mutsuzlukla başa çıkmanın yolları
başlık "may we meet again" tarafından 17.12.2020 13:17 tarihinde açılmıştır.
61.
tek yolu umut etmek ve olumlu düşüncelere yönelmek.
devamını gör...
62.
müzik. çünkü şarkıların günahı olmaz.
devamını gör...
63.
bir kediyi mıncıklamak, köpeğe hırr yapıp kaçmak, salak bir sözlük yazarını köpüşün poposuna sokup çıkarmak ve izleyip nasıl öfkelendiğini görmek.
sevgi ve mutluluk bunlar. aşk aşk.
işte siz de böyle tatlı ve pozitif davranışlarla hayatınızı renklendirebilirsiniz.
kitap da okuyabilirsiniz. gidip kitabımı seçeyim ben.
sevgi ve mutluluk bunlar. aşk aşk.
işte siz de böyle tatlı ve pozitif davranışlarla hayatınızı renklendirebilirsiniz.
kitap da okuyabilirsiniz. gidip kitabımı seçeyim ben.
devamını gör...
64.
alkol.
(bkz: yatırım tavsiyesi değildir)
(bkz: yatırım tavsiyesi değildir)
devamını gör...
65.
müslüm gürses dinlemek.
devamını gör...
66.
bu türkiye'de çok zor.
şimdi uzun bir yazı yazmaya başlayacağım ama saygıdeğer arkadaşlarım ile aynı çerçevede buluşacağımızı düşünüyorum.
"mutluluk koşullara bağlı değildir"
"mutluluk insanın içinden gelir."
" mutluluk insanın kendisiyle mutlu olmasıdır" ve benzeri daha bir sürü palavra ile insanları manipüle etmeye çalışan, garip bir güruh var bu ülkede.
öncelikle insan sosyal bir varlıktır ve insanın mutluluğu kesinlikle içinde yaşadığı koşullara bağlıdır. insan zaten yalnız olamayan bir varlık, belli konularda kendisine yetemiyor ki kendisine bir eşey/eş yaratılmış ve dünyada sayısız şekilde yaratılmışız. bizim iletişim halinde olmamız şart yani. şimdi bu kadar yaşamak için birbirimize ihtiyacımız varsa( psikolojik ve duygusal açıdan ), nasıl mutluluğumuz sadece kendimize bağlıdır?
tabii, sahip olduklarımız, sağlığımız bunlar her zaman şükür sebebidir ama sosyal standartları/ insani ilişkileri/ ekonomik şartları dibinde limitini geçmiş bir ülkede yaşamaya çalışırken nasıl kendimiz ile mutlu olabiliriz? zaten sorun kendimize yetemiyor olmamız değil mi? kendimizi mutlu edecek seyleri yapamıyor olmamız değil mi? denklem burada acayip çürüyor işte.
manevi değerlere karşı değilim , aksine bunların sonsuz mutluluk sebebi olduğuna inanıyorum ama güncel türkiye'de , bu kadar haksızlığın içerisinde, insanın her gün kalkıp; ayna karşısında kendisini "ay bugün çok mutluyum, dünya ne güzel." şeklinde motive etmesiyle mutlu olacağına inanmıyorum. çok denedim, dünyanın en pozitif insanlarından biriydim. şu an ise en melankoliklerinden biriyim. bu benim suçum mu? hayır. her gün bir kez haber izlemek, markete zorunluluktan gitmek, beğendiğiniz bir şeyin fiyatını öğrenmek mutsuz olmanıza ve umutsuzluk kusmanıza yetiyor.
mutsuzlukla başa cıkmanın yolu kişisel motivasyondur bu doğru ama gerçek olmayan şeylere idealizm yüklemek ve satmak hatadır. "dışarıda kuşlar ötüyor yaşasın!" mottosu şu an sadece burjuvazide işe yarar. insanın böyle bir olumlama ile mutlu olabilmesi için maddi ve sosyal anlamda gerçekten sorunsuz olması gerekir. eğer elon musk iseniz, sabah kalkıp aynanın karşısında kendinizi izleyerek, bunları söyleyebilirsiniz ve inanın çok işe yarar.
bizim gibi normal insanlar için ise, insanın kendi içine dönmesi ve gerçekten kendisini mutlu edecek şeyi bulması lazım. burada ki ana koşul; bu seyi düzenli yapmanız ve belirli bir gider dahilinde sürdürebiliyor olmamanızdır çünkü bu ülkede, ekonomiye bağlanan hiç bir şey uzun vadeli değildir ve ciddi bütçe kaybı oluşturur.
mesela ne olabilir bu motivasyonlar?
-her gün, kendi kendinize , dilediğiniz tarzda spor yapmak( kendinize ve vucut sağlığınıza bağlı bir şey.)
-şiir, metin, eleştiri, köşe yazısı vb yazmak
- belgesel, dizi, film izlemek,
- oyun oynamak,
- ek dil öğrenmek,
-ücretsiz online sertifika programları, kurslara kayıt olmak,
-ismek'lere yazılmak( ciddiyim, acayip sosyalleştiriyor),
- sahilde koşmak/ yürümek/ yoga yapmak/ kitap okumak/ metin yazmak
- dilerseniz evcil hayvan sahiplenmek( psikolojik açıdan inanılmaz iyileştirici bir husustur bu) ,
- vakıflara ( unicef, lösev, mor çatı, tema vb) ücretsiz gönüllü olmak ve gönüllük kapsamında grup aktivitelerine katılmak vb
bunların hepsi ücretsiz ve kendinize bağlı olarak, düzenli yapabileceğiniz şeylerdir. hoşunuza en çok giden şeyi bulup, bunu uzun vadeli sürdürebilirsiniz. hoşunuza gittiği için, sizi mutlu tutacak şeylerden biri haline gelecektir. - ülkenin şartları ve kendisi normalleşene kadar. - normalleştiğinde, hepimiz ara verdiğimiz doğrudan mutlu olma hissine, yeniden kavuşacağız.
şimdi uzun bir yazı yazmaya başlayacağım ama saygıdeğer arkadaşlarım ile aynı çerçevede buluşacağımızı düşünüyorum.
"mutluluk koşullara bağlı değildir"
"mutluluk insanın içinden gelir."
" mutluluk insanın kendisiyle mutlu olmasıdır" ve benzeri daha bir sürü palavra ile insanları manipüle etmeye çalışan, garip bir güruh var bu ülkede.
öncelikle insan sosyal bir varlıktır ve insanın mutluluğu kesinlikle içinde yaşadığı koşullara bağlıdır. insan zaten yalnız olamayan bir varlık, belli konularda kendisine yetemiyor ki kendisine bir eşey/eş yaratılmış ve dünyada sayısız şekilde yaratılmışız. bizim iletişim halinde olmamız şart yani. şimdi bu kadar yaşamak için birbirimize ihtiyacımız varsa( psikolojik ve duygusal açıdan ), nasıl mutluluğumuz sadece kendimize bağlıdır?
tabii, sahip olduklarımız, sağlığımız bunlar her zaman şükür sebebidir ama sosyal standartları/ insani ilişkileri/ ekonomik şartları dibinde limitini geçmiş bir ülkede yaşamaya çalışırken nasıl kendimiz ile mutlu olabiliriz? zaten sorun kendimize yetemiyor olmamız değil mi? kendimizi mutlu edecek seyleri yapamıyor olmamız değil mi? denklem burada acayip çürüyor işte.
manevi değerlere karşı değilim , aksine bunların sonsuz mutluluk sebebi olduğuna inanıyorum ama güncel türkiye'de , bu kadar haksızlığın içerisinde, insanın her gün kalkıp; ayna karşısında kendisini "ay bugün çok mutluyum, dünya ne güzel." şeklinde motive etmesiyle mutlu olacağına inanmıyorum. çok denedim, dünyanın en pozitif insanlarından biriydim. şu an ise en melankoliklerinden biriyim. bu benim suçum mu? hayır. her gün bir kez haber izlemek, markete zorunluluktan gitmek, beğendiğiniz bir şeyin fiyatını öğrenmek mutsuz olmanıza ve umutsuzluk kusmanıza yetiyor.
mutsuzlukla başa cıkmanın yolu kişisel motivasyondur bu doğru ama gerçek olmayan şeylere idealizm yüklemek ve satmak hatadır. "dışarıda kuşlar ötüyor yaşasın!" mottosu şu an sadece burjuvazide işe yarar. insanın böyle bir olumlama ile mutlu olabilmesi için maddi ve sosyal anlamda gerçekten sorunsuz olması gerekir. eğer elon musk iseniz, sabah kalkıp aynanın karşısında kendinizi izleyerek, bunları söyleyebilirsiniz ve inanın çok işe yarar.
bizim gibi normal insanlar için ise, insanın kendi içine dönmesi ve gerçekten kendisini mutlu edecek şeyi bulması lazım. burada ki ana koşul; bu seyi düzenli yapmanız ve belirli bir gider dahilinde sürdürebiliyor olmamanızdır çünkü bu ülkede, ekonomiye bağlanan hiç bir şey uzun vadeli değildir ve ciddi bütçe kaybı oluşturur.
mesela ne olabilir bu motivasyonlar?
-her gün, kendi kendinize , dilediğiniz tarzda spor yapmak( kendinize ve vucut sağlığınıza bağlı bir şey.)
-şiir, metin, eleştiri, köşe yazısı vb yazmak
- belgesel, dizi, film izlemek,
- oyun oynamak,
- ek dil öğrenmek,
-ücretsiz online sertifika programları, kurslara kayıt olmak,
-ismek'lere yazılmak( ciddiyim, acayip sosyalleştiriyor),
- sahilde koşmak/ yürümek/ yoga yapmak/ kitap okumak/ metin yazmak
- dilerseniz evcil hayvan sahiplenmek( psikolojik açıdan inanılmaz iyileştirici bir husustur bu) ,
- vakıflara ( unicef, lösev, mor çatı, tema vb) ücretsiz gönüllü olmak ve gönüllük kapsamında grup aktivitelerine katılmak vb
bunların hepsi ücretsiz ve kendinize bağlı olarak, düzenli yapabileceğiniz şeylerdir. hoşunuza en çok giden şeyi bulup, bunu uzun vadeli sürdürebilirsiniz. hoşunuza gittiği için, sizi mutlu tutacak şeylerden biri haline gelecektir. - ülkenin şartları ve kendisi normalleşene kadar. - normalleştiğinde, hepimiz ara verdiğimiz doğrudan mutlu olma hissine, yeniden kavuşacağız.
devamını gör...
67.
(bkz: mutluluk)
devamını gör...