101.
ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını

kıskandım gogen’i tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına, doğan güneşe
gogen’e,
kadere,
sana,
bana ,
bir de gittiğin arabanın tekerine

evet ne diyordum arkadaş….
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayat felsefesini

sırayla olurum fatih, selim, kanuni
bazen kadın hamamında tellak….
bazen christoph colomb
napolyon’ken düşünürüm elbe’de geçen günleri
timur’ken beyazıt’ı yenişimi….
bir kere aristo’nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen jan dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odununu ateşleyen bir cellat olurum

eğer daha da içersem
shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be platon…
bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu alemin
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu

ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş….
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…

ihsan yüce
devamını gör...
102.
kıyısından köşesinden şiire bulaşmış bir insan olarak hakkında yalnız benim için bağlayıcı olacak birkaç cümleyle...

2018 dünya kupasında arjantin fransa’ya 4-3 mağlup olduğunda fransız benjamin pavard sonradan 2018 dünya kupasının en iyi golü seçilecek golü attığında twitterda fransız bir gazeteci golü içeren videoyu alıntılayarak tek bir kelime yazdı: poeme*. bu paylaşım o gün bu gole dair yazılanların içinde beni en çok etkileyen ve dahası insanlar tarafından da en çok beğenilen birkaç twitten biri olmuştu. bu tek cümleyi okuduğumda ben artık şiirin ne olduğuna dair sahici ve mantıklı bir fikre de sahiptim. şiir, bizim anlatmakta güçlük çektiklerimizin karşılığıydı. ne kadar çırpınırsak çırpınalım izahında eksik kaldığımız meseleleri tanımlamakta kullandığımız kaçış yolumuzdu. söz gelimi bizi sahiden etkisi altına alarak içimizde benzersiz hisler uyandıran bir tablonun karşısında dakikalarca durduktan sonra gördüğümüz/hissettiğimiz şeyi açıklamakta zorlanmış, sonra yutkunmuş ve şöyle demiştik: şiir gibi.

örnekleri uzatmanın söze katacağı çok bir şey olmadığı için ben başka bir misal vermeyeceğim. ama hayatımda ne zaman mükemmel, eksiksiz, kusursuz, övgüye değer bir şey gördümse gördüğümü izah etmekte zorlanıp kendimi “şiir gibi” derken buldum. üstelik daima büyüleyici bir güzellik için kullandım bu benzetmeyi. şiirin hakkını vermek için belki de lüzumluydu bu.

ve bana kalırsa şiirin binlerce yıldır durdurak bilmeyen varlığının sebebi de bu. insanoğlu varoldukça hissettiklerini anlatmakta aciz kalacak, aciz kaldıkça şiire başvurmaktan vazgeçmeyecek. şiir en çok aşkı odağına almasıyla aslında bu konuda bir ipucu da veriyor bana kalırsa. anlatmakta en çok güçlük çektiğimiz duygumuz hiç şüphesiz aşk. en çok boyun eğdiğimiz, en çok savunmasız kaldığımız, en çok hataya sürüklendiğimiz hissimiz. şiire en çok konu olan şeyin bizi kıskıvrak yakalayan bu his olması bence tesadüfle açıklanamaz. anlatamadığımız o yüce hissi anlatma çabasıyla daima şiire sığındık. en çok şiire. böylece şiir bütün anlatamadıklarımız içindeki en büyük hissimizin de mihmandarı oldu.

velhasılı o golden* sonra şiir benim için anlatamadıklarımın karşılığı olarak göründü. şiiri bir anlatma çabası olarak kullanmamız ise çok muhtemel insan olmanın içinde barındırdığı binlerce tezatın en cilvelilerinden biri olsa gerek. iyi ki şiir var. hasbelkader anlatabildiklerimiz ve asla anlatamayacaklarımız için.
devamını gör...
103.
şiir benim yazdıklarım.fakat bastıramadıklarım dır
devamını gör...
104.
(bkz: nefretimsin)
devamını gör...
105.
yazmayı çok severim.
burada bir derinlik var.
kağıdın ve kalemin çağırmalarını herkes duyamaz.
devamını gör...
106.
iki heceli içinde dünyalar barındıran, her mısrada bambaşka duygulara gidildiği, sessiz yüreklerin bazen bağıra bağıra duygularını haykırdığı farklı bir evren, kağıdın, hislere yuva , kelimelerin ise duyguların çıplaklığına giysi olduğu yerdir şiir ...
devamını gör...
107.
ara ara duygu ve düşüncelerimizi aktarmanın bir yolu...

