kedilere selam vermek

sürekli kedilere naber deyip öpücük atıyorum eheheh. geçen bir kediyi seveyim dedim, o kadar canayakındı, o kadar sevilmek istedi ki canım benim, sonra ön patilerini uzatıp göğsümden boynuma doğru bir sarıldı bana, yok yok ağlamıyorum :')

kedilere selam vermeyi geç sarkıp mıncıklamaya çalışıyorum.

kediler pisi pisi deyince sese doğru yaklaşırlar gelirler, bir de pisst demek var o zamanda kaçarlar, sokakta gördüğüm kedilere pisst demeden geçemiyorum. sanki onların dilinde konuşuyor gibi "kaçın " demek sanırım kaçmaya başlıyorlar. ya da irkilip dikkat kesiliyorlar...

mutlu hissettiren eylem.
hem de bazıları sanki ne konuştuğumu anlıyor.
ama ben bu boyutu geçtim.
uyusun diye başında bekleyerek neredeyse 5 saat klasik müzik dinlettim.
en sevdiği şarkıları bile keşfettim.

(bkz: kedilerin geldi yine tipini sevdiğim bakışı)

hiçbir kedi yoktur ki selam verip hal hatır sormadan yanından geçeyim. hatta marketten çıkmışsam muhakkak önlerine bir şeyler koyarım yesinler diye. yolda yavru kedi görürsem muhakkak üşenmem markete girerim mama alıp veririm. kediler favori hayvanımdır her zaman.

aslı, onların verdiği selamı almak olan eylem.

dün akşam bir tanesi ile selamdan öteye geçtik. neredeyse beni eve götür diyecekti. evinin kedisi olayım dedi bana eylemleri ile.

olmaz çocuum, ben eve kedi götüremem, oğlum izin vermiyor, ama ara ara gelirim yanına. beni böyle sev piliz dedim ona, o da peki dedi.

bu sabah yapamadığım eylem.
kendi kendime konuşuyorum.
kedi yok.
kimse de beğenmiyor.
orda mısınız?
uyanın sabah oldu.
bir beğeni atın bari.
1 kişi beğendi yazısını göreyim.
uzay boşluğuna düşmüş gibi yalnız hissetmeyeyim nolur *

cadde üzerindeki banklardan birinde oturmuş su içiyordum geldi. n'aber lan daltarak dedim. miyk dedi. dişiymiş. daltarak olamazmış. su içer misin dedim miyk dedi. su da istemiyormuş.
"ha anladım" deyip banktan kalktım, öbür bank güneş altında oraya da oturmadım.
hanfendi fırladı banka güzelce yayıldı. yanda yavrusu (ama büyümüş iyice) ağacın altında yatıyordu. annesinin yanına gelmeye kalkıştı onu da savuşturdu.
suyumun geri kalanını ayakta içtim.
selam vermeyin şerefsizlere. yerinizden yurdunuzdan ediyorlar sizi.