normal sözlük yazarlarının oy vermiyor olması
başlık "yoldaş benjamin franklin" tarafından 22.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
41.
benim de aklıma takılan durumdur. hadi biz çaylağız diye okunmuyoruz ya da oylanmıyoruz. ama çok iyi yazılar görüyorum, bakıyorum birkaç oy alıyor. yazarları motive etmesi açısından oylarımızı esirgemeyelim lütfen sözlük ahalisi.
devamını gör...
42.
okuduğum beğendiğim tüm tanımları oylar çoğunu da favorilerim
bir burası mı kaldı ego yapacağımız?
dahil olmadığım yazarlardır.
bir burası mı kaldı ego yapacağımız?
dahil olmadığım yazarlardır.
devamını gör...
43.
arkadaşlar sevgili yazarlar artık son 24 saatte 1500 kişi bandında ikamet eden sayı ile beğenen sayısı 25,30 taş catlasın 80 bandında tamam beğenmedigine like atmazsın anlarım da hiç kimse mi hic kimseyi beğenmez cok kaliteli yazarlar 20 like ile kalmış. portakal kısmı ise duyuru veya yöneticilerin tanımları oluyor. buna dur denilmesi ögretmenin notu kendi cebinden veriyormuş gibi beğeniye aynı muamele yapan yazarların rusya ya sürgün edilmesi gerekli.
devamını gör...
44.
kafa sözlüğe hoş geldin dediğim haklı serzeniş. geldiğimden beri bunun hakkında yazdım başlıklar açtım ama hala aynı. hayır 300 kişi online tamam diyorum yazmıyorlar da hiç mi oylamaz insan? sonra bu 300 kişi gerçekten var mı o an deyince kabahat bende oluyor.
devamını gör...
45.
bir taraftan seri artı oy verenlere sövülürken diğer taraftan "beğenmiyor cimriler" diye tanımlanıyoruz. bir ortası yok mu şu işin? *
- tanımı beğensen dögiler beğenmesen yine dögiler. valla ne poh yiyeceğimizi şaşırdık.
- tanımı beğensen dögiler beğenmesen yine dögiler. valla ne poh yiyeceğimizi şaşırdık.
devamını gör...
46.
benim gibi sözlüğü arka planda açık bırakıp iş güç yapıyor olabilirler. beğenmeyi unutuyor olabilirler, gerçekten beğendikleri şeyleri yüzlerce tanım arasından seçmek zorunda kalmak istemiyor olabilirler. seri beğenilerinizi samimiyetsiz buluyor olabilirler.
devamını gör...
47.
evet bildirimlerim çok ıssız bu yüzden. beğenelim birbirimizi dostlar yazıyoruz o kadar yauuv.
devamını gör...
48.
yine genelleme. dahil değilim ben buna. beğenirsem veririm , bilgi içerikli ise veririm. bu arada bir sürü yazar var herkesi de takip edemem.
önümüze geldikçe okuyoruz işte.
önümüze geldikçe okuyoruz işte.
devamını gör...
49.
evet kesinlikle okuyup oy vermeyen çok yazar olduğunu düşünüyorum,
bu tip yazarlar hem okuyor, hem beğeniyor, birde içinde bir şeye takılıyor, çünkü bu karakterler böyle, yemeyip içmeyip mesaj yazacak kadar ilgileniyor aslında yazdıklarınızla, sonra da diyorki mesela, yazıda bi açık yakalamış kendince, onu söylüyor, "ay o kadar öyle şeylermi yaşadınız" ya da "orda onu yapamadınızmı ahahahah, ehe ühe... "
ben oraya bütün olarak bir hikaye yazıyorum, adam bana parmağıyla düştüğüm yeri gösterip gülüyor, ben sanki bilmiyorum ne yazdığımı, ama o anlatmak istediğimi değilde, güya benim üzüleceğim, belki utanacağım kısımdan konuşmak istiyor... çünkü oralardan beslenen insanlar bunlar...
bence hayatta kendine yer edinememiş, kendi eksikliklerini, başkalarının güya eksikliklerinin yaygarasını yaparak bastıran, egosunu tatmin eden insanlar,
bu şekilde kendini önemli hisseden insanlar...
beğeni yapmıyor ama, mesaj yazmaya üşenmiyor, iyi niyetle okumuyorlar çünkü, ben yine de kendisini anlamak için soruyorum, "beğeni yapmamışsınız, beğenmediğiniz bir tanım için, neden bana mesaj yazıyorsunuz? beğenmediyseniz, neden üzerine düşünüyorsunuz? yorum yapıyorsunuz? öyleyse de eyvallah, neye katılmıyorsunuz filan diye soruyorum...
aldığım cevap şu;
ben herkese, her tanıma beğeni yapmıyorum, zor beğeniyorum...
okuyup, gülüp eğlenip, öğrenip, beğeni yapmıyorsun, yapılan şey tam olarak budur, aslında ayıptır da, bu da o yazarın karakteriyle alakalıdır, kibirdir bu, yapacak bir şey yok, çünkü maalesef bunlardan çok var...
benim önerim, watsup daki durum gibi, diğer uygulamalardaki hikayeler gibi, profile yada tanımlara girenler, bir şekilde teknik olarak mümkünmü onu bilmiyorum ama, ziyaretçi trafiği açık açık görülsün, sayfada kalma süresi filan, sayı olarak görülsün, bence yazarları çok motive edecektir,
okuyorlarsa görünsünler... öyle hem okuyup, hemde günahını vermeyenlerin, mecburen yazısını okuduğu yazara katkısı olsun...
yoldaşcım bunu bir düşünün derim nacizane, çünkü ben gerçekten iyi bir yazıyı sadece 20 kişinin, yada 50 kişinin okuduğuna ve beğendiğine inanmıyorum,
birde beğeni yapanların durumu var,
ben birkaç kez yaşadım, her ne kadar yazdıklarını seri olarak okuyup beğensemde, kendisini tanıyamadığım için, sanırım 3 kişinin filan nickaltı için yazdığı yazıyı "sadece beğeni yapmamdan" bahsettiği için silmelerini rica ettim,
ben seri beğeni aldığım zaman, telefondan kaçıyorum, mahcup oluyorum, tabiiki çok memnun oluyorum, ne biliyim o kişiyi gördüğümü belli etmek istemiyorum, rahat rahat okusun diye, daha sonra bende iadeyi ziyaret yapıp, onun yazdıklarını okuyorum, ve gerçekten beğenmezsem beğeni yapmıyorum yazdıklarına, ve "okuduğu için" teşekkür ettiğim bir mesaj yazıyorum, kendisi ile ilgili bir fikrim oluşursa da, nickaltı na yazıyorum, bu iş böyle olmalı,
profilinize girip yazdıklarınızı okuyan kişiyi, koşa koşa nickaltı na yazıp, anons etmek nedir, bu benim bütün tanımlarımı okudu, üst üste beğendi diye ilan edince ne oluyor, he çok beğendi seni, söyledin herkese, ne oldu, başın göğemi erdi, yazacak başka bir şeyin yok demekki...
maalesef bu yazarlar, hemen şaşırıyorlar, arkadaşım, hiçmi kimse yüzüne bakmadı senin, hiçmi takdir edilmedin hayatında, mesajları da bir tuhaf oluyor, sanki ben okuduğum için değilde, onun dikkatini çekmek için yaptım filan sanıyorlar, böyle bir üstüne alınmak yok yani, o zaman insan düşünüyor, bu yazıları yazan akıl, bu akıl olamaz diye, insanı düşündürüyorsunuz yani...
yoldaş bu nicaltı na da bi sınır bişey gerekiyor kesinlikle...
daha önce de önermiştim, takip ettiklerimiz, takip edenler, yada ne biliyim okuyorlarsa, burdan yazarlara söyliyim, yazarı anlayanlar, nickaltı yazsın,
bence bu da etkiliyor beğeni yapmayı,
birde bütün bunlarla ilgili sözlüğün girişinemi asarsınız, kabul ediyorum kısmınamı eklersiniz, başlığınımı sabitlersiniz artık bilemiyorum,
sanırım bu okumak, beğenmek, sözlük neydi, nasıl kullanılır gibi konuları, bi tabela şeklinde bir yerlere asmak lazım,
çünkü bir başlığa giriyorum, 150 tanımdan 35 tanesi farklı tanımlar, diğerleri hep aynı, bakıyorumki benim yazacağım yazılmış, uslu uslu çıkıyorum, evet ben de "eksik kalıyım" diyorum, çünkü birinin bana yada tabelaya yazıp duvara asması gerekmiyor...
"lütfen önce, beğendiğiniz başlıktaki birbirinden farklı kafaların yazdığı, birbirinden değerli yazarların, orjinal yorumlarını okuyunuz, çünkü 85 defa yazılmış bir tanımı 86. kez yazan kişi olabilirsiniz :)"
bu da okumayı azaltıyor, dolayısıyla okumadan yazanlar, başlıkların, bir sürü birbirinin aynı tanımla dolmasına sebep oluyor,
benim ilk yazarlığım olmasına rağmen, kişisel olarak sözlüğü böyle kullanıyorum, ama bazılarının, hem sözlük, hem genel ahlak kurallarını, girişte, akışta, bir yerlerde görmeye, öğrenmeye ihtiyacı var, maalesef.
edit : sadece kendi rekorumu değil, sözlükteki en uzun tanım rekorunu da kırdım galiba :)
bu tip yazarlar hem okuyor, hem beğeniyor, birde içinde bir şeye takılıyor, çünkü bu karakterler böyle, yemeyip içmeyip mesaj yazacak kadar ilgileniyor aslında yazdıklarınızla, sonra da diyorki mesela, yazıda bi açık yakalamış kendince, onu söylüyor, "ay o kadar öyle şeylermi yaşadınız" ya da "orda onu yapamadınızmı ahahahah, ehe ühe... "
ben oraya bütün olarak bir hikaye yazıyorum, adam bana parmağıyla düştüğüm yeri gösterip gülüyor, ben sanki bilmiyorum ne yazdığımı, ama o anlatmak istediğimi değilde, güya benim üzüleceğim, belki utanacağım kısımdan konuşmak istiyor... çünkü oralardan beslenen insanlar bunlar...
bence hayatta kendine yer edinememiş, kendi eksikliklerini, başkalarının güya eksikliklerinin yaygarasını yaparak bastıran, egosunu tatmin eden insanlar,
bu şekilde kendini önemli hisseden insanlar...
beğeni yapmıyor ama, mesaj yazmaya üşenmiyor, iyi niyetle okumuyorlar çünkü, ben yine de kendisini anlamak için soruyorum, "beğeni yapmamışsınız, beğenmediğiniz bir tanım için, neden bana mesaj yazıyorsunuz? beğenmediyseniz, neden üzerine düşünüyorsunuz? yorum yapıyorsunuz? öyleyse de eyvallah, neye katılmıyorsunuz filan diye soruyorum...
aldığım cevap şu;
ben herkese, her tanıma beğeni yapmıyorum, zor beğeniyorum...
okuyup, gülüp eğlenip, öğrenip, beğeni yapmıyorsun, yapılan şey tam olarak budur, aslında ayıptır da, bu da o yazarın karakteriyle alakalıdır, kibirdir bu, yapacak bir şey yok, çünkü maalesef bunlardan çok var...
benim önerim, watsup daki durum gibi, diğer uygulamalardaki hikayeler gibi, profile yada tanımlara girenler, bir şekilde teknik olarak mümkünmü onu bilmiyorum ama, ziyaretçi trafiği açık açık görülsün, sayfada kalma süresi filan, sayı olarak görülsün, bence yazarları çok motive edecektir,
okuyorlarsa görünsünler... öyle hem okuyup, hemde günahını vermeyenlerin, mecburen yazısını okuduğu yazara katkısı olsun...
yoldaşcım bunu bir düşünün derim nacizane, çünkü ben gerçekten iyi bir yazıyı sadece 20 kişinin, yada 50 kişinin okuduğuna ve beğendiğine inanmıyorum,
birde beğeni yapanların durumu var,
ben birkaç kez yaşadım, her ne kadar yazdıklarını seri olarak okuyup beğensemde, kendisini tanıyamadığım için, sanırım 3 kişinin filan nickaltı için yazdığı yazıyı "sadece beğeni yapmamdan" bahsettiği için silmelerini rica ettim,
ben seri beğeni aldığım zaman, telefondan kaçıyorum, mahcup oluyorum, tabiiki çok memnun oluyorum, ne biliyim o kişiyi gördüğümü belli etmek istemiyorum, rahat rahat okusun diye, daha sonra bende iadeyi ziyaret yapıp, onun yazdıklarını okuyorum, ve gerçekten beğenmezsem beğeni yapmıyorum yazdıklarına, ve "okuduğu için" teşekkür ettiğim bir mesaj yazıyorum, kendisi ile ilgili bir fikrim oluşursa da, nickaltı na yazıyorum, bu iş böyle olmalı,
profilinize girip yazdıklarınızı okuyan kişiyi, koşa koşa nickaltı na yazıp, anons etmek nedir, bu benim bütün tanımlarımı okudu, üst üste beğendi diye ilan edince ne oluyor, he çok beğendi seni, söyledin herkese, ne oldu, başın göğemi erdi, yazacak başka bir şeyin yok demekki...
maalesef bu yazarlar, hemen şaşırıyorlar, arkadaşım, hiçmi kimse yüzüne bakmadı senin, hiçmi takdir edilmedin hayatında, mesajları da bir tuhaf oluyor, sanki ben okuduğum için değilde, onun dikkatini çekmek için yaptım filan sanıyorlar, böyle bir üstüne alınmak yok yani, o zaman insan düşünüyor, bu yazıları yazan akıl, bu akıl olamaz diye, insanı düşündürüyorsunuz yani...
yoldaş bu nicaltı na da bi sınır bişey gerekiyor kesinlikle...
daha önce de önermiştim, takip ettiklerimiz, takip edenler, yada ne biliyim okuyorlarsa, burdan yazarlara söyliyim, yazarı anlayanlar, nickaltı yazsın,
bence bu da etkiliyor beğeni yapmayı,
birde bütün bunlarla ilgili sözlüğün girişinemi asarsınız, kabul ediyorum kısmınamı eklersiniz, başlığınımı sabitlersiniz artık bilemiyorum,
sanırım bu okumak, beğenmek, sözlük neydi, nasıl kullanılır gibi konuları, bi tabela şeklinde bir yerlere asmak lazım,
çünkü bir başlığa giriyorum, 150 tanımdan 35 tanesi farklı tanımlar, diğerleri hep aynı, bakıyorumki benim yazacağım yazılmış, uslu uslu çıkıyorum, evet ben de "eksik kalıyım" diyorum, çünkü birinin bana yada tabelaya yazıp duvara asması gerekmiyor...
"lütfen önce, beğendiğiniz başlıktaki birbirinden farklı kafaların yazdığı, birbirinden değerli yazarların, orjinal yorumlarını okuyunuz, çünkü 85 defa yazılmış bir tanımı 86. kez yazan kişi olabilirsiniz :)"
bu da okumayı azaltıyor, dolayısıyla okumadan yazanlar, başlıkların, bir sürü birbirinin aynı tanımla dolmasına sebep oluyor,
benim ilk yazarlığım olmasına rağmen, kişisel olarak sözlüğü böyle kullanıyorum, ama bazılarının, hem sözlük, hem genel ahlak kurallarını, girişte, akışta, bir yerlerde görmeye, öğrenmeye ihtiyacı var, maalesef.
edit : sadece kendi rekorumu değil, sözlükteki en uzun tanım rekorunu da kırdım galiba :)
devamını gör...
50.
evet akp'ye oy vermiyorum.
(bkz: bi saniye konu bu değil galiba)
şimdi başlık altını okudum da çok büyütülmüş konu. hadi yoldaş'ı anlıyorum. sözlüğün genel istatistiği için bu olayın çokça yapılmasını isteyebilir.
ama yazarları anlamıyorum. sanırım sadece beğenilmek için, etkileşim kasmak için yazıyorlar. bu düşüncelerle yazılmasına bence gerek yok. hoşlandığınız şeylere yazın format dahilinde geçin. beğenen olursa zaten beğenir, oylar geçer. çok büyütmeye bence gerek yok.
ben beğenmediğim şeyi sırf istatistik olsun diye de oylamam. sırf beğeni almak için de entry girmem.
(bkz: bi saniye konu bu değil galiba)
şimdi başlık altını okudum da çok büyütülmüş konu. hadi yoldaş'ı anlıyorum. sözlüğün genel istatistiği için bu olayın çokça yapılmasını isteyebilir.
ama yazarları anlamıyorum. sanırım sadece beğenilmek için, etkileşim kasmak için yazıyorlar. bu düşüncelerle yazılmasına bence gerek yok. hoşlandığınız şeylere yazın format dahilinde geçin. beğenen olursa zaten beğenir, oylar geçer. çok büyütmeye bence gerek yok.
ben beğenmediğim şeyi sırf istatistik olsun diye de oylamam. sırf beğeni almak için de entry girmem.
devamını gör...
51.
beğenince bir şey eksilmiyor sayın yazarlar. karşı tarafı anlık mutlu etmek yada yazdığının okunduğu hissiyatını vermek güzel olmaz mı? bence beğenen beğendiğini belli etsin geç olmadan ^-^
devamını gör...
52.
normal bir durumdur.
devamını gör...
53.
zamanla her şeyin nasıl değiştiğine örnek niteliğinde yazılanlar. o zamanlar "oy versenize la" diyenler sonrasında bir takım bahaneler sebebiyle beğeni ve favorilemeye sınır getirdi. *
hayat çok değişik.
hayat çok değişik.
devamını gör...
54.
eski adı lazım değil sözlük yazarları gibidirler. oy vermiyorlar. normal yani. *
devamını gör...
55.
en saçma yoruma bile oy veriyorum. sırf emek vermiş diye. şurda vereceğiniz bir oy sizin için bir ifade olmaz iken yazar açısından bir hoş duygudur. sözlük için yapın bunu.*
devamını gör...
56.
herkese vermiyorum. hak eden alır.
devamını gör...
57.
58.
aslında oy veriyorlar ama tanıma göre değil nicke göre oylama yapıyorlar. misal bir yazar güzel bir entry giriyor pek rağbet görmüyor lakin diğer yazar a bile yazsa oy yağmuruna tutuluyor çünkü muhtemelen o yazar sözlüğün popüler yazarlarındandır. her sözlükte böyle bu sadece burada değil.
oy vermek yazarın yazma iştahını arttırır, sözlüğe daha çok katkı yapmasına neden olur. daha da eyyorlamam.
oy vermek yazarın yazma iştahını arttırır, sözlüğe daha çok katkı yapmasına neden olur. daha da eyyorlamam.
devamını gör...
59.
eskiden burası şirinler köyü gibiydi, herkes noel baba gibi saçıyordu oyları etrafa.
şimdi hayalet kasabaya döndük, muhtar ve köy kahvesinde ki 3 5 dayıdan başka kimsemiz kalmadı.
onlar okuyor ve oyluyorlar sözlüğün kilometre taşı bunlar, sevin onları.
şimdi hayalet kasabaya döndük, muhtar ve köy kahvesinde ki 3 5 dayıdan başka kimsemiz kalmadı.
onlar okuyor ve oyluyorlar sözlüğün kilometre taşı bunlar, sevin onları.
devamını gör...
60.
bir başka ikiyüzlülüğü ortaya çıkaran gerçek.
bir kısım insanlar birilerinin sadece kendisini oylayan ya da tanıyan kişilere oy verdiğini * söylüyor. buraya kadar haklılar ve kendileriyle hemfikiriz, tamam. yalnız "sadece tanıdıklarına oy veriyorlar" diye şikayet eden bazı kimselere bakıyorum, tanıdıklarına da tanımadıklarına da oy vermiyorlar. ne iş?
"kankacılık" diyoruz, "yapmayın" diyoruz, "1 kişi bütün oyları toplarken diğerlerinde hiç oy yok" diyoruz ya hani; neden hiç oy yok diğerlerinde peki? kankacılıktan şikayetçi olan arkadaşlar neden o "diğer grubun yazarları"na da oy vermiyor hiç? akşama kadar yazıp çizen insanların bazılarının nickini hiç öyle sözlükte "fenomen olmayan" yazarların tanımlarında beğeni olarak görmüyoruz, niye? sözlük mağazasından şunu bunu alayım diye düşünen ama sözlüğe yeni geldiği için karması yetmeyenler var mesela. kim oylayacak ki bu insanları, karmaları yükselecek? haydi diyelim eskilerin bir kısmını gözden çıkardık, onlar kendi aralarında al gülüm ver gülüm yapıyorlar. onların dışında kalan ya da yeni geldiği halde oylamaya eli gitmeyenler kim?
şimdi burada şunu ayrı tutuyorum; kimse oy vermek gibi bir mecburiyet içerisinde değil. sadece okuyup geçenler de var. beğenmediğini oylamak zorunda zaten değil kimse, onu da ayırıyorum bu konudan. tamamen "oylanmıyor kimse "dediği halde kendisi de taşın altına elini koymayanlardan bahsediyorum burada. bir konu başlığı altında birbirine 90'ar derece açıyla farklı şekilde muhalif olan düşünceler var. birine katılmıyorsanız birine mutlaka katılacağınız anlamına geliyor bu çünkü bazıları birbirine taban tabana zıt. "beğenmedim, ondan oylamadım" savunması da çöpe gidiyor bu durumda. klavyesinde akrep olanlar var, kabul edelim bunu. adamlar okusa da, beğense de oylamıyor. bu tiplere yapılabilecek hiçbir şey yok.
"oylanmak çok mu önemli?" sorusunun cevabı değil bunlar bu arada. bence önemli değil. sadece şikayet ettiğimiz şeyleri kendimizin yaptığına dikkat çekmeye çalışıyorum. cem yılmaz'ın dediği gibi "tek tek o değilsiniz ama hepinizi toplayınca o çıkıyor." cümlenin orijinali böyle olduğundan bu şekilde yazdım. bundan sadece sizlere söyleyip kenara çekildiğim anlamını çıkarmayın. kendimi de dahil ediyorum bu yazdıklarıma.
bir kısım insanlar birilerinin sadece kendisini oylayan ya da tanıyan kişilere oy verdiğini * söylüyor. buraya kadar haklılar ve kendileriyle hemfikiriz, tamam. yalnız "sadece tanıdıklarına oy veriyorlar" diye şikayet eden bazı kimselere bakıyorum, tanıdıklarına da tanımadıklarına da oy vermiyorlar. ne iş?
"kankacılık" diyoruz, "yapmayın" diyoruz, "1 kişi bütün oyları toplarken diğerlerinde hiç oy yok" diyoruz ya hani; neden hiç oy yok diğerlerinde peki? kankacılıktan şikayetçi olan arkadaşlar neden o "diğer grubun yazarları"na da oy vermiyor hiç? akşama kadar yazıp çizen insanların bazılarının nickini hiç öyle sözlükte "fenomen olmayan" yazarların tanımlarında beğeni olarak görmüyoruz, niye? sözlük mağazasından şunu bunu alayım diye düşünen ama sözlüğe yeni geldiği için karması yetmeyenler var mesela. kim oylayacak ki bu insanları, karmaları yükselecek? haydi diyelim eskilerin bir kısmını gözden çıkardık, onlar kendi aralarında al gülüm ver gülüm yapıyorlar. onların dışında kalan ya da yeni geldiği halde oylamaya eli gitmeyenler kim?
şimdi burada şunu ayrı tutuyorum; kimse oy vermek gibi bir mecburiyet içerisinde değil. sadece okuyup geçenler de var. beğenmediğini oylamak zorunda zaten değil kimse, onu da ayırıyorum bu konudan. tamamen "oylanmıyor kimse "dediği halde kendisi de taşın altına elini koymayanlardan bahsediyorum burada. bir konu başlığı altında birbirine 90'ar derece açıyla farklı şekilde muhalif olan düşünceler var. birine katılmıyorsanız birine mutlaka katılacağınız anlamına geliyor bu çünkü bazıları birbirine taban tabana zıt. "beğenmedim, ondan oylamadım" savunması da çöpe gidiyor bu durumda. klavyesinde akrep olanlar var, kabul edelim bunu. adamlar okusa da, beğense de oylamıyor. bu tiplere yapılabilecek hiçbir şey yok.
"oylanmak çok mu önemli?" sorusunun cevabı değil bunlar bu arada. bence önemli değil. sadece şikayet ettiğimiz şeyleri kendimizin yaptığına dikkat çekmeye çalışıyorum. cem yılmaz'ın dediği gibi "tek tek o değilsiniz ama hepinizi toplayınca o çıkıyor." cümlenin orijinali böyle olduğundan bu şekilde yazdım. bundan sadece sizlere söyleyip kenara çekildiğim anlamını çıkarmayın. kendimi de dahil ediyorum bu yazdıklarıma.
devamını gör...