normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
2261.
kıyamet kopmadan
deniz köpürmeden
ihtiyar adamın sakin ve sıcak kulübesine
bitmeyecek bir uykuya
anlam denizinden hiçliğe
şarkının sözlerine
eşlik ettim
sevdim layığıyla
en sonunda hissederek
isyanını dinleyerek
sessiz bir yoldaş olarak
ama aynı yolda ama tali yolda
belki bir ihtimal
belki bir rüya
kim bilir
ben bilirim
sen bilirsin
nasıl istersen
oldu o zaman
ne oldu o zaman
her şey
olacağına vardı
varıyor
varacak
hayırlısı
neyin
her şeyin
elbette hayırlısı
her şeyin
hayırsız olmasın
hiçbir şey
o zaman hallolur
her şey
bak gördün mü
yolculuk bitmiyor
ama benzin bitiyor
şurda duralım
pamuk eller cebe
pamuk mu eller
sökül ulan parayı
bırak sorgulamayı
benzin alcaz
gidilecek yollar
aşılacak dağlar
yürüyelim arkadaşlar
yalnızım dostlarım
sizler yoksunuz
drama köprüsünde inecek var
bu yolculukta yalnız sen ve ben
ama içlerinizden biri var ki
ben ne zaman dersem o zaman inebilirsiniz
zira gözleriniz hâlâ...
fal taşı gibi açılmış
belki hayretler içerisinde
belki çoktan çok uzakta
buralardan ve dahi bu satırlardan
yalnızlığın sımsıcak koynunda
ama terk edilmemiş içsellikte
amalar fakatlar lakinler
yer edemez dilinde
ve de gönlünde
koşulsuz şartsız itaat ister
yoksa iman edemezsin
yanarsın vicdanında
belki de bilinçsizce
bilsen de fayda etmez
yanabilirsin ateşte
iştirak eder misin
şu sözlere
yanacağız ikimiz de ateşte
yoksa kayahan gibi
atın beni denizlere
bir yaz günü elbette
kış olsa bile
yazı hayal etmiştir
yoksa kalem tutan elleri bile
üşürdü
çok mu üşüyormuş
sen olmayınca
bir yaz günü
ölümü düşünmez
hiç bir aşık
kır evinin verandasında
intihar eden bir yazar
kanı tahta parkede
aşkını kaybetmiş belli
ve ihtimallerini...
deniz köpürmeden
ihtiyar adamın sakin ve sıcak kulübesine
bitmeyecek bir uykuya
anlam denizinden hiçliğe
şarkının sözlerine
eşlik ettim
sevdim layığıyla
en sonunda hissederek
isyanını dinleyerek
sessiz bir yoldaş olarak
ama aynı yolda ama tali yolda
belki bir ihtimal
belki bir rüya
kim bilir
ben bilirim
sen bilirsin
nasıl istersen
oldu o zaman
ne oldu o zaman
her şey
olacağına vardı
varıyor
varacak
hayırlısı
neyin
her şeyin
elbette hayırlısı
her şeyin
hayırsız olmasın
hiçbir şey
o zaman hallolur
her şey
bak gördün mü
yolculuk bitmiyor
ama benzin bitiyor
şurda duralım
pamuk eller cebe
pamuk mu eller
sökül ulan parayı
bırak sorgulamayı
benzin alcaz
gidilecek yollar
aşılacak dağlar
yürüyelim arkadaşlar
yalnızım dostlarım
sizler yoksunuz
drama köprüsünde inecek var
bu yolculukta yalnız sen ve ben
ama içlerinizden biri var ki
ben ne zaman dersem o zaman inebilirsiniz
zira gözleriniz hâlâ...
fal taşı gibi açılmış
belki hayretler içerisinde
belki çoktan çok uzakta
buralardan ve dahi bu satırlardan
yalnızlığın sımsıcak koynunda
ama terk edilmemiş içsellikte
amalar fakatlar lakinler
yer edemez dilinde
ve de gönlünde
koşulsuz şartsız itaat ister
yoksa iman edemezsin
yanarsın vicdanında
belki de bilinçsizce
bilsen de fayda etmez
yanabilirsin ateşte
iştirak eder misin
şu sözlere
yanacağız ikimiz de ateşte
yoksa kayahan gibi
atın beni denizlere
bir yaz günü elbette
kış olsa bile
yazı hayal etmiştir
yoksa kalem tutan elleri bile
üşürdü
çok mu üşüyormuş
sen olmayınca
bir yaz günü
ölümü düşünmez
hiç bir aşık
kır evinin verandasında
intihar eden bir yazar
kanı tahta parkede
aşkını kaybetmiş belli
ve ihtimallerini...
devamını gör...
2262.
3lü tavuk bonfile
a101'den 15'li yumurta
3 ekmek
a101'den selpak tuvalet kağıdı (indirimli olan kokulu)
a101'den 15'li yumurta
3 ekmek
a101'den selpak tuvalet kağıdı (indirimli olan kokulu)
devamını gör...
2263.
geçen gün nevzat tarhan'ın bir videosunu izledim. beynimde şimşekler çaktı, "ahanda beni anlatıyor " dedim. takıntı ile ilgili konuşurken şöyle bir şeyler dedi: "takıntılı insanın beyninde bir yanı her şeyi mükemmel olarak yapmak isterken * diğer yanı ise o işi bir an önce bitirmek ister, bu ikisi arasında kalan insanın, kafası karışık*, hiçbir şey yapamaz hale gelir, sürekli erteler. bu durum, beyinde o kadar hızlı gerçekleşir ki farkına varmaz ama farkına varmak ve çözmek gerekir." beni anlattı resmen, ben bile yaşadığım durumu bu kadar güzel anlatamazdım. şimdi yapılması gereken ise o mükemmeliyetçi tarafı biraz törpülemek yani "mükemmel diye bir şey yok, elimden geleni yapmam yeterli" gibi bir düşünceyi yerleştirmek; aceleci tarafı da biraz sakinleştirmek, yani "sakin ol, elinden geleni yap, yeterli" gibi bir düşünceyi yerleştirmek. ha bu kadar kolay mı bu işler diyorsanız, işin en önemli kısmı bilinçsizce yapılan bu hareketlerin farkına varmak, yani bilince çıkarmak, en birincil safha, sonrasını çözmek için çok yöntem var* ama bu, benim baş edemeyeceğim kadar zor, tek başıma üstesinden gelemem, diyorsanız bu aşamada psikolojik* yardım alınması gerekiyormuş.
devamını gör...
2264.
duygu ve düşüncelerimi şarkıları ile dile getiren `norm ender `e teşekkür ediyorum.
diğer tüm şarkılarının da dinlenmeye değer görüyorum.
"hakkın var aşka inancımı kaybedebilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
hakkın var çünkü hayatımı mahvedilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
...
benzedi küle dönüşen her tanem
zümrüdüanka'ya yeniden doğdum (yeniden doğdum)
güçlendim duygusuz olmayı öğrendim
sadece kendim için yaşamayı egomu silah gibi taşımayı öğrendim
zaten düzeni bozuk bu kelek bu dönek dünya kime kalacak bilmiyorum
zevki sefasını yaşıyorum işte ben artık insan sevmiyorum (sevmiyorum)... "
diğer tüm şarkılarının da dinlenmeye değer görüyorum.
"hakkın var aşka inancımı kaybedebilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
hakkın var çünkü hayatımı mahvedilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
...
benzedi küle dönüşen her tanem
zümrüdüanka'ya yeniden doğdum (yeniden doğdum)
güçlendim duygusuz olmayı öğrendim
sadece kendim için yaşamayı egomu silah gibi taşımayı öğrendim
zaten düzeni bozuk bu kelek bu dönek dünya kime kalacak bilmiyorum
zevki sefasını yaşıyorum işte ben artık insan sevmiyorum (sevmiyorum)... "
devamını gör...
2265.
hamam tası gümüşten
yeni geldim işten
biz mülteci çocuğuyuz
korkmuyoruz hiç kimseden.
evet.
yeni geldim işten
biz mülteci çocuğuyuz
korkmuyoruz hiç kimseden.
evet.
devamını gör...
2266.
etrafıma bakınıyorum. rastgele etrafa atılmış eşyalar...ve de artık içinde yaşamayacağım için derlenip toplanmayan dağınık bir ev. kocaman bir koli, içinde başka başka koliler. tek tek tüm geçmişi ve geleceği toplamak için bir yerde bekliyorlar*. ayaklarımı uzatmış, çayımı içerken düşünüyorum. iyi-kötü birçok anı*, anıyı nereye koyacağım? fotoğraflara bakıyorum, yaşlanınca hatırlamak için bir deftere konulmuş biletlere bakıyorum, el ele yürüdüğümüz tüm şehirlerin izlerine sonra... bu kez ağlamıyorum. yeniden başlamak konusundaki korkum da yitip gitmiş. kafamdaki belirsizlikler de. neyi nereye koyacağımı bilememek canımı çok yakıyordu, nasıl davranacağımı bilememek de... sen de öğrendin. bilmemek beni çok korkutuyor. neyle karşı karşıya olduğumu bildiğim an rahatlıyorum ben. galibiyet kadar mağlubiyeti de sindirebiliyorum. *
artık biliyorum. geçmişimi nereye koyacağımdan eminim. veda etmenin acıtacağını da biliyorum. aile geride bırakılmaz diye büyütülen çocuğum ben, 12 yıldır ailem olan insandan ayrılmak ruhumun her bir zerresini parçaladı ve muhtemelen ilk yalnız kaldığım gece çok daha dağınık bir halde olacağım.
ama sarılıp söz verdik birbirimize, diğerleri gibi birbirinden nefret eden iki insana dönüşmeyeceğiz dedik. günlerdir aklımı kurcalayan sorunun yanıtını da buldum. bir şehri terk etmek gibi bu da. geçmişin hatıraları zihnime boca edip kalbimi kırarken yeni bir şehrin heyecanı da aynı yüreğe umut oluyor. başaracağız. ikimiz de... bu kez olacak, herkesin ikinci şansı olmuyor. biz elimizdekinin kıymetini bileceğiz.
artık biliyorum. geçmişimi nereye koyacağımdan eminim. veda etmenin acıtacağını da biliyorum. aile geride bırakılmaz diye büyütülen çocuğum ben, 12 yıldır ailem olan insandan ayrılmak ruhumun her bir zerresini parçaladı ve muhtemelen ilk yalnız kaldığım gece çok daha dağınık bir halde olacağım.
ama sarılıp söz verdik birbirimize, diğerleri gibi birbirinden nefret eden iki insana dönüşmeyeceğiz dedik. günlerdir aklımı kurcalayan sorunun yanıtını da buldum. bir şehri terk etmek gibi bu da. geçmişin hatıraları zihnime boca edip kalbimi kırarken yeni bir şehrin heyecanı da aynı yüreğe umut oluyor. başaracağız. ikimiz de... bu kez olacak, herkesin ikinci şansı olmuyor. biz elimizdekinin kıymetini bileceğiz.
devamını gör...
2267.
tuvalet çizmem lazım lan! 17 senedir tuvalet çiziyorum. bıkmadan usanmadan demek isterdim ama son bir senede artık klozet görmeye dayanamıyorum. bataryaların parlak yüzeyleri rüyalarıma giriyor.
sonra bir de yatak odaları var. yatakların zar zor sığdığı. yanlarına komodin koyamadığınız.
yani şu çağda cep telefonlarını yanından ayıramayan güruhlar uykuya dalmadan önce o tonlarca para yatırdıkları cihazları yere mi koyacaklar.
sonra mutfaklar. hani bir kap yemeği zar zor pişiren yalnız insanların her türlü ankastre ürünü gösteriş için sergilediği.
hap kadar apartmanların tuvaletlerini çizmek istemiyorum artık. boktan tiksindiğimden değil.
ormana kaçıp bir ağacın dibine sıçmak istediğimden hiç değil.
apartmanlara inanmadığım için.
her şeyi inanç meselesine bağladığım için belki de kendime kızıyorum.
kızdığım gerçeğini güzel bir öfkeye dönüştürüp paketleyip kendime hediye ediyorum.
tuvalet çizmemeye karar verdim.
onun yerine harflerle oynayacağım.
sonra bir de yatak odaları var. yatakların zar zor sığdığı. yanlarına komodin koyamadığınız.
yani şu çağda cep telefonlarını yanından ayıramayan güruhlar uykuya dalmadan önce o tonlarca para yatırdıkları cihazları yere mi koyacaklar.
sonra mutfaklar. hani bir kap yemeği zar zor pişiren yalnız insanların her türlü ankastre ürünü gösteriş için sergilediği.
hap kadar apartmanların tuvaletlerini çizmek istemiyorum artık. boktan tiksindiğimden değil.
ormana kaçıp bir ağacın dibine sıçmak istediğimden hiç değil.
apartmanlara inanmadığım için.
her şeyi inanç meselesine bağladığım için belki de kendime kızıyorum.
kızdığım gerçeğini güzel bir öfkeye dönüştürüp paketleyip kendime hediye ediyorum.
tuvalet çizmemeye karar verdim.
onun yerine harflerle oynayacağım.
devamını gör...
2268.
08.04.2022 cuma
saat 17.20
t: bak ne almış.
j: ne almışsa almış. isterse dünyanın plaketini alsın o gözümden düştü artık.
. . .
saat 17.20
t: bak ne almış.
j: ne almışsa almış. isterse dünyanın plaketini alsın o gözümden düştü artık.
. . .
devamını gör...
2269.
bana iyi gelmeyen o evden birkaç günlüğüne de olsa ayrıldım. bunun bana iyi geleceğini düşünüyorum, ama bir yandan da ne kadar kaçarsam kaçayım yine oraya döneceğim ve yine kendimle başbaşa kalıp bazı şeylerle yüzleşeceğim gerçeğinden kaçamıyorum. tekrar, tekrar ve tekrar…
sonra sabahında yeni kararlar almış bir şekilde uyanacağım, günüm güzel geçecek. akşam yine bir hüzün çökecek, yine aklıma gelecek.
ah bıktım bu bumerangtan artık.
sonra sabahında yeni kararlar almış bir şekilde uyanacağım, günüm güzel geçecek. akşam yine bir hüzün çökecek, yine aklıma gelecek.
ah bıktım bu bumerangtan artık.
devamını gör...
2270.
…
bir arayışta olduğumdan mı yoldayım yoksa yolda olmak mı arayışımdı, bundan hiç emin olamıyorum bu sıralar. yol yorduğundan mı, yoksa arayışıma takatim kalsın diye mi bazı şeyleri yapmaktan eriniyorum bilmiyorum.
yazmak mesela…
önceleri müthiş bir piyanistin, piyanosunun tuşlarına, bir sevgilinin saçını okşarcasına dokunduğu gibi, dokunuyormuşum gibi bir hisse kapılırdım elime her kalemi alışımda… sonra zamanla döküldü sevgilinin saçları. tuhaf ve buruk bir dazlaklık hali hakim oldu kaleme… sanki dört-bin-üç-yüz-altmış-iki ton ağırlığındaymış da, bundan ötürü hiç kaldırmayı denememeliymişim gibi hissettim…
tükenir bir kurşun kalemin yahut tükenmez bir dolma kalemin yerine, ekran parlaklığını kolayca arttırıp azaltabileceğim pahalı bir ekranın ardına hapsettim düşüncelerimi… kendim okudum, kendim beğenmedim…
beğenmedikçe yazdım,
yazdıkça beğenmedim…
ben zaten, kendi kendime neyi başaracakmış gibi hissedecek olsam, ya başaramadım, ya da “amaan, daha sonra başaramam” diyip yarıda bıraktım…
yarıda bıraktığım yerden yola devam etmişim farkında olmadan…
farkına vardığımda ise dönmek için oldukça uzaktaydım…
uzakta olmasan, diyorum kendime bazen;
döner miydin sanki?
ayak serçe parmağımdaki nasırın acısını hatırlayıp, dönmezdim diyorum…
***
bir arayışta olduğumdan mı yoldayım yoksa yolda olmak mı arayışımdı, bundan hiç emin olamıyorum bu sıralar. yol yorduğundan mı, yoksa arayışıma takatim kalsın diye mi bazı şeyleri yapmaktan eriniyorum bilmiyorum.
yazmak mesela…
önceleri müthiş bir piyanistin, piyanosunun tuşlarına, bir sevgilinin saçını okşarcasına dokunduğu gibi, dokunuyormuşum gibi bir hisse kapılırdım elime her kalemi alışımda… sonra zamanla döküldü sevgilinin saçları. tuhaf ve buruk bir dazlaklık hali hakim oldu kaleme… sanki dört-bin-üç-yüz-altmış-iki ton ağırlığındaymış da, bundan ötürü hiç kaldırmayı denememeliymişim gibi hissettim…
tükenir bir kurşun kalemin yahut tükenmez bir dolma kalemin yerine, ekran parlaklığını kolayca arttırıp azaltabileceğim pahalı bir ekranın ardına hapsettim düşüncelerimi… kendim okudum, kendim beğenmedim…
beğenmedikçe yazdım,
yazdıkça beğenmedim…
ben zaten, kendi kendime neyi başaracakmış gibi hissedecek olsam, ya başaramadım, ya da “amaan, daha sonra başaramam” diyip yarıda bıraktım…
yarıda bıraktığım yerden yola devam etmişim farkında olmadan…
farkına vardığımda ise dönmek için oldukça uzaktaydım…
uzakta olmasan, diyorum kendime bazen;
döner miydin sanki?
ayak serçe parmağımdaki nasırın acısını hatırlayıp, dönmezdim diyorum…
***
devamını gör...
2271.
güzelsin ama garipsin diye düşünmüştüm seni ilk gördüğümde...
soğuksun ama kırılgansın diye düşünmüştüm seni ilk gördüğümde...
karanlıkta evine geldim seninim son kez...
soğuksun ama kırılgansın diye düşünmüştüm seni ilk gördüğümde...
karanlıkta evine geldim seninim son kez...
devamını gör...
2272.
durmuş bütün saatler bizim için sevgilim...
devamını gör...
2273.
ihtiyaç duyduğumuz kişilerin bize daha çok ihtiyaç duyduğunu fark ettim. bu durumda birbirimize tutunmaktan başka nasıl çaremiz olabilir ki?
devamını gör...
2274.
bencilliğimde yanıyorum
cayır cayır yakıyor
bana ait olduğunu
bas bas bağıran
arsız ve kirli duygular
kafamda bir orkestra
onlarca şarkı
onlarca tilki
onlarca katilin varlığı
müşkül duruma düşüren beni
hangi hissimin ağır bedeli
ve mantığımı çalıp
kaçan o hırsız yerli
sabahın maviliğini
ve o karanlık güneşi
önüme bir kemik gibi fırlatan
hangi tanrının eli?
kim o kalbimdeki
sesi yankılanan
ve beni aydınlık karanlıklara
mahkum eden deli!
huzur tutmuş elimden
takvimlerde koşturuyor
yıllanmış bedenimi
bir ağustos sabahı
elimde anahtarımın yivleri
cayır cayır yakıyor
bana ait olduğunu
bas bas bağıran
arsız ve kirli duygular
kafamda bir orkestra
onlarca şarkı
onlarca tilki
onlarca katilin varlığı
müşkül duruma düşüren beni
hangi hissimin ağır bedeli
ve mantığımı çalıp
kaçan o hırsız yerli
sabahın maviliğini
ve o karanlık güneşi
önüme bir kemik gibi fırlatan
hangi tanrının eli?
kim o kalbimdeki
sesi yankılanan
ve beni aydınlık karanlıklara
mahkum eden deli!
huzur tutmuş elimden
takvimlerde koşturuyor
yıllanmış bedenimi
bir ağustos sabahı
elimde anahtarımın yivleri
devamını gör...
2275.
az önce bi arkadaşıma wp den beni kötü hissettiren bir durumdan dolayı sesli bi kayıt atmıştım. o sırada tv den gelen gönül dağı dizisi müziği kısık sesime arka fonda eşlik etmiş farkında değildim. arkadaşım anlattıklarımı dinlerken duygulandı. sonra tekrar dinleyip ben de duygulandım. bu denk gelişe de biraz güldüm *
devamını gör...
2276.
herkesin herkesle tanışıp arkadaş olabileceği bu dünyada neden yalnızlık denen bu şeyi en dipte hissediyorum..?
devamını gör...
2277.
sanki kmlerce yolu durmadan yürümüş gibi yorgun hissediyorum kendimi. bu öyle bir yol değil aslında öyle bir yorgunluk da. sanki defalarca düşmüşüm de kimse elimden tutup kaldırmamış gibi kırgınım. başka kimseyi yanımda istemiyorum artık. kimseyle konuşmak istemiyorum. kimseye dert anlatmak istemiyorum. hiç bir yere gitmek istemiyorum. yarını istemiyorum, yarından bir şey beklemiyorum, geçmişi de istemiyorum. yarına uyanmak istemiyorum, yaşamak istemiyorum. ben bu hayata kırgınım ve böyle devam edemiyorum.
devamını gör...
2278.
doktor şu şikayetiniz ne zamandan beri var diye sordugu bütün sorulara sallamasyon tarihler verdim. dün ne yedigimi hatırlayacak kafada olsam doktorda ne isim var. var işte ne bileyim dogdugumdan beri mi var, bir hafta mı oldu o derece yok bende o hafıza.
devamını gör...
2279.
uzun uzun iç geçirdi. tedavisi olmayan bir hastalığa tutulmuş bir hastanın ölümü beklediği gibi umutsuzca bekleyerek geçiriyordu zamanını. ne yana dönse enkaz. yıkıntıların arasında adımları birbirine karışarak yol almaya çalıştı. ufuk çizgisine doğru attığı her adımda arkasında bırakmak için çabalıyordu geçmişini. derin bir of çekti. nasıl üstesinden gelecekti, kimden yardım isteyecekti, bilmiyordu. sadece yürüyor, yürürken de başına gelenlerin kendiliğinden yok olup gitmesini bekliyordu. hayata beyaz bir sayfa açmak, öyle derler ya. peki ya daha önce kapkara olmuş o tozlu sayfalar, onları nasıl rafa kaldıracağız. hiç yaşanmamış gibi tertemiz yeni sayfalar açmak eskilerin yerine. hafıza dedikleri olmasaydı belki. her gün yeniden başlamak ne garip olurdu hayata.
devamını gör...
2280.
buraya geldim nasıl geldim bilmiyorum ama içimdeki duyguları kendim olmadan paylaşmaya ihtiyacım var. içinde fırtınalar koparken bir o kadar vurdumduymaz gözükenlere selam olsun
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2