müslüman birisi atatürk'ü sevemez
başlık "sivrisinek terbiyecisi" tarafından 06.12.2020 09:53 tarihinde açılmıştır.
21.
sonuna kadar sevdiğim büyük onderdir mustafa kemal atatürk.
devamını gör...
22.
kasım 1937 meclis konuşmasında türk milletinin kurallarını gökten indiği sanılan kitaplardan değil doğrudan bilimden aldığını söylemesiyle gökten indiği sanılan lafıyla neyi kastettiğini tahmin edin ya da başka bir şeyden bahsettiğini iddia edebilirsiniz. ayrıca kazım karabekirle konuşmasında kuran mealini çıkartma amacını belli etmiştir.
ister kızın ister sövün ben kendisini seven bir ateistim ve sözlerinden bu anlamı çıkartıyorum karar sizin.(ilgili wikipedi sayfası)
ister kızın ister sövün ben kendisini seven bir ateistim ve sözlerinden bu anlamı çıkartıyorum karar sizin.(ilgili wikipedi sayfası)
devamını gör...
23.
yolsuz çulsuz kalınca sarfedilen laflar.
devamını gör...
24.
hangi lolipop diyor onu
devamını gör...
25.
atatürk vefat edeli 84 yıl olmuş.
sevse ne yazar sevmese ne yazar.
ayrıca müslüman birisinden kasıt nedir ?
herşeyi bilen allah'tır şüphesiz de, ben şahsen samimi bir inanan olarak, kendini şeyhine tokmaklatan bir müritle aynı kefede anılmak istemem.
sevse ne yazar sevmese ne yazar.
ayrıca müslüman birisinden kasıt nedir ?
herşeyi bilen allah'tır şüphesiz de, ben şahsen samimi bir inanan olarak, kendini şeyhine tokmaklatan bir müritle aynı kefede anılmak istemem.
devamını gör...
26.
bundan müslümanların haberi var mı dediğim aziz nesin cümlesidir. kimse kimseyi sevmek zorunda değil. ama saygı duymak zorundasınız. ve atam'ı sevme şerefine nail olamaz kimse. sevmeyen sevmesin. naşş.
bunun müslümanlıkla alakası da yok ayrıca. aziz nesinin müslümanları karalamak amaçlı söylediği bir cümle.
müslümanım ve atam'ı da çok seviyorum.
bunun müslümanlıkla alakası da yok ayrıca. aziz nesinin müslümanları karalamak amaçlı söylediği bir cümle.
müslümanım ve atam'ı da çok seviyorum.
devamını gör...
27.
doğrudan islamın "sorgulayın, düşünün, ne kadar az düşünüyorsunuz, ola ki düşünürsünüz" gibi öğütlerine rağmen, düşünmeden biat etmesi gerektiğini düşünen(!) birisi için atatürk'ü anlamanın ne kadar zor olduğunu gösteren başlık.
boş konuşmanın anlamı yok. atatürk'ü sevmeyenlerin ortak özellikleri bellidir. başta yunan sevicilik olmak üzere, akıldan yoksun her şey. geçiniz.
boş konuşmanın anlamı yok. atatürk'ü sevmeyenlerin ortak özellikleri bellidir. başta yunan sevicilik olmak üzere, akıldan yoksun her şey. geçiniz.
devamını gör...
28.
“niye? atatürk vatikan başpsikoposu muydu hayırdır?” diye soruyla cevap verilmesi gereken ve söyleyeninin de fikirlerinin kaale alınmaması gerektiğini işaret eden cümle.
devamını gör...
29.
hatalı bir yargıdır. sevgi, kalpten gelen bir duygudur. insanın fikrî ve kalbî durumuna göre de herkesi sevmesi gereğine dair bir mecburiyetten bahsedilemez. bu hâl, ceza kanunlarında suç olarak da tanımlanmamaktadır. yine, başlıkta belirtildiği gibi ''müslüman birisi atatürk'ü sevemez.'' denilerek, tüm müslümanları bağlayıcı nitelikte bir hüküm ortaya konulması yanlıştır ve toplumumuza dönük zararlı sonuçlar doğurur. zira, islâm'ın şartları ahkâm âyetleri ile ahkâm hadislerinde iltibâsa meydan vermeyecek şekilde açıklanmış olup, bunları kabul ile amel eden kimseye müslüman denilmektedir. ''edille-i erbaa'' denilen dört ana kaynağın ilk ikisi durumundaki kur'an ve sünnet ölçüleri dikkate alındığında hiçbir kimsenin adı sanı verilerek, ''bunu seversen sen kâfirsin ya da sen müslümansın, mü'minsin'' denmez. ''efendim, falanca âyeti ve hadisi şöyle anlamamız lâzım; öyle ise falan zındıktır, filan fâsıktır. bunları sevenler de şöyle şöyledir....'' gibi hükümler çıkartıp bir de bunları muhatablarına aktarmak ya da aleniyete dökmek, bu eylemin sahibi bakımından çok tehlikeli itikâdî problemlere yol açabilir. müslüman olmadığı iddia edilen kişi ve toplumların allah katındaki durumları farklı ise, yöneltilen tüm ''kâfir, zındık...'' gibi sıfatlar tamâmen yöneltene rücû eder. bu türlü yaftalamalar, müslümanın müslümanlığına bir şey kazandırmayacağı gibi pek çok şeyi kaybettirebilir.
