1.
cesaretin en pahalısı.
devamını gör...
2.
seven sevdiğine sevdiğini söylesin. ister anne olsun, ister çocuk olsun, isterseniz de sokakta günaydın diyebileceğiniz biri, kafasını okşayabileceğiniz bir kedi... seven sevdiğine sevdiğini söylesin.
devamını gör...
3.
eskide kalmış naif eylem. şu aralar ben seni şu kadar zamandır seviyorum diye birine söylesen amerikan dizilerinde gördüğü gibi bana i love you dedii diye triplere girer.
devamını gör...
4.
“sevdiğinizi söylemek için yarını beklemeyin çünkü yarın ne olacağını asla bilemezsiniz.”
devamını gör...
5.
utanılmaması gereken eylemdir. "seni seviyorum" kelimelerini zorlanarak söyleyen, hatta uzunca bir süre söylemekten kaçınan insanlar varmış. ilk duyduğumda bana, "ne o öyle amerikan dizisi mi çeviriyoruz" tepkisi verdirtmişti. tabi o kişileri de anlamak ve kabullenmek lazım. neticede hepimiz aynı dünyada bambaşka hayatlar yaşıyoruz.
devamını gör...
6.
sürekli söylenen kelimeler anlamını yitirir. ama sürekli hissetmek ve hissettirmek anlamını çoğaltır sevginin.
aşırılı seviyorum ve hiç çekinmem söylemekten ama aşırı söylemem.
aşırılı seviyorum ve hiç çekinmem söylemekten ama aşırı söylemem.
devamını gör...
7.
bir zamanlar benim için neredeyse imkansızla yarışacak olan eylem.
neydi bu kadar zor olan,neyin kavgasını veriyordum hala anlamıyorum kendimi.
birinin duygularından emin olmadığımızda,işaretler karışık geldiğinde yapıyoruz sanırım bunu.
oysa,sen beni sevmesen de ben seni seviyorum diyebilmek gerek,çünkü sevginiz saklanacak kadar çirkin bir şey değil.
neydi bu kadar zor olan,neyin kavgasını veriyordum hala anlamıyorum kendimi.
birinin duygularından emin olmadığımızda,işaretler karışık geldiğinde yapıyoruz sanırım bunu.
oysa,sen beni sevmesen de ben seni seviyorum diyebilmek gerek,çünkü sevginiz saklanacak kadar çirkin bir şey değil.
devamını gör...
8.
verdiği sıkıntıyı seneler önce aştığım eşik. bunu söylemekten çekinmek, bundan utanmak dünyanın en saçma şeyidir bence.
ortadan kocaman bir belirsizliği kaldırır. en azından kafanda bazı şeyler netleşir. bu açıdan bir sonraki hamlene geçmen için bir fırsat doğmuş olur.
ortadan kocaman bir belirsizliği kaldırır. en azından kafanda bazı şeyler netleşir. bu açıdan bir sonraki hamlene geçmen için bir fırsat doğmuş olur.
devamını gör...
9.
seviştiğini söylemek diye okudum, hiç de yapmam aslında tövbeler olsun.
devamını gör...
10.
hayatımda verdiğim en doğru karar olabilir sevdiğim birine sevdiğimi söylemek ne kadar cevabı ilerde gülerek hatırlarsın olsa da içimde kalmadığı için çok mutluyum .burdan bütün kız hem cinslerime söylüyorum söyleyin ki içiniz de kalmasın .söyleyince çok rahatlıyorsunuz .
devamını gör...
11.
sevdiğini hissettirmek kadar önemli değildir.
devamını gör...
12.
her an, her yerde, zaman hesabı yapamadan dile getirilmesi gereken bir eylemdir hükmümce... ne zaman ne olacağının belli olmaması gerçeği ile de yüzleşilince daha bir anlam ifade ediyor.
devamını gör...
13.
söylemek değilde iliklerine kadar hissettirirsen s*çt*n demektir..
devamını gör...
14.
seven sevdiğine sevdiğini söylesin denildi yıllarca bir gaza gelip söyledim sonuç hüsran seven sevdiğine sevdiğini söyleyince g*tü başı ayrı oynuyor, beni sevene sevdiğimi söylüyorum artık o yüzden.
devamını gör...
15.
hayattayken söylemek gerekir. çünkü mezartaşları ses duymuyor.
devamını gör...
16.
fırsatın varken yapan gereken şeydir. hayat sanıldığından çok daha kısa.
devamını gör...
17.
aslında söylemek kolaydır. negatif cevabın gelebileceği ihtimalinin ortada olması insanı zorlar. zira kimse red edilmek istemez.
devamını gör...
18.
zordur. çünkü çoğu zaman nefretimizi kusmak , sevgimizi göstermekten de dile getirmekten de daha kolay gelir bize. kendimizi güçsüz ve aciz hissetmemek için ya bağırırız ya da susarız.. bizi sevdiğinden emin olduğumuz ya da olmadığımız birine , fark etmez, seni seviyorum demek bizi yorar.. yormaması gerekir ama yine de yorar. çünkü ağır basan gururdur, önyargıdır. jane austen gurur ve önyargı kitabı ile özetlemiş aslında bizi.
gururun ve önyargının altında ezilirken, sevdiğini söylemenin hafifleticiliğinden giderek uzaklaşıyoruz. ne yazık..
gururun ve önyargının altında ezilirken, sevdiğini söylemenin hafifleticiliğinden giderek uzaklaşıyoruz. ne yazık..
devamını gör...
19.
sadece eş dosta değil her muhabbet beslediğine söylemek ve bazen tanımadığın birine dahi bir gülümsemesi için söylenebilmeli.
devamını gör...
20.
saklayın, söylemeyin, susun, bekleyin, uyuyamayın, mutlu halinize özlem duyun, hezeyanlarınıza yeni hezeyanlar katın bu arada rüyaları es geçmeyin. görüp hatırlayamadığınız, hatırlayıp yorumlayamadığınız, yorumlasanız emin olamadığınız. gözünüz kapıda kulağınız ayak sesinde "hiçbir şey" yapmadan durun. dağıtın kendinizi hiç toparlayamayacak kadar, tütün basın gözlerinizden süzülene; sorgulayın, olmadı mı, tekrar düşünün. dünyanın tüm zamanlarına bulaştırın onu; geçmiş, şimdi, gelecek her zamana.. hayaller kurun, geldiği anı kurgulayın.
"yine mi olmadı?" tekrar kurarsınız. acıyın kendinize, çaresiz bırakın, kendinizi bağlamaya çalıştınız yerlerden kanırtın, sorgulatın yüreğinizi ona buna. aklınızı prangalara mahkum edin. birlikte gittiğiniz/izlediğiniz filmler uyduruk yerel yayın bile yapamayan kanallara düşünce de orada öylece kımıldamadan durun. en çok uykusunu, kokusunu, sesini hatırlayın ama kıpırtısız olun. üç nokta gibi olsun, lüzumsuz tüm eylemsizlikleri gerçekleştirin. nasıl olsa yarın da nefes alıyor olacaksınız ya eminsiniz ya.. tekrar tekrar yapın bunları..
......
aşkın belleğini geri getirmeye bir faydası var mı yapmadıklarınızın?
gereksiz tüm işlemleri yaparak çözemediniz denklemi düşünün.
olduysa "bir şey" haber verin.
......
"hayat"(ın)ız) dönmedi mi "yaşam"a..
bir de grey's anatomy'de mark sloan'ın söylediğini deneyin.
“eğer birini seviyorsan, korkuyor olsan bile ona söylemelisin. yüksek sesle söyle ve oradan ayrıl."
"yine mi olmadı?" tekrar kurarsınız. acıyın kendinize, çaresiz bırakın, kendinizi bağlamaya çalıştınız yerlerden kanırtın, sorgulatın yüreğinizi ona buna. aklınızı prangalara mahkum edin. birlikte gittiğiniz/izlediğiniz filmler uyduruk yerel yayın bile yapamayan kanallara düşünce de orada öylece kımıldamadan durun. en çok uykusunu, kokusunu, sesini hatırlayın ama kıpırtısız olun. üç nokta gibi olsun, lüzumsuz tüm eylemsizlikleri gerçekleştirin. nasıl olsa yarın da nefes alıyor olacaksınız ya eminsiniz ya.. tekrar tekrar yapın bunları..
......
aşkın belleğini geri getirmeye bir faydası var mı yapmadıklarınızın?
gereksiz tüm işlemleri yaparak çözemediniz denklemi düşünün.
olduysa "bir şey" haber verin.
......
"hayat"(ın)ız) dönmedi mi "yaşam"a..
bir de grey's anatomy'de mark sloan'ın söylediğini deneyin.
“eğer birini seviyorsan, korkuyor olsan bile ona söylemelisin. yüksek sesle söyle ve oradan ayrıl."
devamını gör...