ben niye okumuyorum lan dedim ve mürekkebi yalamaya başladım.
devamını gör...
depresyondan çıkmak için okudum okudum okudum depresyondan çıkamadım ama okumuş oldum.
devamını gör...
bu nasıl bir başlık lan? sanki uyuşturucuya nasıl alistiniz der gibi...
devamını gör...
annemin işleri hep. baktı bu kız okulda arkadaş bulamıyor. mahallede de yok. en iyisi şunun eline kitap vereyim de kafayı onlarla dağıtsın demiştir.
bilemiyorum iyi mi yaptı?
normal hayat yaşamak istiyorum ben. tiktok'da dans videosu filan çekmek, gelin evi'ne katılmak, kocamın bana aldığı yeni bileziği instagramda paylaşmak istiyorum.
hayatımı mahvettin anne.
devamını gör...
ailem sayesinde. annem kitap okumayı çok seviyor ama gözleri eskisi kadar iyi görmediği için pek okuyamıyor. babam da okuyamasa bile sürekli videolar, belgeseller izliyor. özellikle tarihe çok ilgili. atatürkün hayatını tamamıyla biliyor. anaokuluna gitmek istememin tek sebebi de bu kitap alışkanlığıydı. küçükken annem, babam, teyzem bana hep okuma kitabı alırdı hâlâ da saklarım hepsini. anaokulunda öğretmenime kitapları anlatıyormuşum, kitaplık başından hiç ayrılmıyormuşum. ben bunları pek hatırlamıyordum, anaokul öğretmenimi buldum o anlattı hepsini...
devamını gör...
sağlık ansiklopedilerini okuyarak başladım içinde korkunç acayip fotograflar da vardı.
devamını gör...
çok hatırlamıyorum. emin değilim ama galiba 5 yaşında okumayı öğrenmişim. ilkokula başladığımda rahatça okuyup yazabiliyordum. daha küçükken de hikâye kitaplarım falan vardı, ya annem ya babam okurdu. tüm çocuklara olur bu, kelimesi kelimesine ezberlemişim hangi sayfada ne yazdığına kadar, resimli falan ya onlar bi de. aklına giriyo demek ki insanın. o yüzden annemler okumayı öğrendiğimi de düşünmemiş bi süre. öyle yani, diş çıkarmak gibi olmuş, vakti gelmiş ve başlamışım.

o yaşlardan beri hayatımda kitaplar var. az okuduğum dönemler oluyor tabii ki ama hiç okumadığım bi zaman hatırlamıyorum.
devamını gör...
sorunsal mıdır bilemem. ancak nasıl okumayı söktüğünü hatırlamayanlar için bir sorunsal olabilir.

benim için sorunsalın cevabı: çizgiromanlardan.
daha ilk okula başlamamıştım. çizgiromanlara baka, sora öğrenmiştim okumayı. okuduğum da doğru dürüst bir çizgiroman olsa * okula başlayınca çok zor oldu tabi, öğretmen bir sayfa düz çizgi çizmemi, eğik çizgi çizmemi sterken ben yazmak istiyordum çünkü.
devamını gör...
edit : gördüm özendim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ben normal kitap olan bir evde büyümedim. yani evde elbette kitaplar vardı ama kimsenin elinde kitap olduğunu ya da okuduğunu görmedim.

benim ailem dindar olduğu için ve din onlar için her şey olduğundan onlara göre öğrenmem gereken bir şey vardı o da din.

altı yaşında kuran okumayı öğrendim. o zaman okuma yazma biliyor muyum onu bile hatırlamıyorum.

çocuklar için yazılmış 30 kitaplık falan peygamberler tarihi vardı onu okuduğumu çok net hatırlıyorum.

bir şekilde kitapla tanışmış olmam aslında bugünden bakınca mutluluk verici.

ben esas sonra okumaya merak saldım. çocukken en sevdiğim yer kütüphaneydi. bir defada en fazla 3 kitap alınırdı ben üçer üçer alır okurdum.

çocukken daha sonra orta okul ve lisede ödev verilen klasikleri okudum. herkesin okuduğu şeker portakalı, pal sokağı çocukları gibi şeylerle başladım ama daha sonra bir ara özellikle macera romanlarına çok sardım.