yunus emre, söz ve eylemlerinden anladığıma göre mü'mindir, müslümandır. o, ''yaratılanı severiz, yaratan'dan ötürü!...'' demişti. sevgisini hiç kimse için kısıtlama yoluna gitmemişti. başta hz.peygamberimiz (allah'ın salât ve selâmı o'nun ve âilesinin üzerine olsun) olmak üzere celâleddin rûmî, hacı bektâşi velî gibi pek çok örnek müslüman, mesajlarını tüm insanlığı muhatab alarak aktardılar. eğer insana ve insanlığa dair sevgileri olmasaydı bunu yapamazlardı. hz.peygamber, ebu cehil'i sevmeseydi, o'nun inanmasını ve kendini ateşten kurtarması için doğru bildiği mesajları her türlü eziyet ve sıkıntıları göze alarak ona tebliğ etmezdi. evet, peygamberin sevmediği bir şey vardı şüphesiz. o'nun sevmediği insanlar değil, şirk düşüncesiydi. o, şirk düşüncesine karşı amansız bir savaş vermişti. o'nun insanlarla bir problemi yoktu. amcasını uhud'da şehid eden vahşî, müslüman olduğunda bunu nefretle karşılamamıştı. yine uhud'da müslüman ordusunu arkadan kuşatan hâlid bin velid (allah onlardan râzı olsun), daha sonra müslüman olma niyetiyle yanına geldiğinde ''ben seni sevmiyorum!, benim seninle işim olmaz! sen benim düşmanımsın!'' deyip yanından kovmamıştı. kendisini, tâif'te taşlayanlar için beddua etmemişti. çünkü o, kur'ân'ın ifadesine göre ''âlemlere rahmet olarak'' gönderilmişti. peygamber'in ümmeti olmakla şereflendiğini söyleyen ama o'nun mesajını anlamaktan genel itibariyle mahrum müslümanlar olarak, maalesef müslümanlığı, dünyasını değiştirmiş bir insanı sevip sevmeme gibi saçma bir kriter üzerinden değerlendiriyoruz. bu basiretsizliğimize gerçekten çok üzülüyorum.
ayrıca insan dediğimiz varlık tümüyle siyah veya beyaz renkle mi ifade edilmelidir? insanın kalbinde keşfedemediğimiz pek çok özellik ve lâtifeler vardır. insanı anlamak gerçekten çok zordur. insanın iyi hasletlerinin yanında kötü özellikleri de bulunabilir. kötü özelliklerine, günah ve kusurlarına bakıp devâsa insan çöplükleri meydana getirebilirsiniz. ama, iyi yönlerine bakıp da onlarla pek çok ortaklıklar kurabilirsiniz. zira ortaklıklar, olmayan şeyler üzerine değil, var olan şeyler üzerine binâ edilir. kısacası, kötü karşılanması ve sevilmemesi gereken şey söz, davranış ya da düşünceler olmalıdır. insan, baştan ayağa allah'ın âyetlerindendir. insan, ne olursa olsun sevgiye lâyıktır. ama, eğer sevilmeyecekse, küfür ve şirk düşüncesi, müslümanın ya da müslüman olmayanın ahlâksızlığı, zâlimliği, hırsızlığı, aldığı yetkilerle kamu malına zarar verip onu menfaatine kullanması, yalan söylemesi gibi pek çok kötü tavır ve davranış tarzı sevilmemeli, nefretle karşılanmalıdır.
atatürk'e gelirsek, düşünceme göre o'nun toplumsal ve kişisel hayatını ilgilendiren konulardaki bazı tutum, düşünce ve davranışlarını sevip örnek almak, bazılarını ise sevmeyip bundan ibret almak mantıklı ve şuurlu bir insan bakışıdır. yurdun düşman işgaline uğradığı karanlık günlerde, her türlü tehlikeyi göze alarak milletine liderlik yapmayı çok güzel şekilde başarmış, düşman çizmeleri altında bu yurdun çiğnenmemesi için elinden gelen her gayreti gece-gündüz özverili şekilde ortaya koymuş atatürk'ü seviyorum. elinden gelse, insanı insana kul edecek bir sistemi kurup, padişahlığını ilân edebilecek iken, allah'ın özgür yarattığı insana gasp edilmiş özgürlüğünü verdiği için atatürk'ü seviyorum. insanlar, ölünün toprağına üflemekten başka bir işte kullanmadığı kur'ân'ın anlamını ve dinlerini öğrensinler diye elmalılı muhammed hamdi yazır'a tefsir yazdırdığı için, ki bu tefsir hâlen islâm dünyasında çok önemli bir dirâyet tefsiri niteliğini muhafaza etmektedir, sahih-i buhârî şerhini tercüme ettirdiği için atatürk'ü seviyorum. ve daha atatürk'ün sevilecek pek çok olumlu vasıflarının olduğunu düşünüyorum. evet, o'nun sevmediğim yönleri de vardır. meselâ, peygamberimiz'in peygamberliğini kabul etmemiştir. kendi el yazılarını içeren arşiv belgeleri ve döneminin kitaplarından peygamberimiz'in aşağılanmasını asla doğru bulmasa da o'nu ıslahatçı bir arap filozofu şeklinde değerlendirmektedir. atatürk, dinî konularda genellikle birtakım oryantalistler üzerinden okuma yaptığı için dine ait görüşleri de bu yönde şekillenmiştir. atatürk'ün dine ve peygamberimize ait görüşlerine katılmadığım gibi bu düşünceleri sevmiyorum. meselâ, atatürk'ün sigara ve alkol düşkünlüğünü sevmiyor ve bu davranışlarını kendime örnek almıyorum. meselâ daha sonra kendisinin de yanlış yaptığını belirttiği ''güneş dil teorisi'' siyâseti ile insanların giyim-kuşam özgürlüğüne müdahale eden ''şapka iktisâsı hakkındaki kanun'' uygulamaları gibi siyâsi kararlarını doğru bulmuyorum. şapka giyilmesine dair yapılan zorlayıcı uygulamaların toplumca benimsenmediği, şu anda ''siperlikli serpuş'' tâbir edilen şapkanın genel itibariyle kimse tarafından kullanılmadığından anlaşılabilir. atatürk'ün eleştirdiğim yönleri var diye o'nu sevmiyor değilim. çünkü sevdiğim yönleri de var. osmanlı padişahları içinde ve hatta peygamber'in döneminde yaşayan müslümanlar içinde de sevdiğim ve sevmediğim tarafları olan insanlar vardır. son olarak şunu söylemek isterim. benim de sevilecek yönlerim olduğu kadar sevilmeyecek yönlerim vardır. fakat, çevremdeki insanlar, bereket ki, sevilmeyecek yönlerimi önceleyerek beni dışlamıyorlar; bilâkis beni seviyor ve saygı gösteriyorlar.
başlıktaki sözü kim söylerse söylesin toplumda bilerek-bilmeyerek bölücülüğe hizmet etmiş olur. bu sözü söyleyen ateist ise o zaman bir ateist olarak onun bu toplumda yeri olmaz. kimse, atatürkçülük nâmına inançlara saldırmayı, hakâret etmeyi kendinde bir hak olarak göremez. atatürk, evet bir islâm mücâhidi değildir; ama ateizmin bayraktârı da değildir. atatürk, kimsenin malı değildir. o, türk milleti'nin iyi anılmaya lâyık bir lideridir. bu sözün müslümanlıkla bağdaşır yönü olmadığı gibi müslüman olup atatürk'ü sevenlerin çoğunlukta olduğu bir ülkede karşılığı da yoktur. peygamberimiz bir hadisinde; ''fitne uykudadır; uyandırana allah lânet etsin!'' buyurmaktadır. bu türlü sözler, fitne ateşini harlamaya hizmet eder. yararı yoktur; zararı çoktur.