asil renkler gecede gizlidir
saf ve temiz, el değmemiştir

gecedir dünyayı güzel kılan
yeni güne tertemiz hazırlıyan

gecede buldum, gece gibi temizini
gece gördüm senin gibi gizemlisini

ormancı
devamını gör...
108.
mahkum ettin beni bu denli gereksiz yalanlara
bu denli soğuk ayazlı buz şehre
mahkum ettin
oysa özgürlüğün bana yakıştığını söylerdin
güzelim şiirleri çetele duvarına yazdım ben
mahkum ettin beni denli densiz her şeye
oysa ben prangalardan korkardım
sense tüm korkularımı bilirdin
bilerek vurdun ilk prangayı bileklerime
mahkum ettin beni gözlerindeki o ışığa
güneşi gördüm gözlerinde
sen aldın güneşimi
karanlıklara koydun ellerinle beni
dört duvar içerisinde deli ettin
sen aldın aklımı başımdan
mahkum oldum aşkından
kör oldum güzelliğinden
can oldum canından
mahkum ettin beni bu denli kafiyeli sözlere
bu denli büyük aşkta yok ettin beni

asya sıla şansal
devamını gör...
109.
bir kadın demişti: "şiir baştan başa tasavvurdur
ve yahut da kalpten gelen bir duadır."

şimdilerde bir şeylere inanmak istiyorum.
bir boşluktayım, ne zaman kötü hissetsem,
eski kendime aykırı davranışım. nedenlerimi,
başlangıç noktamı öylesine unutmuşum ki
hatırlamak böylesine zorlaşmış işte.

bir kadın demişti: "şiir bir yardım çağrısıdır
ve yahut da kendini izlediğin bir aynadır."

anlatamadığım şu şey, yani boğazımdaki yumru.
veya yalnız kalınca hatırladıklarım her gece,
yazdığım basmakalıp yazılar, dandik şiirler.
kalbim mi yanıyor midem mi, bilmiyorum.
sende, benden saklanan bir sır mı var?
gördüğüm teselli rüyalarını çok özlüyorum.

bir kadın demişti: "şiir bir mektubun yerine varmasıdır
ve yahut da dostun dostuna sıkıca sarılmasıdır."

seviyorum seni gözlerinden başlayarak
ve sonlandıramayacak kadar cümlemi.
sımsıkı sarılarak, kadehinden bir yudum alarak.
sanki kocaman bir suç işlemişim.
anlamıyordum zaten bunu da.
ne olabilirdi ki insanın başını döndüren,
sende mi şaraptan yaratılmıştın yoksa?

hani derler ya bekleyen belasını da mevlasını da bulur
şiir ki hem beladır hem mevla.
devamını gör...
110.
sihirli sözcükler cevheri, dipsiz bir kuyudan gelen yürekli ezgi, demektir şiir. şiir okuyan ve seven asla şiirden anlayamaz yazabilen biri kadar. dans edenle izleyen aynı zevke erişemez asla. o kuyuya düşmeyen biri öyle inci mercan sözcükleri ipe dizip hislerden müteşekkil o ışıl ışıl kolyeyi meydana getiremez. şiir, şairin yaptığı, anlattığı her şeydir.
devamını gör...
111.
şiir şairi yazar aslında şair şiiri yazıyor gibi görünse de şiir şairi yazar.

al bak büyük söz ettirdiniz bana.
devamını gör...
112.
kelimeleri birleştirip duygularımızı farklı bir dilde açığa çıkarır.
devamını gör...
113.
harcı ilhâm, malzemesi coşkun hissiyât ile veciz kelâm, ölçüsü vezin ve kâfiye olan, âhenk süzgecinden geçerek incelmiş bir musıkî lezzeti ile inşâ edilen, gelecek nesillere bırakılmaya lâyık değerli bir mirâs, edebî kâideler üzerinde yükselen yapısı sağlam bir kültür binâsıdır.
devamını gör...
114.
sen ve ben

gün değil, hafta değil, ay değil
beş sene, on sene sonra gelsen de
bu canım durdukça tende
iyi bil
beklediğim sensin.

bazen bir demet gül alırım elime
bazen ıhlamur çiçeği
her şeyin doğrusu ve gerçeği
kokladığım sensin.

cebimde mektubun olmayabilir
ne çıkar fotoğrafın yoksa masamda
öğrenmek istersen eğer
gel, sevda iklimime gir
açılmamış gönül kasamda.
sakladığım sensin.

yağan yağmur duyar mı bilmem
topraktaki mutluluğu?
ve güneş vurunca topraktan yükselen buğu
doldursun diye
yerle gök arasındaki boşluğu
en masum sevgiye
eklediğim sensin.

uykudayken, uyanıkken
uzakta ve yakında
sen olmasan da farkında
gidip gidip arada bir
yokladığım sensin.sen ve ben

abdurrahim karakoç
devamını gör...
115.
bazen öyle bir an gelir ki
kaçmak istersin kaçamazsın
yok olup gitmek istersin gidemezsin
kendi içinde boğulur kalırsın
acıların içinde kaybolursun
ne yana dönsen efkarla dolarsın
ıçin içini kemirir de yine de bir şey yapamazsın
alıp başını çekip gitmek istersin çok uzaklara..
yapamazsın işte o nalet olası sevgi her bir hücrene işlemiştir...
kıyamazsın sevdiklerine bir tek kendine kıyar insan..
parca pörçük olur yüreğin bazen dağılırsın..
yine de gülümsersin hiç birşey olmamış gibi
tüm herşey yerli yerindeymiş yolundaymış gibi
sessizliğe bürünürsün o küçücük dünyanda...
kimseler anlamaz seni, kimselere anlatamazsın derdini..
anlatsan da ne değişir ki zaten...
senin en zayıf yanından yakalayıp daha da kanatirlar...
kanatlarını koparırlar uçamayasın mutsuz olasın diye...
gözlerinden yaşlar akar, gider öylece...

cahit zarifoğlu
devamını gör...
116.
sözlüğümüzde bu kadar şair varken şiir'in tanımının 7 sayfa içerisinde pek yapılmamış olduğunu ve birçok kişinin şiir alıntısı yaptığını görünce tanım yapmam gerektiğini düşündüm.

kaliteli şiiri ve edebiyatımızı gerçekten çok seviyorum. kaliteli seslerden dinlemeyi de öyle, fakat bunların aksi olduğunda şiire haksızlık edildiğini ve sömürüldüğünü düşünüyorum. tanıma geçmeden önce ufak bir uyarı vereyim, biraz sıkıcı bir tanım olabilir, yazımın amacı şiir'i bilmeyenler için genel bir fikir oluşturmak ve sınava falan hazırlanan arkadaşlar varsa yine genel bir tablo oluşturmak.

şiir bildiğimiz üzere edebi metinler'in coşku ve heyecanı dile getiren metinler alt başlığında konumunu alır. şiir, ve mensur şiir olarak.

zihniyet, içinde bulunduğu dönemi, o dönemin ve kişinin görüşleri ve inançlarını yansıtan düşünce tarzıdır. hal böyle olunca şiir, şairlerin zihniyetini ve yazıldığı dönemin esintilerini içinde barındırır. elbette şairin yazma amacı illa dönemin zihniyetini ortaya koymak değildir fakat çaba göstermeden bu ipuçlarını eserine yansıtır.

şiirde yapıyı nazım birimi ve nazım şekli oluşturur.
nazım birimi: dize (mısra), beyit, dörtlük, bent.
nazım şekli (biçimi): kısaca şiirin dış yapısıdır. gazel, mesnevi, koşma, semai.

şiirde ahengi sağlamak için ölçü'den yararlanılır. bunlar: hece ölçüsü, aruz ölçüsü ve serbest ölçü'dür. hece ölçüsüne ''parmak hesabı'' diyen ahmet haşim'e buradan selamlar.

dize sonlarındaki ses benzerliğine uyak denir. uyak bulmayı çok severdim eskiden*. yarım, tam zengin, tunç, cinaslı uyak olarak ayrılır. bunları uzun uzun anlatmayı çook isterim fakat google'layıp bulun en iyisi. yazıp okunmayınca üzülüyorum da.

şiir türleri lirik, epik, didaktik, pastoral, satirik, dramatik. bunları açıklamayıp düz bir şekilde yazınca da gerçekten sıkıcı oluyormuş, tarzıma hiç uymuyor. e niye açıklamıyorsun da demeyin, dediğim gibi genel hat oluşturmak amacıyla yazılıyor bu tanım*.

şiirde söz sanatları bolca kullanılır. onu da google'layabilir veya özelden yazabilirsiniz çünkü 1252. kez dediğim gibi sıkıcı bir tanıma doğru evrildi tanımım, ben gidiyorum.
devamını gör...
117.
kafiye ve dizelerden oluşan bir mısralar bütünüdür.
devamını gör...
118.
şiir, şairin anlatacak bir şeyleri olduğu zamanlarda, kimseye bir şey söylemeyemediğinde akıttığı gözyaşlarıdır. şairler ağlar ve sessiz konuşamaz; ama sessiz ağlayabilir. her bir damlada bir mısra oluşur, her bir haykırışta bir şiir son bulur.
devamını gör...
119.
çok sevdiğim bir tür.
kendimi olmam gereken yerde hissediyorum.

okuduğumda yahut yazdığımda.
devamını gör...
120.
guzide sözlüğümüzün muhteşem şairleri sayesinde soğuduğum yazın ürünü.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şiir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim