kur'an-ı kerim

baya baya nefret suçu işleyen kitap.

eşcinsellerin dövülmesini söylüyor.

kadınları ikinci sınıf ve yarım insan sayıyor.

yahudilere bir ton hakaret ediyor.

inanmayanlara hem hakaret ediyor, hem tehdit ediyor.

inananları da şiddetli azapla tehdit ettiği oluyor.

bunun youtube'a falan yüklü meallerini nefret suçu olarak şikayet etsek ne olur acaba?

isnat edilen suçlarla hiçbir ilgisi olmayan bir kitaptır. yıllardır bahsi geçen durumların aslında babadan/anadan çocuğa geçen gelenek dininde böyle olduğunu, uydurulmuş hadislerde olduğunu anlatıyoruz; başka anlatanlar da var ama kuranı suçlamak elbette bitmiyor. bitmez de ama biz yine de uyarımızı yapalım. böyle bir kitap değildir kuranı kerim. açıp hepsini, altını çizerek söylüyorum, hepsini okuyun. diyanetin vs. kaynaklarından da okumayın. okumak isteyene kaynak veririz okuması için.

kutsal kuran her geçen gün yepyeni kanıtlar sunmaya devam eder ve her zaman belirttiğim üzere şu an için elimizdeki tek gerçek kutsal kitaptır:

emre1974tr.blogspot.com/

www.mucizeler.com/

miracles-of-quran.com/

kutsal kitabimiz. ugruna can alir can veririz.

1 insan bayragini, ulkesini ne kadar seviyorsa, bundan bin kat daha fazla dinini sevmeli kesinlikle.

bakara 187de "fecrin, beyaz ipliğe benzeyen aydınlığı siyah ipliğe benzeyen gece karanlığından ayrılıncaya kadar bütün gece yiyin için" diyerek dünyada kutup diye bir yer olduğundan ve orada 6 ay gece, 6 ay gündüz olduğundan haberi olmadığını anlamamızı sağlayan arap eseri... az sonra damlarlar " orada öyle demek istemiyor" cularla "arapçadan türkçeye tercümede problem" ciler.

rivayete göre okunduğu zaman imanlı insanların imanını arttıran inanmayanları ise daha fazla küfre sürükleyen kutsal kitabımız.

bolca örneğini görebiliyoruz zaten bence sorun şu ki insan kısıtlı algısıyla 5 duyu içine hapsedilmiş bir varlıkken bazı şeyleri tanrıdan daha iyi bildiğini sanıyor.

ben meailini defalarca okudum, her okuduğumda da farklı detaylar keşfederek daha çok hayran oldum. başkasının ne düşündüğü beni ilgilendirmez, işittik ve iman ettik diyorum.

cennet bedava değil cehennem boşuna değil hadi selametle.

dötünü verenlerin, siyonist kucağında hoplamayı sevenlerin, kadın aidiyeti nedir bilmeyen gavatların zoruna giden kitap.

türkçe'ye tercüme edilmesi imkânsızdır. o yüzden rica edeceğim, kuran'ı tercümeden okuyup mana çıkarmayın. ya tefsir oku ya da okuma. çünkü anlamı harap eder kuran tercümeleri.

mutlaka türkçe olarak okunmalıdır. başka bir deyişle kendi dilinizde...

tefsirlerden vs. ise uzak durun.

#3363158 kuran'ın yüz çeşit tefsiri var. hangisi doğru nasıl bileceğiz? tefsirlerin de tefsiri var mı? ya onların?
bu söylem çok ilginç. çünkü kuran'ı arapça okuyana da, o günün arapçasına hakim olmak gerektiği söyleniyor arap sitelerinde. 1400 yıl öncesine mi gideceğiz? hayırsa o günün arapçasına hakim olan adamın gerçekten bu dili bildiğini nasıl bileceğiz?
türkçesini, mümkünse üç dört farklı çeviriden okuyun. mümkünse ingilizce çeviri de okuyun. göreceksiniz ufak tefek (akla ziyan konularda büyük) farklılıklar konusunda çeviriler hep bir diğerinin aynı. kendi dilinizde okuyun. düşünerek okursanız kolayca dinden çıkacağınızı göreceksiniz.

"hiç şüphesiz bu kur'ân, insanları en doğru yola iletir ve sâlih ameller işleyen mü'minlere de, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler." (isrâ suresi 9. ayet-i kerime)

siz kuranı gözümüze sokup ne kadar mükemmel diye kendi doğrularınızı bize kakalarken normal, şimdi ben o kuranda yazanlarla ilgili kendi fikrimi söylesem, kıyamet kopar.
eğer kaldıramayacaksanız inanmayanların fikirlerini, sokmayın mileetin gözüne o zaman kendi inandıklarınızı.

bu başlık göze sokulmak için değil, bilgilendirmek amacı ile -sözlük kuruluşundan beş sene sonra, ilk defa- (böyle bir meal çalışması da var denilerek) açılmıştır!.

fark edememişim yahu, neyse oradan devam ederiz (inşaallah).

iyi de "bize kuran yeter" diyenlerin müslüman sayılmayacağı söyleniyor. söyleyenler de kendileri. sadece "kuran yetmez"miş diyolla.
konuyu önce kendi aranızda bir netleştirin isterseniz.. konuyu allahtan çok bilenler var. biz okuyor duyuyoruz da, siz nasıl duymamış olabilirsiniz..

1400 sene once indirilen, her yil dunya uzerinde yaklasik 800 milyon kopyasi satildigi soylenen, 2 milyardan fazla inanani oldugu iddia edilen bir dinin hala bilgilendirmeye ihtiyaci varsa, o dinin ciddi sıkıntıları vardir.
ayrica hala bilgi almak isteyen varsa, 130 milyar tl den fazla butcesi olan diyanetten alabilir.
yani diyecegim, habire onumuze bir sureleri getirip durmayin.
sonra bizimde aklimiza azhab 53 gibi, ahzab 50 gibi, tevbe 5 gibi insanlik icin muhtesem onemli bilgi ve degerlere sahip sureler geliyor ama, konuyu acinca kiyamet kopuyor diye susuyoruz.

her iddia, müddeisini (iddia edicisini) bağlar? kendimizi, ilim ve irfan yolunda "rasıh (rasıhun; derin görüş ve fikir sahibi)" olanları takip ile mükellef sayıyoruz!.
(bkz: -bilge- ali akın, -merhum y. nuri öztürk.. vb.)

insanların üzerinde bu denli taraf olmasını gerçekten anlamıyorum. inanç bireysel bir şeydir. inanırsınız ya da inanmazsınız. iki türlüsü de başka hiç kimseyi ilgilendirmez.

inanmayanları bir nebze anlayabilirim. inanmadıklarını ve dinlerin saçma olduğunu herkese duyurmak gibi bir misyonları olduğunu düşünenleri çok. fakat, inanan insanların bunun tartışmasına girmesini hiç anlamıyorum. "ben inanıyorum güzel kardeşim. sen istediğin gibi düşünebilirsin" diyip sırtını dönemiyor kimse.

iki taraf da istiyor ki, benim dediğim olsun. herkes benim gibi düşünsün. sonra da, sağda solda özgürlükten falan bahsediyorlar. hayat ne garip di mi? kuşlar, vapurlar falan.

"ey nebi! biz, ecirlerini verdiğin eşlerini ve savaşlarda allah'ın fey olarak sana verdiği antlaşma yolu ile hak sahibi olduklarını, sana helal kıldık. seninle birlikte hicret eden amcanın kızları, halalarının kızları, dayının kızları, teyzelerinin kızları ve kendisini nebi'ye hibe edip de nebi'nin de evlenmeyi uygun gördüğü mü'min kadını -ki bu yalnızca sana özgüdür- sana helal kıldık. onlara zevceleri ve antlaşma yolu ile hak sahibi oldukları konusunda neyi farz kıldığımızı biliriz. bu durum senin için bir güçlük olmasın diyedir. allah, çok bağışlayıcı'dır, rahmeti kesintisiz' dir.

ahzab 50.

avaş esiri kadınlarla nikahsız ilişki olmayacağı, evlililk için rıza, özgürlük ve din gibi şartlar gerektiği diğer ayetlerle ısbatlıdır.

peygambere özel diye görülen " mehirsiz evlilik" zaten kadın ,mehrini kocasına bağışladığı takdirde diğer müminler içinde geçerli. ayet, peygambere neleri helal neleri haram kıldığından bahsediyor. sanki kendine helal kılınan her şeyi elde etmiş gibi peygamberin de tüm bunlara sahip olmuş biri gibi suçluyorlar. burada peygambere helal edilip sana haram edilen şey nedir?


ey iman edenler! nebi'nin evlerine, yemeğe izin verilmiş olmasının dışında vakitli vakitsiz izinsiz girmeyin. ama çağrılmışsanız o başka. yemeği yiyince de hadise dalıp oyalanmayın, hemen dağılın. doğrusu bu haliniz nebi'yi rahatsız ediyor, o sizi kırmamak için bir şey demiyor. allah ise gerçeği açıklamaktan çekinmez. onlardan bir şey isteyeceğiniz zaman da hicap arkasından isteyin. bu sizin kalpleriniz için de onların kalpleri için de daha uygundur. allah'ın resul'üne rahatsızlık vermeniz doğru olmaz. kendisinden sonra eşleriyle asla evlenemezsiniz. kuşkusuz bu allah'ın yanında büyük şeydir.

ahzab 53.

nebi'de bir devlet başkanı. bugün bir kaymakamın evine girmeyi bırak, kaymakamlığın kapısında el pençe duranlar ayeti eleştiriyor. güle misin, ağlaya mısın?

diğer taraftan ölümünden sonra kemal paşa'nın, inönü'nün hanımı ile evlenebilir misin? evlenemezsin. komutanın ölse hanımı ile evlenemezsin. bu işin sırf bir yönü.

tevbe 5'te daha önce savaşılmış, antlaşma yapılmış ve antlaşmayı bozmuş müşrikler için. sureyi baştan okudun mu bu anlaşılır.

çözüm süreci ihlal edildikten sonra , pkk terör örgütüne ne yaptın?

kur'an, dürüst olmayanların işine gelmeyen kitapdır. arkadaşım; tefeci, tekelci, köleci, zinacı, humarcı, torpilci, rüşvetçi vs bir düzene tapıyorsunuz, kur'an'da açık buldum, koşun diye milleti buraya çağırıp diğer ayetleri okumayın diyorsunuz. dürüst ve ilkeli değilsiniz.

"inanmayanlar"
size saygı duyulduğu gibi inanan diye nitelediklerinize saygı duymalısınız diye düşünüyorum..
onun için bu başlıkları canavar gibi görmek yerine doğru bir üslupla yorumlayıp, uzatmamanızı tavsiye ediyorum...