81.
bazen sorarım kendi kendime gitmek mi zor karl marx mi ?
devamını gör...
82.
çok özür dileyerek aklıma hep karl max yazan arkadaş geliyor. ardından yapılan algida esprisine bayılmıştım doğrusu.
çok eğlenceliydi.
sevgili karl marx, kitabını alıp halen okumadım ya.
çok eğlenceliydi.
sevgili karl marx, kitabını alıp halen okumadım ya.
devamını gör...
83.
devamını gör...
84.
“aşk her türlü fedakarlığı gerektirir, ama aşkından vazgeçme fedakarlığı ancak bir korkağa yakışır.”
karl marx / intihar üzerine kitabı.
karl marx / intihar üzerine kitabı.
devamını gör...
85.
eşine * yazdığı efsane mektubu kimsenin paylaşmamasına üzüldüğüm filozof.
ne yani? filozoflar aşk'tan anlamazlar mı?
manchester, 21 haziran 1865
mektup yürekten sevdiğim diye bilinir.
yürekten sevdiğim,
sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.
kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olunca her şey ayırt edilmeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşırmış. küçük tedirginlikler onlara yola açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yan yanalık dolayasıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyümesine yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. aşkımda öyle…
zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk (bkz: feurbach)vari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil, sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor…
en sevdiğim kısım ise şurası:
dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.
hoşçakal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.
senin, karl
ne yani? filozoflar aşk'tan anlamazlar mı?
manchester, 21 haziran 1865
mektup yürekten sevdiğim diye bilinir.
yürekten sevdiğim,
sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.
kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olunca her şey ayırt edilmeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşırmış. küçük tedirginlikler onlara yola açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yan yanalık dolayasıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyümesine yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. aşkımda öyle…
zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk (bkz: feurbach)vari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil, sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor…
en sevdiğim kısım ise şurası:
dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.
hoşçakal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.
senin, karl
devamını gör...
86.
o mektubu kesin hizmetçiye atladıktan hemen sonra yazmış vicdan azabı var mektupta.
devamını gör...
87.
tarihi sadece sınıfların mücadelesi olarak tanımlamış ve bundan ötürü kaybetmiştir.tarih milletlerin,devletlerin,insanların her türlü ilişkisinden oluşur.bunun yanı sıra kapital adlı eseri iyi bir kapitalizm eleştirisidir.
devamını gör...
88.
marksizm'in kurucusu alman filozof ve ekonomist.
devamını gör...
89.
yanlış bilmiyorsam ilk anketi yapan kişidir. işçilere emeğinizin karşılığını alıyor musunuz gibi sorular yöneltmiş.
anketlerin hiçbiri doldurulup geri verilmemiş fakat karl amacına ulaşmıştır.
1 hafta sonra bunu yaptığı fabrikada isyan çıkmıştır.
kısacası karl, burada farklı yollardan kıvrılarak işçilerin aklına zehri bulaştırmayı başarmıştır.
anketlerin hiçbiri doldurulup geri verilmemiş fakat karl amacına ulaşmıştır.
1 hafta sonra bunu yaptığı fabrikada isyan çıkmıştır.
kısacası karl, burada farklı yollardan kıvrılarak işçilerin aklına zehri bulaştırmayı başarmıştır.
devamını gör...
90.
dünyanın bütün akademilerinde, bütün kürsülerinde hala öğretilen bir ekonomi modeli olan sosyalizmin kurucusu, hakkında en fazla eser yazılan dünya insanı, aynı zamanda çok iyi bir yazar olduğunu düşündüğüm, hegel ekolünden alman filozof, ekonomist.
kendisiyle ilgili en hoşuma giden anekdotu da siz değerli insanların nazarına nakledelim. marx, çok yoksul halde paris'te sürgündedir. bir cafede kahvesini yudumlarken ateşli birkaç gencin yürüttüğü hararetli politik tartışmaya kulak misafiri olur. gençlerse doğal olarak onu, fiziksel haliyle tanımıyordur. bir ara, en hararetli marksizm savunuculuğu yapan ama bunu yaparken çokça sürçü lisana düşen gence döner ve "marksizm, eğer bu savunduğun şeyse ben marksist değilim." şeklinde orijinal bir ayar verir.
kendisiyle ilgili en hoşuma giden anekdotu da siz değerli insanların nazarına nakledelim. marx, çok yoksul halde paris'te sürgündedir. bir cafede kahvesini yudumlarken ateşli birkaç gencin yürüttüğü hararetli politik tartışmaya kulak misafiri olur. gençlerse doğal olarak onu, fiziksel haliyle tanımıyordur. bir ara, en hararetli marksizm savunuculuğu yapan ama bunu yaparken çokça sürçü lisana düşen gence döner ve "marksizm, eğer bu savunduğun şeyse ben marksist değilim." şeklinde orijinal bir ayar verir.
devamını gör...
