3301.
tarih 4 ocak 2008 günlerden cuma bundan tam 15 yıl öncesi , her zamanki gibi sabah erkenden uyanıp kahvaltımı yaptım, işe gitmek için bisikletime bindim ve yola çıktım. hava buz gibi hafif hafif de kar atıyor. her zamanki gibi çalıştım ve 20:00'da mesai saati bitti. tekrar bisiklete binip eve gitmek üzere yola çıktım, hava daha da soğumuştu. yolu yarılamıştım ki arkamdan sert bir darbe aldığımı hatırlıyorum, ondan sonrası yok. gözümü açtığımda kendimi hastanede buldum, kafamın içi çorba kadar karışıktı. sağ bacağımda alçı vardı, ona dokunmak için elimi uzattım, elim karnıma da dokundu ancak karnımı hissetmiyordum bir an dünya başıma yıkıldı. sonra tekrar tekrar dokundum his yoktu, göbeğimden yukarıya doğru dokunarak geldim, göğüs boşluğumdan aşağısını hissetmiyordum, bu bir rüya galiba dedim gözlerimi kapadım bekledim bekledim ve tekrar dokundum ama his yoktu. hemşireye bana ne oldu dedim "araba çarpmış" dedi. o an için hiçbir şey hatırlamıyordum hangi şehirde olduğumu bile bilmiyordum. 43 gün yoğun bakımda yattım ve hasta bakımından habersiz temizlik görevlileri yüzünden yatak yarası oluştu. sonra ortopedi servisine çıktım 17 gün de orada kaldım. o yatak yarası 2 yılda ancak düzeldi. o kadar zor günlerdi ki hastanelerden hep nefret ettim o zamanlar,. bu gün 15 yıl oldu ve ben iyileşemedim. beni bu hale getiren adam da elini kolunu sallayarak geziyor. araba çarptığında 19 yaşındaydım en güzel geçmesi gereken yıllar maalesef çok berbat geçti.
devamını gör...
3302.
ayrı başlığa gerek yoktu.
zaten bütün sözlüğü bu amaçla kullanıyoruz.
devamını gör...
3303.
kadıköy'ün yeni keşfettiğim sokak labirentlerinin birinde bulduğum cafeden bozma, meyhaneden hallice bir mekanda oturmuş içiyorum. ufak tefek birkaç meze ve bir 50'lik rakı. neyi düşündüğümün bile farkında değilim. onca şeye rağmen, hala umursadığım birkaç şeyden biri de içmek için daha erken olması...

hakan günday'ın piç'i idi sanırım, şöyle yada şuna yakın bir yer vardı: "piçler akıllarını parçalara böler ve öyle yönetirler. ancak zamanla her parça bağımsızlığını kazanır ve merkezî sinir sistemi iflas eder. bombardıman artığı harabelere benzeyen düşünce kemikleri birbirine karışır ve hiç var olmamış hayvanların iskeletlerini oluşturur. birbiriyle çelişen akıl parçaları tarafından paylaşılmış ruhsal dünyaları dünya adındaki gezegenden milyonlarca ışık yılı uzaktadır." işte aynen bu durumdayım.

einstein'ın çalışma masasını düşünüyor/hayal ediyorum. çok mu dağınıktı acaba yada titizlik derecesinde toplu muydu?*
devamını gör...
3304.
bugün odtü de intihar eden birisinin haberini gördüm. ve aklıma uzun süredir gelmeyen bir anı geldi. yazmalıyım bunu daha çok hatırlamak için. bir gün metrobüste yanlış yerde indim dalgınlıkla, metrobüs şoforude durak içinde bırakmak yerine durak dışında bıraktı yenibosnada. ve lisede olduğum için çok nakit yoktu üstümde bozuk para vardı sadece. ve evimde 2 durak ötedeydi. otobanda yürüyerek gitmekten başka çarem yoktu ya da babamı arayıp bi ton azar yiyip konumuma getirtmeye çalışacaktım, gece 11 de. dur bi rica edeyim dedim, birisine tam abi .. demeye kalmadan dıt diye ses geldi ve ücretsiz geçiş hakkını gördüm. bozuk parayı uzatmadan omzuma eyvallah diye 2 kez dokundu yüzünü bulanık gördüm. belki o an o abi ordan geçmese ben otobanda yürürken kaza geçirecektim ya da x birşey olacaktı. zihnime karşılıksız iyiliğin ilk tohumunu sen ektin belki de abi. iyi ki varsın, allah razı olsun senden. böyle böyle dark side'ı yok edeceğiz inşallah
devamını gör...
3305.
benim de gücüm bu kadarmış la
yel değirmenlerine kafa atarsan olacağı bu.

