21.
her insanın doğru yolu bulması ve hatası görmesi açısından ara sıra yapması gereken bir şeydir.
devamını gör...
22.
profesör de olsa hocalarına güvenmeyecektin. onlar istedi diye yapmayacaktın.
devamını gör...
23.
normal şartlarda kişiyi geliştirmesi gerekir.
devamını gör...
24.
dünyadaki en güzel şeylerden biridir, herkes yapabilse ah!
devamını gör...
25.
eğer kendime yapmam gerekirse liste şöyle;
git psikolojik tedavi ol malak
aptal aptal sarhoş olana kadar içme
planlarını ve kendini kimseye anlatma
git psikolojik tedavi ol malak
aptal aptal sarhoş olana kadar içme
planlarını ve kendini kimseye anlatma
devamını gör...
26.
her insanın dengeli ve benliğe adil davranarak yapması gereken bir durum
devamını gör...
27.
insanın sadece kendisinin bileceği eleştiridir. topluluk önünde ya da bir başkasına yapıldığında işin içine başka şeyler girer mesela(bkz: etkilemek) mesela (bkz: durumu kurtarmak)
devamını gör...
28.
fazlasını yapmamanız makbuldur.
sonrası işkenceye dönüşüyor.
her şeyin kararı iyidir.
sonrası işkenceye dönüşüyor.
her şeyin kararı iyidir.
devamını gör...
29.
insana zor gelen bi şeydir. başkasını eleştirirken yoktan bile var edebiliyoken sıra kendimize geldiğinde gram yanlış bulmuyoruz ve yahut da görmezden geliyoruz.
ben çoğu zaman yaparım insan hatalarının , yanlışlarını daima göz önünde bulundurmalı. böyle yaşarsa hayatında en azından bazı şeyler iyi gider*
ben çoğu zaman yaparım insan hatalarının , yanlışlarını daima göz önünde bulundurmalı. böyle yaşarsa hayatında en azından bazı şeyler iyi gider*
devamını gör...
30.
yaptım ama yine haklıyım lanet olsun.
devamını gör...
31.
doğru yapıldığı zaman insanı ileriye taşıyacak olan eylemdir. tabi eleştiri yaparken kendinizi suçlamamanız gerekir. yoksa tam tersi dibe çakılırsınız.
devamını gör...
32.
hergun yaptığım şey.baskalarini eleştirmeye başlamadan önce ,ise kendinizi eleştirmeye başlayın .
devamını gör...
33.
bazen diyalog esnasında donup kalıyorum. algım yetişemiyor bahsi geçen şeye. tabi istemdışı cereyan ediyor vaka. yani kısaca gerizekalıyım azcuk.
devamını gör...
34.
kendimi yeniyorum.
devamını gör...
35.
çok sık yaptığım eylem. orta doğu coğrafyasında nadir bulunan bir "skill" olup sizi sosyal ortamda aciz gösterir.
devamını gör...
36.
fazlası kafaya zarar olan genç yaş vebası. 35+ olana kadar dewamke.
devamını gör...
37.
kızgın olmadığım zamanlarda yapabiliyorum ama biri bana yapınca çok alınıyorum, bu problemimi çözmem gerekiyor. kendimle barışık değilim, kendimle bir barışmam, öpüşmem koklaşmam lazım. bir insan niye kendine küser içten içe, bir iletişim kopukluğu var, tüm bunları düşünmem lazım ama bu beni strese soktuğu için erteliyorum ve kaçıyorum.
devamını gör...
38.
tanım: insanın hayat yolculuğunda olgunlaşmasını ve kendini tanımasını sağlayan eylem
kişi öz eleştirisini tarafsız bir şekilde yapabilmeye başladığında sosyal hayattaki anlamsız, içi boş durumlardan ve aşırı olan her olgudan uzaklaşmaya başlıyor. kendine olan yabancılaşması bitiyor, topluma olan yabancılaşması başlıyor.
keyiflidir, yetenek ister, baş tacıdır.
kişi öz eleştirisini tarafsız bir şekilde yapabilmeye başladığında sosyal hayattaki anlamsız, içi boş durumlardan ve aşırı olan her olgudan uzaklaşmaya başlıyor. kendine olan yabancılaşması bitiyor, topluma olan yabancılaşması başlıyor.
keyiflidir, yetenek ister, baş tacıdır.
devamını gör...
39.
kendimi tokatlamamı sağlayan ufak bir durumdan dolayı buraya tanım girmeye karar verdim. başkasının beni yapıcı cümlelerle eleştirmesine bayılırım.* şimdi kendimi eleştirme zamanı.
sorun 1. her şeyi çok fazla kafaya takıyorum.
sorun 2. insanlara fazla samimi davranıyorum.
sorun 3. herkesten benim gibi davranmasını bekliyorum.
sorun 4. insanlara tahammül seviyem çok düşük.
sorun 4. kestirip atıyorum.
her şeyi çok fazla kafaya takıyorum.
herhangi bir durumu kendime hayatı zindan edecek kadar büyütüp kafama takabiliyorum bazen.
aslında ufak bir şey, çözülmesi çok zor değil ama bir bakıyorum tüm günümü bu ufacık şeye harcamışım. kafamı tamamen buna yormuşum.
üstelik bundan dolayı da üzerimdeki agresifliği etrafımdakilere yansıtmışım. ne kadar dikkat edersem edeyim bir şekilde onlara hissettirmişim..
bunu aşmam gerekiyor. çünkü çekilmez olabiliyorum.
insanlara fazla samimi davranıyorum.
karşımdaki kişinin cinsiyeti umrumda olmadan samimi yaklaşıyorum. tavrımı ve kendimi başta belirtiyorsam yanlış anlaşılmam, buna mahal vermem diye düşünüyorum.
eğer karşımdaki kişi kız ise bu durum sorun teşkil etmiyor zaten ama erkek ise ekstra tavırlarıma dikkat etmem gerekse de kendi kafamda o kişiye karşı bakış açım belli olduğundan ve değişmeyeceğinden o kişinin de bana karşı hep öyle yaklaşacağını düşünüyorum.
insanlara karşı ben nasıl hissediyorsam onlar da öyle hissediyordur gözüyle bakıyorum.
bir erkeğe samimi davranıyorsam eğer bu ondan hoşlandığım, umut vermeye çalıştığım için değil onu kardeşim gibi diğer kız arkadaşlarım gibi gördüğüm içindir.
nasıl kız arkadaşlarım gözüme o gün güzel göründüyse "çok güzel olmuşsun" diyorsam, erkek olana da "len çok yakışıklı olmuşsun" diyorum. sevdiğim insanlara onları sevdiğimi söylüyorum. birine seni seviyorum demek için illa ona karşı duygusal bir şey beslemen gerekmiyor düşüncesindeyim. sevgimi göstermekten çekinmiyorum. yanlış anlaşılabileceğim ihtimalini düşünmediğimden dolayı. yani bu da diğer sorunu doğuruyor.
herkesten benim gibi davranmasını bekliyorum.
ben nasıl yaklaşıyorsam onlar da öyle yaklaşsın bekliyorum. bir sorunu olduğunda bunu o kişiye söylemekten asla çekinmiyorum. onunla ilgili bir sorunum varsa bilmesi gerekiyordur. ve karşımdaki kişinin de benimle sorunu varsa gelip bana söylemesini bekliyorum. söylemiyorsa yoktur diye düşünüyorum.
bu da zaman zaman umursamaz görünmeme sebep olabiliyor. halbuki öyle değilim sadece benim gibi davranmalarını bekliyorum.
ben nasıl yaklaşıyorsam öyle yaklaşsınlar istiyorum. kimseye karşı dikkat etmem gerekmesin istiyorum.
öyle bir dünya yok biliyorum ve bu huyumu törpülemem gerekiyor. can sıkıcı olabiliyorum.
insanlara tahammül seviyem çok düşük.
eskiden kimse kırılmasın üzülmesin diye kendinden yiyen biriydim ve bunu düzeltmeye çalışırken çok abartmışım.* biri bir şey anlatırken eğer boş geliyorsa bana ya da dikkatimi çekmiyorsa dinliyormuş gibi görünmeye gerek duymuyorum. dinlemiyorum ve bunu tavrımdan anlayabilecek seviyede oluyor mimiklerim. he eğer anlamıyorsa da bunu belirtiyorum. "kafamı bu konuya yoramıyorum şu an, kusuruma bakma" diyerek yapıyorum tabii.
bunu yapmadığımda ya da yapamadığımda veyahut yaptığım hâlde devam ettiğinde kişi, orayı terk etmek istiyorum, hiç açıklama dahi sunmadan. kalkıp gitmek ya da ordan yok olmak istiyorum. veya sus demek istiyorum. "ne kadar anlamsız konuşuyorsun, sus artık." diyebilmek istiyorum. bu duruma nasıl geldim bilmiyorum ama zaman zaman çok yoğun bir şekilde istiyorum bunu.
kestirip atıyorum.
3 sorun öncesine dönmemiz gerekiyor bu konuda. insanlarla samimiyetim devam etmeksizin anlık samimi yaklaştığımı söylemiştim. eğer bu durumun bana olumsuz bir getirisi olursa ya da olacağını hissedersem karşı tarafın ne hissedeceğini düşünmeden ciddi ve katı bir şekilde tavır koyuyorum. eğer bu tavrımı dikkate almazsa iletişimimi koparıyorum. açıklaması, derdi, sebebi umrumda olmuyor. 2.ye tekrar ediyorsa bu onun tercihidir diye düşünüyorum.
bu duruma düşmek isteyeceğim son şey bile değil..
___
insanlara yardım etmeyi, onları dinlemeyi çok seviyorum. o kadar sıkıntılı ve kaprisli ortamlar içerisinde bulunuyoruz ve o kadar narsist, bencil, kibirli insanlarla muhattap olmak zorunda kalıyoruz ki ben onlardan biri olmak istemediğim için, biri bana bir şeyler anlatırken ön yargısız yaklaşabilmek istediğimden dolayı bu şekilde davranıyorum.
tanımadığım bir insanın önyargısını, öfkesini almak istemiyorum o yüzden de kendi ciddi sandığım karakterimin aksine fazla yakın davranıyor(muş)um.
bu durum da yanlış anlaşılmama sebep olabiliyormuş.
insanlara umut verebiliyormuşum bu şekilde.
böyle davranarak karşı tarafın ne hissedeceğini umursamadan yaklaşmış oluyormuşum.
ve benim bunu kendimde düzeltmem gerekiyor.
olgunlaşmam, büyümem gerekiyor.
kendimden özür dilerim. halledeceğim.
sorun 1. her şeyi çok fazla kafaya takıyorum.
sorun 2. insanlara fazla samimi davranıyorum.
sorun 3. herkesten benim gibi davranmasını bekliyorum.
sorun 4. insanlara tahammül seviyem çok düşük.
sorun 4. kestirip atıyorum.
her şeyi çok fazla kafaya takıyorum.
herhangi bir durumu kendime hayatı zindan edecek kadar büyütüp kafama takabiliyorum bazen.
aslında ufak bir şey, çözülmesi çok zor değil ama bir bakıyorum tüm günümü bu ufacık şeye harcamışım. kafamı tamamen buna yormuşum.
üstelik bundan dolayı da üzerimdeki agresifliği etrafımdakilere yansıtmışım. ne kadar dikkat edersem edeyim bir şekilde onlara hissettirmişim..
bunu aşmam gerekiyor. çünkü çekilmez olabiliyorum.
insanlara fazla samimi davranıyorum.
karşımdaki kişinin cinsiyeti umrumda olmadan samimi yaklaşıyorum. tavrımı ve kendimi başta belirtiyorsam yanlış anlaşılmam, buna mahal vermem diye düşünüyorum.
eğer karşımdaki kişi kız ise bu durum sorun teşkil etmiyor zaten ama erkek ise ekstra tavırlarıma dikkat etmem gerekse de kendi kafamda o kişiye karşı bakış açım belli olduğundan ve değişmeyeceğinden o kişinin de bana karşı hep öyle yaklaşacağını düşünüyorum.
insanlara karşı ben nasıl hissediyorsam onlar da öyle hissediyordur gözüyle bakıyorum.
bir erkeğe samimi davranıyorsam eğer bu ondan hoşlandığım, umut vermeye çalıştığım için değil onu kardeşim gibi diğer kız arkadaşlarım gibi gördüğüm içindir.
nasıl kız arkadaşlarım gözüme o gün güzel göründüyse "çok güzel olmuşsun" diyorsam, erkek olana da "len çok yakışıklı olmuşsun" diyorum. sevdiğim insanlara onları sevdiğimi söylüyorum. birine seni seviyorum demek için illa ona karşı duygusal bir şey beslemen gerekmiyor düşüncesindeyim. sevgimi göstermekten çekinmiyorum. yanlış anlaşılabileceğim ihtimalini düşünmediğimden dolayı. yani bu da diğer sorunu doğuruyor.
herkesten benim gibi davranmasını bekliyorum.
ben nasıl yaklaşıyorsam onlar da öyle yaklaşsın bekliyorum. bir sorunu olduğunda bunu o kişiye söylemekten asla çekinmiyorum. onunla ilgili bir sorunum varsa bilmesi gerekiyordur. ve karşımdaki kişinin de benimle sorunu varsa gelip bana söylemesini bekliyorum. söylemiyorsa yoktur diye düşünüyorum.
bu da zaman zaman umursamaz görünmeme sebep olabiliyor. halbuki öyle değilim sadece benim gibi davranmalarını bekliyorum.
ben nasıl yaklaşıyorsam öyle yaklaşsınlar istiyorum. kimseye karşı dikkat etmem gerekmesin istiyorum.
öyle bir dünya yok biliyorum ve bu huyumu törpülemem gerekiyor. can sıkıcı olabiliyorum.
insanlara tahammül seviyem çok düşük.
eskiden kimse kırılmasın üzülmesin diye kendinden yiyen biriydim ve bunu düzeltmeye çalışırken çok abartmışım.* biri bir şey anlatırken eğer boş geliyorsa bana ya da dikkatimi çekmiyorsa dinliyormuş gibi görünmeye gerek duymuyorum. dinlemiyorum ve bunu tavrımdan anlayabilecek seviyede oluyor mimiklerim. he eğer anlamıyorsa da bunu belirtiyorum. "kafamı bu konuya yoramıyorum şu an, kusuruma bakma" diyerek yapıyorum tabii.
bunu yapmadığımda ya da yapamadığımda veyahut yaptığım hâlde devam ettiğinde kişi, orayı terk etmek istiyorum, hiç açıklama dahi sunmadan. kalkıp gitmek ya da ordan yok olmak istiyorum. veya sus demek istiyorum. "ne kadar anlamsız konuşuyorsun, sus artık." diyebilmek istiyorum. bu duruma nasıl geldim bilmiyorum ama zaman zaman çok yoğun bir şekilde istiyorum bunu.
kestirip atıyorum.
3 sorun öncesine dönmemiz gerekiyor bu konuda. insanlarla samimiyetim devam etmeksizin anlık samimi yaklaştığımı söylemiştim. eğer bu durumun bana olumsuz bir getirisi olursa ya da olacağını hissedersem karşı tarafın ne hissedeceğini düşünmeden ciddi ve katı bir şekilde tavır koyuyorum. eğer bu tavrımı dikkate almazsa iletişimimi koparıyorum. açıklaması, derdi, sebebi umrumda olmuyor. 2.ye tekrar ediyorsa bu onun tercihidir diye düşünüyorum.
bu duruma düşmek isteyeceğim son şey bile değil..
___
insanlara yardım etmeyi, onları dinlemeyi çok seviyorum. o kadar sıkıntılı ve kaprisli ortamlar içerisinde bulunuyoruz ve o kadar narsist, bencil, kibirli insanlarla muhattap olmak zorunda kalıyoruz ki ben onlardan biri olmak istemediğim için, biri bana bir şeyler anlatırken ön yargısız yaklaşabilmek istediğimden dolayı bu şekilde davranıyorum.
tanımadığım bir insanın önyargısını, öfkesini almak istemiyorum o yüzden de kendi ciddi sandığım karakterimin aksine fazla yakın davranıyor(muş)um.
bu durum da yanlış anlaşılmama sebep olabiliyormuş.
insanlara umut verebiliyormuşum bu şekilde.
böyle davranarak karşı tarafın ne hissedeceğini umursamadan yaklaşmış oluyormuşum.
ve benim bunu kendimde düzeltmem gerekiyor.
olgunlaşmam, büyümem gerekiyor.
kendimden özür dilerim. halledeceğim.
devamını gör...
40.
iğneyi de çuvaldızı da kendine batırmaktır.
devamını gör...
"öz eleştiri" ile benzer başlıklar
eleştiri
30