21.
temeli insan olmak üzere bir canlı neyi niye yapar diye soran, klinik bazda bazı disfonksiyonel hareket ve düşünceler tanımlayarak bunları tedavi etmek için yollar arayan bir pozitif bilim dalıdır. temel eğitim olarak okullarda sunulması gerektiğine inanmaktayım, başklarını anlamayı ve empatiyi geçtim, pek çoğumuz kendimizi bile anlamıyoruz. çok fazla disfonksiyonel hareketi farkında olmadan yapıyor ve güçlendiriyoruz malesef. birde artık meslek yasası çıksın dedirten daldır, 4 aylık eğitim ile danışmanlık veren lise mezunları var, yapmayın etmeyin.
devamını gör...
22.
an itibariyle, sözlük genelinde hayli bozuk haldedir. sıcaktan diye tahmin ediyorum.
devamını gör...
23.
#119745 burada tanımıma denk geldim. ne kadar açıklayıcı yazmışım.* doğrudur sık sık bozulur boşluk duygusu yaşattırır ara ara. eğer ara ara oluyorsa yine çok şanslısın.
psikoloji en kısa tanımıyla insan zihnini inceler. kelime anlamıyla ruh bilgisidir. ama insan zihnini incelemek bu kadar kolay olmamalı. bakınız freud amcamız ne demiş?
duyguları bilimsel olarak tedavi etmek kolay değildir.
duygular işin içine girdi mi insan çok savunmasız kalıyor. belki de en mühim olanı insanın kendi kendine yardım etmesidir. her düşündüğünüzde kendi kendinize konuştuğunuz gibi. ama hepsinin başında o koca levhadaki yazı çıkıyor. kolay değil.
sevgi'yi tüketmeden, duygularını öldürmeden o büyük resmi yakalama gayretiyle çarpışıp durduğun o zihin seni götürecek olan en kudretli şey.
ifade edilmeyen duygular asla ölmeyecek. canlı canlı gömülürler ve daha sonra çirkin şekillerde ortaya çıkacaklardır
içindeki sesleride susturamazsın. sadece onları akıl yoluyla yönlendirmeyi bilmelisin. gücünün yetmediği her yerde akıl'ı devreye koymak lazım. bu da denge işi duygu ile mantık hep çarpışır.
yazarken psikolojim bozuldu tamir etmeye gidiyorum.*
psikoloji en kısa tanımıyla insan zihnini inceler. kelime anlamıyla ruh bilgisidir. ama insan zihnini incelemek bu kadar kolay olmamalı. bakınız freud amcamız ne demiş?
duyguları bilimsel olarak tedavi etmek kolay değildir.
duygular işin içine girdi mi insan çok savunmasız kalıyor. belki de en mühim olanı insanın kendi kendine yardım etmesidir. her düşündüğünüzde kendi kendinize konuştuğunuz gibi. ama hepsinin başında o koca levhadaki yazı çıkıyor. kolay değil.
sevgi'yi tüketmeden, duygularını öldürmeden o büyük resmi yakalama gayretiyle çarpışıp durduğun o zihin seni götürecek olan en kudretli şey.
ifade edilmeyen duygular asla ölmeyecek. canlı canlı gömülürler ve daha sonra çirkin şekillerde ortaya çıkacaklardır
içindeki sesleride susturamazsın. sadece onları akıl yoluyla yönlendirmeyi bilmelisin. gücünün yetmediği her yerde akıl'ı devreye koymak lazım. bu da denge işi duygu ile mantık hep çarpışır.
yazarken psikolojim bozuldu tamir etmeye gidiyorum.*
devamını gör...
24.
başı yana yatırmak
-kafanızı yana yatırdığızda, bu genellikle size söylenen bilgilerin keskin bir şekilde dinlenildiğini veya neyin iletildiğiyle ilgilendiğiniz anlamına gelir. ayrıca çok yoğun konsantre olduğunuz anlamına gelir.
#psikoloji
-kafanızı yana yatırdığızda, bu genellikle size söylenen bilgilerin keskin bir şekilde dinlenildiğini veya neyin iletildiğiyle ilgilendiğiniz anlamına gelir. ayrıca çok yoğun konsantre olduğunuz anlamına gelir.
#psikoloji
devamını gör...
25.
ne zaman psikoloji muhabbeti açılsa olay freud'a geliyor. ''freud kız çocukları hakkında babasını arzular demiş sapık adam.'' ''erkek çocuk babasını sürüden diskalifiye etmeye çalışır. hergün babasının zayıf düşmesini bekler onu öldürmek için.'' ''şu hareketi yaptı kesin benimle yatmak istiyor'' ''dili sürçtü yalan söyledi'' ''bilinçdışımız bizi yönlendiriyor''
felsefede sürekli olayın platonun devletine gelmesi gibi. ''demokrasi çok boktan bir şey''
felsefede sürekli olayın platonun devletine gelmesi gibi. ''demokrasi çok boktan bir şey''
devamını gör...
26.
sürekli arıza çıkaran ikinci el arabadır.
devamını gör...
27.
her şeyin başını çeken şeydir. psikolojini saglam tutarsan saglikli yasadigini fark ediyorsun. seni rahatsiz eden ne varsa sil at hayatindan, senden iyisi olmayacaktir.
devamını gör...
28.
ben bir psikolog veya psikiyatrist değilim ama okumayı seven biri ve kitapların kendi üzerisindeki etkiyi kavrayabilecek noktada olduğum düşüncesindeyim. bu yüzden bunu bir makale veyahut tez gibi değil. bir sohbet edasıyla yazıyorum.
insan ne değişik kelimedir! ne değişik canlıdır. ölümü düşüncesinden olabilen ama doğumu sebebiyetten, elinden gelmeyenden olandır. düşünmesini bilen kendi düşüyle cahil kalandır. yaşamını beynini kullanarak şekillendirendir. insan üreten lakin üretirken fazlaya kaçandır. ne demek üretirken fazlaya kaçan? üretmek olumlu bir yapıdadır zihnimizce peki ya aşırı üretkenlik? ben dile getireyim. olumsuzdur çünkü aşırı üretkenlik insanın daha fazla bilgiyle birlikte daha fazla bahaneye ve olanağa sığınmasıdır. uzatmadan örneklemelerde bulunarak açıklayacağım. örneğin zaman, psikoloji, şizofrenlik, psikoloji deki teşhisler, intihar... bunlar vardır ve insanlar tarafından üretilmiştir. üretmek tanımını “olmayan bir şeyi ortaya çıkarma “ şeklinde yapıyoruz. bunlar vardır dedim daha demin. neye göre var? kime göre? zaman kavramı mesela zaman bir yıl mıdır? yoksa bin yıl mı? zaman kime göre zaman? senin belirlediğin zaman süresi benim için yalnızca vakit olabilir. psikoloji de öyledir. evet zihnin ve ruhun sağlık durumunun bozulmasına psikolojik hastalık olarak bakıyoruz. soyut şeyler aslında değinmek istediğim. duygular gibi. bunları insanlar aşırı üretkenlikle bulmuşlardır. hisler, psikoloji, zaman, ruh vardır. ama bunlar insanlar tarafından farklı üretilmektedir. cümlelerin dahi üretkenlik olduğu zamanlar vardı çağın başlarında veya insanlığın başlangıcında. (insanlık teorisi denilen hz. adem’ den bahsedilmeyen teorilerce) insanlar o dönemlerden geldi şuanki o aşırı üretkenlik dönemine. benim görüşümce insanlar bunları bahane olarak ürettiler. sizlere bir kaç şey söylesem belki aynı düşünceleri taşırız. örnek vermek gerekirse bir arkadaşımızla buluştuğumuzda “zamanımız kalmadı ben kalkayım artık.” iyi de zaman, süre ve vakit aynı şeyler değil ki! sen zaman dedin bir saat bir zaman değil ki bir süre. nereden söyledim ben bunu?
...
asya sıla şansal
insan ne değişik kelimedir! ne değişik canlıdır. ölümü düşüncesinden olabilen ama doğumu sebebiyetten, elinden gelmeyenden olandır. düşünmesini bilen kendi düşüyle cahil kalandır. yaşamını beynini kullanarak şekillendirendir. insan üreten lakin üretirken fazlaya kaçandır. ne demek üretirken fazlaya kaçan? üretmek olumlu bir yapıdadır zihnimizce peki ya aşırı üretkenlik? ben dile getireyim. olumsuzdur çünkü aşırı üretkenlik insanın daha fazla bilgiyle birlikte daha fazla bahaneye ve olanağa sığınmasıdır. uzatmadan örneklemelerde bulunarak açıklayacağım. örneğin zaman, psikoloji, şizofrenlik, psikoloji deki teşhisler, intihar... bunlar vardır ve insanlar tarafından üretilmiştir. üretmek tanımını “olmayan bir şeyi ortaya çıkarma “ şeklinde yapıyoruz. bunlar vardır dedim daha demin. neye göre var? kime göre? zaman kavramı mesela zaman bir yıl mıdır? yoksa bin yıl mı? zaman kime göre zaman? senin belirlediğin zaman süresi benim için yalnızca vakit olabilir. psikoloji de öyledir. evet zihnin ve ruhun sağlık durumunun bozulmasına psikolojik hastalık olarak bakıyoruz. soyut şeyler aslında değinmek istediğim. duygular gibi. bunları insanlar aşırı üretkenlikle bulmuşlardır. hisler, psikoloji, zaman, ruh vardır. ama bunlar insanlar tarafından farklı üretilmektedir. cümlelerin dahi üretkenlik olduğu zamanlar vardı çağın başlarında veya insanlığın başlangıcında. (insanlık teorisi denilen hz. adem’ den bahsedilmeyen teorilerce) insanlar o dönemlerden geldi şuanki o aşırı üretkenlik dönemine. benim görüşümce insanlar bunları bahane olarak ürettiler. sizlere bir kaç şey söylesem belki aynı düşünceleri taşırız. örnek vermek gerekirse bir arkadaşımızla buluştuğumuzda “zamanımız kalmadı ben kalkayım artık.” iyi de zaman, süre ve vakit aynı şeyler değil ki! sen zaman dedin bir saat bir zaman değil ki bir süre. nereden söyledim ben bunu?
...
asya sıla şansal
devamını gör...
29.
herkesin başınıza kolayca freud kesilebileceği konu, hele televizyon sağolsun bunun çıtası da epey bir yükseldi.
devamını gör...
30.
fırsatım olsa okuyacağım 3. bölüm olacak kendileri.
devamını gör...
31.
hayatı ve anı yaşamak isteyen beynimizin bu hayatı ve anı bozan bir virüsle (uyaranla) karşılaştığında bu virüsten nefret edip oluşturduğu tepki bilimi. herhalde en basit bu şekilde anlatılırdı. yunancası psihologia'dır. her ne kadar "ruh bilimi" olarak bilinse de bana göre insanı insana anlatan bilim dalıdır.
devamını gör...
32.
psikolojiyle ilgileniyorum ama biraz da insanın bu durumunun kullanıldığını düşünüyorum. yani çok fazla takılmak psikolojik sağlığa iyi gelmeyebilir. sonuçta insan zihin üstü bir canlıdır. gönlüyle yasar gönlüne ulasabilirse
devamını gör...
33.
günümüz gençliğinde sık sık bozulan, garantisi ve kaskosu olmayan teknik servisi psikolog olan kavram.
devamını gör...
34.
öğrencisi veya mezunu suserlardan mesaj beklediğim bilim. farklı görüşlere ihtiyacım var.
devamını gör...
35.
bende olmayandır*
devamını gör...
36.
bedava seans ararken girilen başlık.
devamını gör...
37.
buzdolabına koymayı unuttuğum sütlü tatlıdır
devamını gör...
38.
her şeyin suçunu üstüne atabildiğimiz duygu durumu.
ne olursa ama.
iş yapmayız, işler kötüye gider psikolojimiz bozuk. sevgiliden ayrılırız psikolojimiz bozuk yada psikolojisi bozuk.
deprem olur sel olur psikolojimiz bozuk.
mutlu oluruz seviniriz heycanlaniriz psikolojimiz iyi düzgün demeyiz de aşırısına kaçarız psikoloji yine bozuk.
ne olursa ama.
iş yapmayız, işler kötüye gider psikolojimiz bozuk. sevgiliden ayrılırız psikolojimiz bozuk yada psikolojisi bozuk.
deprem olur sel olur psikolojimiz bozuk.
mutlu oluruz seviniriz heycanlaniriz psikolojimiz iyi düzgün demeyiz de aşırısına kaçarız psikoloji yine bozuk.
devamını gör...
39.
bozuktur.
devamını gör...
40.
kolay bozulup tamiri uzun süren olgudur.
devamını gör...