yunus emre, söz ve eylemlerinden anladığıma göre mü'mindir, müslümandır. o, ''yaratılanı severiz, yaratan'dan ötürü!...'' demişti. sevgisini hiç kimse için kısıtlama yoluna gitmemişti. başta hz.peygamberimiz (allah'ın salât ve selâmı o'nun ve âilesinin üzerine olsun) olmak üzere celâleddin rûmî, hacı bektâşi velî gibi pek çok örnek müslüman, mesajlarını tüm insanlığı muhatab alarak aktardılar. eğer insana ve insanlığa dair sevgileri olmasaydı bunu yapamazlardı. hz.peygamber, ebu cehil'i sevmeseydi, o'nun inanmasını ve kendini ateşten kurtarması için doğru bildiği mesajları her türlü eziyet ve sıkıntıları göze alarak ona tebliğ etmezdi. evet, peygamberin sevmediği bir şey vardı şüphesiz. o'nun sevmediği insanlar değil, şirk düşüncesiydi. o, şirk düşüncesine karşı amansız bir savaş vermişti. o'nun insanlarla bir problemi yoktu. amcasını uhud'da şehid eden vahşî, müslüman olduğunda bunu nefretle karşılamamıştı. yine uhud'da müslüman ordusunu arkadan kuşatan hâlid bin velid (allah onlardan râzı olsun), daha sonra müslüman olma niyetiyle yanına geldiğinde ''ben seni sevmiyorum!, benim seninle işim olmaz! sen benim düşmanımsın!'' deyip yanından kovmamıştı. kendisini, tâif'te taşlayanlar için beddua etmemişti. çünkü o, kur'ân'ın ifadesine göre ''âlemlere rahmet olarak'' gönderilmişti. peygamber'in ümmeti olmakla şereflendiğini söyleyen ama o'nun mesajını anlamaktan genel itibariyle mahrum müslümanlar olarak, maalesef müslümanlığı, dünyasını değiştirmiş bir insanı sevip sevmeme gibi saçma bir kriter üzerinden değerlendiriyoruz. bu basiretsizliğimize gerçekten çok üzülüyorum.
ayrıca insan dediğimiz varlık tümüyle siyah veya beyaz renkle mi ifade edilmelidir? insanın kalbinde keşfedemediğimiz pek çok özellik ve lâtifeler vardır. insanı anlamak gerçekten çok zordur. insanın iyi hasletlerinin yanında kötü özellikleri de bulunabilir. kötü özelliklerine, günah ve kusurlarına bakıp devâsa insan çöplükleri meydana getirebilirsiniz. ama, iyi yönlerine bakıp da onlarla pek çok ortaklıklar kurabilirsiniz. zira ortaklıklar, olmayan şeyler üzerine değil, var olan şeyler üzerine binâ edilir. kısacası, kötü karşılanması ve sevilmemesi gereken şey söz, davranış ya da düşünceler olmalıdır. insan, baştan ayağa allah'ın âyetlerindendir. insan, ne olursa olsun sevgiye lâyıktır. ama, eğer sevilmeyecekse, küfür ve şirk düşüncesi, müslümanın ya da müslüman olmayanın ahlâksızlığı, zâlimliği, hırsızlığı, aldığı yetkilerle kamu malına zarar verip onu menfaatine kullanması, yalan söylemesi gibi pek çok kötü tavır ve davranış tarzı sevilmemeli, nefretle karşılanmalıdır.
atatürk'e gelirsek, düşünceme göre o'nun toplumsal ve kişisel hayatını ilgilendiren konulardaki bazı tutum, düşünce ve davranışlarını sevip örnek almak, bazılarını ise sevmeyip bundan ibret almak mantıklı ve şuurlu bir insan bakışıdır. yurdun düşman işgaline uğradığı karanlık günlerde, her türlü tehlikeyi göze alarak milletine liderlik yapmayı çok güzel şekilde başarmış, düşman çizmeleri altında bu yurdun çiğnenmemesi için elinden gelen her gayreti gece-gündüz özverili şekilde ortaya koymuş atatürk'ü seviyorum. elinden gelse, insanı insana kul edecek bir sistemi kurup, padişahlığını ilân edebilecek iken, allah'ın özgür yarattığı insana gasp edilmiş özgürlüğünü verdiği için atatürk'ü seviyorum. insanlar, ölünün toprağına üflemekten başka bir işte kullanmadığı kur'ân'ın anlamını ve dinlerini öğrensinler diye elmalılı muhammed hamdi yazır'a tefsir yazdırdığı için, ki bu tefsir hâlen islâm dünyasında çok önemli bir dirâyet tefsiri niteliğini muhafaza etmektedir, sahih-i buhârî şerhini tercüme ettirdiği için atatürk'ü seviyorum. ve daha atatürk'ün sevilecek pek çok olumlu vasıflarının olduğunu düşünüyorum. evet, o'nun sevmediğim yönleri de vardır. meselâ, peygamberimiz'in peygamberliğini kabul etmemiştir. kendi el yazılarını içeren arşiv belgeleri ve döneminin kitaplarından peygamberimiz'in aşağılanmasını asla doğru bulmasa da o'nu ıslahatçı bir arap filozofu şeklinde değerlendirmektedir. atatürk, dinî konularda genellikle birtakım oryantalistler üzerinden okuma yaptığı için dine ait görüşleri de bu yönde şekillenmiştir. atatürk'ün dine ve peygamberimize ait görüşlerine katılmadığım gibi bu düşünceleri sevmiyorum. meselâ, atatürk'ün sigara ve alkol düşkünlüğünü sevmiyor ve bu davranışlarını kendime örnek almıyorum. meselâ daha sonra kendisinin de yanlış yaptığını belirttiği ''güneş dil teorisi'' siyâseti ile insanların giyim-kuşam özgürlüğüne müdahale eden ''şapka iktisâsı hakkındaki kanun'' uygulamaları gibi siyâsi kararlarını doğru bulmuyorum. şapka giyilmesine dair yapılan zorlayıcı uygulamaların toplumca benimsenmediği, şu anda ''siperlikli serpuş'' tâbir edilen şapkanın genel itibariyle kimse tarafından kullanılmadığından anlaşılabilir. atatürk'ün eleştirdiğim yönleri var diye o'nu sevmiyor değilim. çünkü sevdiğim yönleri de var. osmanlı padişahları içinde ve hatta peygamber'in döneminde yaşayan müslümanlar içinde de sevdiğim ve sevmediğim tarafları olan insanlar vardır. son olarak şunu söylemek isterim. benim de sevilecek yönlerim olduğu kadar sevilmeyecek yönlerim vardır. fakat, çevremdeki insanlar, bereket ki, sevilmeyecek yönlerimi önceleyerek beni dışlamıyorlar; bilâkis beni seviyor ve saygı gösteriyorlar.
başlıktaki sözü kim söylerse söylesin toplumda bilerek-bilmeyerek bölücülüğe hizmet etmiş olur. bu sözü söyleyen ateist ise o zaman bir ateist olarak onun bu toplumda yeri olmaz. kimse, atatürkçülük nâmına inançlara saldırmayı, hakâret etmeyi kendinde bir hak olarak göremez. atatürk, evet bir islâm mücâhidi değildir; ama ateizmin bayraktârı da değildir. atatürk, kimsenin malı değildir. o, türk milleti'nin iyi anılmaya lâyık bir lideridir. bu sözün müslümanlıkla bağdaşır yönü olmadığı gibi müslüman olup atatürk'ü sevenlerin çoğunlukta olduğu bir ülkede karşılığı da yoktur. peygamberimiz bir hadisinde; ''fitne uykudadır; uyandırana allah lânet etsin!'' buyurmaktadır. bu türlü sözler, fitne ateşini harlamaya hizmet eder. yararı yoktur; zararı çoktur.
devamını gör...
30.
benim babam seviyor. hatta evimizde atatürk portresi var.
devamını gör...
31.
sever sever tüm hücrelerim ile seviyorum.
devamını gör...
32.
çok doğru bir tespittir. eğer samimi bir müslüman ise dinî düzenden laik yani dinsiz bir düzene geçen atatürk’ü sevmemesi anlaşılabiliyor çünkü islam islamî ve arapsal bir yaşam tarzını emreder.
laikliğin dinsizlik olduğunu da kabul edelim artık.
laikliğin dinsizlik olduğunu da kabul edelim artık.
devamını gör...
33.
öyleyse kemalist arkadaşım neden namaz kılıyor?
devamını gör...
34.
(bkz: tabi efendim)
devamını gör...
35.
hay sizin dininize diyeceğim başlıktır. saçmaladınız iyice. din insan yaşamının önüne geçiyorsa o dini bir sorgulamak lazım dimi artık? pardon dini demişim, o dini bu hale getiren her kimse onları...
devamını gör...
36.
bunu diyen bok yesin. her kim olursa. provakator köpek.
devamını gör...
37.
saçmalamayın!
devamını gör...
38.
bunu annemin gözlerinin içine bakarak söyle sonrasındaki show u elimde patlamış mısırımla izlerim (dayak yiyen insan izlemek hobilerim arasındadır)
devamını gör...
39.
bütün tabulaşmış inançlarınızı öperim.*
devamını gör...
40.
samimi bir müslümansa evet sevmesi olası değildir.
ılımlı, seküler müslüman ise sevebilir.
atatürk arap dinine arap dini demiştir, türke özünü hatırlatmıştır.
diretenler kaybedecektir.
ılımlı, seküler müslüman ise sevebilir.
atatürk arap dinine arap dini demiştir, türke özünü hatırlatmıştır.
diretenler kaybedecektir.
devamını gör...