üniversiteye giderken de lokman hekimin ölümsüzlük iksirini aradığı misal ben de aşk iksirini oluşturan şey ne bulurum sandığım için aşk ile ilgili yazılmış psikoloji konulu kitaplara yöneldim.

artık eskisi gibi değilim. doksanlarda internet olmadığı için ve tek kanallı dönemde mecbur okuyordum.

artık youtube dan bazı kanalları takip ediyorum o beni yeteri kadar eğliyor.
devamını gör...
teyzemin bana kitaplar almasıyla. okudukça daha çok seviyordum, sevdikçe o bana daha çok alıyordu.
canım benim teyzem.
devamını gör...
ilkokulda okumayı severdim ama yazmaktan nefret ederdim, el kaslarım yeterince gelişmemişti ve dikkat eksikliğim vardı.
ortaokul yıllarında dershanede tek arkadaşım vardı, hülya. bir gün dershane çıkışı eve yürüyecektik, ‘ablam sahafa üye, bu kitabı vereceğim yerine başka bir şey alacağım, ondan sonra eve gidelim.’ dedi, ben de düştüm peşine. dershanenin karşısında, ara sokakta küçük bir dükkandı. yerden tavana kadar kitaplarla kaplı küçücük dükkanda küçücük bir masa vardı, arkasında dükkanın sahibi nazmiye teyze.
bizi çok sıcak karşıladığını hatırlıyorum, istediğimiz kitabı seçip orada okuyabileceğimizi söylemişti. o gün birkaç saat oyalandıktan sonra ikimiz de elimizde birer kitap dükkandan çıkmıştık. tabi annem çok kızmıştı.
o zamanlar bir kitabı bir hafta boyunca kiralamak 1 liraydı. benim haftalık harçlığımın 3 lira olduğu dönemler. genelde son paramı kitaba verirdim, nazmiye teyze bunu bildiği için karnımı doyurmadan eve yollamazdı.
nazmiye teyze vefat edip oğulları dükkanı büyütene kadar yıllarca her hafta oraya uğradım. bana yüzlerce kitap okuttu, okumayı sevdirdi. nur içinde yatsın iyi kadındı, bir de tarçınlı kurabiyeyi güzel yapardı.
dükkan değişince, nazmiye teyze de olmayınca oranın tadı kaçtı, ben de başka sahaf buldum derken yıllar geçti. şimdi evimde yüzlerce kitabım var, tarçınlı kurabiyem ve sütüm de var ama nazmiye teyzem yok. çocukluğumda güzel izler bırakmış, yaşlı ve tatlı bir kadının bana en büyük armağanı kitapları sevdirmesi.

büyüyünce nazmiye teyze olmak istiyorum ki ben de evinde kitap okuyan biriyle karşılaşmamış bir çocuğun hayatına dokunabileyim.
devamını gör...
babam sayesinde.
bizim evin her köşesinde hep okunacak bir şey olurdu.
kitap, dergi, gazete, ansiklopedi...
gözümün değdiği her yerdeydiler.
çok küçük yaşlarda kitaplara aşinalık kazandım.
evin terasında kilerden bozma bir yer vardı, o küçücük odada bile onlarca ansiklopedi vardı, bazen kendi kendime oyun oynarken veya evdekilere küsünce kaçar oraya saklanırdım.
o kaçışlar sırasında canım sıkıldığı için o ansiklopedileri karıştırır, resimlerine bakardım.
zamanla bu kaçışlar rutin ziyaretlere döndü.
ilk zamanlar evdekilere büyük korku yaşatmışım bu kaçışlarım yüzünden; 4 yaşında bir çocuk ortadan kayboluyor, belki saatlerce yok, evdeki herkes o çocuğu arıyor. başına bir şey mi geldi, nerede bu çocuk?
neden sonra alıştılar, nereye gittiğimi öğrendiler.
kendi hâlime bıraktılar.
benim de işim gücüm o ansiklopediler, o kitaplar oldu. 4 yaşındaki jade'in en büyük hayali o kitapları okumaktı artık.
okula giden iki ablamı kıskanıp üzülüp ağlamam da bundan...
ben çok üzülünce eski kullanılmış bir defter, açılmaktan neredeyse bitmek üzere olan bir kalem verdiler elime.
çünkü huysuz bir çocuktum ve bazen gerçekten çekilmez oluyordum.
böyle böyle ablalar, deftere ne yazıyorsa onları taklit etmeye çalıştım ya da taklit ettiğimi sandım.
ablama göre düz çizgi bile çizmeyi beceremiyordum.
hevesim geçmeyince yavaş yavaş bana alfabeyi öğretmeye başladılar, çünkü huysuz veledin tekiydim, zırlayıp duruyordum. illallah ettiler, yaka silktiler.
bu nedenle okula başlamadan daha 5 yaşında alfabeyi söktüm. (sonrasında okula başladığımda çok zorlanmıştım.)
o ansiklopedilerin o kitapların içinde öğrendiğim harfleri bulup tanıyınca dünyalar benim oluyordu.
en mutlu çocuk bendim.
okula başlamadan, kendi kendime okuduğum ilk kelime de piyade osman oldu.
sonra okula başladım, gerçekten okuma yazmayı öğrendim. tekrar alfabeyi öğrenmek çok zor, okumayı sökmek çok kolaydı.
hemen ağaçtaki elmam kızardı yakama da elmam kadar kırmızı bir kurdele astılar.
ne mutlu bana,
ne mutlu sana jade!

eh işte, o gündür bugündür yani 6 yaşından beri bilfiil kitap okuyorum.
herhâlde görünen ki 66 yaşında bile okuyor olacağım.
tabii hayat ve şartlar el verirse...
devamını gör...
aşağı yukarı şu şekil;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bebekken annemin kitaplarını yırtarak başlamışım.* annem ilkokul mezunu. normal şartlarda en büyük hayali, üniversite okuyup meslek sahibi olmakmış ama maalesef parçalanmış bir ailenin ortasında çocuk yaşta evlenmek zorunda kalmış ama her şeye rağmen kitap okuma sevgisini hiç kaybetmemiş ve kendi kendine çocuklarını okutup meslek sahibi yapmak için elinden geleni yapacağına dair söz vermiş. o yüzden de daha kendimi bilemeyecek kadar küçük olduğum dönemlerde kitapları önüme yığmış, kitaplarla haşır neşir olmamı sağlamış. bana kitap okumuş, okumayı öğrendiğimde de bana hep sesli olarak kitap okuturdu. o yüzden de kitaplarla olan bağım, bayağı eskilere dayandığından hiç kopmadı..
devamını gör...
onu geçin de ben bu sıralar hiç okuyamıyorum. hiçbir kitap ilgimi çekmiyor. hepsi aynı şeyi anlatıyor sanki. bana farklı bir şey lazım. beni içine çekecek bir şey.
devamını gör...
"-kitap okuyan erkekler çok çekici oluyor biliyor musun? "
kitap okumaya başladıktan sonra da sporla ilgilenen erkekler çok çekici oluyor dedi başka bir ablamız.
hepinize de yetişemeyiz ki kardeşim?
devamını gör...
çocuk klasikleriyle başladım ama stephen king beni gerçek bir okur yaptı diyebilirim ergenliğimde. abim mesela ilkokuldan itibaren deli gibi, her tür kitabı okurdu. ben anca 12-13 yaşımda falan bir stephen king kitabı okuduktan sonra gerçek bir okur oldum.
devamını gör...
bizim ailede kitap okumaya vakit ayıran pek insan yoktur. iş güç, çocuklar derken akıllarına bile gelmiyordur eve kitap almak. ben de ilkokulda hocamızın sınıfımıza aldığı küçük dolabı kitaplık yapması ve mini kütüphaneden de beni sorumlu tutmasıyla kitapları sahiplendim. onlar bir nevi benimdi ve hepsini tanımalıydım. bu şekilde o zevkin farkına vardım. ilerleyen yıllarda pek okumadım ancak üniversiteye geçince bu zevke yabancı değildim. boş zaman bulunca da saatlerimi okumaya harcadım.
devamını gör...
cin ali'yi çok seviyordum. ve yaz tatillerinde sıkıldığım için annem kitaplar alırdı ( o zaman internet yok arkadaşımda yoktu tek seçenek tv izlemekti) kendimi bildim bileli okurum yaş 32.
devamını gör...
inanmayacaksınız ama ben klasik sayılacak romanlarla başladım, onları okuduğumda, hatta kapaklarını gördüğümde bile beni ne kadar etkilediğini anlıyordum, beynim ve bedenim okumanın zevkine kapılıyordu. ilk zamanlarda okumayı bilmemem bile beni bunlardan uzak tutamadı, kapaklarına ve içindeki resimlere bakıp hayallere kapılırdım. "bunlar gerçek mi? dünyada böyle şeyler yaşanıyor mu?" soruları aklımda durmadan dönüyordu. evreni, dünyayı ve kendimi keşfettim onlarla.
ailem, öğretmenlerim, herkes beni okumaktan uzak tutmaya çalıştı. çok zulüm gördüm, çok dayak yedim ama yılmadım, elime geçen her kuruşu bunlara ayırdım. *

alfabem sayılacak ve beni en çok etkileyen ilk kitabım;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap okumaya nasıl başladınız sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim