğada hayvan avlıyor olsaydın, kimin için avlayacaktın? patronun için mi? kendin için avlayacaktın. hayatta kalman için gerekli olduğundan hiç de gocunmayacaktın bu eylemden. hatta belki de, ava çıkamayan başkaları için de ekstra çalışacaktın. bundan da gocunmayacaktın belki de.

vallahi boğuluyorum. millet bürokrasiden boğuluyorda, şu illetten boğulmuyor ona şaşıyorum.

(bkz: vahşi batı)