prenses erkek

annesinin prensesidir. bir nazlar, bir 'beni özlediniz mi'ler. sanki başımıza balık burcu kızı. mıy mıy mıy.

abi... kendini heba ediyorsun duygusallığın kendine kalsın abi...
-ne oldu lan yine?
-abi... zamana uyamıyorsun... prenses erkek moda abi...
-ne diyorsun ya? o ne lan bu yaştan sonra?
-abi... günlerim var diyeceksin... hallerim var diyeceksin, sınır koyacaksın abi kırılgan olacaksın...
-yapm ya...

* * *

1 hafta sonra date mate.

* * *

-gizemcim benim günlerim vardır, hallerim vardır.
-aa, nasıl mesıl... *
-perşembeleri çok içerim. cumartesileri, salılar... bu günlerde beni bulamazsın. aramam, sormam, yormam. ayrıca diğer günler içmeyebilirim ama içebilirim de... değişir. günlerim vardır.
-yani... hep mi?
-hayır saçmalama, en önemli günlerde kendimi tutarım.
-ay doğum günüm, yıldönümleri filan gibi zamanlarda değil mi?
-yok kız. kadir gecesi. mesela kadir gecesi hiç içmem. perşembeye mi denk geldi? cumartesi mi? asla beni kandıramaz şeytan...
-ne oldu ya makarnayı mı beğenmedin? bir burnun burkuldu senin.

* * *

çok güzelim demek ki ben bir prenses erkekim zaten. tşk.

bu benim ya. istiyorum ki hiç çalışmayayım, yorulmayayım, full gezeyim takılayım, parayı da zengin karım karşılasın. ah be hayaller..

tanım: cinsiyetçi bir söylem.

aslında erkekleri aşağılamak amaçlansa da, bir erkeğe prenses diyerek onu zayıf, korunmaya muhtaç, aşırı derecede duygusal biri gibi göstermeye çalışıyor bu tabiri kullananlar. prenses basitçe kral ve kraliçenin kızına verilen bir unvan olduğu için bu durumda aslında kadınlar da aşağılanmış oluyor. sırf bu sebeple bile bu tabiri kullanmamalıyız. değişim dilde başlar.

bir erkek hassas bir yapıya sahip olabilir, bu çok normal. çok duygusal olabilir, bu da çok normal. fiziken ya da ruhen korunmaya muhtaç olabilir. çalışmak ve ailenin geçimini sağlamak tek başına erkeğin görevi değildir. aile içinde karşılıklı rıza ile anlaşılırsa, erkek evde çocuklarla kalabilir, kadın çalışabilir ki bunun örnekleri de mevcut. baba olmak zorunda değildir. taşıyamayacağı sorumluluklar ona yüklenmemelidir. istemiyorsa askere gitmemelidir. isteyen kadınlar da askere alınmalıdır. bakın bunlar çok normal şeyler.

nasıl ki pek de duygusal olmayan, fiziken de ruhen de çok güçlü, çok iyi kazanan kadının kadınlığı azalmıyorsa, duygusal, ufak tefek, çalışmayıp çocuklarına bakan bir erkeğin de erkekliği azalmaz. zaten kadınlık, erkeklik artan ya da azalan bir şey de değildir. bu safsatalar da yeni çıktı başımıza. mesela kadınlar (güya) dişil enerjilerini artırmak için tuzla banyo yapıyorlarmış. saçmalık...

toplumsal eşitliği her bakımdan sağlamak zorundayız. kadının ezilmesine karşı olduğum kadar, erkeğin ezilmesine de karşıyım.

böyle biriyle beraberseniz yandınız.
bir zaman prensestim kraliçe ve kral tarafından zorbalanan. bir savaşçı olmak zorunda kalmıştım.
bir sürü de lord geri çevirip sonunda dere kenarında bir ceylan misali çekirgelik yapan piremsesle karşılasınca nevrim döndü.
ne bileyim aşık olacağımı.
kazan kaynatan yaşlı cadıya döndüm öncesinde.
çirkin,yaşlı,sinirli.
sonra gide gele gide gele zaman içerisinde sıyrılınca o ormandan tekrar döndüm o savaşçı özüme.
izleri kaldı elbette yaralarım derin.
ama siz siz olun. çocuk gibi adamlardan ne duygusal zeka ne de mantık beklemeyin.
büyütmeye de çalışmayın.
bizle ne anne ne mentorunuz.
biz biziz işte. yar,sevdalı,sevgili.
bizi bu kadar yormayın. sevmek yetmez. başka zamanlar içerisinde denk düşmek de öyle.
sorunlarınız varsa terapi alın.
aşk herkesin ağzında ve kolay harcanırken
ne özelliğimiz kalır ki şiir olmak varken
haydi sağlıcakla..

dün ümitcan uygun'un davası görülmeye başlandı. şu kız arkadaşını canlı yayında tekme tokat dövmesine rağmen instagram'da kadınların övgü dolu mesajlar attığı kekodan bahsediyorum. ben eminim 8-10 sene sonra içerden çıkınca daha fazla hayranı kapıda bekleyecektir.

siyasetçisi, şarkıcısı, dizisi, filmi, sokağı kekoluk tarafından istila edilmiş bir ülkede böyle söylemlere şaşırmam. bizim millet nazik insanı alır ayağının altına çiğner geçer.

bu şarkıyı tüm prenses erkeklerimize armağan ediyorum, saygılar. iyi ki varsınız..

adamın ham maddesidir. diyemeyeceğiz.
bu arada trip atmak, usandırmak, saçma sapan hareketler sergilemek prenseslik değil bence. prensese kurban olsun onlar.

prenses dediğin iyi eğitimli, oturaklı, ciddiyetli olur. bunlara daha doğru bir sıfat bulmak lazım.
prensese can kurban.

eteğinin boyuna dikkat etmesi gereken erkektir çünkü insan çevreye güvenmiyor yani yanlış anlamasin

gelsin bir işin ucundan tutsun orpsu öyle salını salını gezeceğine.

daha pencerelere sineklik yapacağız.

premmmmmmsessss diye seslenildiğinde;

ufff snne be slk ss ihihihi yapan errrrrrkektir.

cafede otururken üşüyünce şal isteyen erkektir.

trip atan erkektir.

düşünsene erkek aşağılamaya çalışıyorsun kadınlıkla. kadın aşağılık bir şey mi yani? duygusal olmak sadece sizin tekelinizde değil. noldu devran döndü kullanacak erkek kalmadı de mi hanımlar? o yobaz kafa yapınızı değiştirmeye çalışın ve erkek b.klamak için kadınlığı aşağılamayın.

seviyor muyuz gömüyor muyuz anlamadığım.

kendini prenses hisseden kadınlara ayıptır günahtır. yapmayın.
herkesin prensesliği kendine onlar da can.

evinin kadını çocuklarının annesidir.

ayrıca suskunluğu da asaletindendir diye biliyorum ama bundan çok emin değilim tabi. araştırmak lazım.

son zamanlarda sosyal medya yüzünden çoğalan kadınlar gibi hareket edip kadınların istedikleri ayrıcalıkları isteyen erkek diye nitelendirmekten hicap duyduğum bir tür.

o beni prenses peri sanıyo.

şuna çok gülüyorum her seferinde;
buradan

z kuşağı bazı konularda işini biliyor ya. *