1.
sizleri tarihte bir yolculuğa çıkarayım. “de hadi takılın peşime”
mauthausen, ikinci dünya savaşı sırasında toplama kampı olarak kullanılmış, ausschwitz’ten sonra en büyük ikinci kamptır. yıl 1938 - 1945
ben bu toplama kampını ilk kez ziyaret ettiğimde, sanırım 17 yaşındaydım ki ben ve teoman zaten hep onyediyizdir. bu kampı birkaç kez görme fırsatı bulmuştum
mauthausen; yukarı avusturya eyaletinde, tuna nehri kenarına kurulmuş bir köydür. viyana’ya yaklaşık 120 km. avusturya’nın bir başka büyük şehri linz’e 20 km uzaklıktadır. kamp alanı ise köyün hemen dışında oldukça büyük bir alana kurulmuştur. ve artık ziyaretçilere açılan bir “anıt” olmuştur.
dışarıdan bakıldığında etrafı surlarla çevrili bir yapıdır.
tam ortadaki büyük kapıdan içeri girelim. içeri girdiğinizde büyük bir avluya çıkarsınız. kampa getirilen esirler (çoğu yahudi ve sovyet askeri) bu avluda önce çıplak olarak soyundurulur ve büyük hortumlarla toplu halde yıkatılırlardı. kış yaz aynı şekilde. daha sonra esirlerin fotoğrafları çekilir ve avlunun bittiği yerde başlayan merdivenlerden, yerleşkenin olduğu alana girerlerdi. bu anlanda tek katlı, birbirine bağlı şekilde kulübe benzeri barınaklar vardır. mauthausen’de kaç esir kaldığı bilinmiyor. ölen sayısı ise bulunan ve belgelenen yaklaşık 320 bin kişi kadardır. ilk kurulan kamplardan biridir ancak, müttefiklerin işgalden kurtardıkları son kamptır.
hadi şu barakalara girelim;
içeride sıralı şekilde dizilmiş bir ranza sistemi var. bu alanda bir yatağı 4-5 kişi aynı anda paylaşır ve vardiya sistemine göre çalıştırılan esirler, günün farklı saatlerinde bu alanı kullanırlardı. yani 24 saatte bir yatağı 12-15 kişi kullanırdı. esirler, taş ocaklarında çalışırdı.
bu barakadan çıkıp karşıya geçelim. karşı baraka bugün müzeye çevrilmiştir. içeride fotoğraflar, eşyalar, kıyafetler vs görebilirsiniz. ayrıca o dönemin canlı tanıklarının anlattıkları belgesel filmler gösterilir. bu barakadan da çıkalım ve dışarıdan barakanın altına inen merdivenlere yönelenim. bu bodrum katını eminin çok duydunuz.
gaz odaları
bu alanda zehirli gazla(zyklon b)öldürülen esirler, yine hemen yakınında bulunan fırınlarda yakılırlardı. ancak ölen sayısı çok fazla olduğundan, fırınların dışında toplu mezarlara da gömülürlerdi.
bir diğer öldürme şekli ise; “ölüm merdivenleri”
basamak sayısını hatırlamıyorum ancak, yaklaşık her bir basamağı 50 cm yüksekliğinde olan merdiven, taş ocağı ile kampı birbirine bağlar. ayakta durmaya bile gücü olmayan esirler, sırtlarına taşlar yüklenip bu merdivenlerden çıkmak zorundaydılar. durmak, dinlenmek yok. duran kişi orada vurulurdu. binlerce kişi hayatını bu merdivenlerde kaybetmiştir. bu nedenle almanca “todestiege” yani “ölüm merdiveni” denir.
hitler’in çılgın deneylerini duymuşsunuzdur. çocukların gözlerine kimyasallar vererek, mavi gözlü yapma deneyi, kadınları insan ve hayvan spermleri ile hamile bırakarak daha güçlü bir ırk yaratma deneyi gibi. bu konu çok detaylıdır. başka bir yazıda anlatalım. ancak bu deneylerin bir çoğu bu kampta yapılmıştır. çok sayıda kadın ve çocuk esir bu kampta yapılan tıbbi deneyler sonucunda ölmüştür.
sovyet kızıl ordu, 1945 yılında avusturya’yı işgalden kurtarır. 5 mayıs 1945 günü ise direnen son kale mauthausen alınır. 5 mayıs avusturya’da resmi tatildir ve “faşizimden kurtulma günü” olarak kutlanır. anma töreni bu kampta yapılır.
bugün viyana’nın merkezinde sovyet askerleri için yapılmış bir anıt vardır. bu anıtta almanca ve rusça, minnet ve saygı belirten bir yazı vardır. kızıl ordu kelimesi bu anıtta yazılıdır. almanca “das heldendenkmal der roten armee” kahraman kızıl ordu anıtı yazılıdır.
bu toplama kampı hakkında yazılacak çok ayrıntı var ama konuyu uzatmayalım. bedava rehber bu kadar gezdirir diyelim.
