müzik dinlemek

müzik dinlemek duygularımı fark etmeme yardımcı oluyor. her müzik çeşidi ayrı bir duyguyu ifade ediyor benim için, bu yüzden müzik dinlemek benim için bir vazgeçilmezdir. kulağıma hoş gelen her türde ve dilde müziği dinleyebilirim.

müzik dinlemeye dair hatırladığım ilk anım çok küçükken televizyondan dinlediğim bir şarkının dinlerken beni hüzünlendirip ağlatması. ne dinlediğimi hatırlamıyorum ama neler  hissettirdiğini hâlâ  anımsıyorum. o günden bu yana müzik dinlemek hayatımın bir parçası oldu. yürürken, koşarken, metroda, yolculuklarda ve uyumadan önce sürekli müzik dinliyorum. dışarı çıkacağım zaman yanıma kesinlikle kulaklık alırım. bana acı çektirdiği için bir çok kez bıraktım ama bu süreler çok uzun süreli olamadı.

sadece bana bir şeyler hissettiren şarkıları tekrar tekrar dinleyebiliyorum. bunlarda genelde hüzünlü şarkılar oluyor. eğlenceli şarkıları genelde birden fazla kez dinleyemiyorum. müziği hüzünlüyken yada hüzünlü olmak için dinliyorum daha çok.

bir şarkıyı tekrar tekrar  o şarkıyı tüketene kadar, artık o şarkı bana bir şey hissettirmeyene kadar dinliyorum. dinlediğim şarkıyla birlikte birazda kendimi tüketiyorum galiba.

yazımı gecenin bu saatinde dinlemeyi en çok sevdiğim parça ile bitirmek istiyorum.
fikret kızılok - gecenin üçünde

kulaklığı takıyorum, beynimin içinde geçen bu kalabalık konuşmaları susturuyorum.

beyin kimyası yerinde herkesin türü ne olursa olsun yapması çok mühim eylem.

iş çıkışı tak kulaklığı aç son ses bir hareketli parça işte adımlar daha hızlı ve hayat daha neşeli.

hayat kurtarır.

gökyüzüne de çıkarır, yerin dibine de çakar. dinlenilen müziğe göre değişir.

müzik de kitap gibi aslında bana göre. ayrı bir dünya, ayrı bir evrenmiş gibi. alıp seni hiç olmadığın, görmediğin, bilmediğin yerlere götürüyor. seni duygu aleminin içine atıyor. o hissedilen duyguyu daha önceden tatmış olmasan bile sana o duyguyu tatmışsın hissi verip, acı çekmene sebep oluyor.

bana her zaman iyi gelendir.müzik düşünmeme yardımcı oluyor. kendime gelmemin en güzel halidir müzik dinlemek. bazen iyiken dinliyorum. bazen kötüyken. ama çoğunlukla hüzünlendiğimde kulaklıklarımı takıp sesi sonuna kadar açıp kendi canımı yakabilecek kadar çok yaptığım şeydir.

hayatın belli bir kısmını kapsayan aktivite. sakal tıraşı sonrasında dinlediğiniz zaman insan daha da neşeyle doluyor.

iyi ki böyle bir şey var eylemi. düşünüyorum bazen, müzik diye bir şey olmasaymış diye, yerine başka bir şey koyamıyorum. hüzünlü haline de mutlu haline de eşlik ediyor. hatta yalnızlığına bile. güzel şey. iyi ki var.

iyi ki var sakinliğimi korumamı sağlayan tek eylem

musiki dinleme eylemidir.


hayata anlam katıp, ufku genişletir.
ilham ve güç verir. yasaklanamaz.

uzay aracı kullanmadan başka bir evrene gönderebilen paha biçilemez güzelliktir.

insana güç verir. hemde nasıl.

dünyada anlamlı bulduğum yegane şeydir.

mental sağlığı düzeltmenin bir yolu.

insanların müziği, müzik aletlerini keşfi ve bu sanatın duygularına eşlik etmesi, medeniyetinizin en destansı olaylarından biridir müziği üretmek ve dinlemek.

insanı duygudan duyguya sürükleyen bulunduğu ortamdan alıp bambaşka diyarlara götüren bir fiil. bazen hüzne hüzün bazen de mutluluğa mutluluk katar.

ruhumuz müzikle beslenir.
(bkz: müzik ruhun gıdasıdır)

olmazsa olmaz.evde ,işte,serviste,uzun yolda ,ders çalışırken ,resim yaparken aklınıza gelebilecek heryerde yapılabilecek aktivite.her duyguya eşlik eden yegane şey.