gogol'un dar paltosunu bile eğlendirememişim.

bir daha ki sefere kirinçlemeyiz ehehe
devamını gör...
3306.
bu sabah rüyamda ümit özdağı gördüm. başka şeylerde gördüm ama ümit özdağı niye gördüm. kendisine yada siyasetine pozitif yada negatif değilim. ama insan neden rüyasında görür. ve en son geçen yıl rüya görmüş biri. deliriyorsun dandik bey. çok belli.
devamını gör...
3307.
bir daha karalamayacak, itiraf etmeyecek ve hatta hissetmeyecektim. en son hissettiğimde sarhoştum ve yazdıklarım beni zayıf gösterdiği için o hisleri silip parçalayıp siber uzaydaki byte çöplüğüne yolladım.
bugün gelin evi izlerken şeyi farkettim. kadının avizesi çok büyüktü.
yok tabi ki bu değil.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

insanların ne kadar farklı dertleri olduğunu fark ettim. oradaki kadınların derdi, iyi bir ev hanımı olmak evi çekip çevirmek, bir örnek yemek takımları , misafire sunum yapmak gibi şeyler.

benim derdim, sabaha kadar uyumadan durabilmek, ay sonuna para yettirebilmek, bir elimi kardeşimin hep üzerinde tutabilmek, gözlerimin garip şekilde bulanıklaşmasına anlam verebilmek, evdeki 75 yaş üstü iki insanı kırmadan istediğim hayatı yaşayabilmek.

kiminin derdi, ay sonunu getirebilmek ama getiremezse çoluğuna çocuğuna yine de ihtiyacı olanı sağlayabilmek ...gibi gibi gibi.


o sildiğim tanımdaki gibi duygusal konulara gelirsek, sevdiğimiz kadar sevilebilmek, saygı görmek, iyi hissetmek ,iyi görünmek.

hayat bunları hep sağlamıyor hatta akşamın yedisinde verdiği hisleri saat 21.14 de alıveriyor.

saatler hayali.

işte o zaman kendine yeni iyilikler .durun gözlerim yine bulanık gördü.

işte o zaman kendine mutlu olmak için yeni iyilikler bulman gerekiyor. elma soymak, kabuğunu eme eme portakal yemek, kahve yapmak ve sigarayla lüpletmek...

bir kıvılcım arıyorsun işte iyi hissetmek için. yine gideceğini bile bile o kıvılcımı yakalamaya çalışıyorsun.

anlık bir şey.
ah olmadı. telefon çalıyor. sevdiceğin arıyor. evet bu oldu. ama iki saat.

tüm bunları neden yazdım?

onu da başka bir tanımda anlatmam. çünkü bilmiyorum. uzun süren uykusuzluk hali sarhoşluk etkisi yapıyor.
devamını gör...
3308.
" t:başka sorunuz var mı efendim?
j: var efendim.
gözleriniz doğuyor gecelerime çaresi var mıdır?.. "
*
devamını gör...
3309.
bugün bir insan aracılığıyla insanlığa kırıldım. kızgınım.

kardeşim niye bu kadar çıkarcısınız? gülerek laf sokmalar falan? rahatsız edici. hem de çok. bir de ben sana arkadaşım diyorum ya. anlayamıyorum insanları, kalbim sizleri kaldırmıyor bazen. sonra gelip yine size döküyorum içimi. şu garip döngünün garipliğinde bir noktada sallanıyorum.

insan kırılabilen bir canlıdır, bilirim. kırıldığı gibi kırar da. ya ama gönül de alır, almalıdır.

kimse kimse için küçücük bir şeyi bile feda edemez olmuş. bu bireysellik, bu aman benim ayağıma taş değmesin de öbürüne koca kaya düşsün umrumda değil minvalinde yaklaşımlar ne kazandırıyor size? mutlu musunuz? vicdanınız ne durumda mesela?

yok yok, uzaklık iyi. çevremden uzaklaştıramadığımı da düşüncemden uzaklaştıracağım. yoksa kalbim sizinkine benzesin hiç istemem.
devamını gör...
3310.
bugün sosyal medyada okuduğum bir yazıyı bende sözlükte paylaşmak istedim. konumuz kudurmak. hatta öyle bir kudurma ki, kudurmanında afedersiniz b.kunu çıkarmak.


bir kudurmuştuk bir kudurmuştuk ki sorma...
evlenme teklif etti yes-i said partisi.
sözümüz olacak ayyy organizasyon lazım.
nişan yapacağız ayyy mekanlar dolu hep.
düğünümüz var dış cekim için mekan bakıyoruz paraşütle mi atlasak? ağaca mı çıksak? denize mi dalsak? yok en değişik bizim ki olsun canım.
ayrıca düğün öncesi kredi çekelim evimiz instagramın en pembik evi, düğünümüz herkesin ağzını açık bırakacak bir düğün olsun da gelecek yirmi yıl kredi ödeyelim olsun varsın.
ayyy hamileyim cinsiyeti belli oldu partisi.
ayyy doğurmadan bebek geliyor partisi.
ayy sancım geldi, çabuk organizasyon şirketi ben doğurana kadar odayı versailes sarayına çevirsin.
bakin annesinin paşası,babasının varisi, evimizin prensi kaka yaptı, aaa babası şeyini kopardı şehzademizin.
dişi çıktı, yaş günü geliyor, altı ay var ama konsept yetişir inşallah o güne kadar.
bakınnn börek yaptım. bakınnn tatildeyiz.bakın kahvaltı keyfisi. bakınnn kumsalda ayaklarım. bakınnn makyaj yapıyorum.



çok kudurduk çok. allah bize otur evde sade bir hayat yaşa da şükretmeyi unuttuğun sağlığının, gösteriş yapmaktan kaçırdığın zamanın, hayatında abarttığın her mananın muhasebesini bir yap dedi vakti zamanında. yaptık mı? yapsakta belli ki çabucak unuttuk. yine aynı terrane. yapılan her manasız işi bu sosyal mecrada paylaşmakta mallıktır artık net. banane lan senin aldığın eşyadan, gittiğin geldiğin yerden tıkındığın şeyden. hepsini kapatıyorum. hayatımdan da gereksiz insanları çıkarıyorum ki burası önemli bunu tavsiye ederim.
devamını gör...
3311.
karakter yumuşaması yaşıyorum ve bu hiç hoşuma gitmiyor.
bana ne oldu ya?
birini özlediysem sıkıntı büyük demektir...
bende böyle şeyler yoktu.
kaç nida...
devamını gör...
3312.
özen göstererek kullandığım defterlerimin gördüğü muameledir. yazı o kadar güzel yani.
devamını gör...
3313.
bu tam olarak nedir ya da nasıl bir özleme şeklidir bilmiyorum ama kokusunu içime çekerek yanında uyumayı özledim! hiç de uyumadım ama aşırı özledim!

bu ne şimdi?
devamını gör...
3314.
geleceğin normal sözlük yazarı 10 yaşındaki oğlumun kaleminden;

hersey yuvarlak

evet, bu gün sabah yatağımdan kalktığımda yatağım yuvarlaktı. daha sonra yüzümü yıkamaya gittiğim de muslukta yuvarlaktı kısacası gördüğüm her yer yuvarlaktı. sonra oyun oynamak istediğimde odama girince bilgisayarımın monitörü yuvarlaktı, klavyemde yuvarlaktı nasıl oynayım ki tabikide ustalığımı kullanarak ama oynayamadim sabahtan beri ev sallanıp duruyordu. pencereye gittim bi baktım uçurumun kenarındayım.meğerse ben uyurken kilometrelerce yuvarlanmışım. annem babam ortalıkta yoktu. ben zaten yuvarlaktım ayağım yoktu, yuvarlanarak gidiyordum. akşam olmuştu ve aşırı açıkmiştim. annem babam hala ortalıkta yoktu. bende yuvarlanarak aramaya başladım. yuvarlanıp gittim. eve geldim meğerse annem babam benim yatağın altindalarmış. hepsi rüyaymış..
devamını gör...
3315.
ben yazdığım çoğu şeyi geleceğe yazıyorum. biliyorum ki gelecekte beni güzel şeyler bekliyor. hak ettiğim şeyler. benim sevgimi hak eden biri de gelecek. ona yönelik bir sesleniş, gelişini kabulleniş. belki gelmiştir bile. belki şu an tanıdığım biridir; bilmiyorum. her şey öylesi bilinmezlikte ki... her şey öylesi belirsiz ki! bu çoğu zaman beni çıldırtsa bile yazdığım çoğu şeyi geleceğe yazıyorum.
devamını gör...
3316.
rüyalarımda hala seni görüyorum. hiçbir şey olmamış gibi. uyanmak kabusa dönüyor.
devamını gör...
3317.
bir ters bir düz bile örmemem gereken insana hakiki selanik motifi yapmıştım. kendime şunun yarısı özenebilmem dileğiyle.
devamını gör...
3318.
bugün de bin adımla uyandığım sabahın kör karanlığındayım.ne sana gelebilirim ne de sen bana gelebilirsin, bitmiş bir zamanın çarkını çevirmeye çalışmaktan adımlarım tükendi ve gelemedim…zaten gelsem de artık bendeki güç, yenidoğan çocuğun annesini emmeye yetecek kadardı sadece doyumluk…
devamını gör...
3319.
içimde bir yerlerde eksildi bir şeyler. onlarla birlikte gitti hislerimin bir kısmı da. eriyorum, ama yolda olduğum için damlayan parçalarım için bir şey yapamıyorum. geriye dönemem, en kısa sürede yolun sonuna ulaşmam gerek. bu yolda ne kadarımı kaybedeceğim önemsiz.
devamını gör...
3320.
ikinci buluşma...

