laikliğin halka sorulmadan getirilmesi

insanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim. henry ford.

gidiyorum geliyorum başlığı halka soğan diye okuyorum sanırım karnım acıktı. konuyla alakalı hiç bir fikrim yok. belki de var ama yazasım yok. sadece bunu bilin istedim. canım da sıkılıyor. tabelada 2 numarayı da yazmamışız, kupon da yattı. bu arada entry bitmek bilmedi. neyse, oluyor bazen.

osmanlinin son 300 yilinin cahiller tarafindan yonetilmesi ve cehaletin son 100 yilda durdurulamaz bir hal almasindandir

halka sorulsa zaten eşek düdüklemek çıkardı sandıktan...

aslında osmanlı, laikliğin görece erken gelebileceği bir ülkeydi. farklı dinlerin korunan statüleri vardı. şeyhülislam bir iki arızası dışında sembolikti ve alsında propaganda bakanlığı gibi çalışıyordu. şimdiki diyanet bunun soft versiyonunu yapıyor.

batılılaşma hareketlerinde laiklik konusunda çalışma yapılmamış olmasının asıl nedeni halifelik kurumunun müslüman halklar üzerindeki etkisini çöpe atmamaktı. aslında osmanlı da bunun boş oluğunu biliyordu ama batıya karşı kağıttan kaplan olarak dönem dönem satıyordu.

halifeliğin yararsızlığı, kayda değer kimsenin özellikle arapların takmadığı acı deneyimlerle görüldüğünde bunun da anlamı kalmadı.

bugün bunları ısıtanların asıl karın ağrısı ise demokrasi değil. halkı kandıran ağa babalarının zamanında ezilmiş olması, bugün de ucuz politikada para etmesi.

80 anayasasına %91 evet verdi bu halk ve hala bu hükümete destek veren hatırı sayılır bir kitle var...
iyi ki sormamış....

laiklik güzeldir. herkes özgür.

öyle her şey herkese sorulmaz. işi bilen insanlara güvenilir, uzaktan izlenir.

aynı şekilde herkesin de her şey hakkında konuşmaya hakkı yoktur. kim kendini ne yönde geliştirdiyse, hangi yöne eğildiyse o konular hakkında fikir beyan edebilir.

ruhumun senden ilahî, şudur ancak emeli:
değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

laiklik dinsizlik değildir güzel kardeşim.
laiklik, farklı dinlere inan ve inanmayan herkesin oluşturduğu milletin her kesimini adil ve adaletle yönetmeyi hedeflemiş bir devlet yapısıdır. zamanın (ki şimdide canlı şahidiyiz) cemaat ve tarikatlarının ihaneti neticesinde alınmış bir karardır. önce dinin ne olduğunu, ne olmadığını bilmek gerekir..

he canım he. peygamberler şeriatı getirirken plebisit yaptı zaten.

çökmüş bir imparatorluğun enkazından topladığın parçalarla bir devlet kuruyorsun ve bunu halka soracaksın. de ki sordun ne cevap alacaksın. halkın interneti yok, televizyonu yok, radyosu yok, gazetesi yok, hepsini bırak halkın okuması yazması yok. son elli yılda yaşanan savaşlardaki kayıplardan sorulacak nüfus kalmamış. kalanın da yüzde sekseni doğduğu köyün yirmi kilometre ötesine gitmemiş. hayatını teba olarak geçirmiş. herhangi bir konuda karar verme yetkisi olmamış, fikri hiç sorulmamış. hayatında hiç oy kullanmamış. bu halka sorulacak ilk soru laikliği getirsek mi olmalıydı evet. delinin zoruna bak.

dinler de bize sorulmadan getirilmişti. sorun yok. biz bize sormadan dayatılan şeylere milletçe alışığız.

şu andaki cahillikle uğraşamıyoruz, o zamanlarda halka herhangi bir şey sorulduğundaki saçmalığı ve kaosu düşünmek bile istemem.

ergen saçması bir başlık olmuş gibi duruyor maalesef ki, hatta direkt öyle.

laik olmayı kişisel bir olgu sayanların saçmalamasıdır. kişiler laik olmaz. devlet sistemleri laik olur. kişiler, devlet sisteminin laik olup olmamasına destek verirlerse laik devlet anlayışına taraf olurlar. vermezlerse, karşı olurlar.
saçma sapan bir önerme, dolayısı ile başlıktır.

dünyaya gelirken sorulmayan insana laiklik mi sorulacakmış.
fena da olmamış aslında. ne yapacaksınız şeriatı be.
yazın sokakta bir tane cıbıl göremezsiniz kalırsınız öyle.

türkçe ezana tahammülü olmayanlar din ve devlet işlerinden anlar mı sandın?

laikliğin din ve devlet işlerinden ayrılmak olduğunu bilmeyenler, özgürlüğü veya laikliği içkiyle ölçerler.

o yüzden her şeyi de halka sormak gerekmez. demokrasiden yana olmak başka bir konu, 80 milyonluk ülkede kitapların anca ilk baskısının yalnızca 100.000 bastığı bir yer burası.

okumayanlar böyle incelikleri hak etmez bazen.

o halka sorsan cumhuriyeti bile istemez padişahımızı getirin padişahımız çok yaşasın falan derdi kaldı ki laiklik sorulacak? anadolu insanı maalesef atatürk'ü anlayacak seviyede olmadığından bu tür ilke ve inkılapların halka sorulma gibi bir olasılığı yoktu

bir aktrollün açtığı pırovokatif bir başlıktır. halk da halk olsa bari, yüzyıllardır padişahın tebaası olmuş bir zihniyete ata'm, laikliği getirerek çok iyi bir şey yapmış. bu tip başlıklar, ucuz popülizmdir. laiklik olmayan ülkeleri görüyoruz; oradaki bütün müslümanlar, "allahuekber" diye birbirini kesiyor. maalesef ki acı bir sosyolojik gerçektir: türkiye'de bütün devrimler, yukarıdan aşağıya doğru yapıldığı için türk halkının bir kısmı, atatürk devrimlerinin değerini ve önemini hala bilmiyor. avrupa'daki gibi halk, aşağıdan yukarıya doğru bir devrim yapsaydı devrim kalıcı olurdu zira bizler, batılıların 300 yılda mücadele ederek aşağıdan yukarıya doğru yaptığı devrimleri 15 yılda birdenbire tepeden inme olarak yaptığımız için cumhuriyet devrimleri kalıcı olamadı ve yüzeysel kaldı. lakin şu da var ki; son 20 yılda islamofaşist akp sayesinde insanlar, mustafa kemal atatürk'ün ne kadar haklı bir dahi olduğunu yaşayarak gördü.
caner kara'nın dediği gibi "şuuru kapalı olan hastaya 'tedavi ister misin' diye sorulmaz." yine aynı şekilde cahillerin popülizminden de medet umulmaz. canınız cehenneme ulan sizin araptaparlar, canınız cehenneme!..