seni seviyorum

söylenildiği takdirde "ben de seni" karşılığını almanız muhtemel olan duygusal bağlam.

ah azizim kalmadı eski aşklar...

korecesi (bkz: saranghaeyo) olan cümle.
yazilisi da söyledir: 사랑해요

valla? eee nikah ne zaman...

bende seni seviyorum demek isterim gönlüme sahip olan kişiye. öyle kuru kuru değil, içten ve samimi. belki bir kaç dize de tatlı söz eklerim. sonra bu tatlı sözlerin yanına gerek çikolata ve çiçek. bekle kız geliyorum seni istemeye. haber sal anan ile babana. kaptırdım gönlümü deli bir oğlana de...

yerinde kullanılmayinca çok çok itici. bir de çok seviyorum versiyonu var. böyle sevmek olmaz olsun arkadaş. cıvık vıcık. pes.

pudingime sıkça söylediğim, sevgimi belirten ama anlatmaya yetmeyen cümle.
neyse, seni seviyorum pudingim.

sessiz ve derinden,
kim olduğunu bilmeden.

ağır iki kelimeden oluşan bir cümle. sen ve sevmek .
senin ağırlığı, o özneye yüklediğimiz anlamdan dolayıdır. ve sevmek, yükü altında ezilmek demek olan ağırlığı içerir.
birisine seni seviyorum demek; seni olduğun gibi biliyorum -kabul ediyorum- demektir. kolay değildir bu cümleyi sürekli dile pelesenk etmek. çünkü kılıç kalkan takımı gibi kuşanmak gerekir sevmeyi ki getirdiği anlam ile sevmenin boşa bir eylem olmaması gerekir.
öylece tüketilmemesi gereken de bir cümledir seni seviyorum. zira sevmek zor bir iştir herkesin harcı değildir. bir insan seviyor da bunu sürekli dile getiremiyorsa hareketlerine bakmak gerekir, sevmenin anlamını davranışlarına aksettirmiştir ki az ama öz bir ağırlığı -ederi- olduğunu bilip harcamıyordur cümlelerce...

inandırıcılığı en düşük cümlelerden biri. önüne gelen kurabiliyor ve şansına karşına saf, her şeye inanan biri çıkıyorsa sömürü başlıyor. kız erkek fark etmeksizin derinliği büyük cümleleri ağzınıza sakız edip düşürmeyin.

sevmekte, sevilmekte insanı zayıflatır.

seven insan soylemle degil eylemle ifade eder.

seni seviyorum sevmesine de, seni sevmeyi sevemiyorum artık.

durduk yere diyorsa a l d a t ı l ı y o r s u n.. ağlamaya devam.

bende seni seviyorum yazar.
seni seviyorum lafını pek kullanmadığımı fark ettim.

sevilmeyi hakettiğin haketmediğin hiç önemli değil.
burada her kimsen şimdi şu an seviliyorsun. yoluna devam et. ara ara bak ve hatırla.
belki sevgiyle yüreğin yumuşar zihnin ferahlar ve berraklaşır da ruhun çıkar aydınlığa.
sonra saygı, şefkat ve güven gelir. gerisi gelir. inan ki gelir. seni seviyorum. şimdi ve şu an.
anda kalma ama devam et. seviliyorsun. görüşürüz!

tabu olmuş bu söz bile memleketimizde. üzülüyorum buna.

sevenin sevdiğine seni seviyorum diyemesi kadar kötü bir şey daha var mıdır? çok nadirdir.

biz o kadar seni seviyorumsuz bir toplumuz ki, anneye söylemekten, evlada söylemekten, sevgiliye söylemekten, arkadaşa söylemekten mahrum bırakmışız kendimizi.

hemcinslerime dahi söylerim seviyorsam. geçen gün, bir erkekle tokalaşmaktan dahi muzipçe imtina eden bir abikadaşım bana, yok yere omzuma vurup "iyi ki varsın lan" dedi, ben de "beyefendi sizi sevdiğimi bilmelisiniz ve lütfen rakı içelim." diyerek rakı kadehimi havaya kaldırdımdı.

bizde kibar konuşma birincil hadisedir. kadınla erkekle garsonla herkesle çok nazik konuşuruz.

mesela sevdiğin kişiye onu sevdiğini söyleyince ölmüyorsun, top olmuyorsun, lezoş olmuyorsun, ben beni sevdiğini arkadaşımın, bana beni sevdiğini söylemezse nereden bileyim? söylemeli.

sevdiğinize sevdiğinizi söyleyin, hiçbir şeyiniz eksilmiyor.

sevmeyip de ne yapacaksın, taşa mı döneceksin? o yüreği kime göstereceksin?

insanların yalanları nedeni ile çamura bulanmış ama aslında bembeyaz duyguların tercümesi olması gereken kelime grubu. her şey gibi bu güzelliği de kirlettik.

ben de seni seviyorum.