kaynak: gözümle gördüğüm ve lanet olası hafızam.
mauthausen, ikinci dünya savaşı sırasında toplama kampı olarak kullanılmış, ausschwitz’ten sonra en büyük ikinci kamptır. yıl 1938 - 1945
ben bu toplama kampını ilk kez ziyaret ettiğimde, sanırım 17 yaşındaydım ki ben ve teoman zaten hep onyediyizdir. bu kampı birkaç kez görme fırsatı bulmuştum
mauthausen; yukarı avusturya eyaletinde, tuna nehri kenarına kurulmuş bir köydür. viyana’ya yaklaşık 120 km. avusturya’nın bir başka büyük şehri linz’e 20 km uzaklıktadır. kamp alanı ise köyün hemen dışında oldukça büyük bir alana kurulmuştur. ve artık ziyaretçilere açılan bir “anıt” olmuştur.
dışarıdan bakıldığında etrafı surlarla çevrili bir yapıdır.
tam ortadaki büyük kapıdan içeri girelim. içeri girdiğinizde büyük bir avluya çıkarsınız. kampa getirilen esirler (çoğu yahudi ve sovyet askeri) bu avluda önce çıplak olarak soyundurulur ve büyük hortumlarla toplu halde yıkatılırlardı. kış yaz aynı şekilde. daha sonra esirlerin fotoğrafları çekilir ve avlunun bittiği yerde başlayan merdivenlerden, yerleşkenin olduğu alana girerlerdi. bu anlanda tek katlı, birbirine bağlı şekilde kulübe benzeri barınaklar vardır. mauthausen’de kaç esir kaldığı bilinmiyor. ölen sayısı ise bulunan ve belgelenen yaklaşık 320 bin kişi kadardır. ilk kurulan kamplardan biridir ancak, müttefiklerin işgalden kurtardıkları son kamptır.
hadi şu barakalara girelim;
içeride sıralı şekilde dizilmiş bir ranza sistemi var. bu alanda bir yatağı 4-5 kişi aynı anda paylaşır ve vardiya sistemine göre çalıştırılan esirler, günün farklı saatlerinde bu alanı kullanırlardı. yani 24 saatte bir yatağı 12-15 kişi kullanırdı. esirler, taş ocaklarında çalışırdı.
bu barakadan çıkıp karşıya geçelim. karşı baraka bugün müzeye çevrilmiştir. içeride fotoğraflar, eşyalar, kıyafetler vs görebilirsiniz. ayrıca o dönemin canlı tanıklarının anlattıkları belgesel filmler gösterilir. bu barakadan da çıkalım ve dışarıdan barakanın altına inen merdivenlere yönelenim. bu bodrum katını eminin çok duydunuz.
gaz odaları
bu alanda zehirli gazla(zyklon b)öldürülen esirler, yine hemen yakınında bulunan fırınlarda yakılırlardı. ancak ölen sayısı çok fazla olduğundan, fırınların dışında toplu mezarlara da gömülürlerdi.
bir diğer öldürme şekli ise; “ölüm merdivenleri”
basamak sayısını hatırlamıyorum ancak, yaklaşık her bir basamağı 50 cm yüksekliğinde olan merdiven, taş ocağı ile kampı birbirine bağlar. ayakta durmaya bile gücü olmayan esirler, sırtlarına taşlar yüklenip bu merdivenlerden çıkmak zorundaydılar. durmak, dinlenmek yok. duran kişi orada vurulurdu. binlerce kişi hayatını bu merdivenlerde kaybetmiştir. bu nedenle almanca “todestiege” yani “ölüm merdiveni” denir.
hitler’in çılgın deneylerini duymuşsunuzdur. çocukların gözlerine kimyasallar vererek, mavi gözlü yapma deneyi, kadınları insan ve hayvan spermleri ile hamile bırakarak daha güçlü bir ırk yaratma deneyi gibi. bu konu çok detaylıdır. başka bir yazıda anlatalım. ancak bu deneylerin bir çoğu bu kampta yapılmıştır. çok sayıda kadın ve çocuk esir bu kampta yapılan tıbbi deneyler sonucunda ölmüştür.
sovyet kızıl ordu, 1945 yılında avusturya’yı işgalden kurtarır. 5 mayıs 1945 günü ise direnen son kale mauthausen alınır. 5 mayıs avusturya’da resmi tatildir ve “faşizimden kurtulma günü” olarak kutlanır. anma töreni bu kampta yapılır.
bugün viyana’nın merkezinde sovyet askerleri için yapılmış bir anıt vardır. bu anıtta almanca ve rusça, minnet ve saygı belirten bir yazı vardır. kızıl ordu kelimesi bu anıtta yazılıdır. almanca “das heldendenkmal der roten armee” kahraman kızıl ordu anıtı yazılıdır.
bu toplama kampı hakkında yazılacak çok ayrıntı var ama konuyu uzatmayalım. bedava rehber bu kadar gezdirir diyelim.
kaynak: gözümle gördüğüm ve lanet olası hafızam.
devamını gör...
2.