21.
vay be millet yardırmış dedirten başlıktır.
siyasilerde ölçülü şekilde olması gereken şeydir. siyasilerin her şeyi bam bam söylediği bir dünya kaos oluşturur. yer, zaman ve üslup önemlidir.
ancak yavşaklıkla karıştırılmamalıdır. bu konuda ölçüyü kaçıranların olduğu gerçektir.
iyi bir örnek vermek gerekirse almanya ve şansölye merkel verilebilir. politik doğrucu olmayan kesim için ise en iyi örnek trump olacaktır.
merkel ile trump karşılaştırılmasında trump seçmek isteyen alsın altın saçlarıyla turşusunu kursundur. merkel ise bir ülke için şanstır.
isteyen putin’e baksındır, o dahi politik doğrucu davranmak durumundadır.
siyasilerde ölçülü şekilde olması gereken şeydir. siyasilerin her şeyi bam bam söylediği bir dünya kaos oluşturur. yer, zaman ve üslup önemlidir.
ancak yavşaklıkla karıştırılmamalıdır. bu konuda ölçüyü kaçıranların olduğu gerçektir.
iyi bir örnek vermek gerekirse almanya ve şansölye merkel verilebilir. politik doğrucu olmayan kesim için ise en iyi örnek trump olacaktır.
merkel ile trump karşılaştırılmasında trump seçmek isteyen alsın altın saçlarıyla turşusunu kursundur. merkel ise bir ülke için şanstır.
isteyen putin’e baksındır, o dahi politik doğrucu davranmak durumundadır.
devamını gör...
22.
kardeşi pozitif ayrımcılıktır. zerre sevmem.
devamını gör...
23.
kendin için istemediğini başkası için istemektir.
devamını gör...
24.
ülkemizde çok fazla görülen bir olay. nefret ederim.
devamını gör...
25.
maalesef bende var bu biraz. aslinda politik dogrucu bir sekilde dusunmek istemiyorum ama baska sekilde de dusunemiyorum yani elimde degil. bazen en iyisi susmak diyip hic fikir belirtmiyorum artik bazi konularda.
devamını gör...
26.
kötü şeyleri iyi kelimelerle ifade etme sanatıdır. azı karar çoğu zarar arkadaşlar.
devamını gör...
27.
down sendromu farklılıktır, her kültür değerlidir, sağlıklı doğsun da cinsiyeti önemli değil gibi cümlelerdir. herkes yanlış olduğunu bilir ama dile getirmez.
devamını gör...
28.
farklı dil, din, kültür ve cinsiyetten kişileri incitmemek amacıyla, özenle kullanılan ifade, düşünce ve uygulamaları tanımlamak amacıyla kullanılan bir terim olarak tanımlanır.
siyaseten doğruculuk olarak da bilinir.

evrimagaci.org/soru/politik...
siyaseten doğruculuk olarak da bilinir.

evrimagaci.org/soru/politik...
devamını gör...
29.
(bkz: woke culture)
devamını gör...
30.
bazı çıkarcı gurupların uğruna gerçeklrei söyleyenin canıhıraş bir şekilde susturulduğu iğrenç bir durumdur. bazı gelişmiş ülkeleri politik doğruculuk bitirecek...
devamını gör...
31.
temel problemlere çözüm bulamayan 21. yy batı toplumunun formülü. ancak politik doğruculuğun iki büyük problemi vardır ki bunlardan biri, sorunları çözmeyip üzerine cila çekmesidir. her şeyde tam uzlaşma sağlamanın, herkese eşit muamelesi yapmanın, başkasını incitmemek için ruha-bilime-akla aykırı hareket etmenin faydası yoktur, zararı vardır. örneğin, "x inanışı toplumun geri kalmasına neden oluyor" demek, bunu kanıtlarla göstermek politik doğruculuğa aykırıdır. politik doğrucu "x inanışı da şu şu konularda eşsiz bir yöntem uyguluyor, çok egzotik, harika" filan der. x dini müritleri kendilerine bomba bağlayıp havaya uçursa "genelleme yapmamak gerekir, onları da anlamak lazım" der. tamam, onları da anlayalım ama bu adamlar çocuğuna bebeğine gericiliği aşılayıp şiddet olaylarına devam ediyorsa çözüm ne? hamas militanı ya da idf mensubu israil askeri üzerinize silah doğrulttuğunda "sizi de anlıyorum" deyince o mermiler matrix filminde neo görmüş gibi yavaşlayıp durmayacaktır. sen pembe bir tablo çizerek kendi egonu tatmin edebilirsin ama sorun orada durur.
mesela şu anda dünya çapında yaşanan sığınmacı akınlarının esas çözümünü aramak yerine insanlar "sınırdan almayalım, hepsini öldürelim" ile "hayır onlar da insan, hepsi kardeşimiz misafirimiz" ikilemine takıldılar. ikisi de saçma bir bakış açısı. hayır, hiçbirini öldürmeyelim. hayır, misafir falan değiller. adam senin ülkene çay içmeye gelmiyor, çoluk çocuk yapıp iş kurup ömür boyu yaşamayı istiyor. neden? çünkü ülkesi kötü durumda. neden kötü? çünkü batılıların ataları sömürmedik yer bırakmamış. kukla liderler üzerinden ne varsa süpürüp gitmişler. şu anki hükümetlerinin başında da muhtemelen bir tiran var, kendi sefasını sürdürmek için bu insanları eziyor. şimdi sen politik doğruculuk yapıp "evet hepsi gelsin" dersen ülkenin ekonomisinin içine edersin, ki zaten örnek ülke söylememe bile gerek yok.
yapılması gereken şey, bu zevk-ü sefa içindeki milyar dolarlık elitlerin o değerli paralarını bu 3. dünya ülkelerini düzelterek dünyayı normalleştirmeye harcamalarıdır. tabi onlar yapar mı? sanmam, çünkü kâr odaklı şirketler için her şeyin olduğu gibi devam etmesi daha makul. çünkü politik doğruculuğun bitmesi demek, aykırı seslerin de yükselebilmesi, yani gerçekten düşünce özgürlüğü (ve potansiyel kaos) anlamına geliyor. "düşünce özgürlüğü"ne bu kadar vurgu yapılıp özgür olamamak da ayrı konu. kimse incinmesin, incinip de dava açmasın diye internette bile yorum yapamıyor insanlar. 2000-2010 arasında internet daha özgür bir yerdi, istediğine hakaret edebiliyordun. kimse de kimseyi mahkemeye vermiyordu. insanlar zihnen ve mânen bu kadar kırılgan değildi. şimdi herkes kar tanesi, pamuk şeker oldu. bunların sebebi hep politik doğruculuk denen 21. yy engizisyonu işte. artık aykırı bir şeyler söyleyen toplu olarak linç ediliyor. küresel faşizm tam gaz devam.
neyse, konu konuyu açıyor. burada bitirelim. umarım gerçekten düşüncelerimizi korkusuzca ifade edebildiğimiz günlere geri döneriz.
mesela şu anda dünya çapında yaşanan sığınmacı akınlarının esas çözümünü aramak yerine insanlar "sınırdan almayalım, hepsini öldürelim" ile "hayır onlar da insan, hepsi kardeşimiz misafirimiz" ikilemine takıldılar. ikisi de saçma bir bakış açısı. hayır, hiçbirini öldürmeyelim. hayır, misafir falan değiller. adam senin ülkene çay içmeye gelmiyor, çoluk çocuk yapıp iş kurup ömür boyu yaşamayı istiyor. neden? çünkü ülkesi kötü durumda. neden kötü? çünkü batılıların ataları sömürmedik yer bırakmamış. kukla liderler üzerinden ne varsa süpürüp gitmişler. şu anki hükümetlerinin başında da muhtemelen bir tiran var, kendi sefasını sürdürmek için bu insanları eziyor. şimdi sen politik doğruculuk yapıp "evet hepsi gelsin" dersen ülkenin ekonomisinin içine edersin, ki zaten örnek ülke söylememe bile gerek yok.
yapılması gereken şey, bu zevk-ü sefa içindeki milyar dolarlık elitlerin o değerli paralarını bu 3. dünya ülkelerini düzelterek dünyayı normalleştirmeye harcamalarıdır. tabi onlar yapar mı? sanmam, çünkü kâr odaklı şirketler için her şeyin olduğu gibi devam etmesi daha makul. çünkü politik doğruculuğun bitmesi demek, aykırı seslerin de yükselebilmesi, yani gerçekten düşünce özgürlüğü (ve potansiyel kaos) anlamına geliyor. "düşünce özgürlüğü"ne bu kadar vurgu yapılıp özgür olamamak da ayrı konu. kimse incinmesin, incinip de dava açmasın diye internette bile yorum yapamıyor insanlar. 2000-2010 arasında internet daha özgür bir yerdi, istediğine hakaret edebiliyordun. kimse de kimseyi mahkemeye vermiyordu. insanlar zihnen ve mânen bu kadar kırılgan değildi. şimdi herkes kar tanesi, pamuk şeker oldu. bunların sebebi hep politik doğruculuk denen 21. yy engizisyonu işte. artık aykırı bir şeyler söyleyen toplu olarak linç ediliyor. küresel faşizm tam gaz devam.
neyse, konu konuyu açıyor. burada bitirelim. umarım gerçekten düşüncelerimizi korkusuzca ifade edebildiğimiz günlere geri döneriz.
devamını gör...
32.
(bkz: political correctness)
devamını gör...
33.
modern çağın en tehlikeli zehridir. bu sixxo akıma kendini kaptıran ülkeler bir daha iflah olmaz. isveç en büyük örneğidir.
devamını gör...
34.
politik doğruculuk beni çilemden çıkartan bir kavramdır. arkadaşlar bakın, ben normal hayatımda çokça sinirlensemde ağzımdan köpükler saçarak tepki pek vermiyorum. ama bu politik doğruculuk zırvalaması beni bambaşka bir karakter haline getiriyor ki bunu sissy hankshaw ile olağan bir fikir teatisi seansımızda fark ettik. kendisi buna çok güldü, hala daha da güler. hatta fikirlerimi beyan etmem için de bu konuyu bana hatırlattı.
godamanların suya sabuna dokunmuyoruz hepiniz bizim müşterimizsiniz tavrıdır arkadaşlar. buna dokunmamak için her türlü hikaye akışının içinden geçebiliriz, kavramların altını boşaltabiliriz ve bağlantılı olarak pek çok direnişe zarar veririz ama bu durum bizim umrumuzda olmaz. herhangi bir itirazda "ama biz hassas davrandık" kılıfı altına sığınırız gevşekliğidir. özellikle netflix mecrasında bu durum ayyuka çıktı. alakasız karakterleri lgbt+ birey haline evirmek, saçma sapan siyahi bir karakter eklemek, bir hintli, bir tesettürlü müslüman eklemek adetleri haline geldi ya. ya da yanlış hatırlamıyorsam glow up dizisinde hetero birey göremedik. bana çok ilginç geldi bu durum. yanlış anlaşılmakta istemiyorum bir karşıtlığım veya fobikliğim yok, aksine bir dışlama ayrımcılık görürsem ilk ben carlar ortalığın a.... koyarım da. bu problem değil. ama koskoca bir dizi ya, ben anlayamadım bir an kim ney. hadi tamam bu da böyle bir dizi, bu komüniteyi anlatıyor o yüzden bu şekilde diyelim tamam. ama arkadaşlar, siyahi bir elf olamaz. siyahi bir ariel olamaz. siyahi bir cindirella olamaz. siyahi bir snape olamaz.olamaz arkadaşlar. elfler biyolojileri gereği, cindirella hanfendi germen ırkından gelmesiyle, ariel hikayesi gereği siyahi olamaz. snape de siyahi yazılmamış mesela bu nedenle siyahi olamaz. burada hali hazırda seksen bin farklı versiyonunun yapıldığı yapıtları değiştirip böyle dikkat çekmeye çalışmak yerine sıfırdan çok güzel yapımlar yapın. bizler de izleyelim! kült haline gelmiş şeylere politik doğruculuk adı altında dokunmayın ya.
yazın kuzenimle de dizilerden konuşuyorduk, bridgerton dizisindeki francesca karakterinin aniden lezbiyen oluşuyla yaşadığı şoku anlattı. karakter gelişiminde olmayan bir olayı eklemişler mesela. 4 sezon lezbiyen değilmiş bu karakter, sonra ne oldu allah aşkına? ay bir de aynı dizide siyahi bir kraliçe varmış. bakın bu bir dönem dizisidir de aynı zamanda. tarihte bir dönemi çarpıtarak yansıttınız politik doğruculuğunuz yüzünden. o dönemde soylu insanlar arasında maalesef siyahiler yoktu. gerçekleri neden çarpıtıyorsunuz kardeşim kendi çıkarlarınız uğruna? bu ayrımcılığa maruz kalan insanların savunduğu tüm doğruları da iki paralık ediyorsunuz.
şu başlığa bu kadar uzun yazacağım da aklıma gelmezdi ancak konu konuyu açtı. ez cümle, politik doğruculuk birer savaş verilerek kazanılan kavramların içinin sinsice boşaltılmasına çanak tutan bir silahtır.
godamanların suya sabuna dokunmuyoruz hepiniz bizim müşterimizsiniz tavrıdır arkadaşlar. buna dokunmamak için her türlü hikaye akışının içinden geçebiliriz, kavramların altını boşaltabiliriz ve bağlantılı olarak pek çok direnişe zarar veririz ama bu durum bizim umrumuzda olmaz. herhangi bir itirazda "ama biz hassas davrandık" kılıfı altına sığınırız gevşekliğidir. özellikle netflix mecrasında bu durum ayyuka çıktı. alakasız karakterleri lgbt+ birey haline evirmek, saçma sapan siyahi bir karakter eklemek, bir hintli, bir tesettürlü müslüman eklemek adetleri haline geldi ya. ya da yanlış hatırlamıyorsam glow up dizisinde hetero birey göremedik. bana çok ilginç geldi bu durum. yanlış anlaşılmakta istemiyorum bir karşıtlığım veya fobikliğim yok, aksine bir dışlama ayrımcılık görürsem ilk ben carlar ortalığın a.... koyarım da. bu problem değil. ama koskoca bir dizi ya, ben anlayamadım bir an kim ney. hadi tamam bu da böyle bir dizi, bu komüniteyi anlatıyor o yüzden bu şekilde diyelim tamam. ama arkadaşlar, siyahi bir elf olamaz. siyahi bir ariel olamaz. siyahi bir cindirella olamaz. siyahi bir snape olamaz.olamaz arkadaşlar. elfler biyolojileri gereği, cindirella hanfendi germen ırkından gelmesiyle, ariel hikayesi gereği siyahi olamaz. snape de siyahi yazılmamış mesela bu nedenle siyahi olamaz. burada hali hazırda seksen bin farklı versiyonunun yapıldığı yapıtları değiştirip böyle dikkat çekmeye çalışmak yerine sıfırdan çok güzel yapımlar yapın. bizler de izleyelim! kült haline gelmiş şeylere politik doğruculuk adı altında dokunmayın ya.
yazın kuzenimle de dizilerden konuşuyorduk, bridgerton dizisindeki francesca karakterinin aniden lezbiyen oluşuyla yaşadığı şoku anlattı. karakter gelişiminde olmayan bir olayı eklemişler mesela. 4 sezon lezbiyen değilmiş bu karakter, sonra ne oldu allah aşkına? ay bir de aynı dizide siyahi bir kraliçe varmış. bakın bu bir dönem dizisidir de aynı zamanda. tarihte bir dönemi çarpıtarak yansıttınız politik doğruculuğunuz yüzünden. o dönemde soylu insanlar arasında maalesef siyahiler yoktu. gerçekleri neden çarpıtıyorsunuz kardeşim kendi çıkarlarınız uğruna? bu ayrımcılığa maruz kalan insanların savunduğu tüm doğruları da iki paralık ediyorsunuz.
şu başlığa bu kadar uzun yazacağım da aklıma gelmezdi ancak konu konuyu açtı. ez cümle, politik doğruculuk birer savaş verilerek kazanılan kavramların içinin sinsice boşaltılmasına çanak tutan bir silahtır.
devamını gör...
35.
#3388511
bir politik doğrucu olarak, politik doğruculuğu bu düzeyde yermenizi efesle kınıyorum.
evet, efes. hani antik kenti falan olan.
öyle işte.
bir politik doğrucu olarak, politik doğruculuğu bu düzeyde yermenizi efesle kınıyorum.
evet, efes. hani antik kenti falan olan.
öyle işte.
devamını gör...
36.
sırf bu kavramı çöpe attığı için harris yerine trump ın seçilmesi yeğlenebilir.
devamını gör...
37.
politik doğruculuk, sjw ve woke culture gibi mide bulandırıcı akımların olduğu yerlerde görülen ahlaki bir yozlaşmadır. hiç şaşmaz. popoya popo denilmediği bir yerde toplumsal hatta küresel bir çöküş vardır.
devamını gör...
38.
cancel culture ile desteklendiğinde faşizm 2.0 olarak değerlendirilebilecek olgudur.
çünkü politik doğruculuğun sizi esas zorladığı şey "bu kelimeleri kullanmayın" değil, "şu kelimeleri kullanmak zorundasın" gibi bir olaydır.
zaten hızlı bir şekilde tepki görüp bring back bullying gibi hareketlerin başlamasına yol açmıştır.
çünkü politik doğruculuğun sizi esas zorladığı şey "bu kelimeleri kullanmayın" değil, "şu kelimeleri kullanmak zorundasın" gibi bir olaydır.
zaten hızlı bir şekilde tepki görüp bring back bullying gibi hareketlerin başlamasına yol açmıştır.
devamını gör...
39.
"acın gerçek olabilir ama tonu yanlış"
devamını gör...