91.
bilimsel sosyalizmin kurucusu olan ekonomist ve filozof. yahudi asıllıdır. iktisat fakültesi bölümlerinde öğretilen makro iktisat derslerinde adını sık sık duyarız. iktisat alanında sınıf mücadelesi, artı değer, emek-değer teorisine olan katkıları anlatılır. adam smith, g.w.f. hegel, charles darwin gibi ekonomist, düşünür ve bilim insanlarından etkilenmiştir. vladimir lenin, joseph stalin, mao zedong gibi 20.yüzyıla damga vuran sosyalist devlet adamları ve politikacıları etkilemiş dahası bu politikacıların ortaya koyacakları leninizm, maoizm gibi fikirlerin de altyapısını oluşturan ve 20.yüzyılı en derinden etkileyen fikir akımlarından marksizmin kurucusudur.
devamını gör...
92.
hali vakti gayet yerinde bir adamdır. solun manifestosunu yazmak için fakir olmak şartını yerle bir etmiştir. teori ve pratik farkını bize bildirmiştir.
devamını gör...
93.
nur yüzlü ak sakallı biri kesin cennetlik
devamını gör...
94.
haham babasının korkusundan sevdiği kadını yüzüstü bırakıp terk edip yine bir haham’ın kızı ile evlenen cesaretsiz çakal’dır kendisi.
devamını gör...
95.
komünizmin ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. yalnız şu sakalları biraz kes.
devamını gör...
96.
oldukça zeki, cesur ve açık sözlü olduğunu düşünüyorum. zira en basitinden para babalarına hırsızsınız demek kolay iş değildir. ancak günümüzde yanlış anlaşıldığı, anlaşılamadığını ve sömürüldüğünü düşünüyorum. ha ideolojisi ise günümüz için bir hayaldir orası ayrı. çünkü kapitalizm beynimizin her hücresinde ve vicdanımızda. kendisini de bunu öngörmüştü zaten. bence karl marx ı anlamak için byung-chul han'ın kapitalizm hakkında söyledikleri de okunsa daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum.
devamını gör...
97.
boş beleş, kendisiyle çelişen bir komünist. insanların her konuda kendisinin geliştirmesi gerektiğini çünkü sadece bir alanda kendimizi geliştirirsek o alanın kölesi olacağımızı söyleyen bir kişi.
eğer sadece bir mesleğin kölesi olacaksak ötekisine geçeriz, bir önceki meslek de kaybettiğini görünce tavizler vermeye başlar. alın size serbest piyasa anlayışı.
kendiye çelişiyor diye boşuna söylemiyorum.
eğer sadece bir mesleğin kölesi olacaksak ötekisine geçeriz, bir önceki meslek de kaybettiğini görünce tavizler vermeye başlar. alın size serbest piyasa anlayışı.
kendiye çelişiyor diye boşuna söylemiyorum.
devamını gör...
98.
1818/1883 yılları arasında yaşamış alman filozof, politik ekonomist ve
bilimsel sosyalizmin kurucusu olarak tanınır.
en önemli eseri das capital olarak bilinir.
artı değer, emek değer teorisine katkıları, yabancılaşma
sınıf mücadelesi ve emekçinin sömürülmesi/ tarihsel materyalizm ise önemli fikirlerindendir.
meta cisminin kullanım değeri bir yana bırakılırsa, geriye metaların yalnızca tek bir özelliği, emek ürünleri olmaları kalır.
bilimsel sosyalizmin kurucusu olarak tanınır.
en önemli eseri das capital olarak bilinir.
artı değer, emek değer teorisine katkıları, yabancılaşma
sınıf mücadelesi ve emekçinin sömürülmesi/ tarihsel materyalizm ise önemli fikirlerindendir.
meta cisminin kullanım değeri bir yana bırakılırsa, geriye metaların yalnızca tek bir özelliği, emek ürünleri olmaları kalır.

devamını gör...
99.
paris komünü'nü görmüş , ekim devrimi'ni görememiş marksizm'in fikir babası.
kendisi devrimin sanayileşmiş batıda olacağı kanısındadır. fakat tam tersi olmuştur. olsun yine de eyi adamdır. eccik de yavudidir emme olsundur . o da insandır.
kendisi devrimin sanayileşmiş batıda olacağı kanısındadır. fakat tam tersi olmuştur. olsun yine de eyi adamdır. eccik de yavudidir emme olsundur . o da insandır.
devamını gör...
100.
tarih hakkında bir şeyler bilen herkes,
kadınların ayaklanması olmadan
büyük sosyal değişimlerin imkansız olduğunu bilir*
kadınların ayaklanması olmadan
büyük sosyal değişimlerin imkansız olduğunu bilir*
devamını gör...