161.
buldum !?
sokağın pimi çekilmiş,
insan insana karışmış,
diyorlar "onların içinde var ruhu yorulan",
demeli ki bedenler sağlam, hayaller ölü...
sanki bir yerde umut var,
âmâ kimden?...
malumatfuruş belki yoldan geçenler,
kime, ne zaman, hangi kadına aitim?
güneş patlamış,
acı gizli kaldı insanın gözünden sonra.
savurgan soygun var bir nebze,
bilmiyorum ben ne için aitim...
şimdi benim düşünceli hâllerim,
bu dünyadan uzak bir yer,
içimde harabe kalmış zaman,
allah'ın nasip gördüğünü yaşıyoruz...
bu kadınlar kimin?
erkekler yakalarda,
ha bu narin bedenler?
artık yoruldum bir şey istemem...
benim hislerimi kim hisseder, bana tay olacak?
nasip bunun neresinde?
kalbimin bir tarafında kırlangıçlar,
iki dudağım arasında ızgara var...
şu sıralar yalnızım,
bilirsin beni sıcak ten,
merdümgiriz insanım.
bilirsin beni yalnızlık, sana aşığım...
ağır geliyor artık insanlık,
fırçası da yoruldu yaradanın.
gaybı bilen bilir,
ağırdan heves kalmadı artık...
gözümün ötesi başka memleket veyahut,
çırılçıplak bir yalnızlık.
aslında herkes bomboş kalabalık,
gürültülerce düşünceler sarhoş...
sessizlikler susmuyor,
gecelerin ırkı kötü.
sabahlar vahşet elinde,
hayaller yırtık ruha ağırlık...
ölüm vakit, numara: gençliğim,
alıştığım bir hiçlik,
yığıntının altında,
bağlantı kesik, elveda!...
aykut barış çelik
sokağın pimi çekilmiş,
insan insana karışmış,
diyorlar "onların içinde var ruhu yorulan",
demeli ki bedenler sağlam, hayaller ölü...
sanki bir yerde umut var,
âmâ kimden?...
malumatfuruş belki yoldan geçenler,
kime, ne zaman, hangi kadına aitim?
güneş patlamış,
acı gizli kaldı insanın gözünden sonra.
savurgan soygun var bir nebze,
bilmiyorum ben ne için aitim...
şimdi benim düşünceli hâllerim,
bu dünyadan uzak bir yer,
içimde harabe kalmış zaman,
allah'ın nasip gördüğünü yaşıyoruz...
bu kadınlar kimin?
erkekler yakalarda,
ha bu narin bedenler?
artık yoruldum bir şey istemem...
benim hislerimi kim hisseder, bana tay olacak?
nasip bunun neresinde?
kalbimin bir tarafında kırlangıçlar,
iki dudağım arasında ızgara var...
şu sıralar yalnızım,
bilirsin beni sıcak ten,
merdümgiriz insanım.
bilirsin beni yalnızlık, sana aşığım...
ağır geliyor artık insanlık,
fırçası da yoruldu yaradanın.
gaybı bilen bilir,
ağırdan heves kalmadı artık...
gözümün ötesi başka memleket veyahut,
çırılçıplak bir yalnızlık.
aslında herkes bomboş kalabalık,
gürültülerce düşünceler sarhoş...
sessizlikler susmuyor,
gecelerin ırkı kötü.
sabahlar vahşet elinde,
hayaller yırtık ruha ağırlık...
ölüm vakit, numara: gençliğim,
alıştığım bir hiçlik,
yığıntının altında,
bağlantı kesik, elveda!...
aykut barış çelik
devamını gör...
162.
gerçeklik:
nedir bu gerçeklik
beynimizin algıladığı kodlarmı
gözümüzün bakmakla görmek arasındaki kıskaçmı
toplumun bize bastırdıklarımı
nedir bu gerçeklik
beynimizin algıladığı kodlarmı
gözümüzün bakmakla görmek arasındaki kıskaçmı
toplumun bize bastırdıklarımı
devamını gör...
163.
düşününce grisi
belki şuradan bir köprü geçer,
belki boğaza yakın evim.
üstümden insanlar geçer,
gamlara keder...
ayağımın altında deniz,
efkârım bir çayımda.
sahi bugün günlerden cuma ya!
ıçimde hep beklenen...
şimdi o gidenlerin kaçındayım?
kimlerin anısında...
ağır benim düşüncelerim,
kaybım bu benim...
aykut barış çelik
belki şuradan bir köprü geçer,
belki boğaza yakın evim.
üstümden insanlar geçer,
gamlara keder...
ayağımın altında deniz,
efkârım bir çayımda.
sahi bugün günlerden cuma ya!
ıçimde hep beklenen...
şimdi o gidenlerin kaçındayım?
kimlerin anısında...
ağır benim düşüncelerim,
kaybım bu benim...
aykut barış çelik
devamını gör...
164.
ne göge sığıyorum
ne yere sığıyorum
ölüm ensemde
oysaki yapacak çok işim var
yazılacak
çizilecek
söylenecek
yazılacak
sövülecek
çok şey var
ne yere sığıyorum
ölüm ensemde
oysaki yapacak çok işim var
yazılacak
çizilecek
söylenecek
yazılacak
sövülecek
çok şey var
devamını gör...
165.
ve bir günün sonu geldik yine
su toplayan ayaklarımızla
nasır tutan ellerimizle
bir lokma ekmek için
ılık bir ev için
gülümseyen ufacık suratlar için
ve son olarak
şefkat dolu kucaklar için
su toplayan ayaklarımızla
nasır tutan ellerimizle
bir lokma ekmek için
ılık bir ev için
gülümseyen ufacık suratlar için
ve son olarak
şefkat dolu kucaklar için
devamını gör...
166.
şiir enteresan bir şeydir. 5 satıra sığmış, bir kütüphane kitaptır bazen, bazen upuzun bir hayattır bir iki mısrada, cümleler çok şey anlatır şiirde, kelimeler daha çok şey... bütün şairlerin hayatla derdi ve bunu anlatmak için çok kısa zamanı vardır çünkü. kelimeler cambazdır, kelimelerin cambazlarında. bir kitap bir şey anlatır ama bir şiir onu okuyan kişi kadar şey.. ve gaybın anahtarı şairin elindedir...
devamını gör...
167.
bulamıyorum bir kelime
düpğmlenmiş benliğim
teslim oldum gerçekliğe
es verdim hayallerime
düpğmlenmiş benliğim
teslim oldum gerçekliğe
es verdim hayallerime
devamını gör...
168.
devamını gör...
169.
yazması zor,okuması maharet isteyen çoğu zaman dörtlüklerden oluşan duygu akışıdır.
devamını gör...
170.
“senin gönlün dâima meshur ve musahhardır, mâzursun. sen, gamın ne olduğunu aslâ bilmedin, mâzursun. ben, sensiz bin gece kan yuttum; sen, bir gece sensiz kalmadın, mâzursun.”
devamını gör...
171.
usulca süzüyorum etrafı
toz duman olmuş
kan revan
insanlık ölmüş
umut göçmüş
bir, bir çocuklar kalmış
yalnız, aç ve susuz
üşüyorlar ve ağlıyorlar
savaş bitmiyor
açlık bitmiyor
insanın içindeki
kara kuyu dolmak bilmiyor
toz duman olmuş
kan revan
insanlık ölmüş
umut göçmüş
bir, bir çocuklar kalmış
yalnız, aç ve susuz
üşüyorlar ve ağlıyorlar
savaş bitmiyor
açlık bitmiyor
insanın içindeki
kara kuyu dolmak bilmiyor
devamını gör...
172.
sabah huzurunu bulabilmek amacıyla şuan dahi dinlediğim şey.
-can yücel /kendimden özür diliyorum -
-can yücel /kendimden özür diliyorum -
devamını gör...
173.
aşinaya aşina, biganeye biganeyiz.
devamını gör...
174.
yazıyorlar.
bi' arkadaşım vardı, ondan öğrenmiştim bu sözlük muhabbetlerini
ben böyle çer çöp her konuda bi' şeyler yazardım boş boş, o böyle sözlüğün edebiyat adamıydı
yapıştırırdı bi şiir, herkes şelale.
işte şiirlerde şey isimli böyle
yalnızlık buhranı, ince hırkalı maria falan
neyse adamın orada yazılarını okuyunca benim de onunla ilgili algım değişti diyebilirim
saygınlık kazanmış bildiğin.
neyse o şiir adamı ruslara salça olurken görecektiniz
valla en son kız düşmüyor bari emo olayım diye tuvalette seri bir imaj değişikliği yapmıştı
özetle mesele kadın olunca insan her şekle bürünebiliyor, ditto gibi düşün pokemon olan.
bi' arkadaşım vardı, ondan öğrenmiştim bu sözlük muhabbetlerini
ben böyle çer çöp her konuda bi' şeyler yazardım boş boş, o böyle sözlüğün edebiyat adamıydı
yapıştırırdı bi şiir, herkes şelale.
işte şiirlerde şey isimli böyle
yalnızlık buhranı, ince hırkalı maria falan
neyse adamın orada yazılarını okuyunca benim de onunla ilgili algım değişti diyebilirim
saygınlık kazanmış bildiğin.
neyse o şiir adamı ruslara salça olurken görecektiniz
valla en son kız düşmüyor bari emo olayım diye tuvalette seri bir imaj değişikliği yapmıştı
özetle mesele kadın olunca insan her şekle bürünebiliyor, ditto gibi düşün pokemon olan.
devamını gör...
175.
duygularımı dökebildiğim yegâne şey.
duygu yoğunluğu yaşadığım dönemde yazma isteğim yazmalarım çoğalır. yalnızsam ve düşünmek için bol zamanım varsa yazmalarım çoğalır. ufkumun genişlediği ve kelime cambazlığıyla ilgilendiğim dönemlerde yazmalarım çoğalır.
çok yürüdüysem yazmalarım çoğalır.
duygu yoğunluğu yaşadığım dönemde yazma isteğim yazmalarım çoğalır. yalnızsam ve düşünmek için bol zamanım varsa yazmalarım çoğalır. ufkumun genişlediği ve kelime cambazlığıyla ilgilendiğim dönemlerde yazmalarım çoğalır.
çok yürüdüysem yazmalarım çoğalır.
devamını gör...
176.
kalp ve kelam ustalığı gerektirir.
devamını gör...
177.
ben şiir yazmamışım hiç, hep sen yazdırmışsın bana dediğim ve o günden sonra yazmayı dahi denemediğim, hep içime attığım kelimelerin duygu ahengiyle kağıt üzerine dökülmesi. zaten sen varsan kelimeler daha bir güzelleşiyor.
bazı kalemlerin şiir yazması lazım üstadım. tüm kelimeleri bir kovaya doldursan versen eline adam dökse şöyle yolun açık olsun sağ salim git ve gel diye ortaya şiir çıkıyor. hah işte bu kalemler susmasın vesselam.
bazı kalemlerin şiir yazması lazım üstadım. tüm kelimeleri bir kovaya doldursan versen eline adam dökse şöyle yolun açık olsun sağ salim git ve gel diye ortaya şiir çıkıyor. hah işte bu kalemler susmasın vesselam.
devamını gör...
178.
kalktım sabahı dinledim
4.20 bir yaz günü sabahı
evlerin yüzü ağardı
ağaçlar yeşile çıktı
ben sabahları severim oldum bittim
sabahları çocukları bütün başlangıçları
kalktım sabahı dinledim
kente giren caddelerde köylülerin
geceden yola çıkan sebze arabaları
-fırınların kepenkleri nedense hep aralıktır-
çıplak ampul ışıklarıyla karışır sabahlara
taze ekmek kokuları
kalktım sabahı dinledim
hanların önünde geceleyen
koca koca kamyonlar kalktı
işçi kahvelerinde çaylar demli
istasyonlarda salepler dumanlı
kalktım sabahı dinledim
analar uğurladı çocuklarını
-her serüvenden ilk sayfa-
üstlerinde henüz yatakların doyulmamış sıcaklıkları
bakışları otobüslerin trenlerin soğuk camlarında
-hep ansıyacaksınız bundan sonra-
ayrılıklar izleyecek ayrılıkları
kalktım sabahı dinledim
dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı
hani yorgundum yeniktim çaresizdim
döndü - evet dün
dün bir kentti geride kaldı
bu sabah bir başka kente indim.
necati cumalı
4.20 bir yaz günü sabahı
evlerin yüzü ağardı
ağaçlar yeşile çıktı
ben sabahları severim oldum bittim
sabahları çocukları bütün başlangıçları
kalktım sabahı dinledim
kente giren caddelerde köylülerin
geceden yola çıkan sebze arabaları
-fırınların kepenkleri nedense hep aralıktır-
çıplak ampul ışıklarıyla karışır sabahlara
taze ekmek kokuları
kalktım sabahı dinledim
hanların önünde geceleyen
koca koca kamyonlar kalktı
işçi kahvelerinde çaylar demli
istasyonlarda salepler dumanlı
kalktım sabahı dinledim
analar uğurladı çocuklarını
-her serüvenden ilk sayfa-
üstlerinde henüz yatakların doyulmamış sıcaklıkları
bakışları otobüslerin trenlerin soğuk camlarında
-hep ansıyacaksınız bundan sonra-
ayrılıklar izleyecek ayrılıkları
kalktım sabahı dinledim
dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı
hani yorgundum yeniktim çaresizdim
döndü - evet dün
dün bir kentti geride kaldı
bu sabah bir başka kente indim.
necati cumalı
devamını gör...
179.
daha anaydın
daha sıcak
daha umut verici bir gün
dünün deneyim olduğu
bugünü deneyemleneceği
iyiyi ve kötüyü tadacağı
her daim devam eden döngüyü
kıracağı bir gün bugün
daha sıcak
daha umut verici bir gün
dünün deneyim olduğu
bugünü deneyemleneceği
iyiyi ve kötüyü tadacağı
her daim devam eden döngüyü
kıracağı bir gün bugün
devamını gör...
180.
sen gittiğinden beri zayıfladım
bir yük kalktı omuzlarımdan
tam yirmi bir gram...
gözlerimin altı mosmor,
rengim soluk,
sesimde çıkmıyor zaten...
konuşmuyorum kimseyle gün içinde.
gerekmedikçe nefes dahi almıyorum.
ölmedim zayıfladım sadece...
sesinin ağırlığı herhalde
sesin kesildiğinde kulağımdan
dünyam karardı,
uğultu kaldı geriye
meğerse notalar sanaymış
saçlarına yazılmış tınılar.
nota defterimi kaybettim.
ağırlığı yirmi bir gram...
bir yük kalktı omuzlarımdan
tam yirmi bir gram...
gözlerimin altı mosmor,
rengim soluk,
sesimde çıkmıyor zaten...
konuşmuyorum kimseyle gün içinde.
gerekmedikçe nefes dahi almıyorum.
ölmedim zayıfladım sadece...
sesinin ağırlığı herhalde
sesin kesildiğinde kulağımdan
dünyam karardı,
uğultu kaldı geriye
meğerse notalar sanaymış
saçlarına yazılmış tınılar.
nota defterimi kaybettim.
ağırlığı yirmi bir gram...
devamını gör...
"şiir" ile benzer başlıklar
şiir kitabı
17