761.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

selam güzel insanlar. bu akşam benim yayın günüm ve programımızı yapacağız. biliyorum 2 gündür kafanızı şişirmiş, tadınızı kaçırmış olabilirim, bundan dolayı mazur görün beni. bu akşam daha çok istek parçalarınızı çalıp tanımlarınızı okumaya gayret göstereceğim. daha eğlenceli bir yayın olmasına gayret edeceğim.

bir konuk almak için plan yapmıştım ama müsaitlik durumu olamadığı için ertelemiş oldum. yayının gidişatına göre konuk almak da olabilir. bakalım bu gecenin rengi bizi nerelere sürükleyecek.

sizin sesiniz olmamı istediğiniz tanımlarınızı ve istek parçalarınızı bekliyorum dostlar.

saat: 21:00'de buluşmak üzere.

radyo linki

konuk olmak için discord adresi: patagonyali_1907
devamını gör...
762.
e2: aferin. seni kovmayaçam.
üst edit: daha yayını yapmadan sabote edilmeye başlandı bile. eeeeyyy, dıjjjj güçler! sizi bulacağım olom! alaçam köyü, kovaçam sizi.

çok eğleneceuk çok. keyifli olacak. şarap alıp geleceğim.
devamını gör...
763.
çoook geç. inanılmaz geeeçç. kesin uyurum. gülücek.

21:00 ideal sayılır. bak bu saate geç demek insafsızlık olur. 21 iyidir.
devamını gör...
764.
yiii o kadar güzel olacak kii
şiir isteğinde bulunabiliyor muyuz?
şu sıralar yorgun ruhuma bir dinlenme molası bırakmak iyi olacak.
devamını gör...
765.
iki duble rakı içip, bir kitap alıntısı okuyup peşine bir şiir patlattıktan sonra yayına bağlanan birine sizinle sevişmiş miydik sayın dinleyici diye sormazsanız darılırım. *
devamını gör...
766.
harika bir yayın olacağa benziyor, hiç unutmam çok tuhaf bir dolunaylı akşamda bestelediğim şarkımla orada olacağım!
devamını gör...
767.
holalaa!
devamını gör...
768.
bakkal ve manav dostlarımla birlikte sabırsızlıkla bekliyorum.
devamını gör...
769.
uzun zaman oldu yazmayalı.
şimdiden yüreğinize sağlık güzel,
güzel ve mutlu olmayı hak eden insanlar.

kaltak umutlar ans*iklopedisi
durum vaveyla
küsenler atlı
mutlular suçlu
kaç gecedir patika yollarından sana çıkasım vardı,
bilemezsin kaç yağmur akıttı makyajımı dallı budaklı.

dert, bela hüzün

sahi dert, bela hüzünden umuda ne kaldı.
ne kadar kar ettin adımlarından bana. gelirken.

kırık beyaz yağlı boyalı ahşap pencereden dışarı
pencerenin ardı derin,uzak ve sandığımdan çok daha dışarı.

kumsaldan satır başlarına uzanan resitaller
şezlonga yasladığım bira akşam güneşiyle ısı

gün ameliyathanesine çağırılıyor umudun ahı
yarım kalmak. diye bir şey yere düşen. gonca.
işte. sermek yere. almak ahı
bin. ahın hakkı. kırk bir yııl mı sürüyor sahi
o zaman
dert, bela, hüzün.

ardından sevmek seni çağlara, deryalara
ruj izi alın yazısı
zatı muhterem kadehler

sonu gelen manzaranın mavisini hafife alma
gülüşlerini öne atma
geri durma
çıkmaya yeltenip yükselmekten korktuğun ahşap merdivenler var ya
yenmiş olacak düşünce haşerelerince
unutma.
umursama.

içten içe seninle büyümeyi bırakan her şey biraz,
tütsülerle darmadağın odamı aforoz ederken verdiğin hırka
kasvetinle geldi

dert, bela, hüzün

yarını yanıltmaya çalıştığımız kadar karşımıza çıkacak
melankolik mutluluklar çeşmesi bir yanın
diğer yanınaysa hesaplarca dikilecek rutubetli duvarlar.

paslı bir hava gazı fabrikasını soluyorum
sadece merakımdan
üstelik biraz da acele ediyorum

derken duruyorum
ardıma bakıyorum
sonra koşuyorum gerisin geri
ve soruyorum
artık lanetli bi bela mı bulsa beni?

bilirsin
bi şekilde olmuyor işte

dert, bela, hüzün.

yollara!
diyorum beş gün beş gece
ve gülmek istiyorum seni yeşilce
seni yeşilce anlatmak dahi


korkusundan titriyor şah unutur diye yarın yaşayacağını
sanmaklardan dikiyor kendini şehre

öyle deme
nur’un kök saldı da asfalt parladı.
sonra beni kun demenin ehemmiyeti sardı

bırakmak yarımları da unutmak sana
ve değmek teninden ile vazgeçmek yüzündenleri biriktirmek cebinde
çevreli yüzündenler ahın gidişi dahi
deme bana neden devrimin devrik
deme bana neden dalların savruk
gülmekler de yitiyor şehre

ve her şeyden önce geliyorsun.

sen, iyilik, güzellik
devamını gör...
770.
#3067709
bundan sonra program biter zaten dağılabilirsiniz arkadaşlar.
devamını gör...
771.
boynumdan göğsüme inerken soldaki ilk sokak.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
772.
şiirden o kadar hoşlanmıyorum ki muhtemelen çok uzun süre dinleyemem amma velakin iki güzel insanın sunuyor olması harika! şimdiden iyi yayınlar şekerler.

bu arada, şiirden hoşlanmıyorum derken, serbest şiiri kastediyorum. ölçülü, uyaklı şiirleri sevebilirim ama onda da biraz seçiciyim. ilkokul çocuğu elinden çıkmış gibi duran, aşırı basit ve kısa cümleli olanları yine sevmiyorum. günümüzde çoğunlukla serbest şiir iş yaptığı için hâliyle kaçıyorum böyle programlardan.

yorumun buradan itibaren olan kısmında 2 adet uzun şiir yazacağım. isterseniz okumayın ama "format bu, okuyacağız" derseniz, o başka.

mesela cemal safi şiirleri çok güzeldir bana göre. bestelenenleri de var içlerinde, meşhur sanatçıların söylediği. adam bence güzel anlatıyor duygularını.

örneğin şu:

bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.

akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.

nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
saçlarına hasreti tanımayan ellerim,
rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.

ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış.

dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
aynalarda kendimi göresim sende kalmış.

sende kalmış umudum, saadet çağım sende,
sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende,
sende hayat kaynağım, duygu membağım sende,
can diyorum sana can kafesim sende kalmış.

allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
sanki her noksanımı mecburum itirafa,
hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış.

gel tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
kelime-i şahadet getirmem için gerek,
son diyorum sana son nefesim sende kalmış.

bir de halil soyuer'in şiirlerini severim. örnek:

sen sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen gönül kafesine demir atan ilk gemi,
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
unutmak istesem de bu benim elimde mi?

yağmur ol damla damla arık toprağıma ak,
yatıştır içimdeki hırçınlaşan denizi
sen, bahtımın burcunda dalgalanan ilk bayrak,
sen, ıssız yollarımın kaybolmayan ilk izi,
kendini görmek için göz bebeklerime bak

bırak gezeyim köy köy, sorayım şehir şehir,
benim için de olsun bugünün dünden farkı
sen, gönül kitabından okuduğum ilk şiir,
sen, bahar rüzgarından dinlediğim ilk şarkı
geceler bir damla yaş, günler bir damla zehir

bunca yıl sabrederek boyun eğdim kadere,
söyle, kavuşacağım günler pek çok mu uzak?
sen, ruhumu suyunda yıkadığım ilk dere,
sen, gönlümün tutulup çırpındığı ilk tuzak
gitsin mi bunca emek bunca dilek boş yere

göster bakışlarını zaman zaman ve yer yer
gönlüm intizardadır senden gelecek emre
sen, bağrıma saplanan merhametsiz ilk hançer
sen, gönül toprağına gelip düşen ilk cemre
bunalan içerime bir parça teselli ver

bu sert rüzgar başımdan hep böyle mi esecek,
hep böyle mi saracak varlığımı bu diyar
sen, bir bahar sabahı kokladığım ilk çiçek
sen, ömrümün kışında gülümseyen ilk bahar,
ne derin bir acı duy, ne sonsuz bir keder çek

oydum gönül dalına adını hece hece,
gel de gör can evime işledi uykusuzluk
sen, aklımı peşinde sürüyen ilk düşünce
sen, bütün varlığımda duyduğum ilk susuzluk
neyim var senden güzel, neyim var senden önce

ne olur üstüme dök bütün sıcaklığını,
başımı saran sisi hem parçala hem dağıt
sen, ömrümün yolunda gıcırdayan ilk kağnı
sen, üstüne derdimi işlediğim ilk kağıt
eyleme hislerimi bir avuç kül yığını

sen, sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen, gönül körfezine demir atan ilk gemi
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
yıllar geçse de seni unutmak hiç elde mi?

***

bir de erol kavşit'in şiirleri çok güzeldir. internette bulamıyorum. kitabı elime alıp tek tek yazmam gerekiyor. ona da ben üşendim şimdi, yalan yok. rahmetle anıyorum bu güzel sanatçıları.
devamını gör...
773.
geri sayım başladı
devamını gör...
774.
büyük üstad çetin parlar'ı eş geçerseniz çok ayıp edersiniz. kendisini buradan saygıyla anıyor ve en sevdiğim şiirini bırakıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
775.


göztepe'de bir akşam üstü,
güzel yarim bana küstü.
rakıya meze olmuş yüreğim,
birdenbire boşluğa düştü.

ben sende tutuklu kaldım...
şimdi nasıl unuturum seni?
bana bırak diyorsun, ne diyorsun?


aklımdan hiç çıkmaz ki, masmavi gözlerin...
ha seni bırakmak, ha bir gökdelenin tepesinden atlamak...

seni anan kimin için doğurmuş?
sus yok... olmaz güzelim... öyle kolay mı seni unutmak?

biliyorum... çok zengin değilim...
babam emekli bir göz müteahhıssısı...
peki bu mudur senin gönlünün aynası?
gözler yalan söylemez bebeğim, bu mu aşkının ispatı?

peki, paran olmasaydı beni sever miydin? yanıt ver...
peki... paran olsaydı sever miydin?gözlerim dolu dolu oluyor, sen buradan çekip giderken.
şimdiden özledim, özledim teninin kokusunu tuzunu...

göztepe'de bir akşam üstü, yağmur yağdı.
sevgilim bana, ben şiire... şiir sevgilime, sevgilim bana... ben sevgilime, şiir yalancı gözlere... ben... sevgilim, şiir, yağmur...
sevgilim, sevgilim... bu şiir, senin için...

saygılar, sevgiler, seni seven süheyl.

ne diyorsun?
devamını gör...
776.
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen

melon şapkamla yayın saatini bekliyorum...
devamını gör...
777.
gocuk
kelimeleri giyiniyorum üstüme
sıcak tutuyor yalnızlığın ayazında
devamını gör...
778.
mutfakta konuşan bir tencere,
kaynadım ulan, aşçı nerede?
devamını gör...
779.
off şiir dediniz ya orada bir yakınlaştık sizinle..
çirkin çirkin şiirlerimle canınızı sıkmak için bekliyor olacağım sevgili queen ve pata
devamını gör...
780.
üç yakın arkadaş, üç büyük şair ve aynı kadına aşık üç adam... cemal süreya, turgut uyar ve edip cansever... ve onların aşık olduğu kadın tomris uyar.

şiir gecesi olunca bu küçük anektodu yazmak istedim..



"cemal süreya’ya içki içmesini ben öğrettim."

-edip cansever


"edip’e şiir yazmayı ben öğrettim."

-cemal süreya


"bu ikisi bunu tartışırken ben de gittim tomris’le evlendim."

-turgut uyar


"sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu edip cansever öğretti bana."

-tomris uyar



ve edip canseverin tomris e yazdığı o güzel şiir..



yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir

ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
ve yarışırsa ancak monet'nin
kadınlarına yaraşan giysilerinle
gördüm de
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde
bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında
öyle kısaydı ki adımların
şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
ölçülür ve denk düşerdi ancak
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

yok bir yanıtın "nereye" diyenlere
bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın
ve çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlere
o bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun
sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden
yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
hani etiler'den hisar'a insek bile
bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
çok yaşında her zamanki çocuksun gene
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

mart ayında patlıcan, ağustosta karnıbahar
mutfağın mutfak olalı böyle
bir adın vardı senin, tomris uyar'dı
adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun gene
ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
oysa güneş pek batmadı senin evinde
söyle
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.



ve devam eder 3 şair,

bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur… turgut uyar

daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin… cemal süreya

tomris rakıyı çok severdi, bense onu… edip cansever

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

26 mart gününü de ölmeme günü ilan etmişler ve “ertesi gün için bir şey diyemem ama rakı içtiğin gün ölmezsin.” dizelerini yazan cemal süreya da bu geceyi ölümsüzleştirmiştir..

şimdilik bu kadar sabırsızlıkla radyo başında olacağım :)
devamını gör...
781.
arka planda yayını dinliyor olacağım. bu da son olsun.


beyoğlu'nda gezerim
gözlerimi süzmeden
şaraplarımı içerim
hiç doktora sormadan

beyoğlu'nda şarabi
hoş geldin feran'ağbi
yüreğim pek harabi
boşver be feran'ağbi

şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
...hassiktir be sezai

beyoğlu'nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şarapları içerim
hiç elimde olmadan

beyoğlu sakinleşti
sıyrıldı maskesinden
tramvay bomboş geçti
istiklal caddesinden

boş masada hayalin
kimseye görünmeden
şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
...hassikter be sezai

balo sokağa sızarım
hiç kimseyi üzmeden
bir intihar biçimi
hiç de faça vermeden

beyoğlu'nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şişe aç be sezai.!
burda bitsin hayatım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"patagonyalı ile sözlükteki sesiniz radyo programı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim