kıskanmak

9 karaktarden oluşan kelime. ayrıca k ile başlayıp k ile biter.

(bkz: almanya'nın bizi çatır çatır kıskanması)

bir olayı, bir durumu veya bir kişiyi üstün görmeye dayanamamak, haset etmek, hasetlenmek manasına gelen kelime.

ayrıca zeki demirkubuz'un yönetmenliğini yaptığı aynı isimde bir film mevcuttur.

(bkz: kıskanmak (film))

aşık olduğun kişiyi kaybetme korkusunun verdiği bir çeşit iç sıkıntısı, kalp ağrısı , tansiyon yükselmesi, ağlama krizi , nefes almada zorluk vb. reaksiyonların genel adı.

öz güvensizlik olarak yaftalanmaya çalışılsa da hiç de öyle düşünmediğim durumdur.
neden kıskanmasın ki bir şeyi insan? onun boyunu posunu, endamını, akıllı olmasını, imkanlarının bol olmasını kıskanırım. daha çok şey yaşamıştır, gezmiştir, eğlenmiştir kıskanırım. mükemmel bi ilişkisi vardır kıskanırım.
var içimizde böyle duygular ve hep var olmaya da devam edecek kimse kendini kandırmasın. şekil yapıcaz cool takılıcaz diye de bu kadar kasmaya gerek yok. sen de insansın ve bal gibi de bir şeyleri kıskanıyorsun.

sevdiği insanı da kıskanır insan. abartıp saçmalamadığı sürece de oldukça da normal. neden kıskanmasın? sevdiği kişi ona haz veriyor, mutluluk veriyor. o kişi elinden kayıp giderse o hisler de ortadan kaybolup mutsuz olacak. elbette kıskanır.
abartılmadığı sürece olağan insan davranışıdır zannımca.

kıskanmak adına en çok yakışan filmlerden biri sanırım. bu tema filmin her noktasında, her karakterde farklı şekillerde ortaya çıkıyor. demirkubuz sinemasının dokusuna çok yakın değil aslında, ama bir bakıma tam da yönetmenin yapacağı türden bir iş gibi.
nergis öztürk mükemmel.
berrak tüzünağaç’ı normal hayattaki ses tonuyla izlememek de çok güzeldi. filmlerde böyle konuşabiliyorsa normal hayatta da konuşabilir. elleri kolları sürekli oynarken garip konuşma şekliyle söylediklerine odaklanamıyorum. çok güzel kadın o ayrı.

çoğu zaman, bir zan olabilir.

zehirli bir duygu ve heveslenmek ile karıştırılmaması gerekir.

bana kalırsa kişinin kendisini yetersiz görmesi ya da karşı taraftaki kisiyi sahip olduklarına karşı yetersiz görmekle alakalıdır. insanız duygularımıza sahip çıkamıyoruz kimi zaman. önemli olan duyguları yeteri kadar yaşamak. bu durum kıskanmak için de geçerlidir. haddinden fazla kıskanırsanız hem kendinize hem karşınızdakine zarar verirsiniz.

eğer kendinizi kıskançlık içinde buluyorsanız size tavsiyem kendinizi kamçılamak için kullanın bu durumu.
örneğin; "o yaparsa ben hayli yaparım" gibi

ben egomu öne sürerek böyle yapıyorum en azından oturup ağlanıp sızlanmaktan iyidir diye düşünüyorum ama siz yine de benden daha dikkatli olun. kendimize küçük oyunlar oynamanın zararı yok ama bazen cahil cesaretine dönüşebiliyor. onun zararlarından da burada bahsetmek yanlış olur.
kıskanalım arkadaşlar korkmayalım belki bir seyler öğretmeye çalışıyordur hayat bize.

sevdiklerimi kıskanırım

bir çok ilişkinin bitiş sebebidir aslında kıskanmak, kıskançlık.

beni ciddi ciddi yavaş yavaş öldüren duygudur. sevdiğim birini bir başkasından kıskanıyorsam yemeden içmeden kesilip yavaş yavaş intihar ediyorum.

#409681 hasetlenmekle arasında fark vardır(mış. bu bilgileri de arkadaşımdan öğrendim). şöyle ki hasetlenme daha kötücül ve güçlüdür çünkü kıskançlık yani istemenin ötesinde karşı tarafta da olmasın istersiniz. normalin sınırları adlı podcastten dinleyebilirsiniz.

almanca'da iki ayrı kelime ile anlam ayrılığı yaşatandır.
eifersüchtig , sevdiğini kıskanma anlamındadır. neidisch ise haset duyma anlamına gelen kıskanma anlamındadır.

aslen ikinci anlamı biz haset olarak kullansak, böyle bir sıkıntı çıkmayacak lakin genel olarak kıskanma kelimesi iki anlamda da kullanılıyor.

keskin duygu. hiç yok bende aslında bu, yani ben olmadığını sanıyordum en azından az önceye kadar.

bir sürü hata yapıp arkasına saklanılan duygu.

azı karar, çoğu zarar.

hayatımda ilk kez üzerine uzun uzun düşündüğüm kelime. yüklediğim anlam, yüz yıldır kabul ettiğim doğrular ve de bugünkü anlamlandırma çabam.



tdk'den bakınca 5 farklı anlam çıktı karşıma. ve evet bunu yapmayı çok seviyorum. bir kelime hayatımda olsa da anlamlarına bakmak bendeki ve cümledeki anlamı bir mi diye kontrol etmek hoşuma gidiyor.

bir sürü anlam hiçbiri bendeki değil. bence kıskanmak hafif bir öfkeye eşlik eden kalp çarpıntısı. ve elindekini asla paylaşmama durumu. ucundan bir parça versem kıyamet kopacak gibi. alışık da değilim. bağnaz kısıtlayıcı insan işi bir davranışı üzerime giyinmek de korkuttu bir parça. gerçi bu ara her şey pek bir korkutucu. üç harf, bir kelime. yeniden başlıyorum aslında şöyle: yeni bir hayat yükleniyor! %...

seven kıskanır

2018 yılında ölümüne iliklerime kadar yaşadığım duygu. platonik olduğum çocuğun çok popüler olması sevgilisinin olması ve zaten ayrılınca bile hemencik yenisini bulabilecek olması.1 yıl tam 1 yıl bu duyguyla yaşadım. kıskanmak eğer sevilen biri kıskanılıyorsa esasen çaresizliktir benim için. engelleyemezsin, düzeltemezsin öyle içinde patlamalar falan olur ama dışarı kaskatı olmak zorundasındır. ağlamaktan baygınlık geçirdiğimi hatırlıyorum ben. velhasıl kelam çok kötü bir duygu. belki kıskanılmak bi tık ego tatmin edici olabilir ama kıskanmak insanın kendi özgüvenini de yavaş yavaş yıpratan bir şey.

benim için tamamen gereksiz ve tüm insanların gerektiğinde mücadele etmesi gereken şey.