bu yazımız da iki kişinin elinden. *

•sevdiğinden: *
yine bir buluşma beni okul çıkışı okuldan alacak. ta nerden yürümüş sevdiğim benim için. hâlâ çekingen duruyordu uzaktan. yakınlaştıkça daha da bir çekinmeye başladı sevdiğim. çekinmediği tek şey elimi tutmak ve bana sarılmak... yüzüme bakmıyor, bakamıyor hâlâ çekingenliğini üstünden atamamış . dostlarımdan bazıları onu çok merak ediyor ve tanışmak için can atıyorlar. onu seviyorum tüm kalbî duygularımla. onu herkes tanısın ama kimseyle paylaşmak istemiyorum bana özel olsun istiyorum ancak herkes ne kadar mükemmel biri olduğunu bilsin istiyorum.
beraber yürüdük , elimi tutmak istedi. elimi tuttu ve montunun içine gizledi. bana öyle güzel hisler uyandırdı ki... sanki "hep seninle olacam ama asla sana zarar gelmesine izin vermeyecem, koruyacam" der gibiydi.
onunla ellerim ısınıyordu tıpkı kalbim gibi... ve yine sarıldık uzun sarılmaları hiç sevmem ama ben unutkan biriyim kokusunu unutacam diye korkuyorum. ya sarılırken tam kalbine denk gelmem... bir gün sadece kalbini dinlemek istiyorum.
hissediyorum beni seviyor, çok seviyor hatta bakmaya kıyamayacak kadar çok...
yalnız ben de korkuyorum eve gidince onu hayal edemiyorum çünü karşılıklı bakıştığımız olmadı, gözlerini kaçırıyor benden. onun tarafına bakınca başka tarafa bakıyor.
ayrıca ben ilk buluşmamızda bir şeyler eklemeyi unutmuşum. saçlarımı çok seviyormuş. saçlarımı öptü ve elleriyle öyle nazikçe dokunuyor ki bana . bazen kendimi tuhaf hissediyorum, kuşlar gibi...
elleri arasındaki bir kuşmuşum gibi davranıyor. bıraksa uçacam, sıksa ölürmüşüm gibi...

öyle incitmeden seviyor işte hayret ediyorum sevdiğim'e.
biraz yollarımız uzadı biraz daha vakit geçirmek için. ve herkes bilir ki güzel vakitler tez geçer. son bir sarılma ve veda...

en çok da neyi seviyorum iki adım attım sonra arkamı döndüm ve o durdu ama arkasını dönmedi. telefonunu aldı ve birini aradı. telefonum sessizdeydi ve beni aramış. daha iki adım uzaklaştım senden sevdiğim... ve araması giderken bile sesimi duymak istemesi... daha yanımdayken özlemesi... seni seviyorum.

hoşuma gidiyorsun, biraz da bana gel sevdiğim ve kaçırma gözlerini benden.*


•sevdiğinden: *

o zaman sıra bende..
bugün ikinci buluşmamızdı. sabah uyandığım ilk andan beri aklımdaydı. onun yanına gittiğimde ellerini tutmak için sabırsızlanıyordum ellerini tuttuğum zaman üşümüştü avucumun içine aldım ısıtmak istedim ellerini. çok narin elleri var dokunmaya kıyamıyorum. ona beni hiç kimse böyle sevmemişti demek geldi içimden yapamadım diyemedim. sevdiğime sarılırken zarar vermekten korkuyordum başını göğsüme koyduğum zaman beni ne kadar sevdiğini hissedebiliyordum onunla yağmurlarda ıslanmak ıstiyorum her anımız beraber geçsin ıstiyorum fakat daha gözlerine bakıp konuşabilme cesaretinde bulunmadım bunu aşabilecegimi düşünüyorum sonuçta beraber yaşayacağız her şeyi.
çünkü ona bir eş, bir baba, bir sevgili, bir sırdaş olmak için birlikteyim.... yarın tekrar birlikte vakit geçireceğiz. seni sevmek seni anlatmak bir yazıya sığmaz. yarınlarımız birlikte geçsin hep. seni çok seviyorum lotus çiçeğim
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim