1984,
fahrenheit 451.
distopya bana gelmiyor.
devamını gör...
öyle bir söz sarfetmeye karşıyım. kitap berbat bile olsa en azından neyi yapmamam gerektiğini öğreniyorum.
devamını gör...
charles bukowski kitapları. okumadım zaten, iki kitabına başladım, ikisini de yarım bıraktım ama o kadar zamanıma yazık oldu yine de.
devamını gör...
cinder sanırım.. çünkü olacak her şey zaten belliydi. keyif vermemişti.
devamını gör...
küçük prens, abartıldığı kadar bir şey bulamadım
o kadar iç sıkıcı okumuştum ki hatırlamıyorum bile
devamını gör...
şeker portakalı'nı okuduğumda bir hayal kırıklığı yaşamıştım. küçük prens tadında bir şey bekliyordum sanırım.
devamını gör...
yusuf atılgan- aylak adam, anayurt oteli ne okuduğumu bile anlamadım kitapta dehşet sıkıcı.
fahrenheıt 451 hayatımda okuduğum en saçma kitaplar başında gelir acaba sonunda bir anlam çıkartabilir miyim diye bitirdim ama yinede çıkaramadım hangi kesim bu kitabı bu kadar yüceltti anlam veremiyorum.
devamını gör...
çavdar tarlasında çocuklar. internette yorumlara bakıyorum bir de kitaba bakıyorum, acaba aynı kitaptan mı bahsediyoruz diye merak ediyorum. gençlerin iç dünyasını "çok iyi yansıtmayı" geçtim biraz bile yansıttığını düşünmüyorum.

zaman kaybından başka bir şey değil. yarım bıraktığım nadir kitaplardan. içinde bazı kelimeler çok fazla tekrar ediliyordu, en çok rahatsız olduğum şey buydu. devam edilemeyecek kadar sıkıcı olduğu için bırakmak zorunda kaldım.
devamını gör...
notre dame'in kamburu. betimleme betimleme betimleme. ağlamak istedim 600 sayfa okurken. parisin katedrallerinden tutunda ıncığına cıncığına kadar açıklamalar ve betimlemeler. esas hikaye çok güzeldi kitap 200-300 sayfa olmalıydı.(bkz: aşırı betimlemeli türk eseri de sergüzeşt)
devamını gör...
kusura bakmasın kimsede kişisel gelişim kitaplaridır.her insanın aklına gelebilecek fikir dayatmaları ve her fikrin parayla yapabilecek olmasının kanıtıdır. ben yoga yapmak istemiyorum, tütsü sevmiyorum, evrene msj gönderince, dilek listesi oluşturunca o çok istediğim iç huzuru yakalayamiyorum.
devamını gör...
hiçbir kitaba gereksiz denilmez yahu en vasat en saçma en gereksiz kitap bile en azından okuma alıştırması yaptırır

*
devamını gör...
sadece aptallar 8 saat uyur

niye elime geçti, nereden okudum hatırlamıyorum. asıl amacı uykuda geçen zamanı dağıtarak, kısa uykularla zamanı daha verimli kullanmak olan kitabı okuduktan sonra ortalıkta zombi gibi dolaşabilirsiniz.

''aptal olmak, hem uykusuz hem de aptal olmaktan daha iyi'' sonucuna ulaştıran ufuk açıcı bir kitap.
devamını gör...
osman aysu kitapları olabilir. ağalar, beyler, hatun kişiler .... tüm eserlerini okumadım ama 3-4 eserini okudum. abi cıa ajanı bir hatunu, bizde güreşçiyiz hıaa diyerek kündeye getiren türk mühendis beyin bulunduğu sahne dün gibi aklımdadır. severek okuyan varsa kırmak istemem ama abi bildigin fantezi dünyam rengarenk, vur bana kıvamında hikayeler. ev sahibesinin botlarını yalayan bahçıvan vs vs .... birde az önce söylediğim sahneleri liseye giderken okudum. allah'a şükür yoldan çıkmadık
devamını gör...
recaizade mahmut ekrem araba sevdası
halid ziya uşaklıgil mai ve siyah
devamını gör...
okumak ile okumamak arasında fark yaratmayan, hayatımıza hiçbir şey katmayacak kitaplardır.

başıma bir şey gelmeyecekse tolstoy'un: "insan ne ile yaşar," adlı kitabını örnek verebilirim. * nedenini de kısaca özetlemek gerekirse, kitapta verilen tüm mesajların kitabı okumadan da her insanın kendi başına kolaylıkla saptayabileceği basit tespitler olmasıyla birlikte çoğu kısmına katılmıyorum. bu yorumumda kötü bir kitap dediğim anlamı çıkmaması adına belirtmekte fayda var demek istediğim; başlıkta kastedilen anlama uygun olarak sadece okumasak da olur diyebileceğim çoğu kitaptan biridir.
devamını gör...
agata burina burinata/halikarnas balıkçısı.
1 ayda zor bela bitirdim, kitaplığımın arkalarında bir yerde duruyor.
devamını gör...
mai ve siyah. güzel bir kitaptı ama o kadar karamsardı ki okumasaydım da olurmuş.
devamını gör...
limon yapraklarının kokusu. çok da okunacak bir yanı yoktu maalesef
devamını gör...
lisa gardner - affet ama unutma
gerilim kitabı diye aldım ama içinde gerilime dair hiçbir şey yoktu
devamını gör...
zülfü livaneli - son ada
sanatına saygı duyuyorum elbet ama bu adamda sürekli beni sıkan bir şeyler oluyor. bu kitabı bitirmek için kendimle savaşmıştım(sırf hediye edildi ayıp olmasın diye) ,ki kalın bir kitapta değil hem , artı açıp yaptığı müzikleri dinlediğimde de benzer şeyleri hissediyorum , uzun süre dinleyemiyorum (karlı kayın ormanı olsa bile)

edit : imla
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okumasaydım da olurdu dedirten kitaplar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim