okuduğunu anlamamak

anlık olarak kafada dolaşan tilkilerin neden olabileceği durum. cümleler o tilkilerin arasından geçip gidemiyor, kuyruklarına falan takılıyor kalıyor bazen.

insanın kafasının dolu olmasından kaynaklanan durum...

ihtimallerden;
- birinde, beyin vardır, aşırı meşguldür.
- diğerinde, beyin vardır, kireçlenmiştir.
- bir diğerinde, beyin yoktur.

beynin “yeter artık, sal beni!” deme durumudur.

çok az okumaktan ileri gelir.en önemli nedeni budur.bazende sadece okumak için okur insan.anlama noktasında herhangi bir gayreti olmaz.sorgulayıcı değildir çünkü.kimi zaman yazan sevmediğimiz biri ise önyargı ile okuruz.ne yazmış olabilir ki deriz. ismini hatırlamadığım ünlü bir düşünürün şöyle bir sözü var çok severim ; bana çözmem için bir soru ve 60 dakika verseler bunun ilk 50 dakikasını soruyu anlamaya 5 dakikasını çözüm yolu geliştirmeye ve son 5 dakikasını çözmeye harcarım...

çok okuduğumda başıma gelen olaydır. bazen 2 saat boyunca kitap okuyorum sonra bir bakıyorum sayfayı çevirecekken anlamayı unutmuşum. o zamanda iki dakika kitabı bırakıp bir tur atıp geli geliyorum.

sözlükte çok var bunlardan. görünce hemen engelliyorum. başlığını da, tanımını da. ne okuduğunu anlayabiliyor ne de yanlış anladığını doğru ifade edebiliyor. muhtemelen bazıları ergenus homo erectus.

okuduğunu anlamak için önce "okumak" nedir onu anlaması gereken yazarlar var. kendilerine bol bol pratik yapmalarını salık veriyorum. ha bu arada sözlükte olanları çok ciddiye aldığımızdan değil. ama bir mikrobu ciddiye almazsanız hasta olabilirsiniz. aman dikkat.

bazen aklım sıkıntılı konularla boğuşurken dikkatim dağılsın diye elime kitap alırım. bir ara durup üzerinde düşündüğümde tek bir cümlesini anlamadığımı görürüm. gözlerim sadece üstünden geçip gitmiş.
dönüp tekrar okumayı da yediremiyorum, bakar kör şeklinde okunulan sayfalarda aklım kalarak ilerlerim genelikle.

okunduğumu anlamamak mı?
heee... sorry

okuduğunu hüpürdetmek olarak anladım. elendim.