kurban bayramı yasaklansın

#2625405 biz bahçeye merinos ektik, oldu. seneye de düve deneyeceğiz. tutarsa bizon falan dönülecek köşe çok.

t: bir istek, baskın bir istek hatta slogan.*

gereksiz bir şey zaten, bu milletin fakirlere falan dağıttığı yok, israftan başka bir şey değil, sadece kendileri yiyorlar, akrabalarla birlikte saatlerce etin başında bekliyorlar, sırf diğer aileler çaktırmadan fazla et almasın diye, bunlarınki çok ayrı bir kafa gerçekten.

kemalist düzenin tam oturması için neredeyse tamamen proteyinsiz beslenme geekiyor. bu şartlardan ötürü, layikçilerin muradı, kemalist düzenin dopingi olacak öneri.

kurban hacc suresinde geçer, okuyan da hacc'a gelenlere yemek olsun diye mekke ve medine bölgesine özgün olarak indirildiği izlenimi oluşur. bütün dünyada hayvan katliamı yapma amacı da olduğu ihtilaflıdır, tartışmalıdır.

zaten kuran'da namaz diye bir şey yok, oruç aslında diyettir, hacca gidecegine bodrum'a tatile git götün başin tuzlu su görsün, kurban diye bir şey yok o sadece bir sembol sen kendi nefsini öldür, tespih çekme zikir yapma bunlar yahudi uydurması falan filan diye diye ne din bıraktılar ne de gelenek kültür.

herkes kur'an'ı baştan sona okumuş, yalamış yutmuş, allamei cihan, heykeli dikilecek ilim bilim abidesi olmuş anasını satayım. bı namaz kılıp,kurban kesenler zır cahil kalmış. gerisi melek melek ..

geçmişte namaz kılanlar da zaten sığırın en dibiydi, boşuna namaz kılmışlar , oruç tutmuşlar, kurban kesmişler bunları yapmasalardı hepimiz şu an uzayda mars'ta kendi kolonimizdeki cennetimizde tossak kebabı yapıp enstein'ın izafiyet teorisinin ne kadar yanlış olduğunu tartışıyorduk..

veganlık yasaklansa da keşke bu kadar gerizekalı talepler görmesek. iki protein alsanız da o kafanız biraz çalışsa. ha vegan değilsen cahil ateistlerden isen de yazık kafana. insanlar yıl içinde doğru düzgün et yüzü göremiyor kilosu olmuş 12345678, validem her bayramda arar "ilk gün gelme etleri dinlendiriyorum" der. dolabı bir açarım resmen 1 hayvan kadar et gelmiş. nasıl arkadaşlıklar, dostluklar, komşular biriktiriyorsunuz bilmem ama zenginler gerçekten düzgün olanlar et dağıtıyor. ha din düşmanlığınızdan b.k atmaya çalışıyorsanız da et yemeyin o attığınızı yiyin.

tamam hemen yasakliyorum iki dakika bekle.

kurban bayramlarının olmazsa olmaz isteklerinden biri.

tüm dertlerimiz bitti bir bu mu kaldi, insanımızın maneviyatıni şöyle doyasıya yaşadığı, mutlu olduğu yılda birkaç gün var ona da karışmayın dedi kaavedeki usüyün emmi.

paralel evrende başka bir türkiye'de mümkün olabilecek hadiselerden hadise. bu ülkede kredi çekip kurban kesen insan var.

kurban adı yasaklanmalı.
eski bazı uygarlıklar tanrılarına insan kurbanı sunarmış, şimdiyse hayvan kurbanı sunuluyor.
her bu bayramda ise toplu korku, acı ve ölümün negatif enerji yaydığı düşünülüyor.
adam tam oğlunu kesecekken gökten koyun inmiş biri fısıldamıș al bunu kes diye sonra bayram olmuş.
yersen.

şunu söyleyip kaçacağım, başlıkta yazan bazı arkadaşların köpekler uyutulsun diye yaygara yaptıklarını hatırlar gibiyim.

köpekler uyutulsun/ kurban bayramı yasaklansın.

taleplere bak, ikisinin arasındaki bağlantıyı çözebilen varsa beri gelsin.

rüzgar yönüne göre yorum yapmayın rica ediyorum.

neyse bayram günü daha fazla uzatmaya gerek yok, kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz sonuçta.
iyi bayramlar.

kurban bayramı islamda olmasaydı eminim çoğu kişi normal karşılardı, söz konusu hayvan hakları falan olmadığını, asıl meselenin islam düşmanlığı yapmak olduğunu(istisnalar hariç) anlamayan yoktur galiba. neymiş gereksiz et kesimi imiş? yemin ederim daha az önce et geldi, ve öyle her hafta et alacak durumda yok bizde. 1-2 ayda bir alıyoruz. şimdi bunuda yapamayanlar var. evet maalesef bazı kimseler dağıtmak yerine derin dondurucuya saklama gibi, kurban bayramının amacından sapan eylemlerde bulunuyor. fakat buna bakarak diğer tarafta sadece bayramda et yiyebilen aileleri görmezden gelmek büyük bir taraf tutmadır, objektiflikten uzaktır. ayrıca hayvanların acı çekmesine gelirsek, öldürülen karıncalar, hamam böcekleri, sivrisinekler falan. bunların sinir sistemleri yok mu? ya da başka zaman yediğiniz etler ağaçtan mı toplanıyor?

hayvanları katletmek yerine ihtiyacı olan insanlara para, bakliyat, sebze, meyve, okul masrafları, elektrik su doğal gaz fatura ödeme desteği sunabilirsiniz.

kurban aslında nefsini kurban etmektir hiç bir tanrının yarattığı hayvanın kanına ihtiyaç duymayacağı gün gibi aşikar bir gerçekliktir.

eğer tanrı varsa eminim vegandır.



bir okuma sorgulama olarak sizlere islamiyetten örnekler vermek istiyorum, belki de daha alternatif okumalar yapar islamiyet ve veganlık, hayvan sevgisi arasında bir köprü kurarsınız, ben ateistim bunu belirttim iki yüzlü davranmıyorum ama müslümanların tanrısını kana susayan tanrı olarak görmek istemiyorum bilakis yarattığı hayvanları seven bir tanrı olarak görmek istiyorum... lütfen lütfen okuyalım araştıralım.
allah’ın resûlü de onlara şöyle demişti: “allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun.”. fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. bunun üzerine rableri, suçlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti.

- şems suresi, 13-14
______________________

surenin tamamı: (meal: diyanet)

güneşe ve onun aydınlığına andolsun, onu izlediğinde ay’a andolsun, onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun, onu bürüdüğünde geceye andolsun, göğe ve onu bina edene andolsun, yere ve onu yayıp döşeyene andolsun, nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. (3 ayet) onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır. semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı. hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı. allah’ın resûlü de onlara şöyle demişti: “allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun.” fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. bunun üzerine rableri, suçlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti. allah, bunun sonucundan çekinmez de!

hz. ömer, bir gün semerin vurmasından dolayı sırtı yara olmuş bir devenin yarasına şefkatle elini sürüp: "senin başına gelen şeyden de sorguya çekilmekten korkarım!" demiştir.

- hz. ömer (şener, dia, xvıı, 93)
kasaptan kaçan inek

bir defasında kentin kasapları kesmek üzere bir inek satın almıştı; ama inek ipini çiğneyip parçaladı ve serbest kalıp sokağa fırladı. kasaplar onu yakalamak için peşine düştüler. ama inek çevikti, yakalanmadı; koskoca bir grup insan, sokaklarda onu kovalamaya başladı. o esnada mevlana da sokaktan geçiyordu, inek ustaya doğru seğirtip tam önünde durdu.

mevlana onu okşadı, o da hiç kaçmaya yeltenmeden uslu uslu durdu. bu manzaranın üzerine gelen kasaplar, yakalanmış olduğunu görüp rahatladılar, mevlana’yı selamlayıp ineği kendilerine teslim etmesini beklediler. ama mevlana’nın niyeti başkaydı. kasaplara, ineğin hayatını bağışlamalarını, kendisine sığınmış olduğunu söyledi. kasaplar ustaya boyun eğdi. mevlana da şu gözlemde bulundu: ‘ağzı dili olmayan hayvanlar bile “allah’ını seven” insanlar tarafından kurtarılabiliyorsa, kim bilir daha ne çok insan allah yoluna baş koymuş birileri tarafından kurtarılıp doğru yola sevkedilebilir!’ bu söylediği kasapları öylesine etkilemişti ki çıkarıp gömleklerini verdiler.

- ıdries shah, mevlana'dan yüz bilgelik hikayesi

"yeryüzündeki mahlûklara acımayana, göktekiler acımaz."
- hadis-i şerif (taberani)
"... çünkü bu can kurban imiş,
ben koç kurbanı neylerem ..."

- yunus emre
"yüce allah teala der ki : hayvanlar benim sessiz kullarımdır. onlar, şimdi zulme susuyorlar ancak ahirette konuşup, haklarını alacaklardır."

- hz. mevlana
bir gün rabia dağlarda gezinirken, karacalar, ceylanlar, dağ keçileri ve yaban eşeklerinden müteşekkil bir yabani hayvan güruhu onun etrafında toplanmıştı. hasan el -basri geldiğindeyse hayvanlar korku içerisinde kaçıştılar. hasan bu duruma içerledi. 'ey rabia!' dedi, 'niçin sana dostça davranırlarken, benden kaçıyorlar?'

rabia sordu: 'bugün ne yedin?'

'iç yağında kızarmış soğan.' dedi adam.

'onların yağını yedin.' diye yanıtladı rabia. 'niçin senden kaçmasınlar?'

kaynak: havari fanzin (feridüddin attar, "tezkiret'ül evliya", 12. yüzyıl)