ozzy osbourne

yeni kitabının (bkz: ben dr.ozzy) eski kitabı (bkz: ben ozzy) kadar eğlenceli olmadığı, yaşlandıkça aklı başına gelen heavy metal tanrısı.

konuştuğu at kendisi ile konuşmaya başlayınca lsd'yi bırakmış hayırlı olsun.

yaşıtları taht'a çıkarken, o hala albüm çıkartarak gönlümüze taht kuran, kendisi için öldü diyenlere en güzel cevabı patient number 9 ile vermiş karanlıkların prensi.

kendisine saygım sonsuz. fakat, yerini bir süreliğine ronnie james dio'ya bıraktığı ve bu sayede black sabbath tarihinin en iyi (yani bence) iki albümünün çıkmasına neden olduğu için teşekkürlerimi sunarım.

(bkz: heaven and hell)
(bkz: mob rules)

türkiye’de basılmış iki kitabının olduğunu yeni öğrendiğim karanlıklar prensidir. her zaman merak ettiğim biri olmasına rağmen hakkında pek bir şey bilmediğimi farkettim. burak gürpınar’ın neyse ne’de bahsettiğini görünce de kitabı mı varmış deyip hemen edindim. (bkz: ben ozzy) dehb bireyler kalp ozzy t_t

her sene "bu sene kesin ölür kankası lemmy'nin yanına gider" diye düşündüğüm, yaşından dolayı düzgün yürüyemeyen, konuşamayan fakat beni 10 senedir yanıltmakla kalmayıp, bir de sahneye çıkınca canavarlaşan uber şahsiyet.

90’larda parlayan metal yıldızının ilham kaynağı ve kısmen yaratıcısı, karanlığın prensi lakaplı nur yüzlü ingiliz dedemiz.

sol frame'de görünce "ölmemiş ol" diyerek hızla adına açılmış başlığa girdiğim, bir röportajda kendisine yöneltilen "heavy metal öldü diyebilir miyiz?" sorusuna "ben ölmediğim sürece heavy metalin ölmesi de söz konusu olamaz" cevabını veren gençlik idollerimden biri.

black sabbath çatısı altında sıklıkla ronnie james dio ile karşılaştırılır, bu uğurda kavgalar çıkar, bar sandalyeleri havalarda uçar, kulplu arjantin bardaklar kafalarda kırılırdı. şimdilerde kalmadı bu minvalde bir metalcilik anlayışı. artık yurdum metalcilerinin bile daha realist dertleri var zahir.

en ikonik/karizmatik rock/metal şarkıcılarından biridir. black sabbath denince aklıma ilk gelen şarkıcıdır. yani sesini sevin sevmeyin, black sabbath'ın sesidir bence kendisi. dio elbette teknik olarak çok daha iyi bir şarkıcı ve o da dev bir ikondur ama ozzy ve sabbath benim zihnimde birbiriyle tamamen özdeşleşmiştir. açıkçası bruce baba'da olduğu gibi manevi bir anlam yüklemem kendisine ama elbette ki ozzy'nin rock ve metaldeki değeri bellidir ki zaten dickinson da sabbath hayranıdır diye biliyorum ergenliğinden beri falan.

o kadar ikonik bir insandır ki tam manası ile bu iş için yaratılmıştır. müziği ve bu müzik türünü nasıl taşıdığı hepimizin malumu. ama bunun yanı sıra kendisinin nörotransmiter sistemindeki bazı farklılıklar nedeni ile alkol ve uyuşturucu maddelere ekstra bir bağışıklığı ve dayanıklılığı vardır, bu yüzden o hayat tarzına rağmen hala tahtında canlı ve kanlı bir şekilde oturabilmektedir. *
her yönü ile gerçekten karanlığın prensi

vefat etmiş.
bir ara çok dinlerdim, sıklıkla dinlediğim kişiler nedense hep hayatta olacaklarmış gibi geliyor.

uzun zaman sonra biraz daha dinleyeceğim.

eneeeee. çok üzüldüm yaa.

sky news şeysi
mirror the sun filan hepsi son dakika veriyor.

çok üzüldüm. hiç ölmeyecek gibiydi. hatta vücüdu uyuşturucuya karşı şey diyorlardı.

çok büyük adamdı.* daha da konuşamayacağım, dinleyeceğim.

rockstar adam ölür mü olum ya. saçmalamayın.

az önce öldüğü haberini gördüğüm metal müzik sanatçısı.
the independent

eşi sharon osbourne maalesef bir (bkz: siyonist). ozzy'nin siyonizm konusundan bahsettiğine dair hiç haber görmedim.

metal müziğin kendisini kaybettik.
böylesine fantastik bir hayat, onu hayatta tutan muhteşem bir eş, uyuşturucu, alkol ve saf metal.
elveda prince of darkness.

5 temmuz'da son konserini vermiş heavy metalin babası. ergenlikteki ben olsam, kesin şimdi ağlardım. bugün çalma listesi belli oldu. *

gece gece üzmüştür ölümüyle…

lan az önce radioda istek parçasını attığım adamın ölüm haberini aldım. bir sigara içerim.

az sonra heavy metal'le alakalı eğlenceli bir başlık açmayı düşünürken, zannedersem doğa bana bir mesaj gönderdi. bu adam metal janrının yaratıcısı ekibin solistiydi. sonradan gelen gruplar onların açtığı yoldan yürüdüler. 88 veya 89 senesinde moskova kızıl meydan'da glasnost ve perestroyka politikaları kapsamında batılı grupların sovyetler birliği'nde konser verme izni çıkınca gerçekleşen konseri izmir'de yunan kanalı ert'de canlı izlemiştim. meydanda hilafsız 200 bin kişi vardı osbourne da en formda zamanındaydı. reel sosyalizm heavy metal moskova'yı fethettiği gün çökmüştü.

bu kadar sene yaşaması bir mucize. hesabını yapmak imkansız ama muhtemelen 20 milyon dolarlık alkol ve uyuşturucuyu gömmüştür. o çağın rockerları farklı bir genetiğe sahip. fransız devrimi'ndeki konvansiyon üyeleri gibiler. zalim, umarsız, fütursuz ve hayatı dört elle kavrayan ölümsüz tipler. ozzy ve benzerleri'nin tanrısı ve ahireti yoktu. her şeyi iki dünyaya yetecek kadar yaşadılar ve bitirdiler. ahir ömründe aptal kızı ve sevimsiz karısıyla mtv'de yayınlanan şovuyla amerika'da nuri alço benzeri bir sempati kazanarak 2000 sonrası ergenlerinin de sempatisini kazanmıştı. perde kapandı.

üzücü haber.

rest in peace, prince of darkness...