psikoloğa para vermemek için yapılacak en iyi aktivite

psikologla sevgili olmak.

kendimle konuşmak. herkese tavsiye ederim. iyi bir dinleyiciyim, kendime bile tahammül edebiliyorum.

(bkz: go to fucking gym)

normal sözlüğe tanım girmek.

antidepresan ilacı almak.

sabah erken kalk, calisthenics yap. işin içine biraz da ağırlık kat.
gerdirmeleri (streching) ihmal etme,
duş hariç bedava terapi.
daha ilk seans* biterken kendini %50 iyi hissedeceksin.
bi duanızı alırım sonra.

2 kırmızı 2 sari

sözlüğe girerek iğrenç benliğinizi örtmek için ahlak şövalyeliğine ve türlü kendini zeki gösterecek saçmalıklara imza atmak.

atmak. evinizde oda oda gezip eşyalarınıza bir bakın. evden gidecek olan eşyaları 3 kategoriye ayırın: 1. çöpe atılacaklar. 2. ihtiyaç sahiplerine verilecekler. 3. geri dönüşüme götürülecekler. çöpe atılacakları ne yapacağınızı biliyorsunuz, onu anlatmama gerek yok herhalde.*

ihtiyaç sahiplerini nereden bulacağım diyorsanız, muhtarlıkların, belediyelerin böyle hizmetleri var, hatta bazı belediyelerde görevliler evinizden gelip eşyaları alabiliyor ya da o eşyaları topladıkları yerlerin adreslerini size veriyorlar, siz oraya bırakabiliyorsunuz. ben evimde sadeleşmeye karar verdiğimde nice çeyizlik eşyamı* belediyemizin yeni evlenecekler için eşya topladığı birimine götürmüştüm, bana nasıl dua etmişlerdi bi' bilseniz!

geri dönüşüm olayı da basit, zaten kağıt, plastik vs için evinize yakın yerlerde kutular vardır, oraya atarsınız, elektronik eşyaların geri dönüşümünü sağlayan firmalar var, ben internetten bir tanesiyle irtibata geçtiğimde evden gelip tüm geri dönüştürülecek elektronik eşyaları aldılar. eşim elektronik eşyaları atmaya kıyamadığı için bizim ev, bilgisayar, ekran, kasa, laptop çöplüğü gibiydi, onu ikna ettim ve o eşyaların geri dönüşümü sayesinde bir köy okuluna bilgisayar alındı, bize fotoğraf attılar, nasıl mutlu olduk anlatamam.. yani istifçi olmayın, fazlalıkları atın ya da başkalarına verin, rahatlayın, sizin sayenizde başka insanlar mutlu olsun, emin olun siz de mutlu olacaksınız...

türk vatandaşı olman yeterli. türk vatandaşı olursan sömürülürsün ve yoksul kalırsın. yoksul kalırsan psikoloğa verecek para bulamazsın.

sonra çıkar bir hoca da " bir müslüma'ın pisikoloğa gitmesini anlayamıyorum!" der, ihtiyaç bahanesiyle birlikte biter.

düzenli spor ve tai chi (nefes egzersizi olan disiplini) yapmak.

yanınızdaki bir insanla konuşun

ödemeleri altın ve değerli madenlerle yapmak.

paranız mı yok yoksa olan paranızı harcamak mı istemiyorsunuz yoksa psikolog kişisinin size faydalı olmayacağından mütevellit paranızı çöpe atacağınız gibi bir düşünceye mi sahipsiniz.

psikoloğa neden gitmeniz gerekiyor bunu netleştirmek gerekiyor. ayrıca mesele para vermemek üzerine kuruluysa öncelikle şunu sormak istiyorum.

paranız olduğu halde paranızı harcamamak size nasıl bir fayda sağlayacak, para tutma hastalığına kapılmışsanız size psikolog yardım edebilir mi sanmıyorum.

gece uykusunu düzenli almak ve haftada üç kez yarım saatten az olmayan yürüyüşler faydalıdır.

psikiyatriste para vermek.

daha garanti.

zihinsel olarak şunu kabul etmek gerekiyor "psikolog sadece maddi anlamda bir israftır."

nedenlerini kısaca özetleyeyim:

beni takip eden ve yazılarımı düzenli okuyan yazar arkadaşlarım zaten bu düşüncemi ve bu düşüncemin nedenlerini nelere bağladığımı biliyorlar. detaylı şekilde aynı argümanları, uzun uzadıya yeniden yazmayacağım. kısaca özet geçmem gerekirse, psikolog sadece modern zamanda ortaya atılan bir "para kaybıdır."

şimdi bu mesleğe sahip bütün arkadaşlar şaha kalkacaklar fakat maalesef bu alanının gerekliliğini sorgulamakla yükümlüyüz. söz konusu psikoloji olduğunda, işler her zaman olasılık haline dönüşüyor. bütün seçeneklerin ucu açık hale geliyor. hiç bir psikolog, danışanına koyduğu teshisten %100 emin olamaz. her hastalık bir diğerinin semptomlarını taşır. dolayısıyla, zaten ucu açık bir ihtimaller düzleminde, sizin semptomlarınızın en çok benzediği ve örtüştüğü problemin sizde var olduğunu "varsayarak" size sadece "sözlü destek" sağlıyorlar.

bir insan sözlü telkin ile kendi kendisini de iyileştirebilir. bu noktada psikologun artısı nedir? kimse beni benden iyi tanıyamaz. dolayısıyla, kendime yapacağım mentorluk, beni tanımayan ve köşelerimi bilmeyen x kişinin yapacağından daha hızlı sonuçlanacak ve daha faydalı olacaktır. 40-45 dakikalık seasına vereceğim "abartılı fiyat" ise, benim kendi tutkularım için harcanabilir ve kendimi fazlasıyla mutlu etmek adına o parayı gömebilirim. bakın her türlü daha kârdasınız.

şimdi diyecekler ki "kişiler kendilerine yardım edemedikleri için, o farkındalığa sahip olamadıkları için psikologa giderler."

farkındalık nedir ? farkındalık bireyin kendi elinde olan bir algı mekanizmasıdır. eğer bir sorununuz olduğunun ve bu sorunun anormal olduğunun farkındaysanız, gayet algınız yerindedir ve kendinizi yönetebiliyorsunuz demektir. iradenize karşı gelmeniz duygusal açıdan zor olabilir ama imkansız değil. bunun üstünde çalışarak, kısa zamanda müthiş ivmeler alabilirsiniz. dünya açık bir kütüphanedir. her yer sınırsız, ücretsiz kaynak ile dolu. sadece 1 kitap dahi okuyarak, kendi motivasyonunuzu ve psikolojinizi nasıl yönetebileceğiniz hakkında bilgi alabilirsiniz. psikolog değilim ama psikolojiye fazlasıyla hakim olduguma inanıyorum çünkü kendi algımı ve zihnimi iyi tanıyorum ve iyi yönetiyorum. ayrıca, ciddi bir eğitim aldığım için, freud ve jung dedelerimizle haşır neşirim. kendilerine selamlarımı iletiyorum. bilhassa freud dedemle aram çok iyidir. psikoloji sadece freud'dan oluşmaz ama freud'u iyi bilmek gerekir. psikanaliz, psikolojinin temelidir. freud'u anlıyorsanız, peşinden gelen bir sürü teorisyen ve teori bilgisiyle her türlü problemin çıkışını bulabilirsiniz. bu tabi hatrı sayılır bir birikim ve uzun vadeli çalışma demektir.

dolayısıyla, her insan kendisinin doktorudur. herkes klinik vaka olmadığı sürece( şizofreni/ coklu kişilik bozukluğu/ psikopatlik/ sosyopatlık/ uç seviye mazoşizm/ narsisizm/ sadizm vb) kendisini iyileştirebilir hatta zihinsel açıdan güçlü iseniz, yukarıda parantez içinde olan bazı hususları dahi değiştirebilirsiniz mesela narsisizm gibi. narsistik yaklaşımı törpülemek hatta yok etmek elinizdedir. sadece egonuzu ve travmalarınızı iyi yönetmeniz gerekir.

yukarıda geçerli olan hususlar içinde, gideceğiniz yer psikolog değil, psikiyatri'dir. psikologlar ilaç dahi yazamazlar, kendilerini aşan durumlar için psikiyatri'ye yönlendirirler. dolayısıyla, kendi kendinize psikologluk yapabileceğiniz burada da doğrulanıyor.

sizin kendi kendinize gücünüzün yetebildiği bir şeyi ( sözlü telkin- düzenli motivasyon), neden ciddi paralar dahilinde- mini zaman aralıklarında özellikle bir kişiden almanız gerekiyor? illa gitmek gerekirse, bu işin doktoru varken, sözlü telkin yapan birine ücret ödemek bana mantıklı gelmiyor. psikologun size yaptığını siz kendinize- arkadaşlarınıza hatta partnerinize dahi her gün zaten yapıyorsunuz. motive edilebilmek, yeni bakış açıları kazanmak için ücret ödemeye gerek yok. size bunu ücretsiz sağlayan sayısız kaynak(insan ve gün içi rutininde konuştuğunuz/ tanıştığınız bireyler/ ailelerimiz/ arkadaşlarımız hatta üniveristedeki hocalarımız) var.

bu yüzden kendinize güvenin, dümeni elinize alın. problemlerinizi kendiniz çözmeye uğraşın. komplike hale gelirse, psikiyatr'a gidersiniz

aşk-ı memnu izlemek

psikoloji okuyun bari. lazımsa yapacak bir şey yok o para bir şekilde çıkacaktır sizden ama psikolog alacak paranızı ama kardiyolog. bari kendi kendinize bir faydanız olsun belki meslek olarak da yaparsınız başkalarına da faydanız dokunur. ne bileyim ya.

(bkz: antin kuntin işler)