1.
martin seligman tarafından ortaya atılan pozitif psikoloji, bireylerin olumsuz , sorunlu ve eksik yönlerinden çok olumlu özelliklerine, güçlü yanlarına ve erdemlerine odaklanan bir yaklaşımdır. pozitif psikoloji insanın doğasındaki ve geçmişindeki bir takım yanlış noktaları düzeltmektense insan doğasının olumlu özelliklerinin vurgulanması gerektiğini savunmuş, insanın içindeki potansiyelin keşfine vurgu yapmıştır.
kişisel gelişim kitapları bu kuramın ilkelerine dayanarak hazırlanmaktadır.
kişisel gelişim kitapları bu kuramın ilkelerine dayanarak hazırlanmaktadır.
devamını gör...
2.
herkes hata yapar, bir kereden bir şey olmaz, buna mı takılıyorsun, sen daha iyilerini hak ediyorsun, beni ne mühendisler... diye gider zırvalamalar bütünü.
gerçek şu ki bütün duygular eşit yaşanır sadece mutluluğun karşısında fazlaca çeşitli negatif durum vardır ama yine denktirler ve bunların eksik tecrübe edilmesi mutluluk duygusunun kıvamını bozar.
saldım çayıra dersek dağ olur, terim, tanım, anlam öğrenirsek bağ olur. ne kadar çok bağ olursa o kadar manyak oluruz, deli olunca hep mutlu oluruz.
gerçek şu ki bütün duygular eşit yaşanır sadece mutluluğun karşısında fazlaca çeşitli negatif durum vardır ama yine denktirler ve bunların eksik tecrübe edilmesi mutluluk duygusunun kıvamını bozar.
saldım çayıra dersek dağ olur, terim, tanım, anlam öğrenirsek bağ olur. ne kadar çok bağ olursa o kadar manyak oluruz, deli olunca hep mutlu oluruz.
devamını gör...
3.
bence yüzeysel kalan bir yaklaşım. sanki fazlasını becermeye takatimiz kaldı da*
pozitifliğin %50'si nasip* % 50 si bizde. bizde olan kısmın %20'si genetik desek, %20'si bizim akıl, mantıklı, düşünme tepkilerimiz ve davranışlarımiz, geriye kalan %10 ise güncel durumda başımıza gelen somut, soyut olaylar*
pozitifliğin %50'si nasip* % 50 si bizde. bizde olan kısmın %20'si genetik desek, %20'si bizim akıl, mantıklı, düşünme tepkilerimiz ve davranışlarımiz, geriye kalan %10 ise güncel durumda başımıza gelen somut, soyut olaylar*
devamını gör...
4.
hümanistik perspektifin yaygınlaştığı son süreçlerde 3 dalga psikoterapi yöntemleri de rağbet görmeye başlamıştır. her ne kadar pozitif psikoloji akımlarından kişinin sadece pozitive edilmiş süreçleri el alınmaktadır düşüncesi hakim olsa da bunun aksine bütüncül yönüyle danışanın değerlendirmeye alındığı ve kaynak farkındalığının pozitif yönde odakta olması gerektiği düşüncesi söz konusu olmaktadır. pozitif psikolojinin kökenlerinin oluştuğu görüşlere bakıldığında aristotales’in insanlık için en yüksek iyiliğin mutluluk olduğunu dile getirdiği görüşlerine kadar gitmek mümkündür. aristotales’den sonra yine mutluluk üzerinde çalışmalar yapan ve hatta mutluluğu ilk ölçme girişiminde bulunan faydacı yaklaşımlara da rastlayabilirsiniz. pozitif psikoloji denildiğinde modern psikoloji içerisinde katkıda bulunan birçok bilim insanı olmasına rağmen pozitif psikolojinin kurucusu olarak martin seligman ismi kabul görmektedir. pozitif psikoloji birçok şekilde tanımlansa da kısaca bireyin hayata bağlanmasına ve hayatını bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma götürmesine katkı sunan, neyin olumlu olduğu ile ilgilenen bilimsel bir alan olarak tanımlanabilmektedir. sorun veya problem odaklı yaklaşımların tek başına ele alınması kişinin tedavi süreçlerini uzatabilmektedir. sonuç olarak bir terapi ekolüne dayanan tek yönlü bakış açısı danışanım anlamlı düzeyde bir ilerleme kaydetmesini engelleyebilmektedir. bu yüzden terapistin birçok terapi ekolünden beslenerek kendi terapi yöntemini oluşturması ve danışanın terapi sürecine bu yönüyle yansıtması daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.
devamını gör...
5.
bizdeki kendini kendini motive etme yöntemleri; o yaptıysa ben daha iyisini yaparım, allah var gam yok, koy g.tüne gitsin, s.ktiret, her şey olacağına varır, n’apalım hayırlısı buymuş…
bütün maddi hastalıkların kaynağı ruhun yaşadığı sıkıntılar olduğu için ruhu (yani kendimizi) motive etmek gerekliliği önemli bir konu bence.
bütün maddi hastalıkların kaynağı ruhun yaşadığı sıkıntılar olduğu için ruhu (yani kendimizi) motive etmek gerekliliği önemli bir konu bence.
devamını gör...
6.
herkesin hayat hikayesi basit olaylardan oluşmuyor, bazılarımızınki oldukça travmatik anıları barındırıyor ki böyle kişiler için bence pozitif psikoloji, toksik bir bakış açısı* oluşturuyor. kendimden yol çıkarsam, kendimi bildim bileli hem türkçe hem ingilizce kişisel gelişim/psikoloji kitapları* okurum, makaleler okurum, halen okuyorum ama bazılarımız için "pozitif düşün, pozitif olsun" bakış açısı daha da umutsuzluğa sürükleyici oluyor. nasıl ya nasıl diyorsun bu sefer, herkes bu kitapları okuyor, şifalanıyor, bende neden değişiklik yok? geçmişin olumsuz duygularını boşaltmadan sadece pozitife odaklanınca her şey pozitif olmuyor. geçmişi görmezden gelince geçmiş, geçmiş olmuyor. bu şeye benziyor, tüm tozu, kiri, pisliği halının altına süpürüp "ev çok temiz" demeye benziyor, o halının altına süpürülen duygular, öyle beklenmedik bir anda* karşınıza çıkıyor ki o anı size ve etrafınızdakilere zehir ediyor. o yüzden de pozitif yönlerinize odaklanmakta zorlanan biriyseniz, öncelikle olumsuz duygularınızı boşaltmanın yollarını (mesela; sedona yöntemi, eft (emotional freedom technique: duygusal özgürleşme tekniği), kendi başınıza üstesinden gelemiyorsanız terapi görmek vs.) arayın, sonrasında zaten pozitif yönlerinizi görmek zor olmuyor, zaten ister istemez daha olumlu bir bakış açısı ediniyorsunuz.
devamını gör...
7.
bazı psikoloji makalelerine göre insan beyni negatifi algılamaz .izlediğim bir videodan örnek verecek olursam ;
konuşmacı der ki; bir fil düşünmeyin .ancak herkes istemsiz bi şekilde fil düşünmüştür.
insan beynine ne yapmaması gerektiğini söyleyemezsiniz der ve açıklamaya devam eder.
eğer ağaçlara çarpmamalıyım diyerek sürekli tekrarlarsanız tek göreceğiniz şey ağaçlar olur ancak karı takip et yolu takip et dersen göreceğin şey sadece gideceğin yoldur.
yani kısacası herşey bakış açısıyla alakalıdır. beynine ne yüklersen onu çekersin .odak noktan ne ise ona yönelir beynin.
pozitif enerjide bu noktada devreye giriyor.olumsuz bişeyde sürekli olumsuz düşünürsek karşımıza sadece engel çıkacaktır ve belkide çok basit çözümü göremeyeceğiz.fakat bakış açımızı değiştirip daha olumlu pozitif yönden baktığımızda bazı şeyler kendiliğinden çözülecektir.
(istisnai bazı durumlar varki insanın yaşadıkları hafife alınacak gibi değildir ve pozitif düşünceye yönelmeye pek mümkünat vermemektedir. )
konuşmacı der ki; bir fil düşünmeyin .ancak herkes istemsiz bi şekilde fil düşünmüştür.
insan beynine ne yapmaması gerektiğini söyleyemezsiniz der ve açıklamaya devam eder.
eğer ağaçlara çarpmamalıyım diyerek sürekli tekrarlarsanız tek göreceğiniz şey ağaçlar olur ancak karı takip et yolu takip et dersen göreceğin şey sadece gideceğin yoldur.
yani kısacası herşey bakış açısıyla alakalıdır. beynine ne yüklersen onu çekersin .odak noktan ne ise ona yönelir beynin.
pozitif enerjide bu noktada devreye giriyor.olumsuz bişeyde sürekli olumsuz düşünürsek karşımıza sadece engel çıkacaktır ve belkide çok basit çözümü göremeyeceğiz.fakat bakış açımızı değiştirip daha olumlu pozitif yönden baktığımızda bazı şeyler kendiliğinden çözülecektir.
(istisnai bazı durumlar varki insanın yaşadıkları hafife alınacak gibi değildir ve pozitif düşünceye yönelmeye pek mümkünat vermemektedir. )
devamını gör...
"pozitif psikoloji" ile benzer başlıklar
psikoloji
77